Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1029 E. 2021/291 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ../..
KARAR NO : ../..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2019
NUMARASI : ../… Esas – …/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : .. Teknoloji İklimlendirme İnşaat En. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 22/02/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan önce ciro silsilesi arasında yer alan … ile bir ticari ilişki sonucunda kambiyo evraklarının ciro edilerek davacıdan sonra gelen ciranta tarafından davalıya teslim edildiğini, senetlerin ödenmemesi nedeniyle ciro silsilesinde geride olduğu alacaklı/davalıya müvekkili tarafından ödemeler yapıldığını ve 10/03/2017, 10/06/2017, 10/08/2017 vade tarihli senetlerin teslim alındığını, 10/08/2017 vade tarihli senedin müvekkili sigortalı çalışanı olan … tarafından davalıdan 10/09/2017 vade tarihli senedin vadesinden önce bizzat teslim alındığını, buna ilişkin tek nüsha tutanak düzenlendiğini, bunun üzerine davacıdan önce gelen lehtar/ciranta … Ltd. Şti.’ye teslim edildiğini, bu senetlere ilişkin icra takiplerinin yapıldığını, 10/08/2017 vade tarihli senedin teslimine .. Ltd.Şti. ile müvekkili arasındaki tutanağın suretinin sunulduğunu, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari iş ilişkisinin bulunmadığını, tek ilişkinin bu senetler olup başkaca bir borç ilişkisinin de bulunmadığını, 10/09/2017 vade tarihli senedin de ödenmemesi üzerine davalının müvekkiline haber vermesi üzerine müvekkilinin 11/10/2017 tarihinde senet bedelini davalının hesabına havale ettiğini, ödemesi yapılmış olmasına rağmen müvekkilinin senedi teslim almasına yönelik talebinin davalı tarafından uzatıldığını, müvekkilini oyaladığını, müvekkili ile aralarında oluşan hukuka ve banka yoluyla ödeme yapmış olmasına güvenerek senedi teslim almadığını ancak, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün ../.. Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin alacaklı olduğu senette icra takibinde borçlu olarak muhatap olması nedeniyle müvekkili aleyhine başlatılan takibin tedbiren durdurulmasının gerektiğini beyan ederek müvekkilinin dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli davalı aleyhine 6.000,00 TL ‘nin %20%’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının banka aracılığıyla yapmış olduğu ödemenin icra takibine konu senede ilişkin olmadığını, davacının yapmış olduğu banka havalesinin borçlu olduğu eski vade tarihli senetlere ilişkin olduğunu, banka havalesinde de ödemenin 10/09/2017 tarihli senede ilişkin olduğuna dair hiçbir ifadenin yer almadığını, dava konusu senede ilişkin icra takibi başlatıldığında davacı borçlunun müvekkili ile irtibata geçerek takip konusu borcu ödeyeceklerini belirterek zaman istediklerini, davacıya istenilen süre verilmemesi nedeniyle kötüniyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini, davacının dava konusu 10/09/2017 vade tarihli senede ilişkin borcunu takip öncesinde ödemediğini, takibe konu borcun icra takibine başlamadan önce ödenmediğini ve icra takibinin haklı olarak yapıldığının ticari defterlerin incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddi ile, davacı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davalı tarafça takip başlatılmasında mükerrer tahsilat durumu olmadığı, davalı tarafça ödenmeyen borcunun tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça da icra takibinin haksız ve mesnetten yoksun olduğu hususu da ispatlanamadığından davanın reddine, likit ve hesaplanabilir nitelikteki 30.000,00 TL alacağın %20 sine karşılık gelen 6.000,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 6098 sayılı Kanun’un 104. maddesinin son fıkrası gereğince dava hakkında karar verilmesi gerektiğini, gerekçeli kararda bu husustan bahsedilemediğini, davacı müvekkili ile davalı yan arasında dava konusu sıralı bonolar haricinde başka bir ticari ilişki bulunmadığını, davalının tacir olduğunu, kanun hükümlerine göre basiretli davranması gerektiğini, bu nedenle basiretli bir tacirin bedelini almadığı senedi borçlusuna teslim etmesinin beklenemeyeceğini, 10/08/2017 vadeli senet ile davacının herhangi bir borcunun bulunmadığının delili olduğunu, bu hususun göz ardı edildiğini, alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak gerçeğe aykırı bir hüküm tesis edildiğini, bu hükmün kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının Konya … İcra Müdürlüğü’nün ../… Esas sayılı dosyasında takibe konulan senedi 11/10/2017 tarihinde davalıya ödediğini belirterek bu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalının ise davacının yaptığı ödemenin takibe konu senede ilişkin olmadığını, davacının borçlu olduğu daha eski vade tarihli senetlere ilişkin olduğunu beyan ettiği,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2017 tarih 2016/9740 Esas 2017/4849 Esas sayılı kararında da belirtildiği gibi, senedin vadesinden sonra yapılmış ödemede mevcut borca karşılık yapıldığının kabulü gerekeceği, şayet alacaklı bu ödemenin başka bir alacağa mahsuben yapıldığını ileri sürerse ispat yükünün alacaklıya düşeceği, davalı, davacı tarafından yapılan ödemenin daha eski vade tarihli senetlere ilişkin olduğu beyan ettiği, bu nedenle ispat yükünün davalıya düştüğü, davalıdan bu ödemenin hangi senede ilişkin yapıldığı sorularak ödemenin bu senede istinaden mi dava konusu senede istinaden mi yapıldığı hususu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde hataya düşülerek davacı tarafın davasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yukarıda belirtildiği şekilde inceleme ve değerlendirme yapılması için ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2019 tarih, ../.. Esas …/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ: Açılan dava Konya … İcra Müdürlüğünün ../… takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak, lehtarı … Diğ. Bas. Sis. Ltd. Şti., keşidecisi … Reklamcılık Dekorasyon Baskı Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olan 06/09/2016 tanzim, 10/09/2017 ödeme tarihli, 30.000,00 TL meblağlı kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dosyası incelendiğinde; lehtarı dava dışı .. Ltd. Şti., keşidecisi .. Ltd. Şti. olan, davacı tarafından ikinci sırada ciro edilen 20.000,00 TL meblağlı 10/03/2017 ve 10/05/2017 vade tarihli iki adet, 30.000,00 TL meblağlı 10/06/2017, 10/08/2017, 10/09/2017 ve 10/10/2017 vade tarihli dört adet olmak üzere toplam altı adet kambiyo senedinin davalı elinde bulunduğu, davacının davaya konu kambiyo senedi bedelini 11/10/2017 tarihinde banka aracılığıyla ödediğini ve buna ilişkin dekontu dosyaya ibraz ettiğini, davalının ise yapılan ödemenin dava konusu senede ilişkin olmadığını, davacının sorumlu olduğu önceki senet bedellerine mahsuben dava dışı …’un borçlarına mahsup ettiğini belirttiği, taraflar arasındaki ihtilaf; davacının 11/10/2017 tarihinde banka aracılığıyla herhangi bir sebep belirtmeden yaptığı ödemenin Konya … İcra Dairesinin ../.. takip sayılı dosyasındaki alacağa dayanak senede ilişkin olup olmadığı konusundadır.
Açılan davanın mahiyeti, TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddelerindeki düzenleme ve özellikle davacının cirantası olduğu birden fazla senedin davalı elinde olması nazara alındığında; yapılan ödemenin belirtilen senede ilişkin olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanması gerektiği, her ne kadar sayın çoğunluk tarafından, davalının yapılan ödemenin davacının başka borçlarına karşılık olduğunu belirtmesi nedeniyle ispat külfetinin yer değiştirdiği belirtilerek yapılan ödemenin hangi senede karşılık yapıldığı hususunun araştırılması için dava dosyanın HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de; davalının elinde, davacının ciranta sıfatıyla sorumlu olduğu birden fazla kambiyo senedi bulunması nedeniyle yapılan ödemenin hangi senede ait olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanması gerektiği (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 01.02.2007 tarih 2006/24016 Esas 2007/1550 Karar ve 11.11.2010 tarih 2010/12783 Esas 2010/26826 Karar sayılı kararları aynı mahiyettedir.), ilk derece mahkemesi tarafından toplanan delillerin, taraflar arasındaki ihtilafın nihai kararla çözümlenmesi için yeterli olduğu kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Başkan …
e-imzalıdır