Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1028 E. 2019/772 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Mad. Enerji İnş.San.Tic.A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALI : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Karaman İli … Köyü, … numaralı parsellerde 500 kw gücünde Lisanssız Güneş Enerjisi Santrali kurmak için davalı şirkete projeleri ve belgeleri eksiksiz bir şekilde tamamlayarak müracaat ettiğini, davalı şirket tarafından çok sayıda başvuru olması nedeniyle bir komisyon kararı alındığını, şebekeye mesafenin 5 km’den fazla olması halinde başvurunun olumsuz neticelendirildiğini ve bu kararın ayrım gözetilmeksizin bütün başvurulara uygulandığının, müvekkilinin üretim tesisi ile şebeke arasındaki mesafenin 5 km’den fazla olması nedeniyle başvurunun olumsuz neticelendirildiğinin bildirildiğini, bağlantı başvurusunun ancak ilgili mevzuat ve ilgili teknik mevzuat hükümleri kapsamında reddedilebileceğini, davalı … A.Ş.’ın müvekkilinin başvurusu sırasında mevzuatta bir hüküm olmamasına rağmen keyfi olarak, komisyon kararı ile kendisini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yerine koyarak verdiği red kararının hukuka aykırı olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davalının red kararının iptali ile müvekkilinin bağlantı başvurusunun kabulüne, santralin yapım süresi de dikkate alınarak müvekkilinin kar kaybı ile üretim maliyetlerindeki artış bedeli olarak zarar toplamı için şimdilik 10.000 TL’sının haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dağıtım sistemi kullanım bedelini alacak olan davalının başvuru esnasındaki mevzuat ve kurul kararları çerçevesinde dağıtım sistemi kullanımı bedelini başvuru esnasındaki mevzuat hükümlerine göre indirimli tahsil etmesine karar verilmesine, çağrı belgesi verilmesi talebinin imkansızlık sebebi ile reddedilmesi halinde davalının haksız eylemi sonucu müvekkilinin üretim tesisi yapması imkansız hale geldiğinden kar kaybı zararı olarak şimdilik 10.000 TL’sının haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının taşınmazı kiraya verdiğinden talep ve dava hakkının bulunmadığını, müvekkili şirketin hat ve tesislerin işleteni olduğunu, şebekelerin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, müvekkili şirketçe başvuruya ilişkin olarak nesnel, kişilik dışı ve genel olarak ilgili yönetmelikler çerçevesinde bir komisyon kararı alındığını, davacının henüz kurmadığı bir tesis için tazminat talep etme hakkının da bulunmadığını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “….Nitekim bu husus Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2017/1906 E. 2018/3628 K. sayılı ilamında da ” davalı şirket özel hukuk tüzel kişisi olmakla birlikte, özel faaliyetler için söz konusu olamayacak üstün ayrıcalıklara sahip olan, yükümlülükler rejimine tabi tutulan ve sorumluluğu ile denetimi nihai olarak bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olarak değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade açıklamasıyla tesis edilen dava konusu işlemin yargısal denetiminin idari yargı merciine ait olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, emsal içtihatlar ve dava konusu ihtilafa ilişkin yasal mevzuat bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade açıklamasıyla davalının kamu hizmetleri sırasında verdiği iddia olunan hizmet kusuruna dayalı zararlardan dolayı sorumluluklarının özel hukuk hükümlerine tabi bulunmaması, kanunlar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırken oluşan zararların niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanacak olması ve bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayanılarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2.maddesi hükmü uyarınca, idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiğinden; davacı tarafından davalı … A.Ş. aleyhine hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2.maddesi kapsamında tam yargı davası niteliğinde olması ve davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi tüm dosya kapsamından gerekmiştir…” gerekçesi ile davanın, HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle ; yerel mahkemece verilen kararın davalı şirketin durumunun ve enerji mevzuatının tam olarak araştırılmamasından kaynaklandığını, bu çerçevede kararın haksızlığının anlaşılabilmesi için Elektrik Piyasası Kanunu’na bakılması gerektiğini, dava konusu olayda davalı … A.Ş. özel hukuk tüzel kişisi olup, kamu iktisadi devlet teşekkülü olmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Lisanssız Güneş Enerjisi Santrali Bağlantı Başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık mahkemesi 2019/….. E. 2019/….. K. 29/04/2019 tarihli kararı ile 2018/….. E. 2018/…… K. 24/09/2018 tarihli kararlarında özetle; davacı şirketin “lisanssız elektrik üretimi” için yaptığı bağlantı başvurularının reddine ilişkin davalı şirket işleminin iptali ve tazminat istemiyle açtığı davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Davacı şirketin lisanssız elektrik üretimi için yaptığı bağlantı başvurusunun reddine ilişkin davalı şirket işlemi sebebiyle maddi tazminat davasında davalı şirketin kamu kurumu olmadığı, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava da bulunduğundan söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan mevcut delil durumu ve HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas … Karar sayılı KARARANIN KALDIRILMASINA,
2- Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvuru talebinde bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda … tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır