Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/1026 E. 2021/276 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/..
KARAR NO : ../..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2019
NUMARASI : ../.. Esas ../.. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … -..
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Asliye … Ticaret Mahkemesinin ../.. esas sayılı dosyası ile açılan kooperatif üyeliğinin tespiti davasında 08/03/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif yönetim kurulunun 06/12/2010 tarihinde toplanarak, bağımsız bölümün bütün aidatları peşin alınarak tahsis edildiğini ve müvekkilinin üye kaydının yapılmasına, kendisinden başkaca ödeme alınmamasına (aidat) karar verdiğini, bu karar gereğince 15/01/2011 tarihinde 93.000,00 TL kooperatif muhasebesine, 30/04/2011 tarihinde de 26.000,00 TL Türkiye İş Bankası’na ödendiğini, müvekkilinin bağımsız bölümün kendisine tahsisinin yapıldığı tarihten bu yana ailesiyle birlikte ikamet ettiğini, bağımsız bölümün tapu kaydının halen arsa sahibinin üzerinde olduğunu, arsa sahibi ile kooperatif arasında devam eden ihtilaflar nedeni ile kooperatifin binalarının hemen hemen tamamı bittiği halde tapu kayıtlarının henüz kooperatif üzerine devredilmediğini, müvekkili ile bir kısım kişilerden üyelik vaadi ile para tahsili yoluna gidildiğini, kooperatife üye olarak kaydedilmediğini, oyalama yoluna gittiklerini, şifahi taleplerinin de yerine getirilmediğini, müvekkili ile arsa sahibi arasında eser sözleşmesi yapılmadığından arsa sahiplerine karşı dava açma hakkı bulunmadığını, üyelik kaydı yapılması için kooperatife Konya … Noterliğinin 07/03/2016 tarih ve .. yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği halde kooperatif yöneticilerinin bu ihtarnameye de cevap vermediklerini, Konya … Noterliğinin 06/12/2010 tarih ve .. yevmiye nolu onaylı belgesinde kooperatif yöneticilerinin adı soyadı ve imzalarının bulunduğunu, bu belgelerin müvekkilinin kooperatif üyeliğine kabul edildiğini gösterdiğini, ödeme belgelerinde de kooperatifin kaşe, mühür ve yetkilisinin imzasının bulunduğunu, ileride dairenin müvekkili adına tescil talebinde bulunabilmesi için kooperatif üyeliğini tespit edilmesini gerektiğinden, davalarının kabulüne ve bağımsız bölüm üzerinde bulunan üyelik haklarının bir başkasına devrinin önlenmesi için de taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin davacıyla daireyi 74.000,00 TL si peşin ve 9.000,00 TLsi de 30/04/2011 vade tarihli senet şeklinde ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davacının 74.000,00 TL’yi peşin olarak kooperatif muhasebesine ödediğini ve defterlere de kaydının yapıldığını, son kalan 9.000,00 TL’lik senedi müvekkilinin başkalarına ciro ederek alacağını tahsil ettiğini, fakat davacının belirttiği ödemeleri kabul etmediklerini, sözleşmenin de belirttikleri şekilde yapıldığını, dairenin davacıya teslim edildiğini ve halen oturduğunu, kooperatifin borcu olması nedeni ile tüm üyelerin tapusunun verilmediğini, davacının işbu davaya açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde “…Dava dilekçesinin talep sonucunda davacının davalı kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiş olup davacının davalı kooperatifte üye olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı gibi davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına yönelik ihtarname vb. Herhangi bir işlem de yoktur. Ayrıca davacının, kooperatife üye olduğu hususu davalı tarafça da kabul edilmektedir. Bu bakımdan, davacının herhangi bir ihtilaf olmayan kooperatif üyeliği bakımından dava konusu ettiği üyeliğin tespiti talebinde herhangi bir hukuki yarar bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,..” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesini tekrar ederek yönetim kurulu kararının kooperatif genel kurulunun onayından geçmesi gerektiğini, yönetim kurulunun bu lüzumu yerine getirmediğini, bunun kasten yapıldığını, bu nedenle tespit davası açılmasında hukuki yararlarının bulunduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı kooperatifle ilgili ana sözleşme, sicil gazetesinde yayınlanan ve kurulduğundan bu yana yapılan bütün genel kurul kararlarını dosyaya celb ettiği, tapu kaydını getirdiği ve tapunun davacı kooperatif ile davalıya ait olmadığı ve kat mülkiyetine geçilmediğinin anlaşıldığı görülmüştür.
Dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda özetle; davalı kooperatifin 2013 ve 2014 yıllarına ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, 2013 yılı yevmiye defterinin 164 nolu maddesinde ve 31/12/2013 tarihinde yapılan kapanış kaydında, davacı tarafından kooperatife 93.000,00 TL ödeme yapıldığının ve davacının kooperatife borcu bulunduğuna dair kayıta rastlanılmadığını, 2014 yılı yevmiye defterinde ise 147 nolu maddesinde 31/12/2014 tarihinde yapılan kapanış kaydında 93.000,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, bu yılda da davacının davalı kooperatife borcunun bulunduğuna ilişkin kayda rastlanılmadığını, 2013 yılında yapılan ödemenin aynı miktarlara 2014 yılında da tekrarlanmasının davacının, davalı kooperatife peşin üye olarak kaydının yapıldığının zimmi olarak kabul edildiği, defter kayıtları uyarınca davacının davalı kooperatife üye olduğu, davacının davalı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının davalı kooperatife üyelik kaydının genel kuruldan geçirilerek tescilinin yapılmasına ilişkin ihtar çektiği, üye defterinin temin edilememesi nedeni ile üye sayısını tespit edemediğini, sonraki yıllara ilişkin defterlerin incelenememesi nedeni ile davacının üyeliğinin devredip devretmediği ve halen üye olup olmadığını tespit edemediğini rapor ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine dosyanın 3 kişiden oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, kurulun raporunda özetle; 2013, 2014 ve 2016 takvim yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2013 ve 2014 yıllarına ait bilgilerin kurul raporuyla da teyit edildiği, 2016 yılı defterlerinin incelenmesinde de davacının 93.000,00 TL ödemesinin kayıtlı olduğu ve ticari defterlerde anahtar teslimi aidatlar başlığı altındaki hesapta takip edildiği, kooperatifin şimdiye kadar peşin bedelle üyelik konusunda aldığı herhangi bir karar bulunmadığı, dosyada bulunan devir sözleşmesi başlıklı belge uyarınca davacının peşin bedelli üye kabul edilip edilmeyeceği hususunun takdirinin mahkemede olduğu, mahkeme davacıyı normal üye olarak kabul edecekse kooperatifin kuruluşundan bu yana davacının ödemesi gerektiği aidat tutarının 141.985,00 TL olduğu, şayet mahkeme davacıyı peşin bedelli üye olarak kabul ederse dosyaya ekli sözleşme ve yargıtay kararlarına göre davacının üzerine düşen yükümlülükleri genel yönetim ve altyapı giderleri dışında yerine getirmiş olduğunun anlaşıldığını, celb edilen sicil evraklarında davacının kooperatif üyesi olarak kaydının bulunmadığı, ancak daire tahsisinin gerçekleştiği, vekilinin de davacının kooperatif üyesi olduğunu kabul ettiği, 29/05/2016 tarihinde yapılan genel kurulda davalı kooperatif hazirun listesinde 75 ortak bulunduğunun tespit edildiğini rapor ettikleri görülmüştür.
İlk derece mahkemesi, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının davalı kooperatife üye olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığından tespit talebinde hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 114/1-h maddesine istinaden davanın reddine karar verdiği, kabule göre de davanın usulden reddedilmesine rağmen hüküm fıkrasında davanın usulden reddedildiğine ilişkin hüküm kurulmamasının tenakuz oluşturduğu, davacı ortaklığın devir alınması yoluyla davalı kooperatife ortak olduğu, kooperatif yönetim kurulunun, ortaklığın devri konusunda, başvuruda bulunan kişinin ortaklığına uygun gördüğü takdirde, karar alarak ve yönetim kurulu karar defterinin yazılarak, ayrıca kararın 15 gün içinde davacıya tebliğ edilmesiyle devir işleminin gerçekleşeceği, dosyada davacı için yapılması gereken işlemlerin, davalı kooperatif tarafından yapılmadığı, mahkemece yargılama yapılarak bilirkişi araştırmaları neticesinde, mali kayıtlara göre davacının peşin üyeliğinin zımni olarak kabul edildiğinin belirtildiği, bu sonuca göre davacının kooperatif üyeliğinin tespiti için dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, mahkemece takdirde hata yapıldığı, davalı kooperatifin dava sırasında üye olduğu hususunun kabul edildiğinin gerekçe göstererek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, davacının, davalı kooperatife üye olduğunun tespit edilebilmesi için yargılama yapılması gerektiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince delillerin esastan tekrar değerlendirilmesi gerektiğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesinin 08/03/2019 tarih ../…. Esas ../… Karar sayılı kararının KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç