Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/89 E. 2019/67 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE 2.. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :


DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davasında 02/10/2018 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, alacağın temliki sözleşmesine istinaden temlike konu fatura alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, takibe konu edilen faturaların ve münderecatındaki malların/hizmetin teslim edilmediğini, temlik edene borçlarının bulunmadığı gibi alacaklarının bulunduğunu savunarak, davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, uyuşmazlık ve takip konusu faturalar nedeni ile davalı tarafın BA-BS formlarında düzeltme yaptığı hususunun vergi dairesinden gelen yazıyla bildirildiği ve bu duruma göre söz konusu faturanın davalı tarafça teslim alındığı ve TTK’nun 23.maddesi gereğince faturaya süresi içinde itiraz edildiği hususunun subut bulmadığı, davalının malların teslim edilmediği savunmasını veya bedelin ödendiği olgusunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın likit olması nedeniyle inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, takibe konu edilen faturaların ve münderecatındaki malların/hizmetin teslim edilmediğini, temlik edenden alacaklı olduklarını, vergi dairesine bildirilen mal alımına ilişkin bildirim formunun hatalı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından dava dışı … Tic. San. Ltd. Şti.’nden temliken alınan 3 adet faturaya dayalı alacak için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Alacağın devri TBK’nın 183 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yasal düzenlemelerde; kanun veya mahkeme kararına dayalı olmayan devirlerin geçerliliğinin yazılı şekil şartına tabi olduğu, borçluya alacağın devredildiğinin devreden veya devralan tarafından bildirilmemişse alacaklıya veya birkaç kez devir sözkonusu ise önceki devralanlardan birine iyiniyetle yapılan ifa ile borçlunun borçtan kurtulabileceği, alacağın çekişmeli olması durumunda borçlunun ifadan kaçınabileceği, borçlunun devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı da ileri sürebileceği ve devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olan borcu ile takas edebileceği, HMK’nın 219. maddesi gereğince kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorunda olduğu, aynı yasanın 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması, aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
Davacı; takibe dayanak faturalardaki alacağı, Konya … Noterliğinin 23/06/2015 tarih … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile dava dışı … Tic. San. Ltd. Şti’nden devralmıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri delil olarak göstermesi ve TTK’nın 83 ve HMK’nın 222. Maddeleri gereğince; davalı ve dava dışı temlik eden şirket defterleri ile vergi dairesinden getirttiği BA ve BS formları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Davalı taraf itiraz dilekçesinde temlik eden şirkete borcu bulunmadığını, aksine şirketten alacaklı olduğunu, davaya verdiği cevapta ise faturalardaki hizmeti almadığını, faturalardan dolayı borçlu olmadığını belirtmiştir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı taraf imzalı irsaliyeleri sunması da gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesi yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile ilgili hazırlanan raporda; ” gerek davalı tarafın ticari defterleri ve gerekse dava dışı … Firmasının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; incelenen defterlerin usulüne uygun tutulduğu, temlik eden şirket defter kayıtlarında davalı şirketin takibe konu aç adet faturadan dolayı 67.243,10 TL alacaklı olduğunun, davalı defter kayıtlarında söz konusu faturaların kaydının bulunmadığı, 2014 – 2015 yılına devir ve takip tarihinde davalı şirketin temlik eden şirketten 16.402,31 TL alacak kaydının bulunduğu, Vergi Dairesinden getirtilen Ocak 2015 dönemine ait ve kanuni süresinde verilen BA formunda davalı şirketin takibe konu üç faturayla ilgili KDV hariç 56.985,00 TL borç beyan etmesine rağmen kanuni süre geçtikten sonra düzeltme formu vermek suretiyle faturaların kayıtlardan çıkartıldığının belirtildiği, ayrıca dosya içerisine celp edilen dava dışı temlik eden şirkete ait 2015 yılına ait BS formunda aynı faturalardan dolayı KDV hariç 56.985,00 TL alacak beyanında bulunulduğunun anlaşıldığı, bu nedenle temlik eden şirket ile davalı şirketin defter kayıtlarının usulüne uygun tutulmasına rağmen kayıtlar bakımından birbirini teyit etmediği, ancak davaya konu icra dosyasındaki alacağa dayanak üç adet faturanın vergi dairesine yapılan her iki şirketin beyanlarında mevcut olması nazara alındığında; davalı şirketin takibe konu faturalardan dolayı hizmet almadığına yönelik itirazının yerinde olmadığı, bu durumda davalı şirketin TMK’nın 6. maddesi gereğince fatura bedellerini dava dışı şirkete veya davacıya ödediğini yazılı olarak ispatlaması gerekir.
Mevcut dosyadaki deliller incelenip değerlendirildiğinde; davalı şirketin fatura bedellerini ödediği iddiasında bulunmadığı gibi ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesinin delilleri tartışıp değerlendirmesi sonucu itirazın iptaline ilişkin taleple ilgili davayı kabul etmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davalının istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 4.596,37 TL harçtan peşin alınan 1.149,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.447,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdı