Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2018
NUMARASI : …. Esas – …. Karar
DAVACI : ASC Tarım Ve Hayvancılık Kimya Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2018
YAZIM TARİHİ : 26/12/2018
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine Konya Ticaret .. Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davasında 10/09/2018 tarihinde talebin kabulüne ilişkin tesis edilen karara karşı, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari satım ilişkisi bulunduğunu, davalıya satılan bir kısım malların bedellerinin ödenmediğini, bu kapsamda davalı tarafından düzenlenen bonolara dayalı genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takiplerine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kendisi tarafından düzenlendiği iddia olunan bonolardaki imzaya itirazı bulunduğunu savunarak, davanın reddini ve lehlerine % 20 kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, imza itirazında bulunulması nedeni ile, davalıya isticvap için meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen, davalının mazeretsiz olarak duruşmaya iştirak etmediği, bonolardaki imzaların davalıya ait olduğunun kabul edilmesi ve bonoların geçerli bir kambiyo senedi olarak görülmesi karşısında, ödemeyi ispat yükünün davalıya düştüğü, davalı tarafın, bonoların ödenmesine yönelik herhangi bir yazılı delili sunmadığı, bonoların davalı tarafın ticari defterlerinde yer almamasının, davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından ve davalı tarafın ödemeye ilişkin herhangi bir savunması ve ödeme iddiası da olmadığından, ödeme konusunda davalı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağı da sorulmadan davalı tarafın takiplere dayanak bono bedellerinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekilince; imza inkarına rağmen mahkemece usulen inceleme yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolunu başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi nedeni ile düzenlenen bonoların bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 208. maddesinde taraflardan birinin, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen yazı veya imzayı inkar etmesi halinde sahtelik iddiasında bulunması gerektiği düzenlenmiş, 211. maddede ise sahtelik incelemesinin ne şekilde yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, hakimin, imzayı inkar eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirmesi, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar vermesi, yapılan incelemeye rağmen, sahtelik konusunda kesin bir kanaat edinmemişse bilirkişi incelemesine karar vermesi, bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaları ilgili yerlerden getirtmesi gerekmektedir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapacak, inceleme için gerekli görmesi halinde, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazmasını veya imza atmasını mahkemeden talep edebilecektir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211. maddesinin gerekçesinde “…1086 sayılı Kanunun 308,309 ve 316 maddelerinde yer alan sahtelik incelemesi tek maddede sistematik olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin yapılmasında yerleşik yargı kararları ile doktrindeki görüşler de dikkate alınmıştır. Bir belge hakkındaki sahtelik iddiası söz konusu olduğunda öncelikle karşı tarafın bu konudaki açıklamaları da dikkate alınacaktır. Zira sahtelik iddiası konusunda sadece bir tarafın açıklamaları dikkate alınarak değerlendirme yapılması, tarafların eşitliği ilkesine ve hukuki dinlenme hakkına aykırı olacaktır. Sahtelik iddiası üzerine, hakim önce imzasını inkar eden tarafı isticvap edecektir. İsticvaba rağmen bir kanaate ulaşamaz ise, imza inkarında bulunan kişiye yazı yazdırılıp imza attırılarak yazı ve imza örneği alınacaktır. Bu değerlendirme sonucunda bir kanaate varılabilecek durumda ise hakim senedin sahteliği hakkında bir karar verecek ve bunun gerekçesini de belirtecektir. Hakimde sahtelik konusunda yine kesin bir kanaat uyanmaz ise bilirkişi incelemesine karar verecektir. Bilirkişi incelemesine bu yazı ve imzalarla mahkemece elde edilen yazı ve imzalar esas alınır. Bilirkişi inceleme için gerekli görür ise kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmaması mahkemeden talep edebilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211. maddesinin gerekçesinde imza incelemesinin nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak yer almıştır. HMK 211. maddesinin a bendinde de; “… isticvap için mahkemeye davet edilen tarafın belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde inkar ettiği belgedeki yazı ve imzayı ikrar etmiş sayılır. Bu husus kendisine çıkarılacak davetiyeye de ayrıca ihtar edilir.” düzenlemesi mevcuttur. Mahkemece, isticvabına karar verilen davalıya, davalının yerleşim yeri talimat mahkemesi aracılığı ile davetiye gönderilmiş ve belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği belirtilmiş, davetiyede ayrıca isticvap konusu vakıalar ile belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde inkar ettiği imzayı ikrar etmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Davalının belirlenen gün ve saatte mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması sebebi ile davalı adına atılan imzaların davalıya ait olduğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2016 tarih ve 2014/19366 E., 2016/198 K. sayılı kararı ile Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2016/16894 Esas-2017/9209 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/13269 Esas-2016/4697 Karar sayılı kararları aynı doğrultudadır.
Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken …. TL istinaf karar harcından peşin alınan …. TL’nin mahsubu ile bakiye…. TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından ücret-i vekalete ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davalı tarafından istinaf talebi ile ilgili yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hükmün kesinleşmesinden sonra HMK 333 ve HMKGAT’nin 5/1 maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının avansı yatıran tarafa iadesine,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7- Verilen karanın mahiyeti nazara alınarak dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2018 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
e-imzalıdır
…
Üye
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
…
Katip
…
e-imzalıdır