Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/230 E. 2019/225 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … Sanayi Ve Ticaret A.Ş
VEKİLİ : Av.

DAVALI : …Sigorta A.Ş.
VEKİLLERİ : Av.

DAVA : Kapsamlı İş Yeri Sigorta Poliçesi Sebebiyle Maddi Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ….Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında … tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya CBS talebi üzerine … San. ve Tic. A.Ş.’ye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına karar verildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetleri kapsamında işlettiği tavuk çiftliklerini …… ve …… sayılı “Kapsamlı İş Yeri Sigorta Poliçeleri” ile davalı sigorta şirketine sigorta ettirdiğini, 08/01/2012 tarihinde meydana gelen yoğun kar yağışı nedeniyle tavuk kümeslerinde çökmeler meydana geldiğini, sigorta poliçeleri kapsamında meydana gelen hasarların davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline ödenmesi gerekirken sigortası yapılan adres ile rizikonun meydana geldiği adresin aynı olmadığından (farklı olduğundan) bahisle müvekkilinin zararının ödenmediğinden ve sigortalı iş yerlerinin tapu kayıtlarının ve adreslerinin açık ve anlaşılır olduğundan ve davalının haksız yere ödemeden kaçındığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 300.000,00 TL bedelin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta poliçelerine konu taşınmazlar üzerinde Vakıfbank T.A.O. … Şubesi’nin lehine rehin hakkı olduğunu, işbu talebi rehin hakkı sahibinin dile getirebileceğini veya bankanın davacıya dava için muvafakat vermesi gerektiğini ancak dava dosyasında böyle bir bilgi ve belgenin yer almaması nedeniyle öncelikle davanın dava şartı olan husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, aksi halde poliçede yazılı riziko adresinin zararın meydana geldiği adres olmadığı tespit edildiğinden hasarın teminat dışı olduğunu, istenilen tazminatın fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğinden bahisle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından davacının ipotek rehin hakkı sahibi bankadan şartsız rıza temin edememesi nedeniyle davacının aktif dava ehliyeti olmadığından ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, 674 Sayılı KHK gereğince davacı şirkete TMSF kayyım olarak atandığından ve 690 Sayılı KHK’nın 73/6 maddesi gereği davacı şirketin kayyımı TMSF harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Resmi Gazetenin 01.09.2016 tarihli 29818 sayılı 2.mükerrer nüshasında yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 19.maddesinde kayyımlık yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrinin düzenlendiğini, Konya CBS talebi üzerine ….Gıda San. Tic. A.Ş’ye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, söz konusu kayyımlığın 20/09/2016 tarihinde ticaret sicile tescil edildiğini ve 30/09/2016 tarihinde ilan olunduğunu, fon kurulu kararıyla kayyımlık yetkileri fona devredilen davacı şirketin yönetim/müdürler kurullarının fon tarafından oluşturulmasına karar verildiğini, yönetim/müdürler kurulu başkanlıklarına TMSF tarafından atamalar yapıldığını, davalı sigorta şirketinin davaya muvafakati istenmekte olan ipotek alacaklısı Vakıfbank A.Ş’nin iştirakı olduğunu, yerel mahkemece dava dışı ipotek alacaklısı bankanın taşınmazında keşif yapılarak meydana gelen hasara ilişkin menfaat değerlendirmesi yapmadan iş bu hükmü verdiğini, TMK 879.madde ve TTK 1456.maddesi uyarınca sınırlı ayni hak sahibinin muvafakatinin bulunmamasını sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesine engel gördüğünü, bu durumda mahkemece yine sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesine karar verilebileceğini, hüküm fıkrasında ayrıca ödeme esnasında sınırlı ayni hak sahibinin muvafakatinin sağlanmasının hüküm altına alınması gerektiğini, mahkemece TMK 879.madde ve TTK 1456. maddesi hükümlerinin göz ardı edildiğini, ipotek alacaklısının ancak kendi menfaati zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olacağını, 4721 sayılı kanunun 879.maddesi ile sigorta tazminatının malik tarafından yeterli bir güvence gösterilmesi halinde kendisine ödenebileceğinin mümkün olduğunu, açıkladığı nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan yerel mahkeme kararının davacı müvekkili lehine bozulmasına/ kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı sigortalı tarafından açılan kapsamlı iş yeri sigorta poliçesi tazminat bedeli maddi tazminat davasına dava dışı sigorta poliçesi rehin alacaklısı bankanın “davanın kabulü durumunda davacı lehine hükmedilecek alacak/tazminat bedelinin rehin alacaklısı bankaya ödeme yapılmasının hükümde gösterilmesi kaydıyla” davaya şartlı muvafakatin geçerli olup olmadığı, davacı sigortalının aktif dava ehliyeti şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekilince 01/09/2016 tarihli ve 29818 sayılı 2.mükerrer Resmi Gazetede yayınlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 19.maddesi uyarınca kayyımlık yetkisinin tasarruf mevduatı sigorta fonuna devrinin düzenlendiği, aynı kararnamenin 20.maddesi uyarınca 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimin TMSF tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıklarıyla ilgili olarak fona verilen yetkilerin kıyasen uygulanacağı Konya Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine davacı şirkete TMSF’nin kayyım olarak atanmasına karar verildiği, kararın 20/09/2016 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği ve 30/09/2016 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu kapsamlı işyeri sigorta poliçesi sigortalısının davacı … San. Tic. A.Ş sigorta şirketinin davalı …Sigorta A.Ş. Rehin alacaklısının T.Vakıflar Bankası T.A.O. …/Konya olduğu anlaşılmıştır.
Rehin alacaklısı banka tarafından düzenlenen 24/04/2018 tarihli 705 sayılı ve 31/08/2018 tarih 1406 sayılı yazılar ile “dain-i mürtehin hakkımız saklı kalmak ve davanın kabulü durumunda davacı/lar lehine hükmedilecek alacak/tazminat bedeli üzerinden dain-i mürtehin hakkımız bulunduğundan ve bankamıza ödeme yapılmasının hükümde gösterilmesi kaydıyla açılan davaya muvafakat edilmektedir.” şeklinde davacı sigortalı tarafından açılan davaya rehin alacaklısı banka tarafından koşullu olarak muvafakat edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun “Sigorta tazminatı üzerinde hak” başlıklı 879’uncu maddesinin birinci fıkrası “Muaccel olan sigorta tazminatı, malike ancak bütün rehinli alacaklıların rızasıyla ödenebilir” şeklindedir. TTK.’nın 1454. maddesi uyarınca, sigorta ettiren üçüncü bir kişinin menfaatini onun adını belirterek veya belirtmeyerek sigorta ettirebilir, aynı kanunun 1406. maddesi hükmü gereğince, bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi de mümkündür. 4721 sayılı TMK’nın 879’uncu maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.09.2012 gün, 2012/17-394 E., 2012/643 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.)
Konya İli … İlçesi … Mahallesinde kain … ada … parsel ve aynı ada … parsel sayılı işyeri sigortalı tavuk çiftliklerinin malikinin davacı şirket olduğu, her iki taşınmaz üzerinde dava dışı Vakıfbank … Şubesinin ipotek/rehin haklarının olduğu ve dava konusu hasarların tazmini için davacının ipotek sahibi bankadan işbu davayı açabilmesi için 4721 sayılı TMK’nın 879.maddesine göre muvafakat temin etmesi gerektiği ve muvafakatin şartsız ve süresiz olması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 879.maddesine göre, muaccel olan sigorta tazminatının ödenebilmesi için bütün rehinli alacaklıların rızasının bulunması gerekmekte olup, dava dışı sigortalının davalıdan sigorta tazminatı talebinde bulunabilmesinin ön şartı rehinli alacaklının muvafakatinin alınmasıdır (Yargıtay HGK’nın 14.04.2002 gün 2002/284-324 sayılı). 6102 sayılı TTK’nın 1456.maddesi 1.fıkrası uyarınca sınırlı ayni hak ile takyid edilmiş bir mal üzerindeki malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemiş ise sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder, 2.fıkrası uyarınca sigortacıya mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Bu sebeple rehinli bir malın maliki tarafından kendi adına yaptırılan sigorta alacaklı lehine yapılmış bir sigorta değilse de sigorta tazminatı ancak o mal üzerinde rehin hakkına haiz olan bütün alacaklıların muvafakatleri alınmak suretiyle sigorta ettiren malike ödenebilir. Başka bir anlatıma, sigorta süresi içinde riziko meydana geldiği taktirde hasar bedeli, rehin alacaklısı bankaya rehinli olan malın kredi borcunun da bir güvencesi niteliğindedir. Bu bağlamda, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibine ait olduğundan, koşulsuz olarak rehin alacaklısının muvafakati bulunmaksızın hasar ödemesinin sigortalıya yapılamayacağı ve yapılan bu ödemenin davalı sigorta şirketini borçtan kurtarmayacaktır. Rehin alacaklısı banka tarafından koşullu olarak davaya muvafakat edilmesi karşısında ipotek alacaklısı bankanın ipotek miktarı ile kalan ipotek borcunun Kapsamlı İş Yeri Sigorta Poliçeleri sigorta bedelinden fazla olduğu ve davacı sigortalının talep edebileceği bakiye sigorta bedelinin bulunmadığı anlaşıldığından usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı şirket 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19 uncu maddesine eklenen 6. fıkra gereğince harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
– İstinaf başvurusu sırasında yatırıldığı anlaşılan 35,90 TL harcın talep halinde iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Kararın tebliği işlemlerinin HMK 359/3 maddesi gereğince dairemizce yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır