Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/16 E. 2018/89 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI :

DAVACILAR : 1 -… (T.C Kimlik No: …)
2 -… – (T.C Kimlik No: …)
3 -… – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2018
YAZIM TARİHİ : 14/12/2018
Davacılar vekili tarafından Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dava dosyası ile açılan limited şirket ortaklığından çıkma, esas sermaye payının gerçek değerinin hesaplanarak tahsili, tedbire ilişkin davada 10/10/2018 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı, davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Müvekkillerinin ortağı olduğu davalı Azak Soğutma Saç ve Dayanıklı Tüketim Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 17/05/2012 tarihinde faaliyete başladığını, kurucu ortakların hali hazırda devam ettiği toplam altı ortağı olan şirkette davacı müvekkillerin %50 paya sahip olduğunu, 21/06/2017 tarihi itibariyle şirket ortakları olan müvekkili … ve …. kendilerini 20 yıl müddetle şirket müdürlüğünde münferiden imzaya yetkili hale getirmiş ise de özellikle Temmuz 2017 döneminden sonra yaşanan birtakım olaylar neticesinde ortaklığın müvekilleri açısından sürdürülemez hale geldiğini, … ile vekaletname ile işlem yapan … tüm iş ve işlemleri kendilerinin yapmaya başladığını, söz konusu olay sonrasında suç duyurusunda bulunduğunu, Konya .. Asliye Ceza Mahkemesi …. Esas sayılı dosya ile ceza davası açıldığını, şirkette kar payı dağıtımı yapılmadığı ve şirketin yönetimine müdahale imkanı bulunmadığından müvekkilerinin haklı sebeple ortaklıktan çıkmayı talep etmeleri dışında bir çarelerinin kalmadığını, dava sonuna kadar müvekkilerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün durdurulmasını, davalı şirketin mevcut yönetim şeklindeki münferiden imza yetkisinin kaldırılarak şirketin yönetimi için kayyım tayin edilmesine karar verilmesini, şirketin tüm işlemlerinin kayyım tarafından yapılmasını, şirket müdürü …. münferiden imza yetkisinin ve müdürlük sıfatının kaldırılmasını, tüm vekalet ilişkilerinin sonlandırılmasını, kayyım ücretinin davalı tarafından karşılanmasını, davalı şirketin tüm mal varlığının korunması 3.kişilere devir ve temlik edilmemesi için tapu ve trafik sicil kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, şirketin tespit edilecek diğer menkul malvarlığı üzerine de ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARIN ÖZETİ : Davanın konusu şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmaya izin ve alacak olup, dava konusu olmayan davalı şirkete ait mal varlıklarına tedbir konulması mümkün görülmediği gibi, davanın esasını çözecek mahiyette davacıların ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tedbiren durdurulması da mümkün görülmemiş, davalı şirkete kayyım tayin edilmesi ve mevcut müdürün yetkilerinin kaldırılması yönündeki tedbir talebi de mevcut delil durumuna göre yerinde görülmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Müvekkillerinin şirket ile ilgili hiçbir işleme karıştırılmadığını, 16/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda da “Davacılardan …’ın masasındaki bilgasayardan verilen şifreler ile muhasebe programına giriş yapamadığı”nın tespit edildiğini, davalı şirketin diğer ortaklarının müvekkillerinin muhasebe ile ilgili işlemleri görmesini engellemek için ETASOL programına girişlerinin engellendiğini, bu durum devam eder ve bir an önce şirkete kayyım atanmaz ise davalı şirketin mali durumunun ciddi bir şekilde tehlikeye gireceğini, müvekkillerinin davalı şirket ortakları tarafından tehdit edildiğini, şirkete kayyım atanmasına ilişkin tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilleri ile diğer ortaklar arasında yaşanan olaylar derdest ceza davası müvekkillerin muhasebe kayıtlarına girişlerinin engellenmesi vb. birçok olay dikkate alındığında iş bu davada tedbir kararı verilmesinin müvekkillerinin haklarının korunması bakımından zorunlu olduğunu, Konya .. ATM … Esas sayılı 10/10/2018 tarihli duruşma tutanağının … nolu ara kararı uyarınca “ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair kararın istinaf yolu ile incelenerek kararın kaldırılmasına, müvekkillerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarınının tümünün durdurulmasına, davalı şirketin taşınmaz ve araçlarının 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu ve trafik sicil kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, davalı şirketi münferiden temsile yetkili …. davalı şirket adına Konya 5. Organize Sanayi Bölgesine yer tahsisi talebinde bulunduğunu, şirketin … TL borçlandırıldığı, şirketin mal varlığının ve müvekkillerinin iş bu dava sonunda elde edecekleri alacak haklarının tehlikede olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK 638/2 maddesi uyarınca limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma payı ve esas sermaye payının gerçek değerinin hesaplanarak tahsili ve tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 638/2.maddesi “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmünü haizdir. Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile çıkma davası açmış bir kişinin, yargılama süresince ortaklık haklarını kullanması ve borçlarını yerine getirmekle yükümlü olmasının konumuna uygun düşmeyeceği dikkate alınarak, mahkemeye bazı tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD.03/02/2015 tarih ve 2014/15047 esas 2015/1168 karar)
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nun 638/2. Maddesi kapsam itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar ile ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir. Başka bir deyişle ihtiyati tedbir konusunun uyuşmazlık konusu olması şartı da gerekli değildir.
Davacılar tarafından 6102 sayılı TTK 638/2 maddesi uyarınca dava süresince dava sonuna kadar müvekkillerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün durdurulmasına, davalı şirketin mevcut yönetim şeklindeki münferiden imza yetkisinin kaldırılarak şirket yönetimi için kayyum tayin edilmesine karar verilmesine, şirketin tüm işlemlerinin atanan kayyum tarafından yapılmasına, şirket müdürü … münferiden imza yetkisinin ve müdürlük sıfatının kaldırılmasına, tüm vekalet işlerinin sonlandırılmasına, şirketin tüm mal varlığının (taşınmaz ve araçlarının 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için) tapu ve trafik sicil kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin tespit edilecek diğer menkul mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istenmiştir.
Şirket ana sözleşmesinin 11.maddesinde şirketin işleri ve muameleleri ortaklar kurulu tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından ve her bir müdürün münferit imzası ile temsil edilir şeklinde düzenlenmiştir. Şirketin sermayesi 500 paya ayrılmış olup bu sermayenin 100 payı …., 175 payı …, 50 payı … 25 payı …, 100 payı …. ve 50 payı … a aittir.
Şirket ortaklar kurulunun 30/05/2000 tarih 6 nolu kararı ile 20 yıl müddetle şirket müdürü …. ve şirket müdürü …’ın münferiden yetkili bulunmalarına karar verilmiştir.
Davacıların davaya konu şirkette %50 oranında pay sahibi oldukları, davacı … ile şirket ortağı …. 30/05/2000 tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca şirketi münferiden temsile yetkili oldukları, davacılar tarafından 6102 sayılı TTK 638/2/1.cümle madde ve bendince ortaklıktan çıkma talebinde bulunulduğu, bir kısım ortaklar arasında Konya ..Asliye Ceza Mahkemesi …. esas sayılı kamu davasının bulunduğu anlaşılmakla; davacılarca şirket müdürünün temsil yetkisinin kısıtlanması yönüyle 6102 sayılı TTK 638 maddesinin 2.bendi 2.cümle uyarınca ihtiyati tedbir talebinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edildiği kabul edilerek ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davanın niteliği uyarınca teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının yargılaması sırasında verdiği ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 10/10/2018 tarihli ARA KARARININ KALDIRILMASINA,

– İstinaf başvurusu sırasında yatırılan …. TL karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
– İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ve taraflar lehine ücret-i vekalet takdirine yer olmadığına,
B- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 uyarınca YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
C- Davacıların ihtiyati tedbir talebinin 6102 sayılı TTK’nun 638/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
1- Davanın esası ile ilgili hüküm kurulmasından önce mevcut temsilcilerin görev süresinin biteceği 30/05/2020 tarihine, ortaklar kurulunca yeni temsilci atanmasına, ilk derece mahkemesince HMK 396. maddesi gereğince verilecek yeni bir karara kadar ve her halükarda ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili hüküm verilinceye kadar devam etmek üzere; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde 22481 numarası ile kayıtlı davalı Azak Soğutma Saç ve Dayanıklı Tüketin Malları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcilerinin şirket mal varlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemlerinin KAYYIM ONAYINA TABİ TUTULMASINA,
2- Denetim kayyım’ı olarak Serbest Mali Müşavir…. GÖREVLENDİRİLMESİNE,
3- Denetim kayyumuna görevi süresince aylık …. TL ücret ödenmesine, davacı tarafça 6 aylık kayyım ücreti olan …. TL’yi mahkeme veznesine yatırması için BİR (1) HAFTALIK KESİN SÜRE VERİLMESİNE,
– Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393/1 maddesi gereğince karar tarihinden itibaren BİR HAFTALIK süre içerisinde belirlenen kayyım ücretini yatırması ve ihtiyati tedbir kararının infazını talep etmesi gerektiği aksi taktirde; tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının ihtiyati tedbir isteyene HATIRLATILMASINA,
– Verilen süre içerisinde kayyım ücretinin yatırılması halinde kayyım’ın davet edilerek usulüne uygun yemini yaptırıldıktan sonra göreve başlatılmasına,
4- Şirket temsilcilerinin şirketin mal varlığının azaltılması ve borçlandırılmasına ilişkin kayyım tarafından onaylanan işlemleri ile şirket temsilcilerinin şirkete zarar verici tutum ve davranışlarda bulunup bulunmadıkları konularında kayyım tarafından her ay davanın görüldüğü Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’ne rapor halinde sunulması hususunda kayyım’a İHTARAT YAPILMASINA,
5- Kararın kayyım atanması ile ilgili hükümlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce ilanı için gerekli masrafların ileride esas davada haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
6- Yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
7- Davacı tarafın istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
D- Kararın tebliğ işlemlerinin HMK. 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
E- Verilen kararın mahiyeti gereğince dava dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1(f) gereğince KESİN olarak 14/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye

Üye


Katip