Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/151 E. 2019/16 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin davada 23/10/2018 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı, davalı kooperatif üyesiyken kooperatif genel kurulunun 06/06/2015 tarihli kararı ile parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla üyelikten ihracına karar verildiğini, ihraç kararının noterden keşide edilen 10/06/2015 tarihli ihtarname ile tebliğ edildiğini, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerin tebliğlerinin de usulsuz olduğundan geçersiz olduğunu ileri sürerek, üyelikten ihraç kararının iptalini ve davalı kooperatife üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili, davacının üyelikten kaynaklanan parasal edimlerini yerine getirmemesi üzerine noterden keşide edilen 06/06/2014 tarihli ilk ihtar ile 14/07/2014 tarihli ikinci ihtarın yasaya uygun olarak davacıya tebliğ edilmesine rağmen parasal yükümlerini yerine getirmediğinden 06/06/2015 tarihli genel kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının noterden keşide edilen 10/06/2015 tarihli ihtarname ile davacıya tebliğ edildiğini, ihraç kararının usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davalı kooperatif tarafından davacının ihracına yönelik 2. ihtarnamenin ve ihraç ihtarnamesinin Tebligat Kanunu’na uygun olarak tebliğ edildiği, ancak 06/06/2014 tarih ve …yevmiye numaralı 1. ihtarnamenin ilgili noterlikten getirtilen tebligat parçasının incelenmesi ve davacının sunduğu ihtarname ekindeki noterlik tebligat şerhinin incelenmesi sonucu; 1. ihtarname tebligatında “Muhatabın adresinin kapalı olduğu, muhatabın çarşıda olduğu” tespit edilerek Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebligat yapıldığı, ne var ki bilgisine başvurulan komşunun isim ve imzası alınmamakla sözkonusu tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre geçerli bir tebligat olmadığı sebebi ile kooperatif genel kurulunun davacının ihracına ilişkin kararının usulsüz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının üyelikten ihracına ilişkin 06/06/2015 tarihli kararının iptaline, davacının davalı kooperatif nezdinde üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının ihtarnamelerde verilen sürelerde ödemelerini yapmadığını, kötü niyetli olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, üyeliğin tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ortaklıktan çıkarılma esasları ve itirazı düzenleyen 16.maddesinde;
“Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içerisinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içerisinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içerisinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içerisinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir…” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 27.maddesi; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” düzenlemesine yer vermiştir.
Anasözleşmenin “Ortaklıktan Çıkarma” başlıklı 14.maddesinde de;” Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır. …
2- Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden otuz gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenler…
Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içerisinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içerisinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içerisinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar…” hükmü düzenlenmiştir.
“Bu hükümler çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesinde;
Öncelikle davacıya ihraç kararı 23/06/2015 tarihinde tebliğ edildiğinden, 26.06.2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu değerlendirilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, ihtarnamelerde ödenmesi gereken borç miktarlarının da birbirini tutup tutmadığı tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Anasözleşmenin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresini içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Ticaret sicil belgesinden; …. Kooperatifinin, Konya adresinde olup 25/02/1987 tarihinde tescil edildiği; 06/06/2014 tarihli ihtarnamede; 13/09/1997, 30/10/1999, 08/03/2008, 17/04/2010, 16/06/2012 günlü genel kurullarda alınan kararlar gereği 13.400,00 TL aidat borcu asıl alacağı, 28.870,14 TL gecikme zammı, 130,00 TL ihtar masrafı olmak üzere 42.400,14 TL aidat borcunun ödenmesi, aksi halde kooperatif üyeliğinden çıkarılacağı bildirilerek borcun tebliğden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin istenildiği, davacı adına gönderilen 06/06/2014 tarihli ihtarnameye ait tebligat parçasında tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin göre yapıldığı belirtilmiş ise de, söz konusu hükmün 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1). Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Eldeki davaya konu tebligatta ise bilgisine başvurulan komşunun ismi ve imzadan imtina sebebi tebligatta yazılı olmadığından bu hükme uygun olarak herhangi bir tahkik ve tevsik işleminin yapıldığı söylenemez.
Öte yandan 14/07/2014 tarihli ikinci ihtarnamede; 13/09/1997, 30/10/1999, 08/03/2008, 17/04/2010, 16/06/2012 günlü genel kurullarda alınan kararlar gereği 13.400,00 TL aidat borcu asıl alacağı, 28.870,14 TL gecikme zammı, 130,00 TL ihtar masrafı olmak üzere 42.530,14 TL aidat borcunun ödenmesi, aksi halde kooperatif üyeliğinden çıkarılacağı bildirilerek borcun tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesinin istenildiği, istenilen tutarın ilk ihtarnamede istenilen tutarla birbirini tutmadığı gibi her iki ihtarnamede de 130,00 TL ihtar masrafı talep edilmiş ancak bu hususta genel kurul kararı olmadığından her iki ihtarnamede istenen 130,00 TL masraf talebinin de yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan ikinci ihtarnamenin keşide edildiği 14.07.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde;”Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”
Yine aynı kanunun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. İmzadan ve tebellüğden imtina nedeniyle 7201 Sayılı Kanun’un 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesinin uygulama yeri yoktur.
Somut olayda, 14/07/2014 tarihli 2. ihtarnamenin tebliğ evrakının “muhatabın gelini tebellüğden imtina ettiğinden ” şerhi ile muhtara 16/07/2014 tarihinde teslim edildiği, tebellüğden imtina ettiği belirtilen muhatabın gelininin aynı konutta birlikte oturup oturmadığının belirtilmediği, tebligatın bu hali ile Tebligat Kanununun 16. maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı kooperatif tarafından davalıya gönderilen ihtarnamelerin kooperatifler kanunu 27. maddesi ve anasözleşmenin 14.maddelerine aykırı olduğundan bir hüküm ifade etmeyeceği, bu geçersiz ihtarnamelere dayanılarak alınan üyelikten ihraç kararının da yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru olup, davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b. 1. maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,

4- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine … tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır
..
Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır