Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/943 E. 2023/918 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/07/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … arasında … tarihinde Sertifikalı Tohumluk Patates Üretim Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davacı yüklenici şirketin, davalı iş sahibi şirket tarafından sağlanacak elit ve/veya üst kademe tohumluk patateslerin teknik şartnameye uygun olarak ekilmesi, yetiştirilmesi ve hasat işlerinin, davalı şirketin görevlendireceği elemanların kontrolünde ve talimatlarına uygun olarak davalı şirket tarafından verilen takvime göre yapılması ve üretilen sertifikalı tohumluk patateslerin tamamının davalı şirkete teslim edilmesi işlerini üstlendiğini, davalı şirketin bu sözleşme kapsamında üretilen tohumluk patatesleri hem tarlada hasat zamanı hem de toplandıktan sonra depo aşamasında ayıp kontrolünden geçirdiğini ve patatesleri depolarına ayıpsız olması koşulu ile kabul ettiğini, davalının deposuna aldığı her ürün ayıp kontrolünden geçmiş ve kabul edilmiş ürün olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin … maddesi gereği davalı şirketin üretilen tohumluk patatesleri tarlada ön eleme yaparak deposuna sevk etmesi ve depo girişinde kabul analiz ve kontrollerinden geçirmesi gerektiğini, kontroller sırasında davacı yüklenicinin temsilci bulundurma hakkı olduğunu, temsilcisini kamyonun depoya varışı aşamasında hazır bulundurmadığı takdirde yüklenici şirketin dava şirket tarafından gerçekleştirilecek kontrol sonuçlarını peşinen ve gayri kabil-i rücu olarak kabul etmiş sayılacağını, işbu sözleşmenin ekinde listelenen özellikler ve asgari kabul oranlarından herhangi birine uygunluk göstermeyen sevk partisinin alımı ve deposuna/fabrikasına girişinin davalı iş sahibi şirket tarafından reddedileceğini, sözleşme kapsamında davalı şirketin hem tarla aşamasında hem de ürünleri depoya kabul etmeden önce inceleme yaptığını, davalı şirketin deposuna kabul ettiği ve sakladığı tohumların ayıpsız tohumlar olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini ve tarlalardan çıkan tohumluk patatesleri davalıya teslim ettiğini, buna ilişkin teslim belgeleri olduğunu, davalı şirketin üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı ve uhdelerinde bulunan mallar için ödeme talebinde bulunduğunu, davalının ödeme yapmayacağını belirttiğini ve 12.06.2017 tarihindeki ihtarname ile ayıplı olduğu için iade ettiği malları depolarından almalarını bildirdiğini, söz konusu tohumların ayıplı olmadığını buna ilişkin Konya … Sulh hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, tohumlardan alınan örneklerin … Araştırma Enstitüsü’ne gönderildiğini… Araştırma Enstitüsü’nün 18.08.2017 tarihli raporunda ise tohumların ayıplı olmadığının rapor edildiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketten aldığı ve deposunda tuttuğu malları saklarken, depo sıcaklığını tohumları filizlendirilecek sıcaklıkta yani ekilecek halde olmalarını sağlayacak sıcaklıkta tuttuğunu, davalı taraf depolarında tohumları uzun süreli muhafaza edilecek şekilde saklanmadığını ve ilk ekin zamanı ekilecek şekilde depolarında tuttuğu için ileri ki tarihlerde alımdan vazgeçip tohumların iadesini talep etmesi de imkansız hale geldiğini, davalı şirketin patatesleri kendilerine teslim etmediğini, davalı şirkete ihtarname ile bildirdiklerini ve davalı şirkete satılan ve teslim edilen ancak bedeli ödenmeyen tohumluk patatesin bedeli olan fatura tanzim edilerek davalı tarafa gönderildiğini fakat davalı şirketin hukuka aykırı bir şekilde faturayı tekrar iade ettiğini, bu nedenlere ayıplı olmayan ve iade edilmemiş tohumlarının bedeli olan 250.000.00TL’nin yargılama neticesinde müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi talebini terditli hale getirerek alacak talebinin kabul edilmemesi halinde tohumluk patateslerin iadesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Somut olayımıza baktığımızda; taraflar tacir olup, aralarındaki ticari ilişki eser sözleşmesine dayanmakta ve bu ticari ilişkiye dayalı faturadan kaynaklı alacak davasında; davacının alacak davasına dayanak fatura kestiği, davalının da iade fatura kestiği, davacının iade faturayı ticari defterlerine işlediği, böylelikle taraflar arasında alacak borç ilişkisinin sonlandığı, diğer taraftan davacı yanın iade faturasına iade faturası keserek davalıyı borçlandırdığı anlaşılmakla bu durumun da hukuka ve ticari örf ve adete aykırı olduğu mahkememizce kanaat getirilerek davacının davasının reddine, ayrıca davacı yanın ıslah dilekçesi ile teslim edilmeyen tohumların aynen iadesi talebinin değerlendirilmesinde; taraflar arasında adelil sözleşmesi yapıldığı (delil sözleşmesini geçersiz kılan bir neden olmadığı anlaşılmakla delil sözleşmesinin geçerli olduğu) delil sözleşmesine göre davacının tohumlarının delil sözleşmesi şartlarına uymadığı davalı yanca tohumların kabul edilmediği, kabul etmeme iradesini de ihtarname ile davacı yana bildirdiği ve tohumları, 7 iş günü içerisinde almaları istenmiştir. Bu durumda davacı yan, ıslah ile dava konusu ettiği tohumları alma imkanı varken almamıştır. Bu nedenle sonradan ıslah ile dava konusu yaparak tohumların aynen iadesi istemek TMK 2. Maddesine aykırı olduğu kanaati ile mahkememizce de bu talebi kabul görmemiş ve mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesiyle davacının, davalı aleyhine açtığı alacak davasındaki taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu tohumların davalı tarafça zayi edilmesi nedeniyle taraflarınca teslim alınamadığını, yerel mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, faturaların sadece karine teşkil edeceğinden aksi her zaman ispatlanabilecek temel borç ilişkisini ortadan kaldıramayacağını, dosya içerisindeki delil sözleşmesinin geçersiz olduğunu aşikar olup davanın kabulüne karar verilmesini gerektiğini, davalı trafın alınan delil sözleşmesine itiraz etmediğini, davaya cevap vermediğini, defter kayıtlarını sunmadığını, yerel mahkemenin davalıya iltimas geçerek bütün süreleri kaçırdıkları halde yeniden en baştan süre verdiğini, davalının aleyhine olan durum lehine çevrilmeye çalışıldığını, iş bu duruma muvafakatları olmadığından hukuka aykırı yapılan yargıla sonucu verilen red kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı yüklenici şirketin davalı iş sahibi tarafından gönderilen iade faturasının itiraz edilmeksizin ticari defterine kabul edilmek suretiyle borç ilişkisini sona erdirmiş olmalarına, davacı şirket tarafından sonradan gönderilen faturanın davalı şirket tarafından kabul edilmemesine, davalı şirket tarafından ifade faturasına konu patateslerin iade alınması ihtar edilmesine rağmen davacı tarafından patateslerin iadae alınmamasına göre mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacıdan alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 210,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf aşamasında yatan gider avansından kalan olması halinde karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince re’sen yatırana iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/07/2023


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip…
¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸