Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/670 E. 2023/771 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/06/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin ambalaj tedarikçisi olduğunu, taraflar arasında uzun yıllardır ambalaj ve buna bağlı olarak etiket sipariş verme, üretim ve teslim etme işleri yapıldığını, davalının siparişi verdiği ve müvekkili şirketin üretimini yaptığı ambalajların davalı tarafından alınmaması üzerine müvekkili stoklarında halen bekletildiğini, sektörde tüm firmaların çalışma prensibi olarak sipariş üzerine üretim yapıldığını, davalı şirketin de bu durumu bildiğini, müvekkili şirketin davalı tarafından siparişi oluşturulan ambalajların üretimini yaptığını, bu üretimden doğan faturaya dayalı alacaklarının tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin davamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde adı geçen … Şirketinin müvekkili … Şirketi ile birleşerek bu ünvan altında faaliyetlerine devam ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ambalaj üzerine olduğunu, etiket üzerine herhangi bir anlaşma ya da sözleşme olmadığını, müvekkili şirketin ambalaj üzerine sipariş verdiğini, yapılan numunelerin bedelsiz olarak müvekkile gönderildiğini ve bu numunelerin onaylanmasından sonra satın alma işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davacı şirketin kötü niyetli olarak fatura keserek müvekkili ödemesi için gönderdiğini, müvekkili şirketin de iade faturası keserek gönderilen faturayı iade ettiğini, davacı şirketin iade faturasına almayarak müvekkile gönderdiğini, müvekkili şirketin kesilen bu faturaya konu herhangi bir borcu ve siparişi olmadığını, oluşturulan sipariş formlarına bakıldığında da ödemenin sevk irsaliyesi kesildikten sonra yapılacağının kararlaştırıldığını ancak davacı tarafın sevk irsaliyesi kesmediği ve siparişlerin teslim edilmediğini, davacının edimini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Dava tarafları arasında ambalaj üretimi ve teslimine dayalı bir süredir devam eden ticari ilişki ve buna bağlı cari hesap ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup, anlaşmazlık,dava konusu faturaya ilişkin olarak davalının davacıya bir siparişi olup olmadığı, böyle bir sipariş verilmiş ise bu siparişteki ambalajlar üzerine yapıştırılacak İML etiketler konusunda taraflar arasındaki ilişkinin tam olarak nasıl olduğu, etiketlerin üretiminden doğan zararın itirazın iptali yoluyla davalıdan istenilip istenilemeyeceği noktasındadır.
Dosyada taraf vekillerinin bildirdikleri adreslerde her iki tarafın ticari defterleri üzerinde muhasebeci bilirkişilere inceleme yaptırılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar dosyaya sunulmuştur. Davacı şirketin defterlerini inceleyen serbest muhasebeci bilirkişi 09/04/2019 tarihli raporunda; ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, açılış kapanış tasdiklerinin yine usule uygun ve süresinde yaptırıldığını ve delil niteliğini haiz olduğunu, davacının kestiği faturaların alacak hesabına kaydedildiğini, davacının tutmuş olduğu ticari defterlerine göre davalıdan 38.638,70 TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Diğer taraftan davalı şirketin defterlerini inceleyen mali müşavir bilirkişi 18/06/2019 tarihli raporunda, elektronik olarak tutulan defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olduğunu, davalının en son kestiği iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacının defterlerinde kaydının olmamasından kaynaklı olarak arada bir çekişme bulunduğunu, davalının defterlerine göre davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını tespit etmiştir.
Tarafların ticari defterlerini inceleyen muhasebeci bilirkişilerin tespit ettikleri defterler arasındaki çelişki durumu, taraflar arasındaki ticari ilişkide sipariş verme ve üretime geçme uygulamasının ne şekilde uygulanageldiğinin ve genel ticari teamülün tespitinin gerekliliği ve bu bakımdan konunun alanında uzman teknik bilirkişi incelemesine muhtaç olması gözetilerek Mahkememizce dava taraflarına bu hususlara ilişkin olmak üzere beyanda bulunma ve delil sunma imkanı tanınmıştır. Ardından endüstri ürünleri tasarımı ve baskı sanatları alanında uzmanlığı bulunan bilirkişiye davacı şirketin bulunduğu adreste etiketler ve ambalajlar üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek, taraflar arasındaki ambalaj üretimi ve iml etiket baskısı alışverişinde genel ticari teamülün ne olduğunun, davacı şirket tarafından yapılan etiket ve ambalajlama işlemlerinin davalının sipariş onayıyla mı yoksa öncesinde mi yaptırıldığının, davacı firmanın adresinde paketli olarak beklediği ileri sürülen IML etiketlerinin kodlarının, ebatlarının ve hangi kalitede olduğunun, bu etiketlerin dava konusu 31/11/2018 tarihli faturada belirtilen etiketlerle birebir uyumlu olup olmadığının ve aynı zamanda sipariş formlarındaki ürünlere uygulanma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının, etiketler için kesilen faturadaki bedelin piyasa gerçeklerine uygun olup olmadığının, değilse ne olması gerektiğinin, davacının varsa zarar miktarının parasal anlamda ne olduğunun tespiti istenilmiştir.
Teknik bilirkişi 15/10/2020 tarihli kök ve 09/04/2021 tarihli ek raporlarında, dava konusu ambalaj ve etiketler konusunda yaptığı teknik detaylı açıklamalardan sonra, özetle, dava konusu etiketlerin davacı firmanın deposunda farklı gramajlı süt ürünü ambalajları için basılıp hazırlanmış, kodlanmış ve paketlenmiş halde bulunduğunu, etiketlerin “…” logolu, davalı firma için hazırlanmış logo, ebat ve kalite bakımından ayırt edici özelliklere sahip İML etiketi olduğunu ve dava konusu faturayla birebir uyumlu olduğunu, davalı firmanın davaya konu ambalajlara dair siparişini yurt dışında olduğundan kaşeleyemeyeceğini de belirterek “çok acil” koduyla verdiğini, buna istinaden davacı firmanın üreteceği ambalajlara ilişkin etiketleri temin ederek depo kayıtlarına girdiğini, genel teamüle göre ambalaj ve kapağı için etiketlerin müşteri talebi doğrultusunda matbaalara bastırılıp saklama kabı ve kapağı üzerine uygulandığını, aldığı sipariş üzerine üretimin ilk aşaması olan etiket baskılarını tamamlayan davacının faturada belirtilen etiket bedelleri kadar davalıdan kaynaklı olarak zarara uğradığını tespit etmiştir.
Gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte ve aynı zamanda dosya kapsamına uygun olduğundan mahkememizce benimsenen teknik birikişi raporu ve tarafların ticari defterlerindeki kayıtlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı firmanın siparişi üzerine davalı firma için hazırlanmış logo, ebat ve kalite bakımından ayırt edici özelliklere sahip iml etiketlerin davacı firma tarafından ürettirilerek saklama kabı ve kapakları üzerine uygulanmak üzere hazır hale getirildiği, ancak davalının siparişi geri çekmesi üzerine ürettirilen ambalaj bedelleri kadar davacının davalıdan kaynaklı zarara uğradığı, bunun davalıdan tahsilinin gerektiği anlaşılmakla davacının defterindeki alacak kaydı tutarı da gözetilerek aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 38.638,70 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava ve takip konusu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, davacının kötü niyetli olduğu sübut bulmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacını iddiasının ve davanın konusunun ambalaj ürettirmeme sebebiyle davacının ambalaj ürettiği inancı ile müvekkili şirket adına basılan etiketlerin bedelinin talebi olduğunu, ürettiği iddia edilen ancak alınmayan ambalaj bedellerinin olmadığını, mahkemenin dava konusunu yanlış anladığını ve talebe bağlılık ilkesi dışına çıkarak davayı kabul ederken ambalaj bedellerinin ödenmemesine karar verdiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete verilen ancak iptal edilen bir siparişinin olmadığının davacının beyanıyla da kabul edilmesine rağmen mahkeme gerekçesinde taraflarınca davacı şirkete bir sipariş verildiği ve daha sonra bunun iptal edilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verildiğinden bahsedildiğini ancak davacının dahi öyle bir iddiasının olmadığını, davacı ile aralarındaki ticari ilişki gereği kendilerince davacı tarafından etiket sektöründe olduğu iddia ettikleri teamül çerçevesinde teamülen sipariş verileceğine duyulan güven ile ambalaj ve etiket ürettiklerini ve etiketlerin alınmaması üzerine davacı tarafın zarara uğradıklarından bahisle alacak oluştuğunu iddia ettiklerini, ayrıca dava konusu faturanın ıml etiket fiyatlandırmasına ilişkin olduğunu, tüm çalışma süresi boyunca bu etiketlerin zaten ücretsiz olarak verildiğini, verip de iptal edilen bir sipariş olduğunu kabul anlamına gelmemekle beraber böyle bir iptal söz konusu olsa dahi bu etiketler ücretsiz olacağından davacı tarafça ıml etiket parasının istenemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre ve mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 2.639,41 TL istinaf karar harcından peşin alınan 660,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.979,11 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
İstinaf aşamasında yatan gider avansından kalan kısmın re’sen davalı tarafa iadesine,
İstinaf karar tebliği, avans iadesi ve harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 08/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …

Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸