Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/504 E. 2023/626 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/05/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 22/05/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye çapında promosyon ürünler üreten bir şirket olduğunu, davalı şirketin promosyon ürün olarak müvekkili şirketten 2000 adet tükenmez kalem ve 1000 adet ham beyaz çanta sipariş ettiğini, müvekkili şirketin davalının talep ve istekleri doğrultusunda ürünleri hazırlayıp davalıya teslim ettiğini, fakat davalının almış olduğu ürünler karşılığında herhangi bir ödemede bulunmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin fuarda promosyon ürünleri dağıtma amacıyla … ile 2000 adet tükenmez kalem ve 1000 adet çanta 260 gr, ham bez, 40*50 ölçülerinde, körüksüz ve üzerinde müvekkili şirketin logosunun olduğu ürünleri sipariş verdiğini, ayrıca davacı şirkete istenilen niteliklere uygun olması amacıyla örnek çantanın da verildiğini, ürün teslim edildiği zaman yapılan incelemeler sonucunda ürünün tarif edilen özellikleri taşımadığını, teslim anında müvekkili şirketin ürünü almak istemediğini davacı şirkete bildirdiğini ve teslim almaktan kaçındığını, davacı şirketin ürünü müvekkili şirketin istememesine rağmen şirketin önüne bırakıp gittiğini, müvekkili şirket tarafından teslim anında ve sonrasında davacıya söz konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve teslim alınmak istemediğinin bildirildiğini, davacı şirket tarafından düzenlenen irsaliyeli faturaya karşılık müvekkili şirketin ürünün istenilen özelliklere sahip olmaması üzerine iade faturası düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ile davacının icra takip dosyasındaki talebi kadar davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tanıklar dinlenilmiş, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, davaya konu faturalar, tarafların ticari defterleri, sipariş verilen ürünler vs. celbedilmiştir.
Konya… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Alacaklı … tarafından borçlu … hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenilmiş olup;
Davalı tanığı … beyanında özetle; Davacıdan mail yoluyla sipariş edilen ürünlerin talep edildiğini, özelliklerinin bildirildiğini, ancak sipariş verilen ürünler ile gelen ürünler arasında farklılık olduğunu, bu nedenle …’daki fuara götüremediklerini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında özetle; Davacı şirket ortağı olduğunu, siparişi verilen 2000 adet tükenmez kalemle alakalı herhangi bir ihtilafın olmadığını, 1000 adet çanta ile alakalı ise dijital ortamda vasıf ve özellikleri hususunda yazışmalar yapıldığını, davalının fuara yetiştireceklerini söylediğini, kendilerinin de firma olarak istenen vasıflardaki siparişleri davalı tarafa teslim ettiklerini, ancak karşılığının ödenmediğini, kendilerinin çantaların üretimini başka bir firmaya yaptırdıklarını, bu firma aracılığı ile de davalıya ait iş yerine götürdüklerini ve orada …’a teslim ettiklerini, …’ın çantalara bakıp incelediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … ise beyanında özetle; Davacı firmada sevkiyat elemanı olarak çalıştığını, firma olarak davalı tarafa istenilen vasıflarda çanta imal ettirdiklerini, 250 gr ağırlığındaki kumaştan anlaşılması gerekenin 1 metre karelik kumaşın 250 gr. geldiğini, kendilerinden talep edilen 40×50 oranlarında çanta yapılması olduğunu, bunun da 125 grama tekabül ettiğini, sevkiyat esnasında kendisinin de olduğunu, ismini bilmediği bir bayana ürünleri teslim ettiklerini, bayanın çuvalı açıp içindeki çantalara bakıp kendilerini gönderdiğini beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak SMMM bilirkişi ve promosyon konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır.
İbraz edilen raporda özetle; İcra takibine konu davacı tarafından düzenlenen … tarih ve … sıra nolu fatura içeriğinin metal tükenmez kalem 2000 adetx2,50-TL= 5.000,00-TL ve ham bez çanta 1000 adetx3,40-TL=3.400,00-TL olmak üzere 8.400,00-TL ve 1.172,00-TL KDV ( %8 KDV çanta için; 272,00-TL+%18 KDV kalem için 900,00-TL ) olmak üzere 9.572,00-TL olduğunun anlaşıldığı, keşif esnasında istenilen şekilde üretilmediği belirtilen bez çantaların da incelendiği, ancak istenilen ölçü ve ağırlıkta olmadığı ifade edilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Ek Raporda özetle; Çantaların 250 gr.lık malzemeden yapılması gerekmesine rağmen 190 gr.lık malzemeden yapıldığı, 250 gr.lık malzemenin daha kaliteli bir malzeme olduğu, davaya konu bez çantanın görünümü itibarı ile ilk bakışta bile çok kalitesiz olduğunun görüldüğü, ayrıca istenilen ebatlarda yapılmadığı, 1000 adet ham bez çantanın bedelinin KDV dahil 3.672,00-TL olduğu rapor edilmiştir.
Taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup sözleşme hükümlerine göre iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1.). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca iş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde bildirmek zorundadır. Eserdeki gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ne var ki, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının da mahkemece re’sen gözetilmesi mümkün değildir. Diğer bir anlatımla, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı mahkemece re’sen gözetilmeyip, yüklenicinin bu hususu def’i olarak ileri sürmesi gerekir. Ayrıca, eksikler yönünden ise ayıp ihbarına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür. (Konya BAM 5. H. D. 2019/414 E. 2019/432 K.) Dosyada mevcut bilgi ve belge ve de yazışmalara göre davalı taraf ayıp ihbarı yaparak davacı tarafa istenilen vasıfta ürün imal edilmediğini bildirmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde alacağın net tutarı yargılama neticesi belirlendiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin ve yine davacının haksız ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre bez çantanın istenilen vasıflarda imal edilmediği ve bu nedenle 3.672,00-TL’nin davalıdan talep edilemeyeceği, ancak 5.900,00-TL tutarlı metal tükenmez kalem ile alakalı herhangi bir ihtilafın olmadığı ve bunlarla ilgili herhangi bir ayıp ile sürülmediği görülmekle bu tutarın davalı tarafça ödenmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Konya … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasın yapmış olduğu itirazın 5.900,00-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, alacağın miktarı yargılama neticesinde tam olarak ortaya çıktığından dolayı şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın tümüyle kabulüne ve icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan ifanın eksik ve ayıplı olduğunu, red edilen bölüm için kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacının istinaf başvurusu açısından;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, karar tarihi (2022) itibarıyla 8.000,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde toplam 9.572,00 TL alacağın tahsili istenilmiş, mahkemece 5.900,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olup; davacı aleyhine reddedilen 3.672,00 TL’nin yukarıda açıklanan kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nin 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalının istinaf başvurusu açısından;

Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı açısından istinafa konu redddilen miktar kesinlik sınırı altında kaldığından davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nin 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
Konya… Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas -… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE
Davalıdan alınması gereken 403,03 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 100,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 302,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,

Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin üzerilerinde bırakılmasına,
Karar tebliği, avans iadesi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸