Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/404 E. 2023/413 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2023
NUMARASI : … Esas – … Karar

ASIL DAVADA :
DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

BİRLEŞEN KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS SAYILI DAVASINDA:
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/04/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Ana davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mimarı olduğunu, davalı şirket ile arasında, davalıya ait … Organize Sanayi alanında fabrika inşaatı için fabrika ve iki katlı ofis yapısının mimari proje ve mesleki hizmetlerinin projelerin yapımı konusunda anlaşma yapıldığını, davacının taahhüt ettiği üzere projeyi eksiksiz tamamlandığını ve davalıya teslim ettiğini, davalı, projeyi idareye sunarak yapı ruhsatını aldığını, yapı ruhsatında görüleceği üzere mimari proje davacı tarafından yapıldığını, projenin teslim edildiğini ve davacının alacağının muaccel hale geldiğini, ancak, davalı-borçlu yapılan iş karşılığı taahhüt ettiği ücreti davacıya ödemediğini, … Odası En Az Bedel Hesap sistemine göre müvekkilimin hak ettiği ücret 2022/2 fiyatlarına göre; Proje Hizmetleri ve Mesleki Uygulamalar için 240.508,00 TL (FABRİKA), -Mesleki kontrollük hizmetleri için 144.348,00 TL (FABRİKA), -Proje hizmetleri ve mesleki uygulama için 189.839,00 TL (İki katlı ofis binası), -Mesleki kontrollük hizmetleri için 113.903,00 TL (İki katlı ofis binası) olmak üzere toplamda 688.598,00 TL olduğunu, davalı-borçlunun ödemesi gereken ücretleri ödememesi üzerine davacı tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sırasında yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek mesleki kontrollük bedellerinden doğan alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davalı-borçlunun Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında proje bedelleri olarak talep edilen 430.347,00 TL yönünden davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müvekkili aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, süresinde yaptıkları itiraz sonucu icra dosyasının durdurulduğunu, bunun üzerine de Konya … Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, davalı yanın takip talebinde 688.598TL talep etmiş olmasına karşın açmış olduğu itirazın iptali davasında fazlaya dair haklarını saklı tutarak itirazın 430.347TL lik kısım için kaldırılmasını talep ettiğini, başka bir anlatımla kısmi dava açtığını, davalının açmış olduğu itirazın iptaline konu etmeyip dava hakkını saklı tuttuğu kalemlerin fabrika ve iki katlı ofis binasının kontrolörlük hizmetlerine ilişkin olduğunu, henüz fabrika inşaatı başlamadığı için kontrolörlük hizmetlerinin yerine getirilmiş olması ve bu hizmetten dolayı ne takip tarihinde ne de işbu davanın ikame tarihinde bir borç doğmuş olmasının hukuken mümkün olmadığını, itirazın iptali davası açılırken 258.251TL yönünden feragat edilmemesi aksine davanın kısmi açılmasının fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı tutulması sebebi ile 258.251TL bedel yönünden müvekkilinin halen tehlike altında olduğunu, iş bu davanın ikamesinde menfaatlerinin olduğu yerleşık Yargıtay içtihatlarınca da sabit olduğunu, bu sebeple icra takibi ve itirazın iptali davası rakamları arasında kalan 258.251TL’lik fark açısından borçlu olmadıklarının tespitini istediklerini, bu nedenlerle Konya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında talep edilmesine karşın Konya … Asliye Ticaret mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava edilmeyen 258.251,00 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler” (HMK115.md.).
Dava; İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasıdır.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacı – birleşen dosya davalısı …’un Ticaret Sicili Müdürlüğü cevabi yazısına göre; tacir kaydının bulunmadığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazısına göre; davacı – birleşen dosya davalısının … mükellefi olduğu dolayısıyla herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, … Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; davacı – birleşen dosya davalısının herhangi bir kaydının bulunmadığı tespit edildiğinden eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda da davanın, TTK’nın 4. Maddesinde sayılan mutlak ticari dava olmadığı, davacı – birleşen dosya davalısının da tacir vasfına haiz bulunmadığından, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu husus TTK kapsamında düzenlenmediğinden, bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan ve taraflar arasındaki davanın ticari dava niteliğinde de olmadığının anlaşıldığı” gerekçesiyle; H….114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre asıl ve birleşen dosya yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, süresind talep halinde dosyanın görevli mahkemenin Konya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Taraf vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; davacı birleşen davalı … ‘un tacir olması nedeniyle eldeki davanın ticari dava olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Asıl dava; eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine, birleşen dava aynı takibe karşı borlu olunmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkin olup; asıl davada davacı, birleşen davada davalı …’un gerçek kişi tacir olmamasına, ortağı olduğu şirketin ise ayrı bir tüzel kişiliği olup davacının işi şirket adına yaptığını da iddia etmemiş olmasına ve uyuşmazlık konusu eser sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olmasına göre, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi, nispi ticari davada olmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilerek, göreve ilişkin dava şartı yokluğundan asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
Açıklanan sebeplerle; taraf vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/01/2023 tarihli, Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alınığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alınığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendileri üzerine bırakılmasına,
İstinaf aşamasında yatan gider avansından kalan kısmın re’sen yatıran tarafa iadesine,
İstinaf karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸