Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/351 E. 2023/556 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

ASIL DAVADA
DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

BİRLEŞEN KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DAVASINDA;
DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

BİRLEŞEN KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS -… KARAR SAYILI DOSYASINDA:
DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

BİRLEŞEN KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DOSYASINDA:
DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVALARIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 04/05/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl ve birleşen … E ve … E. Sayılı dosyalarda davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; davacının davalıya çeşitli tarihlerde bir kısım malların satışını yaptığını ancak davalının satım bedellerinin ödemediğini, bunun üzerine faturaya bağlanan alacakların tahsili için davalı hakkında ilamsız icra takipleri yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takiplerin durduğunu ileri sürerek, asıl davada Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına, birleşen … E. Sayılı dosyasında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına, birleşen … E. Sayılı dosyada ise Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazların iptaline, takiplerin devamına, alacağın %20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete 30.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL , 30.07.2018 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 30.09.2018 keşide tarihli 25.000,00 TL bedeli olmak üzere toplam 70.000,00 TL tutarında çek vermek suretiyle bir kısmı mallar satın aldığını, davacının toplam 31.041,48 TL tutarındaki malları davalıya teslim ettiğini, 38.843,17 TL tutarındaki malların ise halen teslim edilmediğini, teslim edilmeyen malların bedelinin tahsili için davalı hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında ilamsız icra tkaib yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Davacının açmış olduğu birleşen davaların tamamında davacının davalıya kesmiş olduğu faturaların toplamının üç ayrı icra dairesinde takibe geçildiği söz konusu icra dosyalarına karşı birleşen davalı ve karşı davacının itiraz etmekle beraber davacı karşı davalıdan teslim etmiş olduğu çeklere ilişkin alacağı olduğu iddiasıyla icra takibine başlamış olduğu ve buna da birleşen davacının itirazda bulunduğu ve nitekim birleşen davalı karşı davacının da itirazın iptali davası açmış olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına yukarıda da bahsedilen davacı ve davalı tarafa ilişkin evraklar sözleşmeler, ödemeye ilişkin dekontlar, banka kayıtları, tediye makbuzları, getirilerek dosya kapsamı incelemeye alınmış, alınan bilirkişi raporu değerlendirildiğinde bilirkişi raporunda da ve dosya kapsamındaki fatura fotokopileri de incelendiğinde davalara ilişkin faturaların tamamının her iki tarafında ticari defterlerinde işlenmiş olduğu, ve söz konusu faturaya ilişkin malların tesliminde de herhangi bir itirazın bulunmadığı gözlenmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesinde birleşen davaların davalısı yani karşı davacının iddiası olan çekler konusunda inceleme yapıldığında ise davalı karşı davacının ilk cevap dilekçesinde beyan etmiş olduğu teslim edildiğine dair bir kısım tediye makbuzları sunduğu, çeklerle ilgili öncelikli olarak bankalara yazı yazılmış , ödemelerin kime yapıldığı tespit edilmiş, ve ilk alınan bilirkişi raporunda söz konusu çeklerin dava konusu faturaların ödenmesine ilişkin olup olmadığının irdelenmesi için rapor alındığında söz konusu çeklerin taraflar arasında daha önceden de devam eden cari ilişki bulunması ve çeklerin daha önceki dönemdeki alışverişlerde ödenmek suretiyle karşılık bulunduğu, ve söz konusu davaya ilişkin faturalara ilişkin olmadığı, tespit edilmiştir.
Ancak davalı karşı davacı daha sonradan dava konusu faturalara ilişkin üç değil altı tane çekin mevcut olduğu söz konusu çeklerin önceki verilen üç çekle değiştirildiği, bununla ilgili elinde tediye makbuzları olduğu, iddia edilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiş, davacı karşı davalı her ne kadar bu durumun iddia ve savunmayı genişletme yasağına aykırı bir durum olduğunu iddia etmiş ise de yapılan inceleme ve alınan ek raporda davalı karşı davacının iddia ettiği çeklerin davacı karşı davalının defterlerinde bulunmadığı ve dolayısıyla davalı karşı davacının iddialarını ispatlayamadığı, söz konusu çeklerin akıbetinin tam olarak anlaşılamayarak, davalı karşı davacının iddialarını somut delilerle ispatlayamadığı gibi nezdimizde görülen ve birleştirilen davalardaki faturaların her iki tarafın defterlerinde tespit edilmiş olması , söz konusu faturalara ilişkin malların tesliminde herhangi bir ihtilafın olmaması, davalının bu faturalara karşı ödeme yaptığına ilişkin somut net deliller öne sürememesi dikkate alındığında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle asıl davada davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 1.488,46 TL üzerinden takibin devamına, birleşen dosyada davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 27.196,20 TL üzerinden takibin devamına, birleşen davada davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 2.356,82 TL üzerinden takibin devamına, birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl ve birleşen davalardan davalı / birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete 30.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL , 30.07.2018 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 30.09.2018 keşide tarihli 25.000,00 TL bedeli olmak üzere toplam 70.000,00 TL tutarında çek vermek suretiyle bir kısmı mallar satın aldığını, davacının toplam 31.041,48 TL tutarındaki malları davalıya teslim ettiğini, 38.843,17 TL tutarındaki malların ise halen teslim edilmediğini, davacının bu üç çek haricinde üç adet daha keşide tarihleri vebedelleri aynı çek verdiğini, verilen çeklerden …, …, … nolu çeklerin keşide tarihlerinde bankada takastan ödendiğini, bu hususta bir beis bulunmadığını ancak bir de sayın mahkemece kabul edilmeyen hükme esas alınmayan …, … ve … numaralı çekler bulunduğunu, iş bu çeklerin hükme neden esas alınmamasının doğru olmadığını, 07.12.2017 tarihli ve … sıra numaralı tahsilat dekontu ile davacı firmaya …, … ve … numaralı çeklerin teslim edildiğinin ispatlandığını, müvekkilinin davacı firmaya iş bu çek bedellerini nakten ödeyerek çekleri teslim aldığını müvekkilin ise iş bu çekleri 16.06.2022 tarihinde … bankası konya … şubesine teslim ettiğini, davacı tarafın iş bu çeklerde belirtilen miktarda parayı müvekkillerden aldığını, bu hususu tahsil dekontunun açıkça ortaya koyduğunu, firmanın, tahsil etmemiş olduğu bir paraya ilişkin olarak tahsil dekontu vermeyeceğinin aşikar olduğunu, tahsil dekontunun yasanın aradığı ödeme vakıasına ilişkin belge olduğunu, ilk derece mahkemesinin dosyayı 3 adet çek teslim edilmiş gibi ele alarak yanılgıya düştüğünü, tahsil dekontuna bağlı olarak davacıya teslim edildikleri aşikar olan çekleri hükme esas almanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmında belirtilen bakiye harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili hükümler anlaşılabilirlikten uzak olup, hükmün infazında tereddüt oluşturabilecek nitelikte olduğunu, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl ve birleşen tüm davaların reddini, birleşen davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Asıl ve birleşen … Esas sayılı davalar yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, karar tarihi (2022) itibarıyla 8.000,00 TL’dir.
Asıl davadaki dava dilekçesinde itirazın 1.488,46 TL yönünden, birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı davadaki dava dilekçesinde ise itirazın 2.356,82 TL yönünden iptali istenilmiş olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Dolayısıyla davalı aleyhine kabul edilen miktarın (asıl dava da 1.488,46 TL, birleşen davada 2.356,82 TL) yukarıda açıklanan kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldığından, davalı … vekilinin asıl ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı davasına önelik yapmış olduğu istinaf başvuru dilekçesinin 6100 HMK’nin 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen … Esas ve Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davaları yönünden ise;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kanun gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. Dolayısıyla TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 19/2. maddesi gereğince, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmez.
Eldeki davalarda uyuşmazlık konu satım sözleşmesinde kaynaklanmakta olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenen bu sözleşmeden kaynaklanan davalar da mutlak ticari dava olmadığı gibi, sözleşmenin tarafı birleşen … E. Sayıl dosyada davalı, birleşen … E. Sayılı dosyada davacı …’ın da celbedilen vergi dairesi kayıtlarına göre tacir olmadığı anlaşılmakla, davalar nispi ticari dava olarak da kabul edilmez.
Bu itibarla; davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. İlk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK2nın 114/1-c ve 115/2. Maddeleri uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen … Esas sayılı davalarda davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 HMK’nin 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine, birleşen … Esas sayılı dosyada davalı, birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas davasında davacı vekilnin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca bu dosyalar yönünden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davaları miktar itibariyle kesin olduğundan davalı … vekilinin bu davalara ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 341/2. ve 352.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
Birleşen … Esas sayılı davada davalı ve birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davada davacı …’ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca bu davalar yönünden kararların KALDIRILMASINA, bu davaların yeniden görülmesi mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

İstinaf eden …’dan alınan 1.368,65 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
İstinaf eden … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
İstinaf karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸