Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/108 E. 2023/238 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI-KARŞI DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI-KARŞI DAVACILAR: 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/02/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … tarihinde … İnşaatları ve Çevre Düzenlemesi İşi ile ilgili olarak ” … ” başlıklı eser sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamındaki ilerin davacı tarafça yerine getirildiğini, davalılar tarafından toplam 1.778.206,51 TL bakiye iş bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından faturaya bağlanan alacağın tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı borçluların borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmeleri nedeniyle icra takibinin durduğunu, müvekkili şirketin davalılardan alacağı faturadan kaynaklanan para alacağı olduğundan kendi ikametgahında icra takibi başlatma hak ve yetkisinin bulunduğunu, müvekkili şirketin ikametgâhının da Konyada bulunması nedeni ile takipte Konya Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davalıların borca itiraz dilekçelerindeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilini kendi nam ve hesabına çalıştırdığı tüm işçilerin ücret, fazla mesai ve SGK primlerini ödediği gibi sözleşmeye uygun bir şekilde işi eksiksiz ve ayıpsız olarak davalılara teslim ettiğini, davalıların kötü niyetli bir şekilde takibe konu faturadaki borçlarını azaltmak amacı ile gerçeğe aykırı sebepler yaratarak mahsup talebinde bulunmaya çalıştıklarını, davadaki iddialarının doğruluğu tarafların ticari defterlerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, tarafların her ikisinin de tacir ve aradaki alışverişin de TTK’nda tanımlandığı üzere ticari iş kapsamında olduğundan istenen avans faizinin yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olmadığını ileri sürerek, davalıların itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve karşı davasında özetle; davanın yetkisiz mahkeme açıldığını, takibin de yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, yetkili icra müdürlüğü ve yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olan ve adresinin bulunduğu yer olan Giresun İcra Dairesi ve Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacı ile yapılan 02/06/2016 tarihli … inşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işinin … Bloklarının Mekanik Tesisat İşleri Malzeme+ İşçilik sözleşmesi gereğince Ankara İcra Müdürlüğü ve Ankara Mahkemeleri yetkili olduğunu, yine işin yapıldığı yer dikkate alındığında da yetkili İcra Müdürlüğü ve yetkili Mahkemenin Ankara olduğunun görüleceğini, hiçbir şekilde yetkili İcra Müdürlüğü ve Mahkemenin Konya olmadığını, faturadan kaynaklı bir alacağın söz konusu olmadığını, taraflar arasında yapılmış olan sözleşme çerçevesinde bir alacağın olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, 02/06/2022 tarihli sözleşmenin 22. maddesi ile ihtilaf halinde yetkili mahkeme ve icra dairesinin Ankara Mahkeme ve İcra Dairelerinin olduğunun belirlendiğini, bu nedenle, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli Giresun Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflar arasındaki sözleşme ve işin yapıldığı yer dikkate alınması durumunda ise dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, icra dosyasının da Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının talep ettiği alacağın zaman aşımına uğradığını davaya konu işleri davacının sözleşmeye uygun olarak yapmadığını, sözü geçen işleri süresi içerisinde teslim etmediğini, davacının müvekkillerinin zarara uğramasına sebep olduğunu, davacının yapmayı üstlendiği işleri yapmadığı gibi müvekkillerinin ilave ekip çalıştırdıklarından dolayı fazla para ödenmesine sebebiyet verdiğini, bu durumların tutanaklarla tespit edildiğini ve sabit olduğunu, 13/05/2019 tarihli sipariş formun belirtilen 3.000,00 TL tutarlı malzemeler, 20/11/2019 tarihli irsaliyeli faturada belirtilen 2.269,14 TL tutarlı malzemeler, 12/09/2019 tarihli faturada belirtilen 172.000,00 TL tutarlı malzemeler, 12/09/2019 tarihli faturada 389.951,00 TL tutarlı malzemelerin bedelleri müvekkilleri tarafından ödenerek ve faturaları da müvekkilleri adına düzenlenerek davacı nam ve hesabına satın alındığını, bu malzemelerin ve bunların yapılması için gerekli olan işçilik bedellerinin nakit teminatlarından veya kesin hesaplarından kesilmek üzere yine müvekkilleri tarafından ödendiğini, geçici kabulden sonra davacının da bilgisi dahilinde aralarında yapılan protokole dayalı işlerin ücretini müvekkillerinin ödediğini, davacının işi süresinde teslim etmediği için şantiyenin aylık 500.000,00 TL civarında şantiye giderinin müvekkilleri tarafından ödendiğini belirterek; asıl davanın reddini istemiş; karşı davalarında şimdilik 10.000,00 TL nin ticari faiziyle birlikte davacıdan alınıp müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…İşbu dava; faturadan kaynaklı olarak başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali ile davalılarca karşı dava olarak açılan tazminat davasıdır.

Taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 22. maddesi; “İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan her türlü uyuşmazlığın hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” hükmünü amirdir.
HMK nun yetki-yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesi; “(1)Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü amirdir.
HMK nun yetki-yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları başlıklı 18. maddesi; “(1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2)Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmünü amirdir.
HMK nun yetki-yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı 19. maddesi; “(1)Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmelerdeki açık hüküm, davalının itirazı, HMK 10. ve 17. maddeleri gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz yetkisiz olup, Ankara Mahkemeleri yetkili olduğundan ve davalılar vekilince süresinde yapılan yetki itirazıyla dosyanın taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin aynı zamanda ifa yeri olan Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep edildiği” gerekçesiyle HMK nun 10. ve 17. maddesi gereğince davacının davasının yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takip dayanağının faturaya ilişkin olduğunu, davalıların icra dairesine yapmış oldukları yetki itirazında Giresun İcra Müdürlüğünü gösterdiğini, takip konusu sözleşmede yer alan yetki sözleşmesine aykırı davranarak yetki itirazlarında yanlış bir yetkili mahkeme belirlediklerini borçluların yanlış bir yetkili mahkeme icra dairesi beyan etmeleri nedeni ile yetki itirazları geçersiz olduğu takipte de Konya … İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiğini, davalılarca yapılan yetki itrazında hem Giresun hem de Ankara Mahkemelerini bildirdiklerini tek bir mahkemeyi yetkili olarak belirlemediklerini bu nedenle yapmış oldukları bu itirazın da geçersiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabilir. Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa, dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17)(Yargıtay 15.H.D. 2020/115 E. 2020/1337 K.). Bunun yanında yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir.
Taraflar tacir olduğundan taraflar arasındaki dava konusu eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesi uyarınca sözleşmede kararlaştırılan Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. Sözleşmede aksi öngörülmediğinden davacı ve icra takipleri ancak bu mahkemelerde yapılabilir. Bununla birlikte yukarıda belirtildiği gibi süresinde yetki itirazında bulunulması ve yetkili mahkemeye gönderme talebinde bulunulması gerekir.
İicra dairesinin yetkisine usulüne uygun itiraz olması halinde icra dairesinin yetkili olması itirazın iptali davası açılabilmesi için dava şartı olduğundan öncelikle bu hsuus incelenecektir. Davalı ödeme emrine itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de, yetkili olmayan Giresun Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, dosyanın bu yer mahkemesine gönderilmesini istediğinden yetki itirazı geçersiz olup, Konya icra dairelerinin yetkisinin kesinleştiği ve yetkili hale geldiği, dava şartları yönünden bir eksiklik olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş ve yetkili mahkemelerin Ankara ve Giresun Mahkemeleri olduğunu belirterek, dosyanın bu mahkemelerden birine gönderilmesini istemiştir. HMK’nın 19. Maddesinin 2. Fıkrasında birden fazla mahkemenin yetkili olması halinde, davalının yetkili mahkemelerden birini seçmesi aksi halde yetki itirazının geçersiz olacağı belirtilmiş olup, eldeki davada HMK2nın 17. Maddesi uyarınca tek yetkili mahkemenin Ankara olduğu, Giresun Mahkemelerinin yetkisiz olduğu dikkate alındığında, davalının Ankara Mahkemelerinin yetkisi yanında, ayrıca yetkisiz Giresun mahkemelerini de yetkili olarak belirtip gönderme istemesinin sonuca etkili olmadığı, bu madde kapsamında değerlendirme yapılamayacağı, Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazın geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin süresinde yapılan yetki itirazı doğrultusunda HMK’nın 17. Maddesi uyarınca tek yetkili yer olan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu kabul ederek yetkisizlik nedeniyle asıl ve karşı davanın usulden reddine ve dosyanın talep halinde yetkili Ankara Mahkemelerine gönderilmesine karar vermesi usul yasasına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas – … Karar kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.27/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸