Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/996 E. 2022/1349 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ,,. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … AŞ. – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 19/10/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında Konya İli … İlçesi … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki proje adı ‘Teras Konutları’ olan inşaatın yapımı ile ilgili olarak adi yazılı şekilde inşaat yapım sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin bu inşaatın resmi yüklenici firması, davacı şirketin ise bir nevi yükleniciye iş yapan alt taşeron konumunda olduğunu, sözleşme gereğince davacının eksiksiz ve ayıpsız olarak işleri bitirip teslim ettiğini, Teras Konutları projesinde sonradan iskan ruhsatının da alındığını, ancak davacı tarafın inşaatta davalının talebi üzerine bir sözleşme ve bir kısmı proje dışı iş ve imalatlar gerçekleştirdiğini, bunların bağımsız bölümlerin kat bahçelerindeki kalorifer sistemleri ve bunların ek aparatları, otopark su giderleri ve düzenlemesi, güvenlik kulübesinin su ve tesisat ve boru döşemesi, projeye göre daha büyük kalorifer kazanlarının yapılması (900lük yerine 1200’lük; 750’lik yerine 900 gibi), tek hidrafor yerine çift hidrafor yapılması, bütün binanın yağmur oluklarının bahçeye bırakılması gerekiyorken kanalizasyona bağlanması, bütün bunların yanında projenin zemine tatbik edilmesiyle birlikte tespit edilecek sair iş ve imalatları ile bunların malzeme ve işçilik bedelleri hususlarına ilişkin olduğunu, sözleşme ve proje dışı gerçekleştirdikleri imalatlar için iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiziyle beraber davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01/01/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde; talebini 211.054,00 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca Konya İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazda yapılacak olan Terras Sitesinin “sıhhi tesisat, kalorifer, çeşme(herşey dahil) doğalgaz işi, yangın malzemesi ve işçiliği(strafor, montaj malzeme, havalandırma ve jeneratör hariç)” işlerinin davacı şirkete verildiğini, davacıın, sözleşme ve bu sözleşmeye ek teşkil eden teknik şartname ve projelerde tarif edilen şekilde anahtar teslimi olarak işi yerine getireceğini ancak iş teslim edildikten sonra yapılan işlerde ayıplar ortaya çıktığını, davacı tarafın sözleşme dışı her hangi bir iş yapmadığını sözleşme kapsamında yapılan işlerinde ayıplı olduğunu, davacının otoparkın su giderleri ve düzenlemesi işini yapmadığını, bütün binanın yağmur oluklarını bahçeye bırakılması gerekirken kanalizasyona bağladığını, güvenlik kulübesine klozet yapmadığını, iki ayrı kazan yerine tek büyük kazan takılmasının maliyet açısından davacının yararına olduğunu, kazanın tek takılmasının müvekkilini zarara uğratan işlem olduğunu, A Blok projesinde 5.000 litrelik 1 adet boyler tankı yerine, 1.000 litrelik 5 adet boyler tankı takmasının, B Blok projesinde 3.000 litrelik 1 adet boyler tankı yerine, 1.000 litrelik 3 adet boyler tankı takmasının tamamen kendi tercihinden kaynaklandığını, davacının yaptığı işlerin eksik, ayıp veya verimsiz kullanıma sebep olacak şekilde yapılıp yapılmadığını tespit için taraflarınca Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapılmasının talep edildiğini, bilirkişi raporunda davacı tarafından yapılan işlerde ciddi eksiklikler tespit edildiğini, bahse konu sözleşme gereğince, tespit isteyen .., Şti.’ye, bu projeden “2 adet 5+1, 1 adet 4+1, 1 adet 3+1 daireler” verileceği taahhüt edildiğini ve teslim edildiğini, davacının sözleşme harici yapıldığı iddia edilen işler arasında “bağımsız bölümlerin kat bahçelerindeki kalorifer sistemleri ve bunların ek aparatları” bulunduğunu, ancak, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.4. maddesinde, konut bağımsız bölümlerinin olduğu katlarda konut bağımsız bölümlerinin kullanımı amacı ile mimari projesinde kat bahçeleri oluşturulduğunun bunların 3+1 olarak satışa sunulan dairelerin çocuk odası, 4+1 ve 5+1 olarak satışa sunulan dairelerin çalışma odası olduğunun belirtildiğini, projede kat bahçelerinin yer aldığını ve bunların esasında oda olarak kullanılacağının da açık şekilde belirtildiğini, bu alanlarda kalorifer sistemlerinin yapılmasının da doğal olduğunu, kat bahçesinin hem sözleşmede hem de projede yer aldığını, sözleşme incelendiğinde davacıya verilmesi kararlaştırılan dairelerin kat bahçelerinin kabul edildiğinin açık olduğunu, davalının ayıplı v eksik işlerden dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, bu hususta dava açma haklarını saklı tuttuklarını ancak davacının alacaklı olduğunun kabul edilmesi halinde ayıplı işlerden dolayı mahsup taleplerinin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…mahallinde yapılan keşifte, fazladan yapıldığı iddia olunan işler bilirkişi heyeti tarafından incelenmiş ve 15/06/2021 havale tarihli düzenlenen bilirkişi raporunda; projede, A ve B Blokların hidrofor sistemlerinde tek motorlu pompa kullanımı gözükmesine rağmen yerinde yapılan incelemede ilgili yerlerde çift pompa kullanıldığı ve bunun fazladan yapılan iş olduğu; A ve B blokların mekanik tesisat projesinde kat bahçesi olarak adlandırılan bölümlerin ısıtma tesisat sisteminin görülmediği, dolayısıyla buralarda yapılan boru, vana, klips, strafor, naylon ve işçiliklerin fazladan yapılan iş olduğu; A ve B bloklarının yağmur borularının mekanik tesisat projesine göre bahçeye inişli olarak yapılması gerektiği fakat uygulamada kanalizasyon borusu ile birleştirildiği, yapılan bu işlerin de proje harici fazladan iş olduğu; A ve B blokların ortak alanında 5 adet beton içerisinde gömülü olan süzgecin otopark içerisinden şebeke borusuna bağlandığı ve bu işlemin mekanik tesisat projesinde bulunmadığı, fazladan iş mahiyetinde olduğu; 02/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; güvenlik kulübesi tesisatının mekanik tesisat projesinde olmadığı ve fazladan yapılan işten sayılacağı tespit edilmiştir. Fazladan iş mahiyetinde olduğu tespit edilen işlere ilişkin yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alınarak; davacı vekilinin 01/10/2021 tarihli davalının itiraz etmediği, beyan dilekçesine göre işin yapım tarihi olan 2018 yılındaki rayiç bedellere ilişkin hesaplamalar yaptırılmış ve 08/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda kat bahçelerindeki kalorifer sistemlere ilişkin fazladan yapılan iş bedelinin 175.875,00 TL, otopark su giderlerinin şebeke borusuna bağlanması iş bedelinin 10.747,00 TL, güvenlik kulübesi tesisat iş bedelinin 950,00 TL, tek hidrofor yerine çift hidrofor kullanılması iş bedelinin 10.320,00 TL, yağmur oluklarının kanalizasyona bağlanması iş bedelinin 13.162,00 TL olduğu, tespit edilmiştir, ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporları mahkemece yargılamaya esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekili taleplerinde projeye göre daha büyük kalorifer kazanlarının kullanıldığını ve bunların fazladan iş olduğunu iddia etmiş ise de; düzenlenen 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; A blok kazan dairesinde merkezi ısıtma ve sıcak su kullanıma ilişkin 1.250.000 kcal/h kapasitesinde tek kazan kullanıldığı, ancak mekanik projede ısıtma için 900.000 kcal/h ve sıcak su için 300.000 kcal/h kazan kullanılması gerektiğinin belirtildiği, yine B blok kazan dairesinde; merkezi ısıtma ve sıcak su kullanıma ilişkin 1.000.000 kcal/h kapasitesinde tek kazan kullanıldığı, ancak mekanik projede ısıtma için 600.000 kcal/h ve sıcak su için 250.000 kcal/h kazan kullanılması gerektiğinin belirtildiği, neticeten; A ve B bloklarında mekanik projeye uygun olmayan kazan kullanıldığı, proje dışına çıkılması nedeniyle 4 kat oranında fazladan enerji sarfiyatının olduğu ve sistem verimsizliğinin oluştuğu, 15/06/2021 havale tarihli raporda ise bu hususların açık ayıp mahiyetinde olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde ayıp iddiasında bulunmuş ise de; açık ayıp mahiyetindeki bu hususların süresi içerisinde davacıya bildirildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığından işbu dava kapsamında tanınan cevap süresi içerisindeki ayıp savunmalarına itibar edilmemiştir. Yine tespit edilen hususlar itibariyle, davacının, projeye göre daha büyük kalorifer kazanı yapmasının fazladan iş mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla bu yönde herhangi bir hesaplama yaptırılmamıştır.
Her ne kadar davalı savunmalarında; fazladan yapılan işlerin davacı tarafından gerçekleştirilmediğini savunmuş ise de; ilgili savunmalara ilişkin davalının soyut beyanlarından başka herhangi bir delil bildirmediği ve yapılan işlerin taraflar arasındaki sözleşme ve proje kapsamında değerlendirildiğinde, işlerin devamı mahiyetinde olduğu anlaşılmakla; ispatlanamayan davalı savunmalarına itibar edilmeyerek fazladan yapılan işlerin davacı tarafından gerçekleştirildiği takdir ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı savunmalarında zamanaşımı itirazlarında bulunmuş ise de; taraflar arasında yapılan işlerin eser sözleşmesine ilişkin olduğu ve TBK 147/6 maddesi gereği; Eser sözleşmesine konu alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan, işin yapım tarihi 2018 yılı, dava tarihi 24/06/2020 olmakla bu yöndeki savunmalara itibar edilmemiştir…” gerekçesiyle davacı tarafından fazladan yapılan işler bedeli olarak toplam 211.054,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının karar vermeye elverişli olmadığını, tespit edilen ayıpların açık değil gizli ayıp olduğunu, dairelerin tesliminden sonra kış aylarında kat malikleri tarafından arızalar bildirildiğini, kalorifer tesisatında mevcut olan ve bağımsız bölüm maliklerinin taşınıp, kış mevsimi geldiğinde kullanıncaya kadar tespit edilmesi mümkün olmayan hususların açık ayıp olamayacağını, ihbar süresinin geçmediğini, sözleşme anahtar teslimi olduğu için fazla bedel istenemeyeceğini, sözleşme dışı iş yapılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.4. maddesinde, “Konut bağımsız bölümlerinin olduğu katlarda konut bağımsız bölümlerinin kullanımı amacı ile mimari projesinde kat bahçeleri oluşturulmuştur. Bunlar 3+1 olarak satışa sunulan dairelerin çocuk odası, 4+1 ve 5+1 olarak satışa sunulan dairelerin çalışma odasıdır” şeklinde, projede kat bahçelerinin yer aldığı ve bunların esasında oda olarak kullanılacağının da açık şekilde belirtildiğini, bu alanlarda kalorifer sistemlerinin yapılmasının da doğal olduğunu, kat bahçesinin hem sözleşmede hem de projede yer aldığını, sözleşme incelendiğinde davacıya verilmesi kararlaştırılan dairelerin kat bahçelerinin oda kabul edildiğinin açık olduğunu, davacının sözleşme ve projede olmamasına rağmen kendi tercihi ile yaptığını iddia ettiği imalattan dolayı müvekkilinden talepte bulunamayacağını, davacıdan alacaklı olduklarından takas-mahsup taleplerinin olduğunu, bu konuda değerlendirme yapılmadığını, faiz türünü ve başlangıç tarihini kabul etmediklerini, ıslahla arttırılan kısım için de dava tarihinden faiz işletildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Davacı taşeron, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşme dışı imalat nedeniyle alacak talebinde bulunmuş, davalı yüklenici ise sözleşme dışı işleri inkarla yapılan işteki ayıpların mahsup edilmesi gerektiği savunmuştur.
Taraflar arasındaki tarihsiz eser sözleşmesine göre, “sıhhi tesisat, kalorifer, çeşme(herşey dahil) doğalgaz işi, yangın malzemesi ve işçiliği(strafor, montaj malzeme, havalandırma ve jeneratör hariç)” işlerinin davacı taşeron tarafından sözleşme ve sözleşmeye ek teşkil eden teknik şartname ve projelerde tarif edilen şekilde anahtar teslimi olarak yapılması konusunda götürü bedelli anlaşma yapıldığı görülmektedir.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde; fazla imalât ya da sözleşme dışı imalât sözleşmede ve eki belgelerde kararlaştırılan dışında işin devamı sırasında iş sahibinin talimatı ya da iş sahibinin talimatı olmaksızın işin gereği yüklenici tarafından yapılan imalâtlar olduğu ve bu imalâtların iş sahibi yararına olması halinde 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddeleri gereğince ve vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile bedelinin iş sahibinden istenebileceği kabul edilmektedir.
Öte yandan, eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir. Ayıp ihbarı niteliği itibariyle defi niteliğinde olup ileri sürülmedikçe mahkemece kendiliğinden dikkate alınamaz.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince, davacı yüklenicinin yaptığı A ve B Blokların yağmur borularının kanalizasyon borusu ile birleştirilmesi işi için 13.162,00 TL, 2 adet 19m3/h pompa için 10.320,00 TL, A ve B Bloklarının ortak alanında 5 adet süzgecin şebeke borusuna bağlanma işi için 10.747,00 TL, A ve B Bloklarının 150 adet kat bahçesinin ısıtma sistemi tesisatı döşenmesi işi için 175.875,00 TL, güvenlik kulübesinde kullanılan temiz su tesisatı için malzeme ve işçilik dahil 950.00 TL olmak üzere toplam 211.054,00 TL’ye hükmedilmiştir. Davacı tarafça ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından davacının talep ettiği fazla imalatların mahkemece hüküm altına alınan imalatlar olduğu kabul edilecek be bu imalatlar yönünden davalının istinaf itirazları incelenecektir.
Ayrıca davalı taraf, yapılan işlerin ayıplı olduğunu savunmuş, davacı yüklenici tarafından davalının süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına yönelik bir savunma getirilmemiştir. Mahkemece, kendiliğinden davalının süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davalının mahsup talebi dikkate alınmamı ise de, yukarıda açıklandığı üzere, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarı niteliği itibariyle defi niteliğinde olduğundan ileri sürülmedikçe mahkemece resen dikkate alınması mümkün olmadığından Dairemizce mahsup talebi kapsamında davacının ayıplı imalatları yönünden de değerlendirme yapılacak ve davacının alacak kaleminden mahsup edilecektir.
Bu kapsamda yapılan incelemede;
Davacı taraf projede kat bahçesi olarak gösterilen ancak fiilen oda olarak kullanıldığı anlaşılan alanlarda projede ısıtma sitemi olmamasına rağmen ısıtma sisteminin taraflarınca yapıldığı ve projede yer almadığı için bu imalatın fazladan yapılan imalat olarak bedelinin talep etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmede davacının yapacağı imalatların tek tek belirlenmediği, tüm sitenin ısıtma sisteminin yapılacağının kararlaştırıldığı ve davacının işi projesinde tarif edilen şekilde yapacağı belirtilmekle birlikte sözleşmenin 6.4 Maddesinde konut bağımsız bölümlerinin olduğu katlarda konut bağımsız bölümlerinin kullanımı amacıyla mimar projesinde kat bahçeleri oluşturulduğu, bunların 3+1 olarak satışa sunulan dairelerin çocuk odası 4+1 ve 5+1 olarak satışa sunulan dairelerin çalışma odası olduğunun sözleşmede açıkça yanıldığı anlaşılmakla, davalının kat bahçesi olarak projede yer alan bu alanların oda olarak kullanılacağını bildiği ve tarafların bu alanlara da ısıtma sisteminin döşeneceğini kararlaştırdıkları ve sözleşmede kararlaştırılan bedele bu alanların ısıtma bedelinin de dahil olduğu kabul edilecektir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin 150 adat bağımsız bölümdeki oda olarak kullanıldığı anlaşılan kat bahçesi ısıtma sistemi işinin sözleşe dışı iş olarak kabul edip, 175.875,00 TL yönünden davanın kabulüne karar vermesi doğru olmamıştır.
Davacı tarafın, yağmur borularını kanalizasyon borusuna birleştirme işi, temiz su ve hidrofor sisteminde 8.9m3/h tek motorlu pompa yerine 19/m3/h motor ve pompasının kullanılması işi ile projede yer almayan blokların ortak alanında 5 adet süzgecin şebeke borusuna bağlanması ve güvenlik kulübesine yapılan temiz su tesisatı işinin davacının daha lehine olduğu, davacının bu imalatlardan yararlandığı, iskan ruhsatının da alındığı dikkate alındığı fazla imalat kapsamında bu imalatların bedeli olan 35.179,00 TL’yi davacıdan talep edilebileceği anlaşılmış ise de; davalının da sözleşme kapsamında dairelerin ısıtma siteminde boruların farklı uzunluklarda olmasından dolayı debi ayarlı kollektör kullanması gerekirken normal kollektör kullandığı, ayıplı olduğu anlaşılan bu işe ilişkin tespit edilen 300.988,50 TL ayıp giderim bedelinin eldeki davada 35.179,00 TL’lik kısmı için, davacı tarafın, davalının cevap dilekçesine karşı süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına ilişkin def’i ileri sürmediği dikkate alındığında, davalının mahsup talebi kapsamında 35.179,00 TL’lik ayıp bedeli davacının bu miktardaki alacağından mahsup edilmek suretiyle belirtilen fazla imalatlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekecektir. Davalı tarafın karşı davası olmadığından iddia ettiği diğer ayıplı işler yönünden ise Dairemizce her hangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hatalı kararın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/02/2022 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının; peşin ve tamamlama yoluyla toplam alınan 3.834,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.753,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan 3.523,58 TL istinaf karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine,
Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 32.547,56 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince re’sen yatıran tarafa iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

BBu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸