Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/828 E. 2022/709 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : … Esas -… Karar

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/05/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’un uzun yıllar “…………” adı altında fide alım satım işleriyle uğraştığını, 2016 yılında davalı şirketle yaptığı anlaşma gereğince, domates tohumların davalıya teslim edildiğini, davalının da domates tohumlarıyla domates fidesi yetiştirerek davacıya teslim ettiğini, davalının yetiştidriği fidelerin davacının müşterilerine satıldığını ancak fideleri teslim alan müşterilerin fidelerin hastalıklı olduğu yönünde şikayetlerde bulunduklarını, bunlardan bir kısmının Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak fidelerin hastalıklı oldukları hususunda delil tespiti yaptırdıklarını, davalının, davcının zararlarını karşılamadığını ileri sürerek, fidelerin teslimi için yapılan 10.000,00 TL nakliye bedeli ile sözleşme bedeli olarak davalıya verilen çeklerden dolayı davalıya ödenen 47.500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ödenmeyen çeklerin ise davacıya iadesini, sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen tohumların bedelinin tespit edilerek tespit tarihinden ve yine hastalıklı çıkan fideler nedeniyle zararı giderilen müşterilere yapılan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve müvekkilinin ticari itibarının ve ekonomik hayatının geri döndürülemeyecek şekilde zarara uğratılması nedeniyle oluşan zararının tespiti sonrasında arttırılmak üzere 100,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK’nın 1. 2. 3. 4. maddelerinde düzenlendiği, HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nın 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK’nın 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115. maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği,
Yukarıda anılan TC. Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi, 5235 Sayılı 7/3. Maddesi, HSK. Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararı ile Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 tarih ve 2017/11-10 Es. 2019/401 Kar. Sayılı içtihadı ve Yargıtay 17.HD.’nin 16/05/2014 tarih ve 2014/3442 Es. 2014/7778 Kar. Sayılı ilamı,Yargıtay 20.HD.’nin 12/06/2016 tarih ve 2015/1591 Es. 2015/5782 Kar. Sayılı ilamı 6100 sayılı HMK’nun ile 6102 sayılı TTK’nun ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde, uyuşmazlık konusunun meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözüme kavuşturulmasının gerektiği, başka bir anlatımla her davanın açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, HSK. Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya İlinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verildiği, yargı çevresini değiştiren ve idari nitelikte olan bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalar için söz konusu olduğu, bu tarihten önce açılan davalar için uygulanma imkanının bulunmadığı, bu davalar yönünden davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiği,
Ereğli (Konya) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas,…. Karar sayılı ilamı ile; HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı nedeniyle görevsizliğine karar verilerek mahkememize tevzi edilen dosyadan verilen kararın teknik anlamda görevsizlik kararı olmayıp kendine özgü bir devir (aktarma) kararı niteliğinde olduğu
” gerekçesiyle; dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Ereğli (Konya) … Asliye Hukuk Mahkemesinin(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğuna, 6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Ereğli(Konya) … Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararının doğru olduğunu ancak somut olayda dosya için birbirini işaret eden iki görevsizlik kararı olduğunu ve bu bir olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıkardığını, ikinci görevsizlik kararı vermiş olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyayı bir üst mahkemeye göndermek yerine, görevli olduğunu tespit ettiği Konya Ereğli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine gönderildiğini
belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesi düzenlenen ticari davalara, Asliye Ticaret Mahkemesi bakmakla görevlidir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın da tacir olup “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kanun gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. Dolayısıyla TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklamakta olup, davacı taraf yapılan işin ayıplı olması nedeniyle ödediği paranın ve ödeme aracı olarak verdiği çeklerin iadesini ve uğradığı zararların tazmini istediğine göre, dava Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Davacı taraf tacir olmadığından davanın nispi ticari dava olarak Ticaret mahkemesinde görülmesi de mümkün bulunmamaktadır. Eldeki davada görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu sebeple ilk derece mahkemesinin davaya bakmakla görevli mahkekenin Ticaret Mahkemeleri olduğu ve HSK’nın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince de Konya Ticaret Mahkemesinin davaya bakacağı yönündeki kabulü doğru olmamıştır.
Mahkemenin görevi kamu düzenine ilişkin olup, öncelikle ve taraflar ileri sürmese bile resen inceleneceğinden, ilk derece mahkemesinin davaya bakmakla görevli mahkemenin genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ve Ereğli Ticaret Mahkemesi’nin de dosyayı kendisine HSK’nın kararı doğrultusunda gönderdiği dikkate alındığında Ereğli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın gerekçesinde yapılan hatanın düzeltilems için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/!-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğunda REDDİNE,
Dairemizin kararı kesin olduğundan, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin talebi üzerine dosyanın GENEL GÖREVLİ EREĞLİ … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi halde ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde mahkemece verilecek açılmamış sayılmasına dair kararla birlikte değerlendirilmesine,
Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın mahiyeti gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf karar tebliği ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.13/05/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸