Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/754 E. 2022/912 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : İpotek (Tescil İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/06/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan yüklenici … ile davacı arasında “PVC Doğrama İmalatı ve Yerine Koyma İşi” sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme konusu işin %60’lık kısmını tamamladığına ilişkin Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, sözleşme gereği devredilmesi gereken taşınmazın devredilmediği gibi, davacıya verilen 6 adet senetten 5 tanesinin ödenmediğini, sözleşmenin feshine ilişkin ihtarname gönderildiğini fakat davalı yükleniciye tebliğ edilemediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine ve davalı yükleniciden olan alacağın tespitine, diğer davalı ….’nin davacının üretim ve montaj (inşaat) yapmış olduğu … İli … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğundan tespit edilen alacaklarını karşılayacak şekilde TMK 893 md. uyarınca müvekkili lehine Kanuni İpotek konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın TMK 894 maddesine göre inşaatın tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde dava açması gerektiğini, davanın 3 aylık hak düşücürü süre geçirildikten sonra açıldığını, davacı tarafın müvekkili mal sahibinden kanuni ipotek hakkı tesisi isteyebilmesi için malik tarafından alacağının kabul edilmesi veya mahkeme kanalı ile yükleniciden alacaklı olduğuna dair ilam bulunması gerektiğini, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada 19/01/2021 tarihli ara kararı ile davalı …. yönünden kanuni ipotek talebi hakkında tefrik kararı verilerek iş bu esas numarasından yargılamaya devam edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Davacı tarafından dava dışı … ile yapılan sözleşme uyarınca davalının maliki olduğu arsa üzerinde bir takım işin yapıldığını, yapılan işe rağmen dava dışı … tarafından ödeme yapılmadığı, davalının binanın yapıldığı arsanın maliki olması hasebiyle, Türk Medeni Kanunu 893.maddesi uyarınca kanuni ipotek haklarını kullandıklarını, davalıya ait taşınmaz üzerine ipotek konulması gerektiğinden bahisle mahkememizde dava açıldığı, kanuni ipotek hakkı çerçevesinde talepte bulunulabilmesi için taraflar arasında anlaşmaya uygun olarak yapı işinin tamamlanmış olması gerektiği, ancak dosyamızda eksik ödeme nedeniyle bir takım işlerin eksik bırakıldığının tespiti edildiği, Yargıtay … HD. de 16/06/2005 tarihli … E. ve … K. sayılı kararında; “…Davacı yüklenici her ne kadar dava dilekçesinde sözleşmeye aykırı olarak ve kötü niyetle davalılar tarafından kurulan kat irtifakının da iptalini istemiş ise de 02/03/2003 tarihli oturumda alınan imzalı beyanı ile davadaki asıl taleplerinin tapunun iptali ile kooperatif adına tesciline ilişkin olduğunu açıklamış bulunmalarına, inşaat sözleşmeye uygun olarak ikmal edilmediğinden sözleşme hükmü gereği davacının dava tarihi itibariyle tescil talebinde bulunmaya hakkı olmadığının anlaşılmasına, şartları oluştuğunda tescil talebi ile ilgili dava açıldığında bağımsız bölümlerin sözleşmeye uygun olarak paylaşımının yapılacağına ve ayrıca kurulan kat irtifakına yönelik itirazın tescil için açılacak dava ile birlikte adli yargı yerinde çözüleceğinin de tabii bulunmasına, TMK.nun 895. maddesi uyarınca koşulları oluşmadığından davacının kanuni ipotek tesisi ile ilgili talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre …hükmün değişik bu gerekçe ile onanmasına…karar verildi.” demekle aynı hususta tespitte bulunulduğu, kaldı ki dosyamızda işin tamamlanmasının dava dışı …’nin kusurundan kaynaklandığı kabul edilse bile bu nedenle davalıdan kanuni ipotek tesisi talebinde bulunulamayacağı, davacı tarafından ipotek tesisine yönelik talebin işin tamamlanmasından (iş tamamlanmadığından fesih tarihi başlangıç tarihi olarak kabul edilse bile) itibaren üç ay içerisinde yapılması gerektiği, bu yönde mahkemeden alınmış bir kararın bulunmadığı, dosyamızda da hak düşürücü süre içerisinde bir başvuru yapılıp geçici tescil kararı alınmadığı” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde 5 adet toplam 116.667,00 TL bedelli senet asılllarını sunduklarını, dolayısıyla davalı yükleniciden en azından bu senet bedelleri kadar alacaklı olduklarını, dava açıldığında ve halen inşaat tamamlanmadığını, Kanunda “işi tamamlanması” tabiri kullanıldığından 3 aylık hak düşürücü sürenin henüz başlamadığını, davadan önce yükleniciye gönderilen fesh ihtarnamesinin davalıya ulaşmadığını, bu nedenle dava dilekçesinde fesh talebinde bulunduklarını, terditli olarak önce inşaatçı ipoteği olmazsa geçici ipotek talep ettiklerini, bu talebin de mahkeme tarafında gerekçe bildirilmeden red edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, yapı alacaklısının TMK’nın 893/3. maddesine dayalı kanuni ipotek hakkının tescili talebine ilişkindir.
Yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir (TMK m. 893/3). Yüklenicinin kanuni ipotek hakları, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstlendiği andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescilinde yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir (TMK m. 895/2). Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, üç ayın sonunda tescil isteme hakkı düşer. Ancak tescilin yapılması için alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır (TMK m. 895/3).
Yukarıda belirtilen 3 aylık hak düşürücü sürenin, işin tamamlanmasından itibaren başlayacağı belirtilmişse de, burada kastedilen işin fiilen sona erdiği tarihtir. (Mahmut Coşkun, İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar, 2017, s.1019)
Somut olayda, davacı alt yüklenicinin, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere, delil tespiti talebinde bulunduğu 17/09/2018 tarihi itibarıyla en geç işi fiilen sona erdiğinin açık olduğu, dolayısıyla TMK’nın 895/2. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/02/2022 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince re’sen davacıya iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸