Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/60 E. 2022/150 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACILAR : 1-… ENERJİ SAN VE TİC. A.Ş
2-… ENERJİ SAN VE TİC AŞ
3-… ENERJİ SAN VE TİC AŞ
4-… ENERJİ SAN VE TİC AŞ
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İHBAR OLUNAN : 1 -… ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : 2 -… DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 04/02/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerden … Enerji San. Ve Tic. A.Ş., Konya … Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde kalan alanda lisanssız güneş enerjisi santrali kurmak ve işletmek amacıyla … OSB’den Konya İli … İlçesi Akçalar Köyü … ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 nolu parsellerde kayıtlı arsaların … Enerji, Konya … OSB sınırları içerisinde kalan alanda lisanssız GES kurmak ve işletmek amacıyla … OSB’den Konya İli … İlçesi Akçalar Köyü … ada 1, 2, 3 nolu parsellerde kayıtlı arsaların, … Enerji San. ve Tic. A.Ş., Konya … OSB sınırları içerisinde kalan alanda lisanssız GES kurmak ve işletmek amacıyla … OSB’den Konya İli … İlçesi Akçalar Köyü … ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 nolu parsellerde kayıtlı arsaların, kendilerine tahsis edilmesi talebinde bulunduklarını, bu kapsamda hem projelerle ilgili hem de şirketlere dair talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi … OSB’ye sunduklarını, … OSB’nin tahsis talebine konu kayıtlı arsalarla ilgili olarak, mevzuatta böyle bir zorunluluk olmamasına rağmen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından da görüş aldıktan sonra Yönetim Kurulunun 30/04/2014 tarihli ve …, …, … ve … sayılı kararlarıyla (Ek-3) tahsisi talep edilen arsaların “lisanssız fotovoltaik enerji üretim santrali kurulması amacıyla” müvekkili şirketlere tahsisine karar verdiğini, … OSB ile her bir müvekkili şirket arasında ayrı ayrı imzalanan “Arsa Tahsis Sözleşmesi” sözleşmelerle toplam 479.256 m’lik arsa, 2.156.427 TL (iki milyon yüz elli altı bin dört yüz yirmi yedi-Türk Lirası) bedelle müvekkili şirketlere tahsis edildiğini, sözleşmelerinde %10’u peşin, kalanının 4 eşit taksit halinde 4 yılda ödenmesi kararlaştırılan tahsis bedelinin tamamının müvekkili şirketler tarafından 13/05/2015 tarihinde ödendiğini, … …’tan çağrı mektuplarını alan müvekkili şirketlerin Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca söz konusu GES’lerin Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’ne göre proje onaylarını atmak üzere … Dağıtım A.Ş.’ye (…) başvuru yapılıp bu başvuruların da …’ın 09/12/2015 tarihli yazılarıyla onaylandığını, … OSB’nin, konuyla ilgili daha önce Bakanlıktan görüş almış olmasına ve ilgili mevzuatta herhangi bir değişiklik bulunmamasına rağmen, sanayi parsellerinde güneş enerjisi santrali kurulup kurulamayacağına ilişkin Bakanlık’tan yeniden görüş istediğini ve … …’ın arsa tahsis karar ve sözleşmelerinin geçersiz olduğuna, dolayısıyla bu projeler için düzenlenen çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiğine karar verdiğini, tahsisin iptaline ilişkin kararların öğrenilmesinin ardından 27/10/2016 tarihinde Ankara …. Noterliği aracılığıyla davalı … OSB’ye ihtarda bulunulduğunu, müvekkili şirketlerin sipariş ettiği bir çok malzemenin parasını peşin olarak ödediğini, fakat gecikme nedeniyle bu malzemeleri kullanamadığını, ayrıca tüm enerji ve kaynaklarını işbu haksız kararın iptali veya geri alınması için kullandığından başka işler yapmaktan ve bu işlerden gelir elde etme imkanından da yoksun kaldığını, davalı tarafından müvekkili şirketlere yapılmış olan arsa tahsisinin 29/09/2015 tarihli ve … sayılı … OSB Müteşebbis Heyeti kararı ile sözleşmeye aykırı bir şekilde iptal edilmesi nedeniyle yatırımın yapılmasında yaşanan gecikmeden doğan müvekkili şirketlerin zararının 6100 sayılı HMK’nin 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek tutarının fazlaya ilişkin hak ve diğer talepler saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.000,00 TL’lik kısmına sözleşmeye aykırılığın gerçekleştiği tarih olan 29/09/2015 tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Organize Sanayi Bölgesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davada müvekkili kurumun doğrudan taraf sıfatı bulunmadığını, davanın taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiğini, davada yerel mahkemenin görevli olmadığını, idari yargının görev alanına girdiğini, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre yönüyle reddi gerektiğini, davacının GES projesinin iptal edilmesinin tamamen … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin tasarrufunda olduğunu, bu tasarrufu … Elektrik Dağıtım A.Ş.nin Bakanlığın olumsuz görüşüne istinaden kullandığını, müvekkili kurumun almış olduğu karar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından kurumun tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının bugüne kadar tahsisin gereğini yerine getirecek hiç bir hamlede bulunmadığını, tahsis edilen arazi üzerinde bir çivi çakmak şöyle dursun henüz proje dahi sunmadıklarını, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye karşı açılmış hiç bir dava da bulunmadığını, davacı yanın kötü niyetli olduğunu, belirtilen 2 yıllık sürenin fesih gerekçeleri ile ilgisi olmayıp tamamen çarpıtmaya yönelik kötü niyetli sebeplerin ileri sürüldüğünü, tahsisin iptaline yönelik kararın ağır sorumluluklar taşıdığını ve bu sorumlulukların yönetim kurulunu görevlendiren Müteşebbis Heyete ait olmasından daha doğal ve makul bir durum olmadığını, tahsisin iptaline yönelik kanun ve yönetmelikte yetki verilmeyen yönetim kurulunun yetkili olmadığını, davacı şirketlerin sözleşmede kararlaştırıldığı gibi tahsis tarihinden itibaren müvekkili kuruma bir yıl içerisinde herhangi bir proje ibraz etmemeleri sebebi ile sözleşmeye aykırı hareket ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda;”Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği,
Yukarıda anılan TC. Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi, 5235 Sayılı 7/3. maddesi, HSK. Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararı ile Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 tarih ve 2017/11-10 Es. 2019/401 Kar. sayılı içtihadı ve Yargıtay 17.HD.’nin 16/05/2014 tarih ve 2014/3442 Es. 2014/7778 Kar. Sayılı ilamı,Yargıtay 20.HD.’nin 12/06/2016 tarih ve 2015/1591 Es. 2015/5782 Kar. sayılı ilamı 6100 sayılı HMK’nun ile 6102 sayılı TTK’nun ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde, uyuşmazlık konusunun meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözüme kavuşturulmasının gerektiği, başka bir anlatımla her davanın açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, HSK. Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya İlinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verildiği, yargı çevresini değiştiren ve idari nitelikte olan bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalar için söz konusu olduğu, bu tarihten önce açılan davalar için uygulanma imkanının bulunmadığı, bu davalar yönünden davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiği,
… …. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 28/09/2021 tarih, 2020/58 Esas 2021/256 Karar sayılı ilamı ile; HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı nedeniyle gönderilmesine karar verilerek mahkememize tevzi edilen dosyadan verilen kararın teknik anlamda görevsizlik kararı olmayıp kendine özgü bir devir (aktarma) kararı niteliğinde olduğu, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin … … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, … … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin görevli olduğu” gerekçesiyle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, … … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğuna karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyanın müvekkillerine yapılmış olan arsa tahsislerinin sözleşmeye aykırı bir şekilde iptal edilmesi nedeniyle uğradıkları zararın işleyecek ticari temerrüt faiziyle birilikte davalıdan tahsili talebi ile görülmekte olduğunu, anılan davanın … … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esası ile görülmekte iken mahkemenin davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğine hükmettiğini ve dosyanın re’sen görevli ve yetkili Konya Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, dosyanın intikalini müteakip Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin ise dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, … …. Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verdiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun dayanağını 5235 sayılı Kanun’un 7. maddesinden alan, 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Dairemizin de benimsediği Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. H.D.’nin 06/12/2021 tarih, 2021/2115 Esas ve 2021/1979 Karar sayılı ilamında da etraflıca belirtildiği üzere; HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan ticari davada uygulama yeri olmadığı, HSK’nın ilgili kararında da açıkça mezkur kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu anlaşılmakla eldeki davanın yetkili ve görevli olan … Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerektiği, dolayısıyla Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli karşı görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
İstinaf karar tebliği işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 04/02/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır ¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸