Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/532 E. 2023/206 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/02/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firma ile davalı borçlu firma arasında … tarihli Prefabrik Köprü Kirişleri İmalatı ve Montajı anlaşmasının imzalandığını, işbu sözleşme konusunun; Davalı firma tarafından …’ne ait Çevre Yolu Km 27+0,00-Km, 35+0,00-Km, 44+0,00 km’lerinde üç adet köprü yapılması işi ile… Çevre Yolu 2 kısım köprü işi için yaptırılacak olan prefabrik köprü kirişlerinin müvekkili firma tarafından nakliyesi ve montajının yapılması olduğunu, … tarihli Sözleşmenin “işin bedeli ve ödeme planı” başlıklı maddesine göre; işin toplam bedelinin 7.265.000,00 TL + KDV olduğu, bu bedelin sözleşme tarihinden itibaren 10 eşit taksitte KDV dahil olarak ödeneceği, en geç her ay tüketilen demirin ay sonunda işveren, yükleniciye nakliye dahil …’daki Yardımcı Prefabrik tesisine indireceği, demir birim fiyatının 2050 TL/kg KDV dahil olarak hesap görüleceği, işveren tarafından yüklenici deposuna indirilen demir bedelinin sözleşme rakamından düşüleceği, sözleşme imzalandıktan sonra en geç 1 hafta içinde işveren yükleniciye çekleri vereceği hususlarının kararlaştırıldığını, ancak davalı firmanın müvekkili firmaya işte kullanılan demirleri göndermediğini, sadece 11.07.2017 tarihinde 25,90 ton demir gönderdiğini, bu sebeple müvekkili firmanın, kirişlerde kullanlacak demirleri piyasa rayiç fiyatlarından piyasadan satın alarak imalat gerçekleştirdiğini, davalı firmanın müvekkili firmaya kirişlerde kullanılmak üzere “ayni olarak demir teslim edileceği”, bu ayni demirin de 2050 TL/Kg üzerinden sözleşme toplam miktarı üzerinden mahsup edileceği belirtilmesine rağmen, davalı firmanın, tamamen tek taraflı olarak belli miktarlarda nakit para gönderdiğini, ancak dönem itibariyle demir fiyatlarındaki afaki artışlar sebebiyle sözleşmede belirlenen 2050 TL/Kg biriminin çok üzerindeki birim fiyatlardan demir alınmak durumunda kalındığını, toplam gelen demir miktarının 1.580 ton olduğunu, demirlerin gelen tarihler itibariyle demir rayiç fiyatlarının 2.050 TL’den fazla olması nedeniyle 687.709,00 TL alacaklarının oluştuğunu, müvekkili firmanın, sözleşmede belirlenen işlerden tüm kısımları ikmal ettiği, sadece davalı firmanın sözleşmede teslimini üstlendiği demirleri teslim etmemesi, demirlerin karşılığı nakit bedeli ödememesi ayrıca kirişlerin monte edileceği yerlerin de davalı tarafça hazırlanmaması sebepleriyle, toplam 64 adet 90’lık kirişlerin imal edilmediğini, ikmal edilmiş olan işlerin 16.01.2018 tarihli “İş Teslim Tutanakları” ile davalı firmaya eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı firmanın, ihale kapsamında üstlendiği işten müvekkili firmanın ikmal ettiği kısımlara ilişkin davalı firmanın ödemesi gereken iş bedellerinden müvekkili firmanın 287.932,27 TL bakiye alacağının kaldığını, müvekkili firmanın davalı firmadan toplam 975.641,27 TL alacağının bulunduğunu, müvekkili firmanın, bu alacağın ödenmesi noktasında yapmış bulunduğu tüm harici çağrıların sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalı-borçlu tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalı-borçlu firmanın Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına yapmış bulunduğu borca itirazın 975.641,27 TL asıl alacak, 53.025,51 TL işlemiş olmak üzere toplam 1.028.666,78 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, haksız borca itiraz nedeniyle davalı-borçlu firma aleyhine asgari olarak takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş teslim tutanağı altındaki imzayı kabul etmediklerini, teslim alan altında imzası bulunan …’nun şirket yetkilisi olmadığı gibi çalışanı dahi olmadığını, nitekim, belgede şirket kaşesinin de bulunmadığını, dolayısıyla bu belgenin geçerli olmadığını, davacının iddiasının aksine demir tesliminin müvekkilinin uhdesinde olmadığını, davacının iddiasının hayatın olağan akışına, Ticaretin Kurallarını ve dosya içeriğine de aykırı olduğunu, sözleşme tarihinin 01.06.2017 olup teslim tarihinin ise 30.09.2017 olduğunu, davacının, basiretli bir tacir olarak hareket etmediğini, iş ve kullanılacak demir miktarı belli olmasına rağmen gerekli demiri temin etmeyerek demir fiyat artışına maruz kaldığını, demir fiyatının açıkça sabitlendiği sözleşmede davacının demir fiyat farkı talep etmesinin mümkün olmadığını, 687.709,00 TL bedelli talep alacağının reddedilmesinin gerektiğini, davacının üstlendiği edimi teslim etmediğini ve tamamlamadığını, yüklenicinin edimini teslim etmeden alacak talebinde bulunamayacağını, işin hala tamamlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Taraflar arasında … tarihli ” …” isimli sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin konusunun işveren tarafından …’ne ait … çevre Yolu Km 27+0,00-Km 35+0,00 44+0,00 lerinde 3 adet köprü yapılması işi ilee … çevre Yolu 2. Kısım köprü işi için yaptırılacak olan prefabrik kirişlerinin yüklenici tarafından imalatı, nakliyesi ve montajıdır şeklinde belirlendiği, sözleşmede iş veren tarafından sağlanacak hizmetlerin 9 madde halinde sıralandığı, yine yüklenici tarafından sağlanacak hizmetlerin 10 madde halinde sıralandığı, işin süresinin “İşin Süresi” bölümünde, iş bedelinin İşin Bedeli Ve Ödeme Planı” başlıklı bölümde, sözleşmenin feshinin “sözleşmenin Feshi” başlıklı bölümde düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, Eser sözleşmesine ilişkin düzenlemelerin 6098 sayılı TBK’nun 470. vd. maddelerinde düzenlendiği, TBK.nun 470. Maddesinde; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde, TBK’nun 471. maddesinde; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir. Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” şeklinde, TBK’nun 473. maddesinde;” Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, işsahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, davacının davalı tarafça ödenmeyen bakiye alacağı ve davalı tarafça sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden demir teslimi yapmaması nedeniyle piyasadan alınan demirden kaynaklı fiyat farkı alacağı olduğunu iddia ettiği, davalı tarafın sözleşme ilişkisini inkar etmediği, sözleşme gereğince demir tesliminin davalının uhdesinde olmadığını, davacının üstlendiği edimi yerine getirmediğini, iş teslim tutanağındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ettiği, mahkememizce 14.08.2020 tarihinde mahkememiz heyeti ile birlikte inşaat bilirkişisi, mali müşavir bilirkişisi, Sözleşmeler Hukuku bilirkişisi eşliğinden keşif yapıldığı ve bilirkişilerin ayrıntılı raporlarını dosyaya sundukları, sözleşme konusu bir kısım işlerin davacı tarafından yapıldığı ancak 64 adet 90’lık kiriş imalatı ile nakliye ve montaj işinin eksik kaldığı, esasen bu durum hem davalı hem de davacın kabulünde olduğu, davalı tarafın davacının üstlendiği edimi yerine getirmediğini, iş teslim tutanağındaki imzanın müvekkiline ait olmadığına yönelik itirazının davalı tarafça davacıya gönderilen Ankara … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi içeriğinde eksik işlerin yapılmasının ihtar edildiği, dolayısı ile eksik işler dışında kalan imalatların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabul edildiği, kabul karşısında iş teslimi tutanağındaki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olup olmamasının bir öneminin olmadığı bu nedenle davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, her iki tarafın ticari defterlerinde yapılan incelememede davacının davalı şirketten sözleşme gereğince imal ettiği işlerden kaynaklı 287.932,27 TL bakiye alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin işin bedeli ve ödeme planı başlıklı bölümü 3.maddesinde “En geç her ay tüketilen demir ay sonunda işveren yükleniciye nakliye dahil Konya daki …ne indirecektir. Demir birim fiyatı 1050 TL/kg KDV dahil olarak hesap görülecektir. İşveren tarafından yüklenici deposuna indirilen demir bedeli sözleşme rakamlarından düşülecektir.” hükmü gereği, demir teslim borcunun işveren konumundaki davalı şirket tarafından yerine getirilmesi gerektiği, davalı tarafça sözleşmenin bu hükmünün yerine getirildiğine yönelik bir iddianın olmadığı aksine böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığına yönelik iddiada bulunduğu, davalının bu iddiasının sözleşmenin bu hükmü karşısında yerinde olmadığı, davacı tarafça yapılan işlere ilişkin piyasadan temin ettiği demir fark bedelini davalıdan talep edilebileceği, bunun da 401.649,31 TL olduğu, davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı eksik kalan kısımlarda davacıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacının Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile alacaklarının ödenmesi için davalıya ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiği, davacının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle, davalı – borçlu … ‘nin 689.581,58 TL asıl alacak, 15.515,59 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 705.097,17 TL’lik alacağı olduğu, davalının bu miktarlık alacağa yönelik itirazında haksız olduğu…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 689.581,58 TL asıl alacak, 15.515,59 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 705.097,17 TL’lik alacağa yönelik davalının itirazının iptali ile bu miktar alacak ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 28/08/2018 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen 705.097,17 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her iki taraf da tacir olduğundan ticari avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin yanlış olduğunu, müvekkiil firmanın sözleşme gereği davalı tarafından temin edilmesi gereken can temin edilmeyen “demirlerin kirişlerde kullanıldığı tarihi itibariyle” fiyatını baz alınması gerektiğini, ancak bilirkişi raporunda “demirlerin satıcı firmalardan bağlantısının yapıldığı tarih itibariyle” fiyatının baz aldığını, sözleşmenin “İşin Bedeli ve Ödeme Planı” başlıklı bendinde “En geç her ay tüketilen demir ay sonunda işveren, yükleniciye nakliye dahil Konya’daki …ne indirecektir. Demir birim fiyatı 2050 TL/Kg KDV dahil olarak hesap görülecektir. İşveren tarafından yüklenici deposuna indirilen demir bedeli sözleşme rakamında düşülecektir.” şeklinde belirtildiğini, buna göre hesaplamanın demirlerin müvekkili firmanın Konya’daki tesisine indirildiği tarih itibariyle yapılacağının belirtildiğini, ancak bilirkişi demirlerin bağlantı yapıldığı tarih itibariyle piyasa rayici fiyatlandırmasına göre hesaplama yaptığını, sözleşmenin ifası tarihi itibariyle demir piyasasında fiyat artışı yönünde büyük bir hareketlenmenin olduğunu, bu dönemde demir fiyatları kısa süreç içerisinde %50’nin üzerinde arttığını, zira davalı firmanın sözleşmedeki demirleri temin etmemesinin ana gerekçesinin de bu sebebe dayandığını, fazlaya ilişkin taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacak bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde 1.580 ton demir kullandığını, bunun 25,90 tonunun müvekkili şirketçe karşılandığını belirterek 1.553,90 ton demir bedeli için 687.709,00 TL fiyat farkı talep ettiğini, bilirkişi heyetinin ise 1.557,988 ton demir bedeli hesapladığını, talep edilmeyen 4 ton demirin de müvekkiline yüklendiğini, davacı tarafından piyasadan demir alındığını gösterir herhangi bir fatura veya belge sunulmadığını, teklif mektuplarının demir alındığını göstermeyeceğini, sözleşme tarihi ile teslim tarihin çok yakın olması, malzeme yükümlülüğünün davacı üzerinde bulunması ve demir fiyatının sabitlenmesi sebebiyle iş için gerekli tüm demiri davacının başlangıçta tedarik ettiğinin anlaşıldığını, piyasa rayicinden demir satın alması sebebiyle oluşan zararı dava konusu yapan davacının, sözleşmeden sonra demir satın alındığını, dolayısıyla fiyat farkı istemesini haklı kılacak (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) bir delil sunmadığını, keşif mahallinde sunulmayan evrakların, keşif sonrası heyetçe davacının adresine gidilerek demir stok hareketlerinin temin edildiğini, delil bildirme süresinden sonra muvafakatları olmadan sunulan belgeler esas alınarak yargılama yapılamayacağını, her ay kullanılan demirin fiyatı da hesaplanmayıp, 2017 Ağustos-2017 Aralık ayı ortalama fiyatı esas alınarak bir hesap yapıldığını, afaki hesabın kabul edilemeyeceğini, olmayan faturalar için KDV alacağının hesaplandığını, sözleşmenin götürü bedelli olduğunu, taraflar arasındaki 01.06.2017 tarihli sözleşmeye göre, işin teslim tarihi 30.09.2017 olduğunu, sözleşmede ifa için 3-4 ay gibi kısa bir süre kararlaştırılmışsa, bu sürede yüklenicinin fiyat artışlarından etkilenebileceği düşünülemeyeceğinden yüklenicinin fiyat farkı istemesinin dürüst davranma kuralına uygun düşmeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının sipariş vermeden önce birim fiyat olan 2050 TL ‘yi aşan her siparişte öncelikle müvekkilinin onayını alması gerektiğini, davacının demir fiyat farkı alacağını haklı görüyorsa bunu önceki işlerde de dile getirmesi, ödenmemesini fesih sebebi yapması gerektiğini, sözleşmede inşaatta kullanılacak malzemenin davacıya ait olduğu ve fiyat farkı talep edilemeyeceği hususunun hükme bağlandığını, eğer ki davacının iddia ettiği gibi demir temin yükümlülüğü müvekkilinin üzerinde olsa idi demirin birim fiyatının sözleşmede belirtilmeyeceğini, çünkü birim fiyatının kaç olacağı ne miktar üzerinden demir alındığının yükleniciyi ilgilendiren bir durum olmayacağını, davacının işi zamanında teslim etmediği için yapılan işin bedeline de hak kazanamadığını, müvekkilinin işi başkasına vermek durumunda kaldığını ve yeni sözleşme sebebiyle daha fazla bedel ödemek durumunda kaldığını dolayısıyla 287.932,28 TL alacağın da bulunmadığını, mahkeme kararında 15.515,59 TL yasal faiz talep edilebileceği belirlendiğini, ancak bu tespitin neye göre yapıldığı ve faiz başlangıcı olarak hangi tarihin esas alındığının yazılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan … tarih sözleşmenin …’ne ait …Çevre Yolu Km 27+0,00-Km 35+0,00 44+0,00’lerinde 3 adet köprü işi ile … Çevre Yolu 2. kısım köprü işi için yaptırılacak olan prefabrik kirişlerinin davacı yüklenici tarafından imalatı, nakliyesi ve montajına ilişkin olduğu, sözleşmenin işin bedeli ve ödeme planına ilişkin bölümde iş bedelinin 7.265.000,00 TL + KDV olduğu ve “En geç her ay tüketilen demir ay sonunda işveren yükleniciye nakliye dahil Konya daki Yardımcı Prefabrik tesisine indirecektir. Demir birim fiyatı 2050 TL/kg Kdv dahil olarak hesap görülecektir. İşveren tarafından yüklenici deposuna indirilen demir bedeli sözleşme rakamlarından düşülecektir.” hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı yüklenicinin bakiye iş bedeli alacağı ile davacının piyasadan temin ettiğini ileri sürdüğü demir nedeniyle fiyat farkından kaynaklı talep edebileceği zararının mevcut olup olmadığı noktasındadır.
Her ne kadar davacı tarafından işte kullanılacak demirin davalı tarafından karşılanması gerekmesine rağmen, karşılanmadığı için piyasadan demir temin ederek zarara uğradığını ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş ise de, iş bedelinin götürü olarak kararlaştırıldığı göz önüne alındığında, davacının götürü bedelin üzerinde bir bedel talep edemeyeceği, dosya kapsamından davacının sözleşmede kararlaştırılan birimi fiyatından daha fazla bedelle demir satın aldığına ilişkin fatura ve benzeri gibi bir delil de sunmadığı, salt demir fiyatlarındaki artış gerekçe gösterilerek, demirin piyasa rayiç değeri üzerinden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacının uğradığı zararı somut olarak ispat etmesi zorunlu iken ispatlayamadığı nazara alındığında, ilk derece mahkemesince demir fiyatlarındaki artış dayalı olarak talep eden tazminatın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacının talep ettiği bakiye iş bedeli talebi yönünden ise, davacının 64 adet 90’lık kiriş haricinde diğer imalatların tamamını yaptığı, yapılan iş bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, yapılan işe ilişkin kesilen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının davalının ticari defterlerine göre de, 287.932,27 TL alacaklı olduğu ve ödemeye ilişkin bir savunmada bulunulmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi tarafından 287.932,27 TL bakiye iş bedeli alacağına ilişkin itirazın iptaline karar verilmesi, bu kısma ilişkin asıl alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmesi, ayrıca ödeme emrinde hen takip öncesi, hem de takip sonrası için yıllık %9 yasal faizi talep edilmiş olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak yasal faiz işletilmesi yerindedir. Ancak icra inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken işlemiş faiz alacağı da dahil edilerek hesaplanması, yine davalının 29/05/2018 tarihinde kendisine tebliğ edilen ihtarnamede verilen 5 günlük ödeme süresinin sonunda 04/06/2018 tarihinde temürrüde düştüğü göz önüne alınarak 04/06/2018 tarihinden takip tarihine kadar olan döneme için yasal faiz oranı üzerinden işlemiş fazi alacağının hesaplanması gerekirken, faiz başlangıç tarihinin 30/05/2018 tarihi olarak kabul edilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalının 287.932,27 TL asıl alacak ile 04.06.2018 tarihinden takip tarihi olan 28.08.2018 tarihine kadar olan yıllık %9 yasal faiz oranı üzerinden 6.118,56 TL işlemiş yasal faizine yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Davanın KISMEN KABULÜNE,
Konya … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından 287.932,27 TL asıl alacak, 6.118,56 TL işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 294.050,83 TL’lik alacağa yönelik davalının itirazının İPTALİNE, talep gibi asıl alacağa takip sonrası için yasal fazi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,

İİK’nun 67/2. maddesi gereğince asıl alacağın %20’si oranında 57.586,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Alınması gereken 20.086,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 15.995,88 TL harç ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan 1.571,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.519,55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına (ilk derece mahkemesince … tarih ve … harç nolu harç tahsil müzekkeresi düzenlendiğinden yeniden harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına, iş bu harç tahsil müzekkeresine istinaden fazladan alınan bir tahsilat olması durumunda ilgilinin talebi üzerine kendisine iadesine),
Davalı tarafça yatırılan 12.041,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde ilk derece mahkemesince davalı tarafa iadesine,
Davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatan 15.995,88 TL peşin harç ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan 1.571,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 17.567,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan 59,10 TL tedbir talebi harcı, 5,20 vekalet harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 384,90 TL keşif harcı, 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 392,00 TL taksi ücreti, 365,40 TL posta-tebligat-talimat-kep gideri olmak üzere toplam 3.842,50 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.098,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
Davalı tarafça ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan 17,90 TL vekalet harçları, 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 6,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 245,10 TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 75,04 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 44.167,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 98.807,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince re’sen yatıran tarafa iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸