Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/264 E. 2022/462 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2022
NUMARASI : …. Esas – …. Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/03/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/03/2017 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince müvekkiline ait taşınmazda mühendislik, sertifikasyon, bitki pasaportu, eleme, boylama, ilaçlama ve paketleme işleri davalı şirkete ait olmak üzere, davalı şirketin fasülye (08/03 ve perolar) tohumluk çeşitlerinin üretim ve teslimini taahhüt ettiğini, davacı tarafından davalı şirkete banka aracılığıyla toplam 640.000,00 TL avans ödemesi yapıldığını, tüm ödemelerin tarafların şirket kayıtları ile sabit olduğunu, sözleşmenin uygulamaya geçmesinden sonraki tarihte müvekkilinin üretim sorumlusu tarafından davalının ekim sahalarında yapılan yapılan denetimlerde bir çok alanda bakteriyel bir hastalığın varlığı konusunda oluşan şüpheye düşüldüğünü, yapılan analiz numunelerinde “bakteriyel enfeksiyonla pozitif” sonucuna ulaşıldığını, sözleşmenin 5. maddesine aykırı olarak üretilen tohumluğun satışının da mümkün olmadığını, müvekkilinin hem ürünü almadığından dolayı hem de almadığı ürüne karşı yaptığı avans ödemesinden dolayı zararının bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirkete avans olarak ödenen 640.000,00 TL nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 21/03/2018 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacı yanın hasat anında mahkeme aracılığı ile tespit yaptırmadığını, davacı şirketin gerçeği yansıtmayan bahanelerle ürünleri teslim almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “davacı vekiline davalı aleyhine açılan bu davada taraflar arasında düzenlenen 12/03/2017 tarihli Tohumluk Fasulye Üretim Sözleşmesi Kapsamında davalı tarafça davacıya ait zirai alanda üretilen (08/03) tohumluk fasulyenin ayıplı olduğu iddia edilerek, davalıya avans olarak ödenen 640.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiş olup, mahkememizce Konya BAM .. Hukuk Dairesinin 19/12/2020 tarihli kaldırma kararı sonrası yapılan araştırma ve kaldırma kararı gereğine Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile alınan 04/06/2021 tarihli rapor ve 05/11/2021 tarihli ek raporlara göre; Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Ankara Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü ile Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bitki Sağlığı Bölüm Başkanlığı tarafından yapılan testlere göre davaya konu edilen 08/03 çeşidi fasulye tohumlarının, çimlenme oranlarının standartların gerektirdiği minimum çimlenme oranı olan %75 değerinin altında kaldığının tespit edilmesi karşısında, davalı tarafından üretilen 08/03 fasulye tohumlarının taraflar arasında düzenlenen 12/05/2017 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen kalite standartlarında bulunmadığı, davalı savunmalarında ileri sürüldüğü gibi tohumluk işleme teknolojisinde çimlenme testleri eleme, gravite (hafif tane temizliği), sortex (farklı renkteki tanelerin ayrılması) ve boylama işlemleri yapılan ilaçlanmamış ve ambalajlanmamış saf tohumlar üzerinde yapılmış olmasının çimlenme oranları üzerinde etkisi olmayacağı, dolayısıyla davacı tarafça ambalaj teslim edilmemesinin davalının ayıplı üretim yapması sonucunu doğurmayacağı tespit edildiğinden ve davalı depolarından alınan numunelerin Konya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü elemanlarınca alındığı göz önüne alındığında ve söz konusu işlemlerin hukuka aykırı yapıldığı yönünde davalı tarafça yapılmış bir şikayet ve açılmış bir dava olmadığından Mahkememizce numune alma işleminde usulü bir eksiklik bulunmadığı kabul edilerek; davalı yüklenicinin MK 471. maddesi gereğince edimini tam olarak yerine getirmediği, ayıplı ürün teslim ettiği, bu nedenle avans olarak aldığı bedeli iade etmek yükümlülüğünde olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne 640.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden (ihtarname tebliğ+5 gün) itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar sözlü duruşmasındaki beyanları ile, davacının ödediği avansın 640.000,00 TL değil 509.313,60 TL olduğu ileri sürülmüş ise de; davalı tarafından davacıya gönderilen 28/02/2018 tarihli ihtarnamede ve 21/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde davacıdan alınan avansın 640.000,00 TL olduğu açıkça kabul edilmiş olduğundan ve Konya BAM .. Hukuk Dairesinin 09/12/2020 tarihli kararında davacı iş sahibi tarafından 640.000,00 TL avans ödendiği uyuşmazlık dışı olduğu tespit edildiğinden, davalının bu son savunması ve iddialarının araştırılmasına gerek olmadığı kanaatine varıldığı” gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 640.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı yanın davasının yasal ihbar sürelerine uyulmadan açıldığı için öncelikle usülden reddedilmesi gerektiğini, TTK.23/1 gereğince hak düşürücü süre içerisinde ayıp ihbarı yapılmadan dava açıldığını, hükme esas alınan 04.06.2021 tarihli ve 05.11.2021 tarihli ek rapor ile, 30.03.2020 tarihli önceki hükme esas alınan raporun çeliştiğini, çelişki giderilmeden karar verildiğini, 22.11.2019 tarihli raporun ise anlaşmazlığı çözecek mahiyette olmaması ve her iki tarafı da haklı görmesi nedeniyle değerlendirmeye alınamayacağını, davacının müvekkili şirkete 638.826,10 TL ödeme yaptığını, bu ödemeden 84.082,50 TL ve 15.930,00 TL perolar cinsi fasulyenin ödemesi olarak düşüldügünü, 29.500,00 TL’sinin de depo kira bedeli olarak düşüldüğünü, dolayısıyla müvekkili şirketin avans olarak eline geçen net paranın 509.313,60 TL olduğunu, davacı yanın paketleme malzemesini göndermediği için ürünün final temizliği yapılıp ilaçlanıp paketlenemediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, tohumluk fasülye üretim sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/01/2022 tarihli, …. Esas – …. Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 43.718,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 10.929,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 32.788,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince re’sen yatıran tarafa iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸