Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/170 E. 2022/327 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2021
NUMARASI :… Esas – … Karar

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –

Av. … …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/03/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının inşaat ve benzeri çeşitli sektörlerde çalıştırmak amacıyla HK… tipi vinç yapımı için 10.03.2017 tarihinde davalıyla eser sözleşmesi yaptığını, vincin davacıya 31.05.2017 tarihinde teslim edildiğini ancak vincin kullanılmaya başlandıktan sonra arıza verdiğini, davalı tarafa bu durumla ilgili bilgi verildiğini, tüm arızaların servis formları ile davalının yönlendirdiği servis tarafından tespit edildiğini, vincin tamiri için gelen yetkili servis tarafından, kırma kollarındaki ayıbın boşluklara elle demir kaynatılarak gidereleceğinin davacının çalışanlarına söylenerek bu şekilde tamirata girişildiğini, bu durumdan müvekkilinin sonradan haberinin olduğunu, vinç tamir edilmeye çalışılsa da aynı arızanın devam ettiğini, üretilen vinçteki ayıpların haricen görülebilmesi ve bilinmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit yaptırıldığını, eserdeki bu ayıpların giderilmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, beklediği faydayı sağlayamayan davacının daha hafif işlerde kullanılmak üzere 389.400,00 TL’ye yaptırmış olduğu vinci 250.000,00 TL’ye satmak zorunda kaldığını ve zarara uğradığını ileri sürerek, belirlendiğinde arttırılmak üzere ayıp nedeniyle bedelden yapılacak indirim miktarından şimdilik 100,00 TL’nin teslim tarihi olan 31.05,2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, ayrıca vincin çalışmaması nedeniyle kazanç kaybı olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin arıza tarihi olan 28/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 10/03/2017 tarihli vinç yapım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin teknik özellikleri yazılı vinci imal ederek sağlam, çalışır ve teknik özelliklerine uygun şekilde davacıya 31/05/2017 tarihinde teslim ettiğini, vinci teslim alan davacının uzun bir süre kullandıktan sonra kullanım hatasından kaynaklanan sebeplerle servise başvurduğunu, müşteri memnuniyeti kapsamında kullanım hatasından kaynaklanmakla birlikte şikayetlerinin giderildiğini ve vincin davacıya teslim edildiğini, ayıp iddiasını kabul etmemekle birlikte, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından eseri kabul etmiş sayılacağını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, yokluklarında İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit işlemi sonucunda düzenlenen rapora itibar edilemeyeceğini, mahkemenin görevsiz olduğunu dava konusu vinç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerektiğini, servis raporlarında gösterilen arızaların tamamının kullanıcı hatasından kaynaklandığını, imalattan kaynaklanan bir hata olmadığını, ayrıca davacının vinci servise götürme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının bir buçuk yıl kullandıktan sonra daha düşük bedelle vinci satmasının normal olduğunu, davacının faiz ve faiz başlangıç talebinin kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca kazanç kaybı iddiasının da gerçekten uzak olup davacının bunu ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Mahkemece yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde, alınan bilirkişi raporları ve sunulan tüm bilgi ve belgeler kül halinde incelendiğinde davaya konu vinçte ayıp durumunun söz konusu olmadığı, yine vincin çalışmamasından dolayı zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de bu iddianın soyut nitelikte olduğu ve ispatlanamadığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmeye konu mala ilişkin servis raporlarında birden fazla ayıbın belirli olduğunu, delil tespiti raporunda da bahsi geçen ayıpların gizli ayıp olarak tespit edildiğini, tespit edilen hususlarla ilgili kullanıcı hatasının bulunmadığını, imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğunu, iddianın tespit raporu ve dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit dosyasında alınan rapor ve iddiaların değerlendirilmediğini, söz konusu ayıp giderilmiş olsa da ayıbın değer düşüklüğüne yol açıp açmadığının değerlendirilmediğini, bomlardaki ayıbın da üretimden kaynaklı ayıp olduğunu, davalı tanıklarının bile engebeli arazide çalıştırılmaması gerektiğini ifade ettiklerini fakat vincin engebeli arazide de her türlü ortamda sorunsuz çalışması gerektiğini, söz konusu ayıpların tehlike arz etmesi nedeniyle vincin inşaat işlerinde kullanılamadığını, kazanç kaybının da değerlendirilmesi gerektiğini, satılan vincin yerini davalı tarafın bildiği halde yerini bildirmeyenin davalı olduğunu, mahkeme kararında hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğuu, davanın toplam 1.100,00 TL üzerinden açılmış olmasına rağmen hatalı olarak müvekkili aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, sözleşmeye konu vinçte meydana gelen arıza sonrasında, vincin ücretsiz tamiri yönünde seçimlik hakkın kullanmış ve davalının vinci tamir ettirdiği anlaşılmıştır. Vinçteki ayıbın devam ettiği ve kullanıcı hatasının bulunmadığı davacının dayanmış olduğu delil tespiti raporunda da açıkça tespit edilmemiştir. Gerekçeli ve denetime elverişli olan bilirkişi raporlarında da, imalattan kaynaklanan ve devam eden bir ayıbın söz konusu olmadığı tespit edilmiş olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Ancak; dava edilen değer 1.100,00 TL olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca davacı aleyhine 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu maddeye aykırı olarak 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, düzeltilerek yeniden hüküm verilmek üzere, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2021 tarihli, … Esas -… karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL ile istinaf aşamasında yatan 80,70 TL’den mahsubu ile bakiye 35.90 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istinaf aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸