Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1560 E. 2022/1560 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Zarar Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/11/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/05/2018 tarihide imzalanan sözleşme uyarınca, davalı şirketin davacı şirkete sipariş üzerine makine imal edeceğini, sözleşmede makinenin 19/07/2018 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılmasına rağmen davacının 31/08/2018 tarihinde gönderdiği ihtarname üzerine bir gün sonra 01/09/2018 tarihinde davacıya teslim edildiğini fakat bu kez de kurulumunun yapılmaması nedeniyle makinenin çalıştırılmadığını ve makinenin çalışılabilir hale gelmesi için davalı şirketle yapılan görüşmeler sonucunda davalı şirketin makineyi çalıştırıp iade etmek üzere 17/11/2018 tarihinde teslim alarak götürdüğünü ancak sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranarak makineyi teslim etmediğini, makineyi teslim alacağını düşünerek bir çok firmayla sözleşme imzalayan davacının makinenin teslim edilememesi yüzünden makineyi teslim almış olsaydı daha ucuza yapacağı indüksiyon işlemini başka firmalara daha fazla bedelle yaptırmak zorunda kaldığını ve böylelikle de daha az kar elde ettiğini, ayrıca makinenin şirkette kullanılabilmesi için makinenin kullanımına özel olarak su ve elektrik tesisatı kurdurduğunu ve malzeme tedarik ettirdiğini ileri sürerek, makinenin telim edilmemiş olmasından dolayı kaybetmiş olduğu kazanç kaybı ile yapmış olduğu masrafların müspet zarar kapsamında tespit edilerek şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının indüksiyon makineleri üretimi yapan bir firma olduğunu, davacı şirketin, davalı şirketin üretmiş olduğu indüksiyon makinelerinden farklı olarak özel yapım bir indüksiyon sertleştirmesi makinesi talebinde bulunduğunu, davacının talep ettiği indüksiyon makinesinin kendisine çok fayda sağlamayacağı, daha maliyetli bir makine olduğu açıklanmasına rağmen davacının ısrarla talep ettiği makinenin yapılmasını istediğini, fiyatın 115.000 TL + KDV olarak belirlendiğini ve davacı şirkete teklif verildiğini, davacı şirketin teklifi kabul ettiğini, makinenin kurulmasından ve çalıştırılmasından sonra ücretin yarısını ödeyeceğini davacı şirket belirttiğini, bunun üzerine makinenin imalatına başlanıldığını, imalat sırasında davacının ek talepleri nedeniyle gecikmeler yaşandığını, özel üretim makine olduğu için davalı şirketin defalarca makine üzerinde çalışmalar yapması gerektiğini ve bu sebeple gecikmelerin davacı tarafından da bilindiğini, makinenin imalatının tamamlanıp teslim aşamasına gelindiğinde bu durumdan haberdar olan davacının ihtarname gönderdiğini, davacının ihtarının tebliğ edildiği gün makinenin de teslim edildiğini, ancak davacının hazır etmesi gereken elektrik ve sıhhi tesisatın hazır olmamasından dolayı makinenin kurulumunun yapılamadığını, bu eksiklikler giderildikten sonra da makinenin kurulumunun yapıldığını ve çalışmasının sağlandığını, fakat davacı şirketin makinenin çalışmasıyla ilgili indüksiyon operatörü bulup onayını aldıktan sonra teslimin yapılmış sayılacağını ve paranın yarsının ödeneceğini söylediğini, makinenin çalışır durumda olduğunu ve kurulduktan sonra da çalıştığını, lakin davacının … kodlu ürün üzerinde istediği işlemin yapılamadığını, bunun için defalarca çalışmalar yapıldığının davacının ısrarları sebebiyle makinenin davalı şirket tarafından geriye teslim alındığını, eksiklik olup olmadığının kontrol edildiğini ve eksikliğin bulunmadığını, davacının istediği ürünün üretilmesi konusunda indüksiyon operatörleri ve özellikle fason imalat yapan firmalar ile bunun görüşüldüğünü fakat davacının istediği ürünün belirtilen makine ile üretiminin mümkün olmadığının öğrenildiğini, davacının istediği ürünü üretmeyen makineyi istemediğini belirttiğini, makinenin çalışır vaziyette olup, davalının deposunda olduğunu, davacının … kodlu ürün üzerinde istediği farklı bölgelerde farklı setliklerin yapılamadığını, davacının sunduğu faturalardaki işi yapan firmaların davalının ürettiği makineleri kullanarak üretim yaptığını, makinenin çalışamaması gibi bir durum olmadığını, sadece davacının istediği işlemin teknik olarak yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacı firmanın indüksiyon operatörününde olmadığını, davacının seri üretim yapamayacağını ve makineden verim alamayacağını anlayınca parasını ödemediği makineyi kendisinin teslim almadığını, davacının bu makineyle üretim yapması halinde faturadaki bedellerden daha pahalıya üretim yapacağını, davacının kendisine ihtarla verilen sürede teslimi yaptığını, teslim sırasında su tesisatının bulunmaması nedeniyle yapılamayan kurulumun daha sonra yapıldığını, davacının özel ve tekniğe uymayan talepleri neticesinde bu olayların meydana geldiğini, davacının taleplerinin fahiş olduğunu, makinenin maliyetinin belli olduğunu, bir kaç ay içindeki kazancının da 40.000 – 50.000 TL olmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Dava, Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkemece 12/02/2021 tarihinde keşif yapılarak bilirkişi heyeti Mak. Müh. …, SMMM … ve Hesap Uzmanı …’dan 02/07/2021 tarihli rapor alınmış, bilirkişi heyeti raporunda; davada; tarafların 15/05/2018 tarihli satış koşullarını, içeren sözleşme ile irade beyanlarını açıkladıklarını, sözleşme ekinde ödenecek ücret tutarı belirlendiğini ve ödeme taahhüdünün gerçekleştiğini, bu sözleşme ile yüklenici eser imal etme, iş sahibi de ücret ödeme borcu altına girdiğini, yasa tarafından şekle bağlanmamış olan bu sözleşme irade olarak şekle bağlı yapılmasının kararlaştırılması da mümkün olup davada, yazılı olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu sözleşme ile yapılacak makinenin niteliklerinin belirlendiğini, Bu sözleşeme ile yüklenici eseri imali ve eseri teslim borcu altına girdiğini, eserin teslimi, eserin tamamlanmasını gerektirdiğini, iş sahibi de eserin imal edilmesini talep etme hakkına sahip olmadığını, aksine sözleşmede kararlaştırıldığı üzere zamanında ve ayıpsız olarak teslimini talep etme hakkına sahip olduğunu, teslim bitirilen bir menkul eserin iş sahibine teslimi ve mülkiyetin ona geçirilmesi anlamını taşıdığını, eserin kabulü ise, iş sahibinin teslimi yapılmış olan eseri (ihtirazı kayıtla) ya da (kayıtsız olarak) benimsemesi anlamına geldiğini, iş sahibi firma …. 15/05/2018 tarihli sözleşme gereğince çalışır vaziyette teslimi gereken makinanın zamanında teslim edilmediğini ve bu yüzden zarara uğradığını beyanla; Konya … Noterliğinden keşide ettiği 31/08/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtar ile ihtarın tebliğinden itibaren bir gün içinde makinanın teslimini talep ettiğini, yüklenici firmanın 01/09/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile 02/09/2018 tarihinde ürün teslimat belgesi ile “Ürün teslimi makine kurulumu ve çalışması gerçekleşmeden sağlanmıştır.” İhtirazı kaydı ile teslim alındığını, ancak elektik ve su tesisatı bağlantıları hazır olmadığından (sözleşme gereği bu yükümlülüklerin iş sahibi … ne ait olup) çalışması sağlanamadığını, sıhhi tesisatın 10/09/2018 tarihinde … nolu fatura ile makinenin çalışması için konan yağın 07/09/2018 tarih ve … nolu fatura ile gerçekleştirildiğini, makinenin çalıştırıldığı ancak davacı yüklenici firma tarafından 17/11/2018 tarihli tutanak ile iş sahihine teslim edilen indüksiyon makinesinin çalıştırılamaması üzerine tekrar çalıştırmak üzere teslim alındığını, bu tutanak ile makinenin yüklenici firma tarafından geri alındığının belirlendiğini, yüklenici, iş sahibine ayıpsız bir eser meydana getirmek ve teslim etmekle yükümlü olduğunu, yüklenicinin makineyi çalışır vaziyette teslim ettiği ancak daha sonra makinenin çalışmadığından bahisle yüklenici firmanın makineyi götürdüğü, sözleşmede belirtilen soğutucu (… grubu) iş sahibinin yani davacının işyerinde kaldığı ve bu şekilde sözleşmenin her iki taraf arasından fesh edilmiş olduğunu, yüklenici bu makinenin çalışması halinde elde edeceği gelir ve bu makinanın çalışmamasından kaynaklanan doğan zararı ile ilgili dosyada her hangi bir belge ve bilgi ile sözleşmenin olmadığından bir zarar hesabı yapılamadığını, davada; taraflar arasındaki 15.05.2018 tarihli sözleşmeye uyulacağı ve yerine getirileceği inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden davacı iş verenin güveninin boşa çıktığı ve bu nedenle uğradığı zarar talep edilmiş ise de; dosyada uğranılan zararla ilgili olarak herhangi bir delilin ve tarafların defterlerinde yapılan inceleme uğranılan zarara ilişkin her hangi bir ticari sözleşme neticesi ödemenin söz konusu olmadığı görülmekle hesaplama yapılamadığını, davaya konu edilen makinenin tutanakla davacının işyerinde geri alınması sebebiyle davalı yüklenici tarafından başka bir şahsa satışı yapılarak bu işyerinde kurulduğu istenen sertlik ölçüsünde ayarlanarak halen çalışmakta olduğunun keşif sırasında tespit edildiğini, keşif anında davacının kabul etmediği ve davaya konu olan indüksiyon makinesinde davacının sipariş verdiği burçlarının ısıl işlemleri yapılmakta olduğu ve bu şekilde makinenin bu yerde çalışır vaziyette olduğunu, davaya konu makinenin sözleşmede belirtilen niteliklerinin makine üzerinde mevcut olduğunu, (makineye bağlı … gurubunun davacının iş yerinde kaldığının beyan edildiğini) davalı yanın ticari defter kayıtlarında, dava konusu sözleşme kapsamında ve dava dışı işle ilgili davacı yan ile ticari ilişkisinin bulunmadığını belirtmişlerdir.
Somut olayda; tarafların aralarında yaptığı sözleşme uyarınca davalının özellikleri taraflar arasında kararlaştırılan makinayı davacıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, edimin zamanında yerine getirilmediğinden bahisle mahkememizde müspet zarar nedeniyle maddi tazminat davası açıldığı, bilirkişiden alınan rapora göre; dosyada uğranılan zararla ilgili olarak herhangi bir delilin ve tarafların defterlerinde yapılan inceleme uğranılan zarara ilişkin her hangi bir ticari sözleşme neticesi ödemenin söz konusu olmadığı görülmekle hesaplama yapılamadığı, davaya konu edilen makinenin tutanakla davacının işyerinde geri alınması sebebiyle davalı yüklenici tarafından başka bir şahsa satışı yapılarak bu işyerinde kurulduğu istenen sertlik ölçüsünde ayarlanarak halen çalışmakta olduğunun keşif sırasında tespit edildiği, keşif anında davacının kabul etmediği ve davaya konu olan indüksiyon makinesinde davacının sipariş verdiği burçlarının ısıl işlemleri yapılmakta olduğu ve bu şekilde makinenin bu yerde çalışır vaziyette olduğu, davaya konu makinenin sözleşmede belirtilen niteliklerinin makine üzerinde mevcut olduğu, yönünde tespitte bulunulduğu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas … Esas nolu ilamında ” …taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafın TBK’nun 125/3 maddesi gereğince sadece menfi zararlarını talep edilebileceği, fesih sebebiyle müspet zararların da istenebileceğine ilişkin olarak sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığından, davacının feshedilen sözleşmenin 11/12 maddesinde düzenlenen promosyon bedelini talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönündeki ilamı ve bilirkişi raporu da dikkate alındığında; iki taraf arasında bulununa sözleşmede hüküm bulunmaması nedeniyle müspet zarar istenemeyeceği ve makinenin çalışır vaziyette olduğunun tespiti ile bir zararın oluşmadığı da anlaşılmakla, davanın mahiyeti de dikkate alınarak davacının yemin delili değerlendirilmediği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/05/2018 tarihinde makine alım satımı hususunda sözleşme yapıldığını, makineni teslim tarihinin 19/07/2018 olduğunu ancak makinenin teslim edilmediğini ve 31/08/2018 tarihinde sözleşmenin ifası istenerek davalıya ihtar gönderildiğini, dava konusu makinenin 01/09/2018 tarihinde davacının iş yerine getirilmesine rağmen çalıştırılamadığını, 17/11/2018 tarihli yazı ile makinenin çalıştırılıp teslimi için davalı tarafından alınmasına rağmen makinenin bir daha getirilmediğini, makinenin kurulumuna ilişkin yapılan bir takım masrafların bilirkişi raporunda bu hususun göz ardı edildiğini, makinenin geç teslimi nedeniyle davacının imal ettirdiği makineyle yapacağı işleri dışarıya yaptırdığından kar kaybına uğradığını, dosyaya aldırılan bilirkişi raporu ile davaya konu makinenin başka bir şahsın iş yerinde kurulu olduğu istenen sertlik ölçüsünde ayarlanarak halen çalışmakta olduğunun tespit edildiğini, ayrıca makine siparişi verildikten sonra makine için uygun tesisat çektirildiğini ve bunun için 3.250,00 TL masraf yapıldığını, makinenin ilk tesliminde davacı şirketin 775,00 TL bedelli Potenza 470 ( 25 kg) makineye yağ, Potenza 470 (25 kg) 710,00 TL, Potenza 470 (25 kg) 1.365,99 TL ve Total Azolla ZS46 (15 kg) 389,40 TL ilave edildiğini ve bu yağların makine ile birlikte davalıya gittiğini, taraflar arasında bir eser sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin ifasının gerçekleşmediğini ve davalının kusuru olduğunun ispat edildiğini, mahkemece zararın hesaplanması gerekirken hesaplama yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden dönme nedeniyle sözleşmeye güvenilerek yapılan masraflar ile sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar nedeniyle menfi zararların tahsili istemine ilişkindir.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenici olup taraflar arasında TBK’nın 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesine ilişkin hükümler tatbik edilecektir. Davacı şirket ile davalı şirket arasında özel sipariş bir indüksiyon makinesinin imaline ilişkin eser sözleşmesinin yapıldığı sabittir. Makinenin kurulumu yapılıp çalışır vaziyette teslim edilmesi üstlenilmiş olup cihazın devreye alınması esnasında 1 adet kurum servis hizmeti ve sistem eğitiminin ücretsiz olduğu kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamına bulunan davacı ve davalı şirket kaşesi ve yetkilisinin imzasını ihtiva eden belgelere göre dava konusu indüksiyon makinesinin 01/09/2018 tarihinde davacı şirkete teslim edildiği, teslim formunda makine kurulumu yapılmadan ve çalıştırılmadan ürünün teslim edildiği hususunun belirtildiği, 17/11/2018 tarihli tutanak içeriğine göre teslim edilen makine çalıştırılamadığından davalı yüklenici şirket tarafından tekrar çalıştırılması için teslim alındığı anlaşılmıştır. Davalı şirket ürünü teslim aldıktan sonra davacı şirkete teslim etmemiş sözleşmeden dönerek üçüncü bir kişiye teslim satmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlen eser sözleşmesine ilişkin hükümler uyarınca, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. Taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşme hükümlerine göre davalı yüklenicinin imalini üstlendiği makinenin kurulumunu yapıp çalışır vaziyette teslim etmesi gerekmektedir. Sözleşme kapsamında yüklenicinin imalini üstlendiği makineyi sözleşme koşullarına göre teslim ettiğini ispatlaması gerekir. Yukarıda izah edildiği üzere dava konusu indüksiyon makinesi 01/09/2018 tarihinde davacı şirkete teslim edilmiş ve fakat makinenin kurulumu yapılmamış ve çalıştırılmadan ürünün teslim edildiği, 17/11/2018 tarihinde ise teslim edilen makine çalıştırılamadığından davalı yüklenici şirket tarafından tekrar çalıştırılması için teslim alındığı anlaşılmıştır. Sözleşme konusu makine yeniden davacı iş sahibine teslim edilmeden üçüncü bir kişiye satıldığına göre sözleşmeden davacı yüklenici tarafından dönüldüğü ve davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediğinden dönmede davalı yüklenicinin kusurlu olduğu kabul edilmelidir.
Sözleşmeden dönme halinde yüklenicinin kusurlu olması nedeniyle davacı iş sahibi uğradığı menfi zararlarını talep edebilir. Uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zararlar menfi zarar zararlardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu’nun 108. (6098 sayılı TBK’nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir.
Somut olay bu bilgilere göre değerlendirildiğinde; davacının talep etmiş olduğu zararlar; sözleşmeye güvenilerek yapılan masraflar ile sözleşme konusu makinenin çalışmaması nedeniyle başka bir sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarara ilişkindir. Davalı yüklenicinin sözleşmeden dönmede kusurlu olmasına göre davacı iş sahibinin makinenin imali ile teslimine yönelik sözleşmeye güvenilerek yapılan davacı tarafından bir daha kullanılması mümkün olmayan masraflar ile dava konusu sözleşme tarihi ile eserin teslimi arasında davacı şirketin dava konusu makine ile yapabileceği ve fakat makinenin çalışmaması nedeniyle üçüncü kişilere yaptırıldığı ispatlanan işler nedeniyle uğradığı ilişkin hesap yaptırılmasıdır. Bu bağlamda öncelikle makinenin tesliminden sonra makinenin kullanımı için yapılan yağ masraflarının belirlenmesi, daha sonra makinenin çalışması için davacı tarafından yaptırılan tesisatın tespiti yapılarak bu tesisatın salt bu makinenin çalışmasına özgü olup olmadığı, başka bir şekilde davacı tarafından kullanılıp kullanılamayacağı araştırılarak başka şekilde başka bir makine için davacı tarafından kullanılmadığı veya kullanılamayacağının tespiti halinde makinenin davalı yüklenici tarafından teslim alındığı tarih olan 17/11/2018 tarihi itibariyle bu masrafların mahalli rayice göre değerinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca davacıya dava konusu makinenin davacıya teslim edildiği tarih olan 01/09/2018 tarihinden sözleşmeden dönüldüğü kabul edilen 17/11/2018 tarihi itibariyle sözleşme konusu makine nedeniyle davacının başka kişilerle yaptığı işlere ilişkin belgeleri ibraz etmek üzere süre ve imkan vererek faturanın her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu gözetilerek davacı tarafından başkalarına yaptırıldığı ispat edilen işler belirlendikten sonra bu işler nedeniyle davacının yaptığı masraflar ile dava konusu makinenin süresinde teslim edilerek davacının bu makine ile kendisinin bu işleri yapması halinde yapacağı masraflar belirlendikten sonra varsa iki bedel arasındaki farkın davacının uğradığı zarar olarak hüküm altına alınması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/01/2022 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

Davacı tarafça yatan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
İstinaf karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 24/11/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸