Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1544 E. 2023/1237 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ,. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/08/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : –

VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/11/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30.04.2016 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca, davalı şirketin, davacı şirketin inşa ettiği Konya İli Selçuklu İlçesi … Mahallesi … ada … parsel üzerindeki …. Sitesinin baskı beton ve yalıtım işlerini yapacağını, davalı tarafından yapılacak olan bu işlere karşılık aynı yerden C Blok 4.Giriş 10.Kat 5+1 19 nolu dairenin 420.000,00 TL bedel karşılığı, C Blok 3.Giriş 10.Kat 4+1 19 nolu dairenin ise 380.000 TL bedel karşılığı olmak üzere davalıya devrinin kararlaştırıldığını, davacının kararlaştırıldığı gibi daireleri davalıya devrettiğini ancak davalının işi tamamlamadığını ileri sürerek, sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan işin hesap edilerek müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ait hesaba depo edilmek kaydıyla; Konya İli Selçuklu İlçesi … Mahallesi … ada … parsel C Blok 3.Giriş 19 nolu daire Konya İli Selçuklu İlçesi … Mahallesi … ada …. parsel C Blok 4.Giriş 19 nolu dairenin tapularının iptal edilerek müvekkil şirket adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi kanaatte olunması halinde taşınmazların değerlerinin dava tarihi itibariyle belirlenerek bu bedelden davalı tarafın yapmış olduğu işin mahsup edilerek müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 2016 yılında 349.106,79 TL, 2017 yılında 32.614,24 TL, 2018 yılında ise 7.11.364 TL olmak üzere toplam 387,719,84 TL mal ve hizmet faturası keserek iş yaptığını ancak davacı şirketin 2018 yılı Mayıs ayından sonra işlerinin bozulması nedeniyle yapmış olduğu inşaatı 31.1.2017 tarihinde teslim etmesi gerekirken yarım bıraktığını ve müvekkili şirketten de her hangi bir iş talep etmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca tapuların şirket ortağı ve şirket çalışanının yakınına yapıldığını, bu kişilerin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı şirketin sözleşme dolayısıyla alacaklı olduğunu iddia ettiği 380.000,00 TL’yi … Yöneticiliğine temlik ettiğini, temlik özleşmesine itiraz edilmesi ve temlik alana ödeme yapılmaması üzerine davacının ledeki davayı açtığını, ayrıca dava dışı … yönetimim tarafından davacının yarım bıraktığı inşaatta yapmış olduğu işlerin Konya .. Sulh hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, 387.719,84 TL tutarında iş yapan davalının kendi adına tescil edilen taşınmazlara inşaatın yarım bırakılması nedeniyle 286.260,00 TL masraf yaptığını, halen ödemeler yapılacağını, yapılacak bilirkişi incelemesinde davacının davalıya borçlu çıkacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Harçlar Kanununun Noksan Tesbit Edilen Değer Üzerinden Harcın Ödenmesi başlıklı 30. Maddesi; “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü amirdir.
Harçlar Kanununun Harcı Ödenmiyen İşlemler 32. Maddesi; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmiyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmünü amirdir.
Mahkememizin 31/03/2022 tarihli ara kararın 1. maddesinde aynen; “Davacı vekiline eksik harçla ilgili olarak; dava değerinin 800.000,00 TL olduğu anlaşıldığından, bu miktarın % 6,831 ‘inin 1/4 ‘ü karşılığı 13.662,00 TL peşin alınması gereken karar ve ilam harcı olduğundan, buna karşılık dava açılırken sadece ( 5.000,00 TL üzerinden ) 85,39 TL karar ve ilam harcı peşinen alındığından, eksik olan 13.576,61 TL harcı tamamlamak üzere davacı tarafa tebliğden itibaren iki hafta kesin süre verilmesine, kesin süre içinde harç ikmali yapılmadığı takdirde Harçlar Kanunun 30. – 32. maddeleri gereğince bundan sonraki hiç bir işleme devam olunmayacağının ve dosyanın işlemden kaldırılarak, üç ay içinde yenileme dilekçesi verilmez ve belirtilen eksik harç da tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı tarafa ihtarına, (işbu ara kararın tebliği suretiyle ihtarın yapılmış sayılmasına)” şeklinde karar verilmiştir. Buna rağmen davacı vekilinin iki haftalık kesin süre içinde harç eksikliğini ikmal etmediği anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında Harçlar Kanununun 30 ve 32. maddeleri ile işbu davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle davacının davasının açılmamış sayılmasına ve davanın kaydının kapatılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin 31/03/2022 tarihli ara kararına göre eksik harcın yatırıldığını, eksik harcın yatırılması için verilen iki haftalık sürenin kararın tebliğ edildiği 09/04/2022 tarihine göre 23/04/2022 tarihi olduğunu, üç aylık sürenin dolduğu tarihin ise 23/07/2022 tarihi olduğunu, bu sürenin son gününün ise adli tatile rastladığını, bu sebeple adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesine konu ücret alacağının ödenmesi için devredilen taşınmazların, eserin yarım bırakıldığı iddiasına dayalı olarak iş bedelinin tespit edilerek, depo edilmesi karşılığında iadesi, mümkün olmazsa fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde dava değerini 5000,00 TL olarak göstermiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan işin bedeli toplam 800.000,00 TL olup, davacı taraf davalının işi yarım bıraktığını ileri sürerek, yapılan işin bedelinin tespit edilerek, bu bedelin depo edilmesi şartıyla dairelerin tapusunun tescilini istediğine göre, dava değerinin 800.000,00 TL olduğunun kabulü doğru değildir. Dava konusu uyuşmazlığın değeri, davacının iddiası doğru ise, yapılan işin bedeli belirlendikten sonra netleşecektir. Bu aşamada, harç ikmaline gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan; harcın ikmali için yapılan usul işlemleri de mevzuata aykırıdır. Harçlar Kanunun 30. maddesi ve HMK’nın 150. Maddesi uyarınca, harcın ikmali için verilen sürenin sonunda harç ikmal edilmezse öncelikle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırma kararı tarafların yokluğunda verilmiş ise bu kararın taraflara tebliği ile tarafların karardan haberdar edilmesi gerekir. Zira işlemden kaldırma kararından haberdar olan her iki tarafta Harçlar Kanunun 32 ve 6100 sayılı HMK’nın 150. Maddesi uyarınca üç aylık süre içinde harcı ikmal ederek davaya devam edilmesini isteyebilir. İlk derece mahkemesinin ise, davacı tarafa süre verdikten sonra, sürenin sonunda dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin bir karar vermeden doğrudan üç aylık süreyi de eklemek suretiyle davanın açılmasına karar verildiği verilen kararın bu haliyle de hatalı olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-5. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-5. maddesi uyarınca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/08/2022 tarihli, … Esas – …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
İstinaf karar tebliği ve harç iade işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 353/1-a.5 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 01/11/2023

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸