Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2022
NUMARASI : Esas – Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/10/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının mobilyacı olduğunu, davalının müteahhitliğini üstlendiği …. Konakları’nın A-C Bloklarının mobilya işlerinin davacı tarafından yapıldığını, iş bedeline ilişkin 9 adet bononun düzenlenerek davacıya verildiğini, bono ödemelerinin yapıldığını ancak taraflar faturalı işlemler yaptıklarından KDV’nin de davalı tarafça ödenmesi hususunda tarafların anlaştıklarını ancak davalının sadece 31/12/2018 vade tarihli 33.000 TL tutarındaki bononun KDV’sini ödediğini, geriye kalan toplam 160.000,00 TL tutarındaki 8 adet bonoya ait düzenlenen faturaların KDV’sinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında Konya İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 28.12.2021 tarihli dilekçesinde; davaya konu talep edilen KDV alacağının 28.800,00 TL olduğunu takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte alacağın 31.670,10 TL olduğunu açıklamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı taraf arasında, 28.05.2016 tarihinde Malzemeli Mobilya İşçiliği Sözleşmesi akdedildiğini, ancak, davacının sözleşmeden doğan borcunu gereği gibi yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, ödeme takviminde kararlaştırılan dokuz bonoya ait toplam 193.000,000 TL tutarındaki bono ödemeleri eksiksiz bir şekilde ödediklerini, eksik kalan dairelerin tamamlanması için başka bir malzemeli mobilya işçiliği sözleşmesi imzaladıklarını, bu sebeple zarara uğradıklarını, davalının da bu zararlardan sorumlu olduğunu, bu sebeple takibinde haklı olmaıdğını savunarak, davanın reddini ve %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” taraflar arasında mobilya yapım işi hususunda anlaşma yapıldığı, davalı tarafından anlaşma gereği ödemesi gereken 31.670,10 TL’nin ödenmediğinden bahisle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, yapılan takibe itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, mahkememizce bilirkişiden alınan rapora göre; davalı firmanın incelenen ticari defter kayıtlarına göre, davalı firmanın, 2018 yılı sonunda davacı firmadan 154.060 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı sonunda davacı firmaya 34.740 TL borçlu olduğu, 2020 yılı sonunda ise borç alacak bakiyesi olmadığı, davacı firmanın incelenen ticari defter kayıtlarına göre davacı firmanın, davalı firmadan 28.800 TL alacaklı olduğu, davalı firmanın incelenen ticari defter kayıtlarına göre ise, davalı firmanın, davacı firmaya borcu olmadığı, yönünde tespitte bulunulduğu, ayrıca aynı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davaya konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespitinde bulunulmuştur. Davacı tarafından 193.000,00 TL’lik bononun davacı tarafa ödendiğinin beyan edilmesi ve davacının faturalara bağlı alacak toplamının 227.740 TL olmasına karşın faturaların ödendiğine ilişkin bir belgenin bulunduğuna ilişkin bilirkişi tarafından bir tespitte bulunulmadığı, ayrıca faturaların davalı tarafın defterlerine işlenmesine rağmen, iade faturalarının düzenlenmemiş olması ve takip konusu faturalara konu borcun davalı tarafça ödendiğine ilişkin belgelerin mahkememiz dosyasına sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından 193.000,00 TL ödemenin yapıldığına ilişkin beyanı dikkate alınarak davacı tarafa yemin teklifinde bulunma hususu hatırlatılmamış, davacı ile davalı arasında ortaya çıkmış olabilecek eksik yada ayıplı işe bağlı alacak hususunda davalının talebi nedeniyle, dava açma hakkının muhtariyeti kendisine ait olmak üzere…” gerekçesiyle Davanın KABULÜ ile davalının Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranındaki 6.334,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı taraf arasında, 28.05.2016 tarihinde Malzemeli Mobilya İşçiliği Sözleşmesi akdedildiğini, ancak, davacının sözleşmeden doğan borcunu gereği gibi yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, ödeme takviminde kararlaştırılan dokuz bonoya ait toplam 193.000,000 TL tutarındaki bono ödemeleri eksiksiz bir şekilde ödediklerini, eksik kalan dairelerin tamamlanması için başka bir malzemeli mobilya işçiliği sözleşmesi imzaladıklarını, bu sebeple maddi ve manevi zarar a uğradıklarını, davacının da bu zararlardan sorumlu olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı inceleme ile düzenlendiğini ve hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin davacı şirkete borcunun olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, ese sözleşmesine konu ücret alacağının KDV’sinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 9 adet bono bedeli olan 193.000,00 TL ile 31.12.2018 vade tarihli 33.000,00 TL bedelli bonoun KDV’sinin ( 5.940,00 TL) ödediğini beyan ederek ,geriye kalan 8 adet bono bedeli olan 160.000,00 TL için kesilen 4 adet faturadaki 28.800,00 TL KDV alacağının tahsilini istemiş olup, 28.12.221 tarihli beyan dilekçesinde de, talep edilen 31.670,10 TL alacağın 28.800 TL’sinin KDV alacağı bakiyesinin ( 2.870,10 TL) takibe kadar işlemiş olan faizi olduğunu ayrıca belirtmiştir.
Davaya konu 4 adet fatura davalı defterlerinde kayıtlı olup, davalı taraf KDV bedelinin ödendiğini savunmamış, davacının işi eksik yapmış olmasından dolayı başka bir firmayla daha yüksek bedelle anlaşmak zorunda kaldıklarından dolayı zarara uğradıklarını bu sebeple de davacının alacaklı olmadığını belirterek bir nevi mahsup talebinde bulunmuş ise de, başka bir firmayla sözleşme yapılmak zorunda kalınmasına davacının sebebiyet verdiğini ispatlayan bir delil sunmamıştır. Bu halde davalı taraf defterlerinde kayıtlı olan dava konusu olan dört adet faturanın KDV’si olan 28.800,00 TL’yi davacıya ödemek zorundadır.
İlk derece mahkemesinin ise karar gerekçesinde, davacının talebini aşar şekilde, davalının sadece 198.000,00 TL ödeme yaptığını ve KDV alacağının talep doğrultusunda 31.670,10 TL olduğunu kabul ederek karar verdiği, kararın bu haliyle hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan; davacının 28.800,00 TL KDV alacağı yönünden takipten önce davalıyı temerrüte düşürdüğü ispatlanmadığı gibi, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinde yer vermediği işlemiş faiz alacağı yönünden gerekçeyi istinaf etmeyen davacının işlemiş faiz talebi de reddedilecektir.
Açıklanan sebeplerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yapılan hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 33/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarihli, .. Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı takip dosyasında 28.800,00 TL asıl alacağa yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ve takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Asıl alacağın %20’si oranındaki 5.760,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Reddedilen miktar yönüyle davacının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 1.967,32 TL istinaf karar harcından peşin alınan 540,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.426,46 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına (İlk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi düzenlendiğinden yeniden düzenlenmesine yer olmadığına, 10/08/2022 tarih ve 2022/721 Harç nolu harç tahsil müzekkeresine istinaden davalıdan fazladan tahsil edilen harç olması halinde talebi halinde iadesi için İlk Derece Mahkemesince müzekkere yazılmasına)
Davacı tarafından yapılan 540,85 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından İlk Derece Mahkemesinde yapılan ve istinaf edilmeyerek kesinleşen toplam 894,30 TL yargılama gideri ile karar tebliğ ve istinaf aşamasında sehven davacı avansından kullanılan 16,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 910,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 828,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden İlk Derece Mahkemesince verilen karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (Kazanılmış hak ilkesi gereğince)
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 2.870,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.200,37 TL’nin davalıdan, 119,63 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, ( İlk derece mahkemesince davalı yönünden harç tahsil müzekkeresi düzenlendiğinden yeniden düzenlenmesine yer olmadığına, 10/08/2022 tarih ve 2022/721 Harç nolu harç tahsil müzekkeresine istinaden davalıdan fazladan tahsil edilen arabulucu ücreti halinde talebi halinde iadesine, davacı yönünden de harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine)
Davalı tarafından yatırılan 540,85 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Gider avansından artan kısmın ilk derece mahkemesince re’sen davacıya iadesine,
İstinaf karar tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/10/2023
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸