Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1053 E. 2023/584 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/05/2023
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından davalıya yapılan işler ve teslim edilen malzemeler ile alakalı kesilen faturaların Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalı firmaya gönderildiğini, davalı firma tarafından Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile; yapılan işin ve malzemelerin abartılı fiyatlandırıldığından bahisle faturaları kabul etmediklerini ve iade ettiklerini beyan ettiklerini, müvekkili tarafından verilen hizmet ve malzemeler neticesinde kesilen faturanın içeriğine davalı tarafça itiraz edilmediğini, sunulan Servis-Ürün Teslim ve Abone Takip Sözleşmesi formlarından da anlaşılacağı üzere faturaya konu malzeme ve yapılan işlerin 06.04.2019 tarihinde yapıldığını, sistemin takibinin ise 2019 yılı Aralık ayı sonuna kadar devam ettiğini, bu durum karşısında tacir sıfatı bulunan davalının yapılan işin pazarlığını yapmaksızın, işin yapımına ve hizmet alınmasına izin vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iki adet faturadan kaynaklı alacağın tahsili için Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itirazı ettiğini ileri sürerek, davalının itirazlarının iptali ile Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takibin harca esas miktar üzerinden devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebiyle %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 2019 yılı nisan ayında güvenlik sistemi için görüşmeler yapılıp, yapılan keşif sonucunda davacı şirket yetkilisinin, ücretin 500-700 $ arasında olacağını söylediğini, taraflar arasında yapılan fiyat değerlendirmesi üzerine; davacı Şirket yetkilisi …’in, yetkilisi olduğu bir diğer şirket olan … hesabına para aktarımı yapılmasını talep ettiğini, dolayısıyla Müvekkilinin ödemeyi bu şirket hesabına yaptığını ve …’i yapılan ödeme hakkında bilgilendirdiğini, davacının, müvekkili şirket’e … tarih ve … seri nolu ve … seri nolu faturaları gönderdiğini, ancak faturaların muhteviyatına ilişkin hususların sorunlu olması nedeniyle taraflarınca süresi içinde itiraz edildiğini, daha sonra 27.11.2019 tarihinde davacı tarafın faturaları ödemeye ilişkin ihtarname gönderdiğini, ancak taraflarınca 09.12.2019 tarihinde ihtarnameye cevap vererek ücretlerin fahiş fiyat üzerinden faturalandırıldığının ifade edildiğini, müvekkil şirketin, benzer hizmetleri daha önce de almış olduğunu, öyle bir fiyatlandırma ile karşılaşmadığını, fatura fiyatlarının fahiş olduğunu, davacı şirket tarafından kurulan güvenlik sisteminde sürekli olarak kayıt ve görüntü sorunu gibi arızalar yaşandığını, davacı şirketin Alarm İzleme Merkezi’ndeki kayıtlarında; sinyal alamama listesi, ulaşılamama ve arıza listeleri mevcut olduğunu, davacı şirketten bunların celbinin talep edilmesi gerektiğini, ayıplı bir ifa söz konusu olmasına rağmen fahiş bir faturayla bu ifanın karşılığını aşan bir ücretin talep edildiğini, müvekkil şirketin, davacı tarafından gerçekleştirilen hizmetler ve işçilik konusunda yaşadığı memnuniyetsizliği 15.11.2020 tarihli yazıyla dile getirdiğini, yaşanan bu süreçte güvenlik gereksinimi sağlanamaması nedeniyle aynı işçilik ve hizmet başka bir firmadan alınmaya başladığını, benzer firmadan alınan malzemeler, hizmet ve işçilik maliyetleri göz önüne alındığında davacı şirketin kötü niyetli olduğu ve fahiş fiyatlar üzerinden faturalandırma yaptığının açıkça görüleceğini savunarak, davanın reddini istemiş, ayrıca davacı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “… Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan defterlerine göre takip ve dolayısı ile davaya konu iki adet faturayı tahsil ettiğinin anlaşıldığı, davalı defterlerine göre ise faturaların kayıtlı bulunmadığı, talimatla yemini eda ettirilen davalı şirket yetkilisinin yeminine göre de davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını ifade etmesi karşısında davacı yanca davaya konu alacak ispat edemediğinden dolayı ispat edilemeyen davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…” gerekçesiyle davanın reddine, davalı lehine 3.148,78-TL kötü niyet tazminatına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ticari defterlerinde yapılan bir muhasebe tekniği hatası sebebiyle gerçeğe aykırı bir şekilde dava konusu fatura tutarları toplamının 10.12.2019 tarihinde “… Bankasına Gelen Havale” açıklaması ile ödendiği ibaresinin yer aldığını, gerçek böyle bir davalı taraf ödemesi bulunmadığını, hataen 10.12.2019 tarihinde “… Bankasına Gelen Havale” açıklaması ile kayıtlarda yer bulmuş ise de ne bu tarih olan 10.12.2019 tarihinde ne de başka bir zaman böyle bir ödeme/havale müvekkiline gerçekte yapılmadığını, bu hususu tevsik eder mahiyette … Şubesinden alınan EK-1’de sunulan yazıdan anlaşılacağı üzere müvekkil firmanın banka nezdinde 3 adet hesabı bulunmakta olup 01.11.2019 ve 31.12.2019 tarihleri arasında sadece bir hesapta para giriş hareketi bulunmakta olup, EK-2’de sunulan Müşteri Hesap Hareket Detay belgesinde bu hesaptaki para giriş hareketlerinde davalı firma… tarafından ne 10.12.2019 tarihinde ne de başka bir tarihte 15.655,14.-TL. ödeme/havalenin bulunmadığının ortada olduğunu, ayrıca davalı taraf ne yapılan ihtarnamelerde, ne borca itiraz dilekçelerinde, ne de işbu dosyaya sundukları dilekçeler ve ekinde böyle bir ödemeye ve dekonta yer vermediğini, hiç bu yönde beyan ve itirazları olmadığını, davalı yan cevap dilekçesi ile bir takım ödemelerden bahsetmiş ise de müvekkil davacı/alacaklı firma hesaplarına yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığını, E-Ticaret firmalarından yahut toptancısından bu ürünlerin alınması ile müvekkil firma gibi ürünleri tedarik eden, kurulum ve montajları ile takip ve bakımlarını yapan firmaların fiyatlandırmalarının bir olmayacağı, işçilik, kurulum ve takip giderlerinin de bu fiyatlandırmalara dahil olması da gerektiği de açık olmasına rağmen rayiç bedel hesabı yapan bilirkişilerin bu hususu eksik bir değerlendirme neticesi dikkate almadıklarını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacının 06.04.2019 tarihinde davalının iş yerinde kamera montajı işi yaptığı ve bu işte kullanılan malzemelerin bedeline ilişkin faturanın 06.11.2019 tarihinde düzenlenen 12918 numaralı 3.075,81 TL bedelli fatura olduğu anlaşılmıştır. Davacının yine 20.04.2019 tarihinde davalının iş yerinde siren ve kamera montajı yaptığı bu işte kullanılan malzemelerin bedeline ilişkin faturanın ise yine 06.11.2019 tarihinde düzenlenen … numaralı 12.579,33 TL bedelli fatura olduğu anlaşılmıştır. Davacının vermiş olduğu hizmetin faturaları sonradan düzenlediği, davalının ise, hizmetleri aldığını kabul etmekle birlikte fiyatları fahiş bularak faturaları iade ettiği anlaşılmıştır.
Davalı cevap dilekçesi ekinde sunduğu 20.04.2019 tarihli, davacı şirketin yetkilisi ile yapmış olduğu … yazışması doğrultusunda diğer şirketlerine hesabına yapılan işin bedeline karşılık 1.900,00 TL ödeme yaptığına ilişkin banka dekontunu sunmuş bunun dışında başkaca bir ödeme yaptığını iddia etmemiştir. Ödeme yaptığını iddia etmediği gibi malzeme bedellerinin fahiş belirlendiğinden bahisle faturaları kabul etmemiştir.
Taraflar arasında yapılan işin bedeli konusunda bir anlaşma bulunmamaktadır. Bu halde işin bedeli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 481. Maddesi uyarınca belirlenecektir. 6098 sayılı TBK’nın 481. Maddesi ” Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. ” hükmün içermektedir. İlk derece mahkemesince alına bilirkişi raporunda ise faturalara konu malzemelerin bedeli işin yapıldığı 06.04.2019 ve 20.04.2019 tarihi itibarıyla değil, fatura tarihi itibarıyla belirlenmiştir.
Bu halde; işin yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığına, tarafların işin bedelinde anlaşamadıklarına ve davalı tarafında 1.900,00 TL dışında bir ödeme iddiası olmadığına göre; ilk derece mahkemesince TBK’nın 481. Maddesi kapsamında faturadaki işlerin işlerin yapıldığı tarih itibarıyla belirlenmesi ve davalının 1.900,00 TL’lik üçüncü bir şirketin hesabına yaptığı ödeme yönünden ise, 12579,33 TL bedeli faturaya konu işin yapıldığı 20.04.2019 tarihinde yani işle aynı gün yapılmış olması ve davalının yevmiye defterinde kamera sistemi ödemesi olarak geçmesi dikkate alınarak davacının bu ödemeye ilişkin beyanının alınması, kabul etmemesi halinde davacının defterlerinde bu ödemenin kayıtlı olup olmadığının incelenmesi ve sonucuna göre bu ödeme yönünden gerekrse cevap dilekçesinde dayandığı yemin delili de hatırlatılması ve ödemenin yapıldığının ispatı halinde ise, bu miktar, tespit edilecek bedelden düşülmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davacının doğru olmadığını iddia ettiği defterindeki ödeme kaydının aksini, davalı tarafın sadece 1.900,00 TL ödeme yaptığına ilişkin savunmaları ile ispatladığı gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
İstinaf karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda üye hakim …’un karşı oyuyla kesin olarak karar verildi.10/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.
(Karşı oy)

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

KARŞI OY

Davacının ticari defterlerinde, icra takibine dayanak yaptığı faturaların tahsil kaydının bulunduğu, davalı temsilcisinin ise fatura konusu işin bedelini ödediğine yönelik yemin ettiği anlaşılmaktadır.
Her iki taraf da tacir olduğundan, davacının ticari işlemlerine ilişkin tüm faaliyetlerinin TTK’nın 18/2 maddesi gereğince basiretli bir işadamı gibi hareket ederek yapması gerekmektedir. Tacirin ticari defterlerinde yapılan işlemleri bağlayıcı olup, sonuçlarına katlanmalıdır.
O halde, davacı tacirin ticari defterlerindeki tahsil kaydı kendisini bağladığından, maddi hataya dayalı iddiasının dinlenme olanağı yoktur (aynı yönde Y. 19. HD 2012/7670 Esas ve 2012/12782 Karar sayılı emsal ilamı). Kaldı ki, davacının ticari defterlerinde maddi hata yapıldığı iddiasına karşılık olarak, davalı temscilcisinin ödemeye ilişkin yemin beyanı da mevcuttur. Bu durumda, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, istinaf başvurusunun esastan reddi yerine yazılı gerekçeyle kaldırma kararı verilmesine katılmıyorum.

Üye …
¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸