Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1039 E. 2022/981 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 20/04/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/06/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; dava dışı iş sahibi … ile davalı yüklenici …. Arasında … İli … İlçesi … Mah. … ada … nolu parsel sayılı taşınmazda yapılacak olan … Sitesinin sıhhi tesisat, kalorifer, çeşme, doğalgaz işi, yangın malzemesi ve işçiliği(strafor, montaj malzeme, havalandırma ve jeneratör hariç) yapım işine yönelik eser sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeden dolayı davalıdan 1679.304,47 TL alacaklı olan …. ile davalı yüklenici ….’nin, bu alacağını davacı şirkete 06.07.2020 Tarih ve … yevmiye numaralı temlik sözleşmesiyle temlik ettiğini, yine davacı ile davalı şirket arasından davacıya ait … İlçesi … … ada … parselde yapılacak olan … otopark, yangın, kalorifer, doğalgaz, çeşme, montaj malzeme ve işçilik yapım işi için yapılan sözleşmeye davalının aykırı hareket ettiğini, işi tamamlamadan yarım bırakıp gittiğini, davacının yarım kalan bu işi başka bir yükleniciye daha pahalıya yaptırmak zorunda kaldığından maddi zarara uğradığını, ayrıca yapılan işlerde de eksik ve ayıpların bulunduğunu, bundan dolayıda şimdili 1000,00 TL alacak taleplerinin olduğu belirterek, toplam 1608.304,47TL alacağın davalıdan tahsilini ve alacağın para alacağı olması ve dava sonucunda tahsil edilemeyecek olması, müvekkilinin ileride telafisi imkansız zarara uğrayacak olması nedeniyle, davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında özetle; davacının özellikle temlik aldığı …’den Terras Sitesinden nasıl ve ne şekilde bir alacağı olduğu tam olarak dilekçeden anlaşılamadığını, bu nedenle davacının özellikle … temlik aldığı bu alacağın hukuki dayanağının ve ispata yarar delillerin neler olduğu konusunda kendisine HMK 194 vd kapsamında belli ve kesin bir süre verilerek somutlaştırma yapılması gerektiğini, eldeki davada birbirinden bağımsız iki alacak kalemi talep edildiğini, ancak dosyaya ekli 2022/12061 nolu arabuluculuk zaptı yalnızca temlik alınan alacakla ilgili olarak başvurulduğunu ve düzenlendiğini, davacı ile dava dışı temlik eden şirket arasındaki temlik sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığını, zira temlik eden şirket ile temlik alan davacı şirketin sahiplerinin aynı kişi ve kardeş olduğunu, aralarında bu temlikin gerçekleşmesine yönelik gerçek bir iş ya da ticaret ilişkisi bulunmadığını, davacı şirket aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yüklü miktarda bir alacak davası bulunduğunu, karar aşamasına gelinen bu dosyayı geciktirmek için iki yıl önce alınan bir temliki gerekçe gösterilmek suretiyle bu şekilde birleştirme istemli dava açılmasının iyiniyetli bir yaklaşım olmadığını, davacı taraftan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi 20/04/2022 tarihli ara kararında; ” Somut olayda davanın konusu alacak olup, henüz vadesi gelmiş bir alacaktan söz edilemeyeceği gibi, vadesi gelmemiş alacak yönünden de İİK’nın 257/2. maddesinde yazılı şartlar oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının temliknameden dolayı alacaklı olduğunu, ayrıca davacının davalıya aralarında yapılan eser sözleşmesi uyarınca dava konusu işlerin yarım bırakılmasından ve yapılan işlerinde eksik ve hatalı olarak yapılmasından dolayı zarara uğradığını, davalının mevcut ekonomik durumunun iyi olmadığını, hakkında yapılan takiplerde mal varlığının bulunmadığının ortaya çıktığını, dava sonucunda mahkemece hükmedilecek olan alacağın davalıdan tahsilinin mümkün olamayacağını, İİK’nın 257. maddesinin aradığı şartların gerçekleştiğini, davalı borçlu hakkında basit bir araştırma yapılması halinde dahi, çok sayıda borçlu olduğu icra takibi bulunduğu ve borcu karşılamaya yeter malları olmadığı, muayyen yerleşim yeri olmadığı ve mal kaçırma girişiminin olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan işin yapılmamasından kaynaklı uğranılan zararların ve fazladan ödenen iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;
“Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde belirtilmiştir.

Dosya kapsamı incelendiğinde; davacının hem temlik aldığı alacak yönünden, hem de davalı ile kendi aralarında yapılmış olan dava konusu sözleşme dolayısıyla alacaklı olup olmadığı, başka bir ifadeyle alacağının varlığının yargılamayı gerektiği, bu haliyle yukarıda açıklanan yasa maddelerinin koşullarının somut olayda mevcut olmadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen 20/04/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf karar tebliği işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; 6100 HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 30/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸