Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1030 E. 2022/958 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 3- … – ….
VEKİLLERİ : Av. … …
Av. ……
DAVALILAR : 4- … – … …
5- … – … …

DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/06/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … İli … İlçesi, … Mahallesinde kain tapunun … Ada … parsel sırasında kayıtlı taşınmaz inşaat yapılması için … isimli firmanın sahibi … ile 30.09.2017 başlangıç tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve sözleşme uyarınca davacının taşınmazın 337,60 m2’sini davalı …’e 09/10/2017 tarihinde devrettiğini, sözleşmeye göre taşınmazın başlangıç tarihinden itibaren 16 içinde bitirilmesinin kararlaştırıldığını, davalının 9 ay geçmesine rağmen halen inşaata başlamadığını ve sözleşmede yasaklamasına rağmen davacının kendisine devretmiş olduğu hisseyi de diğer davalılara devrettiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ve davalılar adına kayıtlı hisselerin tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı ile davacı arasında akdedilmiş arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığını, dava dilekçesi ile sunulan sözleşmeyi kabul etmediklerini, dava konusu hisselerin davacı şirketten, bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, müvekkil tarafından, hukuken iyi niyetli 3. kişi olarak kabul edilen diğer davalılara yapılmış olan devirlerin de geçerli olduğunu, bu devirlere ilişkin müvekkil ile diğer davalılar arasında yapılmış olan sözleşmeler bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yüklenici müteahhit … arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noter huzurunda düzenleme şekline yapılmadığından geçersiz olduğunu, yapılan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığını, bu sözleşmenin iyiniyetle hak iktisap eden üçüncü kişilerin hakkına zarara vermek amacıyla her zaman ve istenildiği şekilde yapılabileceğini, tapu payını müvekkiline devredip tescili yapıldıktan sonra danışıklı olarak böyle bir sözleşme yapmalarının mümkün olduğunu, müvekkilinin arsa payını devralırken iyiniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı …’in söz konusu tapu kaydını satın aldığını söylediğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında aldığını dile getirmediğini, söz konusu iptal ve tescilleri istenen tapu kayıtları üzerinde iyi niyetli olarak hak iktisap etmiş olup üçüncü kişi konumunda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davada belirtilen tapuyu … …’ten Müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, dava dilekçesi ile sunulan sözleşmeyi kabul etmediklerini, dava konusu hisselerin davacı şirketten, bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, müvekkil tarafından, hukuken iyi niyetli 3. kişi olarak kabul edilen diğer davalılara yapılmış olan devirlerin de geçerli olduğunu, bu devirlere ilişkin müvekkil ile diğer davalılar arasında yapılmış olan sözleşmeler bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davada belirtilen taşınmazı davacının beyan ettiği gibi ….’ten değil …’dan 27/04/2018 tarihinde tapu dairesinde satın aldığını, …’i tanımadığını ve bağlantısının olmadığını, söz konusu dava ile alakasının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Davacı vekili 07/06/2018 havale tarihli dava dilekçesi ile davalılardan … firmasının sahibi … ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını iddia etmiştir. Davalılardan … ise davacı ile arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, dava dışı diğer arsa hissedarı … arasında sözleşme olduğunu, dava dilekçesi ile sunulan sözleşmeyi kabul etmediklerini, dava konusu hisselerin davacı şirketten bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını iddia etmiştir.
Dosyaya hem davacının hem de davalı …’ in ellerinde bulunan sözleşme aslını sundukları, dava dışı … nin ise sözleşme aslının davacı tarafından sunulduğunu beyan ederek dosyaya sözleşme aslını sunmadığı görülmüştür. Mevcut iki adet sözleşme aslı incelendiğinde davalı …’ in sunmuş olduğu sözleşme aslında davacı … şirketinin kaşesi ve imzasının bulunmadığı, dava dışı … nin imzasının bulunduğu görülmüştür. Ayrıca 09.10.2017 tarih ve … Yevmiye nolu Resmi Senette tapunun … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel’de kayıtlı 947,82 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazdaki hissesini 175.000 TL bedelle satışının yapıldığı görülmektedir. Yine davacı şirketin ticari defterlerinde davacının 09.10.2017 tarih ve …. sıra nolu fatura ile 175.000 TL bedelle arsa satışına yönelik davalı …’ e fatura düzenlediği ve ticari defterlerine de bu faturayı işlediği görülmüştür.
Mahkememizce tüm bu hususlar değerlendirilerek ve Resmi Senetteki alım-satıma ilişkin taraf beyanları da nazara alındığında davacının bahsettiği sözleşmenin davalı ile yapılmadığı ve tapuda satış işlemi suretiyle hissesini 175.000 TL bedel karşılığında davalı …’ e devrettiği kanaatine varılmıştır. Bu sebeple davacının davalılardan … yönünden tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar ise kendilerine ait hisseleri davalı …’ ten tapuda satış suretiyle devralan 3. kişilerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinde yer bulan taşınmazların tapu kayıtlarına iyi niyetle dayanarak bir ayni hak kazanan kimselerin dayandıkları tapu kaydı yolsuz olsa bile kazanımlarının korunacağı hükme bağlanmıştır. Dava dosyasında davalıların kötüniyetli olduklarına dair herhangi bir husus tespit edilmediği gibi dava konusu hisselerin davalı …’ ten bedeli ödenmek suretiyle satın alındığı ve hukuken iyi niyetli 3. kişi olarak kabul edilen diğer davalılara yapılmış olan devirlerin de geçerli olduğu…” gerekçesiyle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı yüklenici … arasında aslını dosyaya sunmuş oldukları arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini ve iş bu sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından dava konusu taşınmazın 337,60 m2’si …’e devredildiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin gerekleri yerine getirilmesine rağmen … tarafından sözleşme şartlarına açıkça aykırı davranıldığını, dava konusu taşınmazın hisselerinin diğer davalılara devredildiğini, sözleşme başlangıç tarihinden sonra 9 ay geçmesine rağmen inşaat ruhsatı dahi alınmadığını, davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini müvekkili şirket ile değil dava dışı üçüncü kişi ile akdetmiş olduğunu iddia ettiğine göre dava konusu taşınmazın hangi hukuki sebebe göre devralındığının izahının gerektiğini, davalı …’in dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığı iddiasına yönelik; yerel mahkemece verilen karara gerekçe olarak “tapu kaydında işlemin satış olarak göründüğü ve müvekkil davacının defterlerinde iş bu satışın faturasının işlendiği” gösterilmiş olup, iş bu gerekçenin dosyada mevcut olan delillerle tamamen çeliştiğini, Zira 23.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında mali müşavir bilirkişice taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda arsa devir bedeli olarak ödendiği iddia edilen 175.000,00TL’ye ilişkin herhangi bir ödeme kaydının ve ödemeyi ispatlayıcı belgenin bulunmadığının belirtildiğini, bu hususun ilk derece mahkemesice verilen kararın “yargılamada toplanan deliller” başlıklı bölümünde “…taraflara ait yapılan ticari defter incelemesi neticesinde dava konusu arsa ile ilgili olarak devir işleminin faturalaştırıldığı ancak arsa devir bedeli olan 175.000 TL’ye ait herhangi bir ödeme kaydının ve ödemeyi ispatlayıcı belgelerin olmadığının tespit ediliği görülmüştür.” şeklinde belirtilmiş olmasına rağmen hükümde ve verilen kararın gerekçesinde neden dikkate alınmadığının taraflarınca anlaşılamadığını, müvekkili davacı şirket ile davalı yüklenici … arasında aslını dosyaya sunmuş oldukları arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini ve iş bu sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından dava konusu taşınmazın 337,60 m2’si …’e avans niteliğinde devredildiğini, … tarafından dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak müvekkili şirkete yapılan herhangi bir ödeme mevcut olmayıp, dosyada bulunan bilirkişi raporu ile de bu husus tespit edildiğini, kaldı ki; davalı tarafça dosyaya herhangi bir ödeme belgesi de sunulamadığını, iddialarının ispat edilemediğini, İlk derece mahkemesince diğer davalılar yönünden ise; TMK’nın 1023.maddesi gereğince iyi niyetle ayni hak kazandıkları, kötüniyetli olduklarına dair herhangi bir husus tespit edilemediği ve bu haklarının korunması gerektiğinden bahisle diğer davalılar yönünden de davanın reddine karar verildiğini, yerel mahkemece verilen iş bu karara da katılnın mümkün olmadığını, Yargıtay’ın bir çok kararında kabul ettiği üzere ( 23.Hukuk Dairesi, 09.05.2017 Tarih, 2016/6432 Esas, 2017/1407 Karar, Hukuk Genel Kurulu 25.10.2000 Tarih, 2000/1-1280 Esas, 200/1554 Karar, 15. Hukuk Dairesi 01.03.2007 Tarih, 2005/8104 Esas, 2007/1294 Karar) yüklenicinin kendisine devredilmiş olan paya hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerekmekte olup, edimi ise binayı imal ve teslim olduğunu, yüklenicinin edimini yerine getirmediği takdire arsa sahibine sözleşmenin feshi ve tapunun iptalini isteyebilme hakkının doğduğunu, üçüncü kişinin yani davalıların mülkiyet hakkının doğabilmesi için ise kendisine pay devreden yüklenicinin edimini yerine getirmesi ve mülkiyete hak kazanmasının gerektiğini, somut olayda ise davalı yüklenici … akdedilen sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülüğü ifa etmemiş olduğundan mülkiyete hak kazanamadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda davalı müvekkilinin ve diğer davalılarının sahip oldukları hisse oranlarının belirli olduğundan ilk derece mahkemesince tarafların hisse oranlarına göre vekalet ücretinin ayrı olarak tespiti gerekirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 29.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını, belirterek ilk derece mahkemesi kararın bu yönden düzeltilmesi kaldırılmasını yeniden hüküm kurulmasını istemiştir. talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Davacı taraf, … İli … İlçesi … Mahallesinde kain tapunun … Ada … parsel sırasında kayıtlı taşınmazını 337,60 m2’lik kısmını tapuda 04.10.2017 tarihinde davalı …’e satış yapmak suretiyle devretmiştir. Davacı iş bu devrin gerçek bir satış olmadığını davalı … ile yapılan arsa payı karılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredildiğini belirterek, dayandıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin aslını dosyaya sunmuş ve davalının sözleşmedeki edimin yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin feshini ve davalıya devredilen davalı tarafından da diğer davalılar devredilen payının tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı … ise davacı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmadıklarını, davacının sunduğu sözleşmedeki imzayı inkar etmemekle birlikte … ile sözleşme yaptıklarını, davacının bu sözleşmeye bir şekilde kendi kaşesini ve imzasını eklediğini belirterek sözleşmeyi kabul etmemiş ve iddiasını doğrulamak için davacının yer almadığı … ile sözleşme aslının dosyaya sunmuştur. Bu halde dosyaya içeriği aynı ancak tarafları farklı iki farklı sözleşme sunulmuş olup, davalının savunması doğrultusunda sunduğu sözleşme karşısında davacı kendi sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğunu, davalıya sonradan düzenlendiğini ispatlamak zorundadır. Tapu kayıtları incelendiğinde diğer arsa sahibi …’nin sözleşme kapsamında davalı …’e her hangi bir hisse devri yapmadığı da görülmüştür. Bu halde, tapuda yer alan satış sözleşmesinin ve davalının elinde yer alan sözleşme suretinin aksini, yani davalıyla sözleşme yapıldığını davacı başkaca delillerle ispatlayamamıştır. Davalı tarafça davacının yer almadığı sözleşme aslı sunulmamış olsaydı, davacının sunduğu sözleşmeye itibar edilmesi gerekirdi. Ancak davalının sunduğu sözleşme karşısında davacı tarafça her zaman sözleşmeye kaşe eklenerek imza atılması mümkün olabileceğinden artık davacının sözleşme ilişkisini ispatlamış olduğu kabul edilemeyecektir.
Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun; davalılar yönünden dava sebebi ortak oluğundan davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince oy çokluğuyla esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.06.2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı …’ten alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider karar kesinleştiğinde ve talep halinde re’sen ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Karar tebliğ işleminin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere üye hakim …’un muhalefetinde oy çokluğu ile karar verildi.23/06/2021


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

(muhalif)
¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava yüklenicinin temerrüdü hukuksal nedenine dayalı arsa payı karşılığı inşat sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından davacı şirket ile dava dışı …’nin arsa sahipleri olarak imzaladığı davalı …’in ise yüklenici olarak imzaladığı dava konusu taşınmaza ilişkin bila tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ibraz edilmiştir. Davalı … vekili tarafından ise dava dışı …’nin arsa sahipleri kısmında imzasının bulunduğu, davalı …’in ise yüklenici kısmında bulunduğu dava konusu taşınmaza ilişkin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ibraz edilmiştir. Her iki sözleşmenin matbu olup aynı ifadeleri içerdiği yalnızca davacı vekilinin ibraz ettiği sözleşmede ayrıca davacının da arsa sahipleri kısmında imzasının ve kaşesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı … yetkilisi olduğunu beyan eden … yazılı beyanında sözleşmenin davacı şirket, kendisinin yetkilisi olduğu … ve davalı … arasında akdedildiğini ve sözleşme aslının davacı tarafından sunulduğunu bildirmiştir.
-Dava konusu taşınmazın … hissesine karşılık gelen 337,60 m² miktarındaki taşınmazın tamamının davacı şirket tarafından davalı …’e 09/10/2017 tarihinde ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle 175.000,00 TL bedelle devredildiği,
– Davalı yükleniciye devredilen bu payın 50 m² miktarındaki kısmının 12/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı …’e vekaleten dava dışı … tarafından 26.000,00 TL bedelle dava dışı …’ye devredildiği, …. tarafından bu payın 16/03/2018 tarih ve …yevmiye numaralı satış işlemi ile 28.000,00 TL bedelle dava dışı …’a devredildiği, … tarafından bu payın 27/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle 30.000,00 TL bedelle davalı …’a devrettiği,
– Davalı yükleniciye devredilen bu payın 50 m² miktarındaki kısmının 17/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı …’e vekaleten dava dışı … tarafından 26.000,00 TL bedelle dava dışı …’ya devredildiği, … tarafından bu payın 06/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemi ile 26.000,00 TL bedelle davalı …’a devredildiği,
– Davalı yükleniciye devredilen bu payın 150 m² miktarındaki kısmının 18/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı …’e vekaleten dava dışı … tarafından 78.000,00 TL bedelle, 10 m² miktarındaki kısmının ise 20/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı …’e vekaleten dava dışı … tarafından 2.000,00 TL bedelle davalı …’a devredildiği,
– Davalı yükleniciye devredilen bu payın 77,60 m² miktarındaki kısmının 02/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı …’e vekaleten dava dışı … tarafından 20.000,00 TL bedelle davalı …’a devredildiği anlaşılmaktadır.
– Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde taşınmazın devri karşılığında herhangi bir ödemenin olmadığı, dava dışı diğer arsa sahibi olan …’nin ticari defterlerinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan devir nedeniyle para giriş çıkışının olmadığı bildirilmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi halinde arsa sahibi, yükleniciye bırakılıp onun tarafından üçüncü kişiler ya da onun talimatıyla arsa sahibi tarafından üçüncü kişilere devredilen ya da yükleniciye devrettiği tapu payları veya bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptâl ve tescilini talep edebilir. Arsa sahibinin kendisine ait tapu payı ya da bağımsız bölümleri üçüncü kişiye satıp devretmesi halinde yaptığı muamele, kendi mülkiyetinde bulunan pay veya bağımsız bölümle ilgili feshedilen sözleşme dışında satış suretiyle yapılan tasarruf işlemi niteliğinde olduğundan sadece kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshedilmiş olması sebebine dayanarak arsa sahibi kendisinin sattığı bağımsız bölüm ya da arsa paylarıyla ilgili tapu iptâli ve tescil isteminde bulunamaz.
Az yukarıda da açıklandığı üzere arsa sahiplerince yükleniciye, onun talimatıyla üçüncü kişilere veya yükleniciye devirden sonra onun tarafından üçüncü kişilere intikal ettirilen tapu paylarının yüklenici ya da üçüncü kişilere tescili kural olarak yüklenici ve üçüncü kişilere aynı hak sağlamaz. Sadece bu tescil işleminin yapılması, mülkiyet hakkının doğması için yeterli olmayıp ayrıca geçerli bir hukuksal nedenin de varlığı gerekir. Arsa sahipleriyle ilgili yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, geriye etkili olarak feshedildiğine göre, dava tarihnde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 61 ve devamı maddeleri gereğince ve haksız iktisap kuralları uyarınca yüklenici ile onun devrettiği ya da yüklenicinin talimatıyla arsa sahiplerince üçüncü kişilere yapılan pay devirlerinin edinme sebebi hukuksal dayanaktan yoksun kalır.
TMK’nın 1023. maddesi hükmü gereğince tapu kütüğündeki tescile iyiniyette dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu iktisabı, yasal olarak korunur ise de; aynı Yasa’nın 1024. maddesi hükmü gereğince, bir ayni hak, yoksun olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
TMK’nın 692. maddesi hükmüne göre de; paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korunmasının ya da olağan şekilde kullanılmasının gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi ya da paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oybirliği ile aksi kararlaştırılmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için TMK’nın 692. maddesi gereğince, sözleşmenin konusu olan taşınmazın tüm paydaşlarıyla sözleşme yapılması veya diğer paydaşların yapılmış olan sözleşmeye muvafakat etmiş olması gerekmektedir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir.Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası da, olağanüstü tasarruf işlemleri ve önemli işlerden olduğundan, geçerli sözleşmenin varlığı halinde feshinin de tüm paydaşlarca talep ve dava edilmesi gerekir.
Dosya kapsamı itibariyle davacı şirketin davalı … ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisini ispatladığı, bu bağlamda davacı tarafından davalı yüklenici …’e yapılan temlikin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında avans mahiyetinde olduğu, davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı olarak edimlerini yerine getirmediğinden yükleniciden pay satın alanların iyiniyetinin de korunamayacağından sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile tapu iptali ve tesciline karar verilmesi gerektiği halde aksi düşünceyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken davacı ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olduğundan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Üye …
¸e-imzalıdır.
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸