Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/995 E. 2021/1209 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2021
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : … –

VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2021
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 05.12.2017 tarihinde …. adresinde perde ve temel yanları su yalıtımının yapılması, pah yapılması ve dilatasyon otopark üstü işinin anahtar teslimi konusunda sözleşme imzalandığını, birim fiyatlara tüm sarf malzemeleri, nakliye, işçilik ve işçi sigortalarının dahil olduğunu, sadece şantiyede kullanılacak elektrik ve suyun işverene ait oduğunu, davalı tarafın sözleşme kapsamında 8.458,24-TL ve 3.401,36-TL tutarlı fatura düzenlediğini, fatura bedellerinin taraflarınca ödendiğini, ancak davalının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, bunun üzerine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, tespit raporunda yapılan işin ayıplı olduğu ve hatalı, kusurlu işlerin tekniğine ve sözleşmeye uygun hale getirilmesi için gerekli bedelin 28.750,00-TL+KDV olduğunun belirlendiği, davalının eksik ve hatalı işleri daha sonra 27.131,39-TL bedelle başka bir yüklenici firmaya yaptırmak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 2018 yılı Ocak ve Nisan aylarında iki kısım olmak üzere sözleşmeye konu işin uygulandığını, davacının müvekkili şirkete yapılan işte herhangi bir eksik veya hata olduğuna dair bilgi vermediğini, tespit ve tespit sonucundaki bilirkişi raporunu kabul etmenin mümkün olmadığını, eksik ve hatalı iş olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “….Taraflar arasında imzalanan 05.12.2017 tarihnde sözleşme bulunmaktadır. Anılan sözleşme incelendiğinde davalı tarafın perde ve temel ve su yalıtımı ve pah yapılması konusunda borç altına girdiği ve ödemenin birim fiyatlar üzerinden yapıldığı görülmüştür.
Mahkememiz esas, karar sayılı hükmü ile davanın reddine karar verilmiş, ilgili kararın istinaf edilmesi neticesinde Konya .. Bölge Adliye Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile ” …işin ayıplı olup olmadığı konusunda çelişki giderilmeden karar verildiğinden delil tespit raporunun değerlendirilmediği,..” gerekçesiyle yeniden keşif icrasıyla rapor tanzimi için mahkememiz kararı kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrası mahallinde yeniden 3 kişilik inşaat mühendisi heyetiyle keşif icra edilmiş ve 03/12/2020 tarihli kök raporda neticeten; dava konusu perde duvarı sınır olan komşu parselde, herhangi bir kazı ve dolgu işlemlerin yapılmadığı, kazı ve dolgu işleri yapılamayacağından dolayı su yalıtımının içten (negatif) yapılmasının zorunlu olduğu, yüklenicinin sözleşmede belirtilen işin tarifine göre uygun bir şekilde imalat yaptığı tespit ve kanaati bildirilmiştir. Kök raporda Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararına uygun olarak daha evvel düzenlenen raporlar irdelenmeksizin ve çelişkiler giderilmeksizin kanaat bildirildiği anlaşılmakla dosya yeniden heyete tevdi edilmiş ve 06/04/2021 tarihli ek raporda gerekli izahatlar yapılarak ve 14/11/2018 tarihli bilirkişi tespit raporuyla çelişen hususlar ayrıntılı şekilde giderilerek kök rapor ile aynı mahiyette kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Dosya muhtevası itibariyle; sözleşme dikkate alındığında su yalıtımının pozitif veya negatif yönden yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, mahkememizce düzenlettirilen raporlarda, teknik açıdan yalıtımın dıştan yapılmasının daha uygun olduğu, negatif yönden yalıtım yapılan yerin dıştan yapılıtım yapılması için başka kişiye ait taşınmazda kazı yapılması gerektiği, sözleşme hükümlerine göre kazı ve dolgu işlerinin kapsam dışında olduğu, eğer pozitif yönden yalıtım yapılacak ise dıştan kazı işinin davacı tarafça hazır edilip davalıya sunması gerekmektedir. Kaldırma kararı öncesinde dinlenen davalı tanıkları beyanlarında davacı tarafın dıştan kazı izni alamadığını bu nedenle negatif yönden yalıtım yapıldığını belirtmişlerdir. Davacı tarafından dıştan yalıtım çalışması için komşu parselde çalışma izni alınamadığından davalı tarafça zorunlu olarak negatif yönden yalıtım yapılmasının işin mahiyetine uygun olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır. Yatılımın negatif yönden yapılmasında eksik ifa olmadığı ve işlemin sözleşmeye uygun olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda bilirkişi heyetince düzenlenen raporda neticeten, yalıtımın içten yapılmasının zorunlu olduğu, sözleşmede belirtilen işin tarifine göre uygun bir şekilde imalat yapıldığı tespit edildiği” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince istinafın kaldırma kararına uyulmadan karar verildiğini, mahkeme tarafından yapının 3. kişi şirkete onarımı yapıldıktan sonraki durumuna göre karar verildiğini, delil tespit raporunda işin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, onarımı yapan şirketin dosyaya ayıp konusunda beyanda bulunduğunu, ancak bu hususun değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesine dayalı ayıplı ifa nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre ve özellikle kaldırma kararımız doğrultusunda alınan 3 kişilik bilirkişi raporunda yüklenicinin gerçekleştirdiği yalıtımın ayıplı olmadığının ve sözleşmede belirtilen işin tarifine göre uygun bir imalat olduğunun ortaya konulduğu anlaşılmakla; ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. tarihli, Esas – Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde resen yatıran tarafa iadesine
5-İstinaf karar tebliğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 29/09/2021

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸