Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/850 E. 2021/1052 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/….Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -..
(İstinaf yoluna başvuran) Av. … -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/07/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait Konya … ilçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 12/04/2012 tarihinde davacı tarafından alındığını, satın alındığı tarihte taşınmazın tapu kaydında herhangi bir şerh olmadığı gibi taşınmaz üzerinde fiilen de herhangi bir enerji hattının bulunmadığını, sadece bu enerji hattını taşıyacak bir direğin bulunduğunu, davalı TEİAŞ tarafından herhangi bir kamulaştırma yapılmadığını, fiilen el atılmış olduğunu, davacı şirketin bu taşınmazın bulunduğu Konya…. Sanayi Bölgesindeki taşınmazı üzerine fabrika yapmak istediğini, bu taşınmazdan geçecek yüksek gerilim hattının fabrika binasındaki hassas elektronik cihazların çalışmasına zarar vereceği, elektrik ve güneş enerjisi sistemlerinin kurulmasını engelleyeceği ve fabrika çalışanlarının sağlığına doğrudan zarar vereceği anlaşılınca, davacı şirketin davalı TEİAŞ’tan bu direğin daha müsait olan Hazine’ye ait ön taraftaki başka bir arsaya taşınmasını talep ettiğini, davalı TEİAŞ’ın direğin başka bir arsaya taşınmasını kabul etmeyip davacıya ait arsa içerisinde daha geri bir kısma çekilmesini kabul ettiğini, bunun masrafının da davacı tarafından karşılanmasını şart koştuğunu, davacının yatırımın durmaması ve fabrika inşaatının yarım kalmaması için davalı TEİAŞ’ın bu talebini kabul ederek davalı TEİAŞ’ın hattı yükseltmek ve geri çekmek için anlaşmış olduğu dava dışı . .. .. İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş.ye KDV dahil 331.581,00-TL ödemek zorunda kaldığını, davacının ödemek zorunda kaldığı bu bedelden elektrik yüksek gerilim direğinin sahibi olan davalı TEİAŞ’ın sorumlu olduğunu ileri sürerek davacının, dava dışı… A.Ş.ye davacının taşınmazından geçen davalı TEİAŞ’a ait yüksek gerilim hattı direğinin yer değişikliği ve enerji nakil hattı tesisi için ödemek zorunda kaldığı KDV dahil 331.581,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiş; 24.11.2018 tarihli dilekçesinde; davacının direk yükseltme bedeli olarak yüklenici firmaya toplamda 391.081,00-TL ödeme yaptığını, dava dilekçesinde 12.500,00-TL fazla talepte bulunulduğunu belirterek, 12.500,00-TL’lik kısım yönünden davadan feragat etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; hattın tesis edildiği tarihte dava konusu taşınmazın kamu arazisi olduğunu, bu nedenle de TEİAŞ tarafından kamulaştırma yapılmadan tescilsiz kullanıldığını, davacının talebi üzerine davacının taşınmazındaki 115 nolu direğin aynı taşınmaz içerisinde daha geriye çekilmesine izin verildiğini, ancak davacı şirket ile yüklenici şirket arasında bu konuda acilen protokol yapılmasının da kendilerinden istenildiğini, yapılan işten davacı şirketin menfaati olduğundan enerji nakil hattı yer değişikliğinin masrafının da davacı tarafından karşılanması gerektiğini, kamulaştırma bedeline ilişkin olarak Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyasında da ayrıca dava açıldığını, davalı TEİAŞ tarafından da Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ../… E. sayılı dosyası üzerinden kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Somut olayda; dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan keşfe dayalı bilirkişi heyetinin 05/12/2016 tarihli raporunda da belirtildiği üzere, davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan enerji nakil hattı ve direk yerlerinin davalı TEİAŞ tarafından kamulaştırılmasının yapılmadığı, dava tarihinden sonra taşınmazın tapu kaydına kamulaştırma şerhinin konulduğu, taşınmazda iki ayrı enerji nakil hattı ile kısmen direk yerlerinin bulunduğu, davacının ödemiş olduğu bedelin, davalı TEİAŞ tarafından ihalesi yapılan M2+6 müşterek direği ile daha sonra davacı tarafından yapılması istenen ve halihazırda yapımı tamamlanan M2+27 müşterek direği arasındaki fiyat farkı ile mikro kazık temeli ve üst montajı tamamlanmış M2+6 direğinin demontaj bedelinin toplamı olduğu, davacının enerji hattının yükseltmesi ve direk yerinin değişikliği için dava dışı … A.Ş.ye ödediği KDV dahil 331.581,00-TL’nin hakkaniyete uygun bir bedel olduğu, davacının arsasından geçen enerji nakil hattının (değişiklikten önce) fabrikada çalışacak personelin sağlığını zarar vermeyeceği, hassas cihazların çalışmasını engellemeyeceği ancak, fabrika binası çatısına başkaca bir yapılaşma yapılamayacağı, çatıda elektrik ve güneş enerjisi sistemlerinin kurulamayacağı, davalıya ait enerji nakil hattının davacıya ait taşınmazın yakınındaki tescil dışı taşınmazdan geçirilmesinin mümkün olduğu, davalı TEİAŞ’ın alternatif bir güzergah varken ve bu güzergah davacının arsasının üzerinden geçen güzergaha göre daha çok masraflı da değilken davalının alternatif güzergahı tercih etmeyerek direkleri geri çekme ve hattı yükseltme yolunu tercih ettiği, alternatif güzergahın kamu arazisi olup hattın buradan geçirilmesinin de mümkün olduğu, bu hat tercih edildiğinde hiç kimsenin mülkiyet hakkının da kısıtlanmayacağı, alternatif güzergahı tercih etmeyen davalı TEİAŞ’ın, davacının parseli içerisindeki enerji nakil hattı yer değişikliğinden kaynaklanan masrafa katlanmasının gerektiği, enerji nakil hattının bu parsel içerisinde açıktan geçmesi ve görülebilir olmasının da davalı TEİAŞ’a irtifak hakkı tesis etmeden enerji nakil hattı kurma hakkı sağlamayacağı, daha önce kurulan böyle bir hattın da davalı TEİAŞ lehine bir hak sağlamayacağı anlaşılmış, davacının dava dışı …. A.Ş.ye ödediği bedelden, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı TEİAŞ’ın sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının sunduğu ödeme belgelerinden dava dışı…. A.Ş.ye KDV dahil 319.081,00-TL ödendiği anlaşılarak bu bedel üzerinden davanın (kısmen) kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili de 24.11.2018 tarihli dilekçesiyle kalan 12.500,00-TL’lik kısım yönünden feragat ettiklerini beyan etmiştir. 6098 s. TBK.nin 117. maddesine göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır. Her ne kadar davacı vekili, hükmedilecek alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini istemiş ise de; dava konusu alacağa ilişkin olarak davadan önce davalı tarafın temerrüte düşürülmediği anlaşılmıştır. Sebepsiz zenginleşme halinde, sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiği tarihte temerrüt gerçekleşecek ise de, 6098 s. TBK.nin 117/son maddesinde açıklandığı üzere, sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır. Davacı tarafından davalı TEİAŞ’ın kötü niyetli olarak sebepsiz zenginleştiği ispat edilememiş, davalı TEİAŞ’ın cevap dilekçesinde yazılan gerekçelerle haklı olarak hareket ettiği kanaatinde olduğu, kötüniyetli olmadığı belirlenmiştir. Dava öncesi davalıya temerrüt için ihtarname de gönderilmediğinden, hükmedilen alacağa talep gibi ödeme tarihinden değil, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği belirlenmiştir. Tarafların tacir olması ve ihtilafın ticari ilişkiden doğması nedeniyle, faize de talep gibi avans faizi olarak hükmedildiği” gerekçeyle; “319.081,00-TL alacağın, dava tarihi olan 06.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınanak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; enerji nakli hattının 1989 yılında geçirildiğini, davacı şirketin taşınmazı satın alırken bilmemesinin mümkün olmadığı, imar planına da işli olduğu, taşınmazın imar planındaki konum ve işlevine uygun şekilde kamu yararı kararı alındığını, alınan bu kamu yararı kararına istinaden kurumlarınca gerçekleştirilen işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı şirkete ait taşınmaz üzerindeki gerek direk yerinin gerekse de irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için Kamulaştırma Kanununun 8. maddesine göre öncelikle satın alma usulünün denendiğini, bu amaçla davacı tarafın uzlaşma görüşmelerine davet edilerek, davacı tarafın uzlaşma komisyonuyla yapılan toplantıya katılmasına rağmen satın alma tutanağını imzalamadığını, dolayısıyla kamulaştırma işlemlerinin satın alma usulüyle tamamlanamaması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine istinaden Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…. Esas sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasının açıldığını, davacının direk boyunun değiştirilmesi talebinin ücreti davacı tarafından karşılanmak şartıyla kabul edildiğini, kendileri için daha küçük direğin de yeterli olduğunu, fabrika yapımı konusunda kendilerine bilgi verilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde;
Davalı kurumun 174 KV (…- Konya) 3. Elektrik iletim hattının, Konya ….. Sanayi Bölgesinde yer alan davacıya ait dava konusu … … ada, … parsel sayılı taşınmazın içinden geçtiği ve davacı idarenin bu hattın direk yerlerinin değiştirilmek suretiyle yenilenmesi ve daha önce kamulaştırma kararının bulunmaması nedeniyle 16.05.2012 tarihinde kamulaştırma kararı aldığı ve kamulaştırma kararının ardından da 28.06.2013 tarihinde Konya … .. Bölgesi ile protokol imzalayarak hattın Konya … … Bölgesi sahası sınırları içerisinde uygun güzergahtan geçecek şekilde tesis etmeyi taahhüt ettiği anlaşılmıştır.
Anayasanın 35. maddesinde mülkiye hakkının kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabileceği düzenlenmiş, yine Anayasanın 46 . maddesinde mülkiyet hakkını kısıtlayan kamulaştırmanın nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Anayasa hükmü ve bu kapsamda yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun hükümleri uyarınca, kamulaştırımadan dolayı mülkiyet hakkı kısıtlanan tüm maliklerin bu işlem dolayısıyla uğradıkları tüm zararların kamulaştırmayı yapan idare tarafından karşılanması zorunludur.
Somut olayda, davacı taraf, ruhsatlı olarak taşınmazına fabrika binası yapmak istemiş ancak, yapılan binanın iletim hattı tellerine yakınlığı nedeniyle oluşacak tehlikenin davalı kuruma bildirilmesi sonrasında, davalı direk yerlerini değiştirmeyi ve direk tellerinin yükseltilmesini kabul etmiştir. Ancak davalı direk tellerinin yükseltme bedelini yüklenici şirkete ödemek istememiş, bu bedel davacı tarafından fabrika binasının tamamlanabilmesi adına hukuki hakların saklı tutulduğu davalı kuruma bildirilerek işi yapana yüklenici firmaya ödenmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Anaysa maddeleri ve Kamulaştırma Kanunun hükümleri uyarınca, kamulaştırma işlemi dolayısıyla davacı malikin uğramış olduğu tüm zararlar davalının sorumluluğundadır. Zira davalı idare davacının taşınmazından hat geçirmemiş olsaydı, davalı böyle bir bedel ödemek zorunda kalmayacaktı. Kaldı ki, tellerin yükseltilmesi davacı idare lehine de olup, tellerin alçakta olması nedeniyle davacı taraf taşınmazı amacına uygun kullanamamış olsaydı, bu sefer davalı idare kamulaştırma bedel tespiti davasında davacıya taşınmazın bedelini ödemek zorunda kalacaktı.
Bu itibarla; davalı idarenin sorumluluğundan olan tellerin yükseltilmesi bedelini yüklenici firmaya ödeyen davacının, bu bedeli vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan talep edebileceği, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi doğrultusunda davanın kabulüne dair vermiş olduğu kararın usul yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı idarenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli, …/… Esas – …/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf nedeniyle davalı taraftan alınması gereken 21.796,42-TL istinaf karar harcından peşin alınan 5.449,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.347,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde sahibine iadesine,
5-İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07.07.2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸