Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/803 E. 2021/885 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DEĞİŞİK İŞ KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
D.İŞ EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … MİMARLIK GAYRİMENKUL İNŞAAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAFLAR : 1- … –
2- … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen D.İş ek kararına yönelik karşı taraflar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Alacaklı vekili toplam 2.675.000,00 TL bedelli 30/06/2020 tarihli İbraname-Borç Kabul Yazısı, ticaret sicil kaydı ve imza sirkülerine dayalı olarak şimdilik 2.675.000,00 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İtiraz eden karşı taraflar vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkememizce verilmiş olan ihtiyati haciz kararının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla infaz edildiğini, müvekkillerinin icra dosyasındaki tüm borca ve ferileri ile ihtiyati hacze itiraz ettiklerini, müvekkillerinin tüm mal varlığına, banka hesaplarına ve araçlarına haciz ve yakalama şerhi konulduğunu, %10 teminatla adi yazılı belgeye istinaden verilen ihtiyati haciz kararının hakkaniyete uygun olmadığını, bu nedenle teminat oranının %50′ ye çıkartılmasının ölçülülük ilkesine uygun olacağını, mahkememizin … Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talep eden şirkete karşı açtıkları alacak davasının halen derdest olduğunu, müvekkillerinin alacak davası açılmadan önce tespit yaptırdıklarını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından müvekkillerinin ihtiyati haciz talebinde bulunan şirketten 6.500.000,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, hal böyle iken ihtiyati haciz kararının dayanağı olan ibraname-borç kabul yazısının talep eden tarafça üretilmiş sahte bir belgeden ibaret olduğunu, sözü geçen belgedeki imzaya itiraz ettiklerini, HMK 209. maddesi ve anlatılan nedenlerle sahte belgeye dayalı olarak alınan ve müvekkili şirket yönünden her hangi bir borç altına sokacak imzanın bulunmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ D.İŞ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından verilen … tarihli karar ile “…İhtiyati haciz isteyen tarafından onaylanmış olan talebin dayanağı olan belgenin/belgelerin fotokopisi ve dosya kapsamı incelenmekle; borcun rehinle temin edilmediği, borcun vadesinin geçtiği ve borcun ödenmediği hususları anlaşıldığından talebin kabulüne ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir…” gerekçesiyle “…TALEBİN KABULÜ İLE; İİK nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde karşı taraf olan borçlu/borçlular ile üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydıyla, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE…” karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından verilen 19/03/2021 tarihli ek kararı ile; “…Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; borçlular vekilince verilen 08.03.2021 tarihli dilekçe ile, Mahkememizden sadır olan 04.03.2021 tarihli ihtiyati hacze dayanak “İbraname-Borç Kabul Yazısı” başlıklı 30.06.2020 tarihli belgedeki imzanın …’ın el ürünü olmadığı, sahte olduğu ileri sürülerek HMK 209. maddesi nazara alınarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş ise de; İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup; muterizler vekilinin itirazları bu kapsamda olmadığı, muterizler vekilinin HMK 209. maddesi kapsamında ileri sürdüğü itirazların çözümü açılacak veya açılmış bir menfi tespit davasında yargılamayla çözüme kovuşturulması gerektiği kanaatine varıldığından bu konudaki İstinaf ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatları da nazara alınarak itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Muterizler vekilince verilen karardaki teminat miktarlarına da itiraz edilmiş ise de; mahkememizce takdir edilen %10’luk teminat miktarı genel olarak uygulamada takdir edilen ve alınan miktar olduğundan İİK’nun 259/1.maddesi nazara alınarak bu itirazın da reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle “…Muretizler vekilinin itirazlarının REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Karşı taraflar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
*Öncelikle mahkemece dosyaya sundukları itirazlarının sınırlı sayıdaki ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığına ilişkin gerekçelendirmeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, itirazlarının tamamen dava dosyası kapsamında verilen ihtiyati haciz kararının esasına ve muhtevasına ilişkin olduğunu, bu aşamada öncelikle ihtiyati haczin verilmesi için dava dosyasında yaklaşık ispatın varlığının bulunmasının gerekli olduğunu, davacı tarafın iddialarına dayanak ettikleri belgenin sahte olarak düzenlenmiş bir belge olduğunu itiraz olarak sunduklarını, halihazırda davada yaklaşık ispatın olmadığına ilişkin bir itiraz olduğunu, aynı zamanda dava dosyasına bilirkişi görüşü de girmiş bu bilirkişi görüşüne göre de davaya dayanak olarak gösterilen belgenin sahte olduğuna ilişkin ciddi emarelerin bulunduğuna ilişkin kanaatte bulunulduğunu,
*Diğer yandan dava konusu belge üzerindeki imza da müvekkilinin imzası olmayıp davacı tarafça üretilmiş sahte bir belge olduğunu, ihtiyati hacze konu belgenin yargılamayı gerektiren bir belge olup, ihtiyati haciz bu sebeple kaldırılmasının gerektiğini,
*Bir diğer hususun ise teminat miktarın olması gereken miktardan çok düşük derecede bir oranda alınmış olması olduğunu, ihtiyati hacze konu adi yazılı belgeyle %10 teminatla ihtiyati haciz verilmesi hakkaniyete ve somut olaya uygun düşmediğini, teminat miktarına da açıkça itiraz etmelerine bu husustaki itirazları da gerekçesiz olarak reddedildiğini, ihtiyati haczin kaldırılması gerekmekle birlikte kaldırılmaması durumunda dahi en az %50 teminat miktarına hükmedilmesinin gerektiğini,
*Uygulanan haciz dolayısıyla müvekkillerinin tüm banka hesapları bloke edildiğini, adına kayıtlı araçlarına haciz ve yakalama koyulduğunu, müvekkilinin mimarlık ofisi haczedilerek muhafaza altına alındığını, uygulanan haksız haciz müvekkillerinin ticari itibarını ciddi derecede zedelediğini, taraflar arasında ciddi hukuki ihtilaflar bulunmasına rağmen verilen ihtiyati haciz kararı oldukça ağır bir tedbir olduğunu, bu nedenle bu kararın istinafen incelenerek kaldırılmasının gerektiğini,
*Sahte olan bu belge kambiyo vasfını da taşımamakta olup adi nitelikte bir belge olduğunu, davacı vekilinin de müvekkiline karşı adi takip yaptığını, dolayısıyla mahkemece verilen haciz kararının da ölçülülüğü aştığını ve müvekkilinin ticari itibarını zedeleyecek mahiyette olduğunu, müvekkilim saygın bir mimardır, kamu müteahhit olduğunu, hayatı boyunca dört buçuk satırlık belge ile iş yapmadığını,
*Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi … D. İş. … K. Sayılı dosyasındaki kararının istinafen incelenerek kaldırılmasına, itirazlarımızın kabulü ile müvekkili aleyhine koyulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak; talep ise ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından para alacağına yönelik ikame edilen davada ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ihtiyati haciz talebinin kabulü üzerine, davalı vekilinin vaki itirazının reddi üzerine ret kararı istinaf edilmiştir.
İhtiyati haciz İcra ve İflas Kanunu (İİK) 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz, HMK 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı, )
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir.
İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ncı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir.
Bununla birlikte ihtiyati haciz kararının “tedbirde orantılılık” ilkesine uygun biçimde alacak miktarına uyun olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi ihtilafsız ise de davaya konu olan ibraname ve borç kabul yazısı başlıklı belgenin altındaki imzanın inkar edildiği, belgenin sıhhatinin yargılamaya muhtaç olduğu, davanın temelinin bu belgeye müstenit olduğu, bu bağlamda yaklaşık ispat yönünden yeterli ve gerekli şartların sağlanmadığı anlaşılmakla ihtiyati hacze konu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; karşı taraflar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin … tarihli D.İş kararının ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin 19/03/2021 tarihli ek kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin reddine kararı verilmesi verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-) Karşı taraflar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz konulmasına dair verilen … tarihli D.İş kararının ve ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki talebin reddine dair verilen 19/03/2021 tarihli ek kararın KALDIRILARAK YENİDEN KARAR KURULMASINA;
1-) Talep eden vekilinin İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE,
2-) Kararın gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
B-) İstinaf yoluna başvuran karşı taraflar tarafından yatırılan 118,60-TL istinaf karar harcının (maktu – 2 adet) ilk derece mahkemesince talep halinde sahibine iadesine,
C-) İstinaf yoluna başvuran karşı taraflar tarafından yapılan 352,30-TL istinaf yargılama giderinin (2 adet istinaf kanun yoluna başvurma harcı, tebligat ve müzekkere masrafı) ihtiyati haciz talep edenden alınarak karşı taraflara verilmesine,
Ç-) Dairemiz kararının tebliğ işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
D-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi….


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸