Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/503 E. 2021/570 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … ÇELİK DEMİR HIRDAVAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.

VEKİLİ : Av. …
[…] UETS

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran) […] UETS

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/04/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle taraflar arasındaki sözleşmeye konu Konya ili, Meram ilçesi, Kozağaç mevkii, … ada, … parsel, … Blok, 4.Kat, … nolu taşınmaza öncelikle herhangi bir teminat talep edilmeksizin, mahkeme aksi kanaatte ise uygun teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye ilişkin olarak davalı şirkete yapılan 658.400,00 TL tutarındaki ödemenin, müvekkili şirketin davalı şirkete ödemeleri yaptığı tarihten itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte müvekkilinin uğradığı zarar da göz önünde bulundurularak denkleştirici adalet ilkesi uyarınca günümüz alım koşullarına uyarlanarak davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini, sözleşmenin 12.2 maddesinde temerrüt için gerekli süreler için mücbir sebep halleri istisna olarak belirtildiğini, 2018 yaz aylarında başlayan küresel ekonomik kriz ve 2019 Aralık ayında başlayan covid-19 pandemisi mücbir sebep olduğu için sözleşmedeki sürelerin işlemesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini, müvekkili şirketin edimini geç ifa ettiği veya hiç ifa etmediği, temerrüde düşüp düşmediğinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle davacının feshi, haklı fesih olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARLARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilen 06/01/2021 tarihli ara karar ile “…İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜ İLE;
1-İİK nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, 658.400,00 TL alacakla sınırlı olmak kaydıyla davalının mal varlıkları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA.
2-Davacının teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi yönündeki talebinin REDDİNE.
3-Davacının karar tarihinden itibaren 10 gün içinde talep etmesi halinde ihtiyati haciz kararının YARGI ÇEVREMİZDEKİ KONYA NÖBETÇİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNCE İNFAZINA…” karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilen … tarihli ara karar ile de “…Davalı vekilinin mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına itirazının ve davacı vekilince teminata yönelik itirazlarının AYRI AYRI REDDİNE….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK’nın 257.maddesindeki koşullar ve “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirilmediğini, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığını, ihtiyati haciz kararının koşulları da mevcut olmadığını, bu nedenlerle ve re’ sen gözetilecek nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddi ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; aynı zamanda arsa maliki olan yükleniciden alacağın temliki hükümleri gereğince adi sözleşmeyle taşınmaz satın alınması nedeniyle açılmış alacak; talep ise ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından para alacağına yönelik ikame edilen davada ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ihtiyati haciz talebinin kabulü üzerine, davalı vekilinin vaki itirazının reddi üzerine ret kararı istinaf edilmiştir.
İhtiyati haciz İcra ve İflas Kanunu (İİK) 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz, HMK 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı, )
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir.
İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ncı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir.
Bununla birlikte ihtiyati haciz kararının “tedbirde orantılılık” ilkesine uygun biçimde alacak miktarına uyun olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, talep konusunun para alacağı olmasına, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme şartlarına göre yaklaşık ispat sağlanmış olmasına göre, ihtiyati haciz kararı yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; dosyadaki mevcut deliller, delillerin takdiri ve karar gerekçesine ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen ara karar ile ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ara karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen 06/01/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen … tarihli ara karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/04/2021


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸