Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/452 E. 2021/460 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/..
KARAR NO : ../…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : …/… Esas – …/.. Karar

DAVACI : .. GAYRİMENKUL TAAHHÜT İNŞAAT AŞ. ..
VEKİLİ : Av. …
..

DAVALI : …. MADENCİLİK MÜHENDİSLİK İNŞAAT TARIM VE HAYVANCILIK SAN.TİC.LTD.ŞTİ….
..
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/03/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 31/03/2021

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının şirket aleyhine önce 26/10/2018 tarihinde Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin ../… Esas sayılı dosyasında sözleşmeden doğan gayrimenkulün adına tescili ve bedelinin ödenmesi sonrada yine aynı tarihte Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ../.. Esas sayılı dosyasında tapunun iptali ve tescili davası açtığını, bu dosyaların birleştirildiğini, müvekkilinin Konya.. ada, …. parsel bağımsız bölüm No:… Katta bulunan taşınmazının devir ve temlikinin önlenmesi için 11.09.2020 tarihinde ihtiyati tedbir koydurulduğunu, davalı şirketin yapması gereken işi sözleşme mucibince yapmadığından dolayı 26/10/2018 tarihi itibari ile 1.083,969TL borçlu olduğunu, davacı şirketin davalı şirketle yaptığı 19/04/2016 tarihli sözleşme gereğince davacının yapacağı mekanik tesisat işinin bedeli olarak davacı şirketin vereceği…. adresindeki 2 adet 4+1 iki katlı daireler davacı şirket yetkilileriyle yapılan görüşmeler neticesinde davacının istemiyle bedeli mukabili…. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti devredildiğini, … ada 2 parselde yapılacak dairelerden dükkan üstü 215.000TL bedelinde 1 daireyi iş bitim tarihi olan 17/09/2018 devretmesi gerekirken devretmediği, ayrıca … ada 2 parselde yapılacak dairelerden dükkan üstü 1 daire iş bitimi tarihinde devredilmesi gerekirken 3. Maddede belirtildiği sebeplerden dolayı devredilmediği, 19/04/2016 tarihinde yapılan sözleşme gereği .. ada 2 parselde yapılacak olan …Blok 80 daire zemin katları dükkan olan inşaatı özel iş kapsamındaki işleri malzemeli ve işçilik tedariki dahil olarak anahtar teslimi yapılmasına binaen davalıya davacı tarafından 1.050,00TL ödeneceği, özetle silledeki ev hariç nakit verilen para 850.000TL ayıplı kusurlu imalatlar tamirat ve gecikme bedeli toplamı da 1.522,365TL olmak üzere toplam davacıya ödenen ve kesilen üretim bedelinin 2.357,365TL olduğu, davacıya ödenen para hak edişinden fazla olduğundan dolayı davacı şirkete dava tarihi itibarıyla 1.083,969TL borçlu olduğu, bu borçta …. 2 adet 4+1 daire tapusunun iade edilmesi durumu hariç olduğu, davacı şirketten tapu iptali ve tescili ya da bedelinin tazmini istemiyle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ../.. Esas sayılı dosyasında dava açıldığı 09/11/2018 tarihinden bulunan taşınmazının üzerine ihtiyati tedbir kararı koydurulduğu, bu yüzden müvekkilinin taşınmazının üzerine konan tedbirin haksız mağduriyetinin önüne geçilmesi için kaldırılmasını, davanın kabulüyle alacaklarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesini, fazlaşa ilişkini dava değer ve delil haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik dava değerinin 5.000,00TL olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 30/10/2020 tarihli cevap dilekçesi ile davanın arabuluculuk yokluğundan usulden ve ayrıca esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…TTK nun 5/A maddesi ile HMK nun 114/2. maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir…” gerekçesiyle “…Dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
*Davalı tarafın il derce mahkemesi kararını “dava şartı yokluğu nedeniyle” reddinin yerinde olmadığından bahisle ret gerekçesinin “dava açmakta hukuki yarar olmadığı” olması gerektiği iddiasıyla kararın bozulması gerekçesiyle dosyayı istinaf ettiğini, davalının istinaf iddiasının doğru olmadığını,
*Birleşen dosyada 2. Ticaret mahkemesince taraflarına arabuluculuk sözleşmesi sunmaları huşunda muhtıra gönderildiğini, gönderilen muhtıralara karşı verdikleri cevap üzerine birleşen dosyada duruşma yaptıktan sonra tefrik kararı verildiğini, Oysa sayın mahkemenin davanın arabuluculuğa tabi davalardan olduğu kanaatinde ise 6325 sayılı arabuluculuk kanununda belirtildiği üzere “dava şartı yokluğu” nedeniyle dava dilekçesi davalıya gönderilmeden ve duruşma yapmadan usulden reddetmesinin gerektiğini,
*Sayın Mahkemenin Konya 3. Ticaret mahkemesinde açılan ve mahkemece arabuluculuk kanununun amir hükümlerinden olan “dava şartı yokluğu” nedeniyle davanın usulden reddinin yerine getirilmediği ve yargılaması devam eden dosyayla birleştirildikten sonra birleşen dosyadan arabuluculuk sözleşmesi istemiyle muhtıra göndermesinin arabuluculuk hukukuyla bağdaşmayacağını, bunun dışında muhtıra isteminden sonra davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olmadığından bahisle itirazları olsa dahi sayın mahkemenin sözleşmenin olması gerektiği yönündeki görüşüne istinaden dava dilekçesini davalıya tebliğ etmeden ve duruşma günü beklemeden davanın usulden reddedilme ve dolaysıyla davalıya vekalet ücreti takdir edilmesinin arabuluculuk kanuna açıkça aykırı olduğunu,
*Bu nedenlerle ve re’sen nazara alınacak diğer hususlar doğrultusunda;
1-Davalının “dava açmakta hukuki yarar olmadığı veya derdeslik” iddiasıyla davanın bozulması gerektiği yönündeki talebin reddiyle, davamızın dava şartı arabuluk davalarından olamadığın dolayı birleşen dosyada yargılamanın devamına,
2-Daire aynı görüşte ise davanın usulden reddi kararının onanmasına,
3-Arabulıuculuk kanununa göre “arabuluculuğun dava şartı” olduğu durumlarda davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden davanın “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilmesi dolayısıyla vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
*Dava şartı olan arabuluculuğun HMK’nın 114. maddesinin 2. fıkrasında saklı bırakılan bir dava şartı olup yukarıda belirtilen dava şartlarından sonra geldiğini, dolayısıyla açılan bir dava da gerek hukuki yarar yokluğu gerek derdestlik gerekse de zorunlu arabuluculuk yönünden dava şartlarının sağlanmadığı bir durum mevcut bulunması halinde öncelikle davanın hukuki yarar bulunmaması veya derdestlik yönünden reddinin gerektiğini,
*Uyuşmazlıkta, Konya…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile istinafa konu dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında, açtıkları dava ile davacı şirket tarafından karşı dava şeklinde açılan davanın konusunun birebir aynı olduğu ve bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığının görüleceğini, dolayısıyla sonuç itibariyle alacak-borç ilişkisinin tespit ve tayini açısından ../.. esas sayılı dosyada verilecek karar uyuşmazlığı çözeceğinden davacı şirket tarafından açılan bu davada gerek hukuki yararının bulunmaması gerek önceki dava ile aynı dava olması itibariyle derdest olması nedenlerine istinaden davanın usulden reddi gerekirken sıra bakımından bunlardan sonra gelen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketilmediği gerekçesiyle davanın reddinde hukuka uyarlık bulunmadığını,
*Bu nedenle usul ekonomisi gereği istinafa konu dosya kapsamında “hukuki yarar yokluğu” veya “derdestlik yönünden” davanın reddi gerekirken aksi yöndeki kararın bozulmasının gerektiğini,
*Arz edilen ve re’sen nazara alınacak nedenlerle; Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.11.2020 tarih ve E:./.., K:../.. sayılı kararın hüküm fıkrasının kaldırılarak, “hukuki yarar yokluğu” veya “derdestlik yönünden” davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibine yönelik iş bedeli olarak verilmesi gereken bağımsız bölümlere yönelik tapu iptali ve tescil istemli dava ile eldeki dava arasında hukuki irtibat nedeniyle eldeki davanın iş bedelinin tahsili amacıyla ikame edilen dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, yargılama aşamasında eldeki davanın ikame edildiği tarih itibariyle arabuluculuk dava şartına tabi olduğu gerekçesiyle davanın tefriki ile ayrı esas üzerinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, eldeki davanın ikame edildiği tarih olan 02/10/2020 tarihi itibariyle davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmasına, HMK’nın 115. maddesine göre dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın her aşamasında dikkate alınması gerekmesine, davacının da eldeki davada arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden dava ikame ettiğinin anlaşılmasına, eldeki davanın birleştirildiği davada davalı yüklenicinin iş bedeli olarak verilmesi gereken taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil davası ikame edip işbu davada davacı iş sahibinin fazla ödenen iş bedelinin tahsili talep etmesine göre, davada derdestlik olumsuz dava şartının bulunmadığından davanın usulden reddine ve kendisini vekil temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle, hükmü istinafa getirenin sıfatına göre HMK 355.maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı yapılan incelemede; ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2020 tarihli, ../… Esas – ../.. Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-) Arta kalan gider avansının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
6-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2021


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸