Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/349 E. 2021/379 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ../…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : ../… Esas – ../.. Karar

DAVACI : … – …
.
VEKİLİ : Av..

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av..
(İstinaf yoluna başvuran) .
Av.

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/03/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma gereğince Konya ili, … ilçesi, … mahallesi, … sokak.. ada, .. parselde kayıtlı mesken için elektrik tesisat projesi çizimi yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen edinimini yerine getirerek projeyi çizerek davalıya teslim ettiğini ancak davalının projeye bedelini ödemediğini, müvekkilinin çizmiş olduğu projenin davalı şirket tarafından kullanıldığını, müvekkilinin alacağını tahsil etme çabalarının sonuçsuz kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00TL proje çizim bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; projenin yapıldığı tarihte davacının tacir olmadığını, müvekkilinin işçisi olduğunu, davacının talebinin eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin olduğunu, davacının tacir olmadığından dolayı mahkememizin görevsiz olup öncelikle görev yönünden davanın reddi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiş esasa ilişkin cevaplarında; davaya konu projenin hizmet iş sözleşmesi kapsamında yapıldığını, eser sözleşmesi olmadığını, davacı tarafın sözleşme kapsamında talebi gibi değerlendirme yapılsa bile alacaklı konumda olmadığını, davacının fatura kesip göndermediği bu nedenle temerrütten de söz edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu mahkememizde oluşan kanaate göre, davalının yüklenicisi olduğu .. Üniversitesi Rektörlük Binasına elektrik tesisatı projesi çizimi hususunda tarafların sözlü olarak anlaştıkları, projenin davacı tarafından çizildiği ve söz konusu binaya uygulanarak yapı ruhsatının alındığı, anlaşma döneminde yürürlükte olan SMM Yönetmeliği, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisler Yönetmeliği ile Fen Adamlarının Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre binalara uygulanacak elektrik projesini çizen mühendisin yüklenici firmada SGK kaydının bulunmasının zorunlu olduğu, bu sebeple davacının o dönemde SGK hizmet dökümlerinin davalı firma adına olmasının davalının işçisi anlamına gelmeyeceği, bu haliyle yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere proje bedeli olan 55.051,42-TL ücretin, davalıdan talep edilmesinde davacının haklı olduğu, buna karşılık davanın ödemeye yönelik savunmada bulunmadığı ve delil sunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair gerekçe ile;
DAVANIN KABULÜ ile;
55.051,42 TL’ nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekilinin tehiri icra talepli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bu davada görevli mahkemenin ticaret mahkemesi değil, asliye hukuk ya da iş mahkemesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin görevlilik kararı vermesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin çelişkiyi giderecek ikinci bir rapor almadığını, bunun da kanuna ve hukuka aykırılığa sebebiyet verdiğini, gerekçeli kararda 24.10.2019 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı ne taraflar arasındaki eser sözleşmesini ve ne de bu eser sözleşmesinde kararlaştırılan ücreti yazılı belge ile ispat edemediğini, ilk derece mahkemesi, dava tarihinden faize hükmetmesi de hukuka aykırı olduğunu, davacı 1.000.-TL üzerinden kısmi dava açmış ancak daha sonra davasını ıslah ettiğini, ilk derece mahkemesinin ise, dava tarihinden itibaren faize hükmetmediğini, bunun ise usule aykırı olduğunu, davacı, dava konusu projeyi eser sözleşmesi kapsamında değil, hizmet (iş) sözleşmesi kapsamında yaptığını, davacı hem işçi alacağı için dava açtığını hem de işbu davayı açtığı için mükerrer tahsilat yapmış olacağını, kabul anlamına gelmemek üzere davacının alacağı zamanaşımına uğradığını, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı def’ini nazara almamasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, davacının bir an için, söz konusu projeyi iş akdi kapsamında değil de, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında ifa etmiş olsa bile dava tarihinde dahi alacaklı olmadığını, dava konusu taşınmaz, davacının 18.10.2018 havale tarihli dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere “.. Mah. … Sok. N.. . Pafta .. Ada . Parsel”de bulunan taşınmaz olduğunu, ilk derece mahkemesi bu dava ile ilgisiz ve alakasız olan .. Üniversitesi rektörlük binasının elektrik projesinden bahsetmişse de dava konusu iş … Üniversitesi rektörlük binasının elektrik projesi olmadığını, ilk derece mahkemesinin dava konusu olmayan bir taşınmaz hakkında karar vermesinin kabul edilemez olduğunu, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin ./. E., ./. K. ve 10.11.2020 karar tarihli “davanın kabulü” kararının kaldırılarak “davanın tamamının reddi” yönünde karar verilmesini, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin tehiri icra talebi mahkememizin 18/01/2021 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesiyle; davalı ile yapılan sözlü anlaşmaya göre Konya . Kılıçarslan .. Ada . Parselde kayıtlı meskene ilişkin elektrik projesini çizdiğini, Elektrik Mühendisleri Odası Konya İl Temsilciliğince belirlenecek fiyatın kendisine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu projenin, meskene ilişkin 30/12/2015 tarihli yapı ruhsatıyla davalı tarafından kullanıldığını fakat proje çizim bedelinin ödenmediğini iddia ederek alacağın tahsili amacıyla kısmi dava açmıştır.
Davalı savunmasında; davacının kendisinin 29/01/2015-16/01/2016 Tarihleri arasında sigortalı çalışanı olduğunu, taraflar arasında herhangi bir eser sözleşmesinin bulunmadığını, söz konusu projenin eser sözleşmesi kapsamında değil hizmet (iş) sözleşmesi kapsamında yapıldığını, aksi düşünülse bile dava tarihinde davacının alacaklı olmadığını savunmuştur.
Davaya dayanak dosyaya celbedilen projelerde proje sorumlusunun davacı olup … Mühendislik Ltd. Şti. Logosuyla belirtilen taşınmaza ilişkin projenin davacı tarafça çizildiği, proje sahibinin ise davalı Ayhan İnşaat olduğu görülmektedir.
Dosyaya ibraz edilen belgelerden dava konusu dışında olan … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığına sunulmak üzere 19/01/2015 tarihli noter taahhütnamesinde davalı şirketin uhdesinde bulunan rektörlük binası inşaat işinde elektrik mühendisi olarak işin başından sonuna kadar süre ile hazır bulunacağı ve fenni mesuliyeti üstlenerek çalışacağına dair davacının taahhütname düzenlenlediği, kurum tarafından düzenlenen belge de davalının uhdesindeki yapım işinin sözleşme tarihinin 13/01/2015 tarihi olduğu davacının 19/01/2015-22/03/2017 tarihleri arasında işte görev yaptığına dair iş deneyim belgesi düzenlenmiştir.
Davacı tarafça Konya …İş Mahkemesinin ./. Esasına kaydedilen 25/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile davalı şirketin … Üniversitesi Rektörlük binasının inşaatı işini yüklendiğini, söz konusu inşaatta istihdam edilmesi zorunluluğu olan Elektrik Mühendisi olarak müvekkili ile davalının anlaştıklarını, noterden yapılan taahhütname ile davalı uhdesinde bulunan inşaat işinde elektrik mühendisi olarak işin başından sonuna kadar hazır bulunacağını ve fenni mesuliyetini üstlenerek çalışacağını taahhüt ettiğini, müvekkilinin taahhüdünü yerine getirdiğini ve işin başlangıcı olan 19/01/2015 tarihinden nihayete erdiği 22/03/2017 tarihine kadar işin başında hazır bulunduğunu, ancak davalı müvekkilinin sigorta bildiirminin zamanında yapılmadığı gibi devam ettiği süreçte 16/01/2016 tarihinde müvekkilinin bilgi ve haberi olmaksızın sigorta çıkışının yapıldığını, dolayısıyla fiili çalışma süresi olan 19/01/2015-29/01/2015 ile 16/01/2016-22/03/2017 tarihleri arası müvekkilinin davalı bünyesinde SGK kaydının bulunmadığını, müvekkili davacının davalı işveren bünyesinde 19/01/2015-29/01/2015 ile 16/01/2016-22/03/2017 tarihleri arasında davalı bünyesinde çalıştığına dair hizmet tespiti davası açmış, eldeki dosyanın da davalısı olan şirket vekili tarafından sunulan cevap dilekçesiyle; davacının müvekkili şirket bünyesinde hiçbir zaman fiili olarak çalışmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkette yalnızca kağıt üzerinde isim olarak bulunduğunu, fiili bir çalışmasının olmadığını, davacının, müvekkili şirketin inşaat işlerinde elektrik işlerini yaptırdığı … Elektrik İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğunu, davacının kendi şirketinde fiilen çalıştığını, dolayısıyla bir kişinin iki yerde çalışmasının olamayacağını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ..H.D.’sinin ../.. E. ../.. K. Sayılı 02/07/2019 tarihli kararıyla kaldırılmıştır. Mahkemece yeni esasına kaydedilen dosyanın istinaf aşamasında da halen derdest olduğu görülmüştür.
Bunun yanında davacı tarafça yine bu davadan ayrı olarak eldeki davanın açılma tarihinden bir gün önce 17/10/2018 tarihli dilekçeyle Konya ..İş Mahkemesinin ../.. Esasına kaydedilen dosya da; davalı savunmasında belirtilen 29/01/2015-16/01/2016 tarihleri arasında davalı bünyesinde elektrik mühendisi olarak kesintisiz çalıştığını aylık maaşının 3200.00 TL olup maaş alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle alacak davası ikame etmiştir. Davalı işçilik alacağı dosyasında yapmış olduğu savunmasında ise; davacının müdürlüğünü yaptığı şirket … Elektrik İnş. San. Tic. Ltd. ile müvekkili şirket arasında … Üniversitesinin rektörlük binasının elektrik işlerinin yapımı hususunda sözleşme imzalanmıştır. Davacının ücret alacaklarının anlaşma gereği bu sözleşme kapsamında kendisine ödendiğini, diğer bir ifade ile davacının müdürlük yaptığı şirkete sözleşme gereği ödenen meblağ içerisinde davacının ücreti de bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi alınan raporda; SGK kayıtlarına göre davacının davalı bünyesinde 29/01/2015 tarihinde işe giriş bildirgesinin düzenlenip 16/01/2016 tarihinde işcinin feshi/istifasıyla koduyla ayrılış kaydının bulunduğu belirtilmiş bilirkişice talep edilen döneme ilişkin yapılan hesaplama kadar aylık ücret alacağına dair davacının ıslahı neticesinde 12/07/2019 Tarihli kararla davanın kabulüne karar verilmiş kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Ticaret sicil kayıtlarına göre ise davacının … … Mühenislik ünvanıyla 19/08/2015 tarihli şahıs firması kaydıyla ticaret siciline tescil olunduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince aldırılan 24/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının çizdiği projenin 30/12/2015 tarihinde yapı denetim firması ve belediye tarafından onaylandığını, SMM Yönetmeliği, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisler Yönetmeliği ve Fen Adamalarının Yetki ve Sorumlulukları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince bellir bir bağlantı gücünü aşan çok tehlikeli işlerde sadece elektrik mühendisinin kontrol ve denetimi altında yapılacağı için 6331 Sayılı Kanunun 4 ve 5.maddelesine göre denetim ve gözetim kontrol sorumluluğu ana işverene ait olduğundan ana işveren tarafından (davalı) bu mühendisi bu tip tehlikeli alanlarda bu işi yapması için SGK kaydını yaptırmasının gerekli olduğunu, ana işveren davalı tarafça davacıyı … Üniversitesi Rektörlük binası işinin denetim ve kontrol işinde işçi olarak SGK kaydını yapmış olduğu, çok tehlikeli iş kolunda deneti ve kontrol işinde çalışan serbest bir elektrik mühendisine birden fazla işyerinde sadece çalıştığı günlerde kısmi veya sürekli sgk kaydının yaptırılabileceği SGK mevzutatında da bunun belirtildiği, dava konusu taşınmazda işçi olarak gösterilmediği, proje ihale dosyası bedelinin 73.401,91-TL olup Konya ilindeki bölgesel azaltma katsayı ve EMO tarifesine göre proje bedelinin 55.051,42-TL olduğu rapor edilmiş, bu bedel yönünden davacı tarafça dava ıslah edilerek ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyaya kazandırılan kayıtlarda ise; dava konusu bedelin istenildiği projeyle davalının iş ilişkisi içinde çalışması bulunduğu ileri sürülen üniversite işinin farklı yer ve işe ilişkin olduğu, dava konusu Kılıçarslan Mahallesinde bulunan işle sınırlı olmak üzere davacının bu işe ilişkin herhangi bir SGK kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4857 Sayılı İş Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.
İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 470 vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ise, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde yüklenici eser meydana getirmekten ibaret bir işgörme edimini borçlanmaktadır. Bir işgörme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan, çalışmanın kendisinden ziyade, bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur (Cem Baygın. Türk Hukukuna göre istisna sözleşmesinde ücret ve tabi olduğu hükümler.S.8) Yüklenici, iş sahibi ile sözleşmesel ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir işgörme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir
Davalının dava konusu olmayan … Üniversitesi Rektörlük Binası yapım işinde davalı bünyesinde mevzuattan kaynaklı SGK kaydının olması, dava konusu olan ayrı bir projede elektrik projesinin çizimini yapmış olması söz konusu ayrı bir işe ilişkin iş sözleşmesi olduğunu göstermez. Davacının yaptığı işin ifasına müdahale edildiğine, çalışma şekli ve süresine karışıldığına dair bir bilgi ve savunma da yer almamaktadır. Davalının bizatihi kabulünde olan Konya ..İş Mahkemesinin ../.. Esas Sayılı dosyasındaki savunmaya göre de davacının davalı şirket bünyesinde hiçbir zaman fiili olarak çalışmadığı davacının şirkette yalnızca kağıt üzerinde isim olarak bulunduğu şeklindeki kabulüyle davacının, davalının sorumlusu olduğu ayrı bir işte proje çizimi yapması karşısında taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesinin yasal unsurlarını taşımadığı, istisna (eser) sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup ( Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 06.03.2014 tarih ve 2012/2330 E. 2014/7247 K. nolu kararı vb. ). Davacı tarafça çizimi yapılan projeye ilişkin eser sözleşmesinin varlığı konusuna dair davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Eser sözleşmelerinde sözleşme ilişkisinin varlığı çekişmesiz iken tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerçekleştirilen iş bedelinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun TBK’nın 481. maddesi gereğince yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak tespit gereklidir. Bundan anlaşılması gereken eserin teslim tarihindeki mahalli piyasa rayiçlerine göre değerinin belirlenmesidir. (Yargıtay 15. HD. 2017/621 E. 2017/2421 K., 2011/4797 E. 2012/353 K.)
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında somut olay da; işin yapıldığı tartışmasız olup bedele ilişkin uyuşmazlık bulunduğundan her ne kadar hükme esas alınan raporda EMO tarafından belirtilen güçteki bir projenin bedeli üzerinden yapılan değere göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, raporun bu hesaplamaya göre hükme esas alınması yerinde değildir. Dosya arasına alınan Konya .. . Mahallesi . Ada . Parselde kayıtlı meskene ilişkin elektrik projesinin yapıldığı yer ve yapıldığı tarihle eserin değeri, yüklenicinin giderine göre belirtilen projenin dava konusu olayda onay tarihindeki piyasa rayicine göre ( piyasa rayiçlerinin içinde KDV de yer aldığından bulunan rakama ayrıca KDV ve yüklenici karı eklenmeksizin) gerekçeli ve piyasa rayiçleriyle ilgili denetime elverişli şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak neticesine göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Kabule göre de davanın davacı tarafça ileri sürülen sözleşmeden kaynaklanması dolayısıyla eldeki davanın dosya kapsamına göre kısmi dava olması nedeniyle dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken ıslah edilen kısıma da dava tarihinden faiz işletilmesi ise usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeninden sayılan hallerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6.maddesi uyarınca kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derce mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli, ../.. Esas – ./. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatan 940,15-TL harcın ilk derece mahkemesince talep halinde sahibine iadesine,
4-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 10/03/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸