Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/202 E. 2021/272 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran)

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2021

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, buna dayalı olarak müvekkilinin davalıya 10/03/2016 tarihli … nolu 12.870,00-TL, … nolu 12.870,00-TL, … nolu 12.870,00-TL, … nolu 10.890,00-TL olmak üzere toplam 49.500,00-TL tutarında fatura kestiğini, bu faturalara ilişkin 14/04/2016 tarihinde kısmi ödeme yapıldığını, kalan borcun ödenmemesi üzerine Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız yere itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin davalıya belirtilen hizmetleri eksiksiz yerine getirdiğini, buna ilişkin belgelerinin olduğunu, davalının borca itiraz etmiş olmakla bunu ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalarının kabulüne, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı firma arasında Teknoloji Serbest Bölgesi içinde yer alan aydınlatma armatörlerinin led sisteme dönüştürülmesi amacıyla sözleşme imzalandığını, bu iş karşılığında da 49.500,00-TL’ye anlaştıklarını, ilgili teklif çizelgesinin onaylanmasından sonra en fazla 30 gün içinde yüklenicinin malzemeleri idareye teslim etmesi gerektiğini, davacının sunduğu teklifin 10/12/2015 tarihinde onaylandığını ve 09/01/2016 tarihine kadar malzemeleri teslim etmesi gerektiğini, ancak dilekçe ekinde sundukları tutanaktan da anlaşılacağı üzere malzemelerin belirtilen şartlarda ve tam olarak teslim edilmediğini, lambaların 47 tanesinin çalışır vaziyette teslim edilmesine rağmen 3 tanesinin çalışmadığını, otomatik sisteminde kurulmadığını, davacı şirket sorumlusu …’un kendi el yazısı ile tutulan tutanakta bu hususunun tespit edildiğini, buna rağmen müvekkilinin iyi niyetli olarak 32.571,00-TL ödeme yaptığını, eksik işlerin tamamlanmasından sonra kalan %30’luk kısmın da ödeneceğini belirttiklerini, kendileri ile görüşmesine rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, bu nedenle de kalan kısmın ödenmediğini, yapılan takibin haksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, gerek her iki tarafın defterlerinin birbirini teyit etmesi ve delil kabiliyetini haiz olması, gerek taraf defterlerine göre davacının takip tarihi olan 21/02/2017 tarihi itibarı ile davalıdan 17.229,00-TL faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunduğunun belirlenmesi, dosyada mevcut 13/04/2016 tarihinde taraflar arasında imzalanan Malzeme/Hizmet/Yapım İşi Kontrol ve Teslim tutanağına göre malzemelerin eksiksiz ve tam olarak teslim alındığının deklare edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde 06/09/2018 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar da nazara alınarak davacının 21/02/2017 tarihi itibarı ile davalıdan 16.929,00-TL asıl alacak, 1.306,55-TL işlemiş faiz alacağı olduğu, davalı vekilinin TBK 89. maddesi gereği para alacaklarında ifa yerinin alacaklının ikametgahı olması nedeniyle yetki itirazının reddi kanaatine varılarak aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle “…Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-) Davalının Konya ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 16.929,00-TL asıl alacak, 1.306,55-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.235,55-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın %20’si olan 3.647,11-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…”karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
*Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece alınan 25.12.2017 tarihli ticari defterlerin incelenmesine ilişkin Bilirkişi raporu ve 06.09.2018 tarihli ayıplı malların tespitine ilişkin bilirkişi raporlarının iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu, ancak yerel mahkemenin 15.06.2020 Tarihli Adli Tıp Kurumun İmza incelemesine dayanarak hukuka aykırı şekilde karar verdiğini, imza incelemesine esas teşkil eden evrakların Açıklama 1 ve Açıklama 2 kısmındaki el yazılarının farklı olduğunu ispatlamak için Adli Tıp incelemesine dahi gerek olmadığını, müvekkili kurumun serbest bölgede faaliyet gösterdiğini, bu sebep ile malların serbest bölgeye gümrükten girebilmesi için faturalar onaylanıp kabul edildiğini, sonrasında ise alınan malların kontrol edilip eksikliklerin not edildiğini, zira dava konusu 50 adet lambanın müvekkili şirkte teslim edildiğini ancak 3 adetinin arızalı çıktığını, ayrıca otomosyon sisteminin de yapılamadığını, daveacı şirketin de bu durumu çok iyi bilmesine rağmen davada haklı çıkmak adına gerçek dışı beyanlarda bulunmakta ve müvekkili kurumu da zan altında bıraktığını,
*Müvekkili şirketin %96 hissesi .. ait olan bir kamu kurumu olup her yıl Sayıştay denetiminden geçtiğini, gerek müvekkili şirketin gerekse de müvekkili şirket çalışanlarının; dava konusu miktar için veya daha fazlası için iddia edildiği şekilde bir usulsüzlük içine girmeyeceklerini, zira davacının açıklama 2 kısmının sonradan doldurulduğunu iddia ederek müvekkili şirketi zan altında bıraktığını, böyle bir girişimin belki merdiven altı şirketlerde olabileceğini, ancak müvekkili şirkete böyle bir isnatta bulunulmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını,
*Davacının, bilirkişi inceleme raporuna konu olan AÇIKLAMA 2 kısmının sonradan doldurulduğu, başka bir ifade ile davacı işi eksiksiz olarak AÇIKLAMA 1 kısmında yazdığı gibi teslim Ettiğini iddia ettiğini, AÇIKLAMA 2 kısmında yazılan istatları kabul etmelerinin mümkün olmadığını,
*İlk derece mahkemesince 11.04.2019 tarihli celse de aslını sundukları Ek:4/1 Ek:4/2 el yazılı belgenin davacı şirket temsilcisi … tarafından bizzat kendi el yazısı ile yazıldığını ve imzalandığını, ilgili yazı incelendiğinde ek:4/1 de 2 numaralı paragrafta 3 adet arızalı lambanın arızasının giderileceğini yazdığını, kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı belgede ifadesini bulan 3 adet arızalı lambanın bilirkişi incelemesine konu olan AÇIKLAMA 2 Kısmında sonradan kötüniyetli olarak doldurulduğunu iddia etmenin hukuki ve mantiki bir açıklamasının olamayacağını,
*Yine davacının kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı Ek:4/1 belgesinin sondan bir önceki paragrafında; ” lamba arızasından doğan ve sürücü kaynaklı arızadan firma sorumlı akıllı lamba devresinden ( otomasyon)……. sorumludur ” yazdığını, bu beyanlarında yine bilirkişi incelemesine konu olan AÇIKLAMA 2 DE ifadesini bulan otomosyan sisteminin eksikliğini kabul ettiklerini,
*Açıkladıkları sebeplerle ilk derece mahkemesine aslı da sunulan EK:4/1 ve EK. 4/2 de yazının ve imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettilerini,
*Yerel mahkemeye sundukalrı 16.06.2017 tarihli cevap dilekçeleri ve delillerinde bildirmiş olukları ve sonrasında da 11.04.2019 tarihli celsede aslını sunmuş oldukları davacının kendi el yazısı ve imzasını taşıyan belge üzerinde adli tıp tıp kurumundan inceleme yapılması ve ilgili evrak üzerindeki yazı ve imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra karar verilmesinin gerektiğini,
Bu nedenlerle;
1-Yerel Mahkemeye sunmuş oldukları 16.06.2017 tarihli cevap dilekçeleri ve delillerinde bildirmiş oldukları ve sonrasında da 11.04.2019 tarihli celsede aslını mahkemeye sundukları Ek 4/1 ve Ek 4/2 deki belgeler, başka bir ifade ile davacının kendi el yazısı ve imzasını taşıyan belge üzerinde adli tıp tıp kurumundan inceleme yapılması ve ilgili evrak üzerindeki yazı ve imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra karar verilmesini,
2- 1 nolu taleplerinin yerine getirilip, imza incelemesi sonucu ilgili evraklardaki imzanın davacıya ait çıkması durumunda, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararı uyarınca davalının iddialarının yersiz olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yüklenici vekili davalı iş sahibi ile yaptıkları sözlü eser sözleşmesi kapsamında davalının iş yerindeki aydınlatma armatörlerinin led sisteme dönüştürülmesi işini üstlendiğini, edimini yerine getirdiğini ancak iş bedelinin ödenmediğini belirterek iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı iş sahibi vekili ise yetkili icra dairesinin … İcra Daireleri olduğunu, icra takibinde yetkiye itiraz ettiklerini, geçerli bir icra takibi olmadığını, ayrıca yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğu, yapılan işin ayıplı olduğunu, üstlenilen işlerin tamamının yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takiplerinin kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca HUMK’nın (HMK) hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilâfların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, gerek mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. (Emsal Yargıtay 15.HD’nin 16/10/2019 tarih, 2019/2763 esas ve 2019/3958 karar sayılı ilamı; yine Yargıtay 15.HD’nin 25/05/2016 tarih, 2016/1582 esas ve 2016/2980 karar sayılı ilamı)
İtirazın iptali davasında takibin yapıldığı icra dairesinin ayrıca yetkisine itiraz edildiği takdirde mahkemece yapılan inceme neticesinde takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirilir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir.(06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı)
Taraflar arasındaki sözleşme yukarıda da ifade edildiği üzere eser sözleşmesi niteliğinde olup davalının iş yerindeki aydınlatma armatörlerinin led sisteme dönüştürülmesi işi nedeniyle, işin davalının adresinde adresinde ifa edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu durumda davalının ikametgahının Konya olmaması, taraflar arasında yetki sözleşmesinin de bulunmaması ile işin Gebze ilçesinde ifa edilmiş olması ve davalının da icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi hususları gözetildiğinde Konya İcra Müdürlüğü nezdinde girişilen icra takibinin geçerli bir icra takibi olduğundan söz edilemez. Açıklanan kurallar dairesinde, davanın geçerli bir icra takibi olmadığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava şartı eksikliği bulunmadığı şeklinde icra takibinde icra dairesinin yetkisine itirazın reddedilerek, işin esasına girilip karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf eden tarafları ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeninden sayılan hallerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
B-) Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2020 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince KALDIRILARAK AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN KARAR KURULMASINA;
1-) Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Peşin alınan 357,77-TL harçtan ret harcı olan 59,30-TL harcın mahsubuyla bakiye 298,47-TL harcın karar talep halinde davacıya iadesine, (İlk derece mahkemesince düzenlenen 16/12/2020 tarihli ve … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin iptaline, harç tahsil müzekkeresi iptali işleminin ve harç iadesi işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından yapılan 1.353,80-TL yargılama giderinin (posta ve talimat gideri olmak üzere) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Dosyada kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
C-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 311,42-TL istinaf karar harcının (nispi) talep halinde davalıya iadesine, (Harç iadesi işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine)
Ç-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 246,30-TL istinaf yargılama giderinin (istinaf kanun yoluna başvruma harcı ve tehiri icra karar harcı) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
D-) Artan gider avansının yerel mahkemece taraflara iadesine,
E-) Dairemiz kararının tebliğ işleminin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
F-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
G-) İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak kesin hüküm kurulduğundan; İİK’nun 36/4. maddesi uyarınca davalı tarafça Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yatan 38.211,33-TL nakdi teminatın davalıya iadesine, gerekli işlemin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2021


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸