Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1972 E. 2022/485 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : … Esas – …. Karar

DAVACI :

VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/03/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı iş sahibi şirket ile davalı yüklenici arasında davacının inşa ettiği Konya ….l’de kullanılacak bir kısım otel malzemelerinin temini, imalatı, montajı ve kurulumu ile ilgili olarak 08.03.2016 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında iş bedelinin ödenmesine rağmen davalı tarafın yükümlülüklerinin bir kısmını ayıplı ve eksik şekilde ifa ettiğini, bir kısım yükümlülüklerini de hiç ifa etmeyerek temerrüde düştüğünü, bu kısımlara ilişkin dava haklarının saklı olduğunu, davalı yükleniciye iş bedeli olarak fazladan 28.500,00 TL KDV ödemesi yapıldığını, fazla ödenen KDV’nin iadesi için keşide edilen 28.09.2016 tarihli ihtarnameye rağmen bu bedelin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sırasında yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili yüklenici ile davacı iş sahibi arasında Konya …. için ihtiyaç duyulan bir kısım otel malzemelerinin temini, imalatı, montajı ve kurulumu ile ilgili olarak 08.03.2016 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından yapılması gereken tüm işlerin eksiksiz bir şekilde tamamlandığını ve davacıya teslim edildiğini, yapılması istenen işlerin tamamlanması ve teslim edilmesi ile müvekkili tarafından 156.062,00-TL bedelli 23.08.2016 tarihli …. seri no.lu fatura kesildiğini, anılan faturanın, Onaylı Global Listenin 633, 634 sıra numarasında bulunan ürünlerden olması nedeniyle 15.06.2016 tarih ve……… sayılı Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında KDV’den muaf olduğunu, davacı …,nin anılan faturaya itiraz etmediğini, faturayı teslim aldığını, ancak faturanın teslim alınmasından sonra davacı tarafça yapılan işlerin eksik yapıldığı veya istenildiği gibi yapılmadığı gibi gerekçelerle yapılan ürünleri geri gönderip yeniden yapılmasını istediğini, müvekkili tarafından istenilen işlerin talep edildiği gibi hazırlanmış olmasına rağmen masrafları kendileri tarafından karşılanmak üzere yeniden yapıldığını, davacı tarafça sonradan istenen işlerin yeniden yapılması ve teslim edilmesinin süreci uzattığını, bu gecikmeye müvekkilinin değil tamamen davacı şirketin sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Taraflara aralarındaki ticari ilişki nedeniyle defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, davacı tarafça sunulan defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu rapor ve ek raporlar dosyaya ibraz edilmiştir. Karara mesnet teşkil eden 17/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davaya konu 23/08/2016 tarih ve …… sayılı faturanın incelenmesinde faturanın KDV’den muaf olarak kesildiği, ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre, fatura muhteviyatı malların onaylı listedeki tanımlamalarla birebir örtüşmekte olduğu, buna göre KDV’den muaf olamayacağı ve tahsil edilmesi gerektiği, davalı vekilinin dosyaya sunduğu ve davalı defterlerinden yer aldığı iddia edilen 23/08/2016 tarih ve 154421 nolu 156.062,00-TL bedelli faturanın davacı defterlerinde yer alması durumunda davacının davalıdan 182.852,80-TL-156.062,00-TL= 26.790,80-TL alacaklı olduğu ifade edilmiştir. Öte yandan 09/07/2018 tarihli kök raporda da görüleceği üzere davacının davalıdan 182.852,80-TL alacaklı bulunduğu, davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan rapor ve ek raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin olduğu, öte yandan davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibarı ile ödenmeyen faturadan dolayı davalıdan 26.790,80-TL alacaklı olduğu, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü ve bu nedenle takip öncesi için istenen faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği…” gerekçesiyle davalının Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 26.790,80-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 26.790,80-TL takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, alacak yargılama neticesi belirlendiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirketin davalıdan, hem müvekkilin şirket yükümlülüklerini yerine getirip davalı tarafa peşin 182.852,80 TL ödeme yapmasına rağmen davalı tarafın yükümlüklerini yerine getirmediğinden dolayı avans miktarı olan 182.852,80 TL davalı taraftan alacaklı olduğunu, hem de fazladan ödemiş olduğu 28.500,00 TL KDV alacağı bulunduğunu, ihtarnameye rağmen ödenen KDV’nin iade edilmediğini, davalı taraf fatura tanzim ettiğini iddia etmişse de bu iddiasını da ispatlayamamış olup süresi içerisinde de ticari defterlerini sunamadığını, müvekkili şirketin süresinde ibraz ettiği ticari defter ve belgelerini incelenmesinde davalı tarafından fatura düzenlendiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davanın kısmen reddi kararının hatalı olduğunu ayrıca inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının üstlendiği edimleri eksiksiz ve zamanında ifa ettiğini, işin teslimi ile davalı tarafından 156.062,00 TL bedelli 23.08.2016 tarihli … seri no.lu fatura kesildiğini, bu faturada yazılı malzemelerin Onaylı Global Listenin 633, 634 sıra numarasında bulunan ürünlerden olması nedeniyle 15.06.2016 tarih ve ……. sayılı Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında KDV’den muaf olduğunu, davacı şirketin faturaya itiraz etmediğini ve faturayı teslim aldığını, daha sonra davacının yapılan ürünleri geri gönderip yeniden yapılmasını istediğini, davalının da masrafları kendisine ait olmak üzere malzemeleri yeniden yaptığını, söz konusu faturanın Onaylı Global Listenin 633, 634 sıra numarasında bulunan ürünlerin dışında ürünlerin olması sebebiyle 15.06.2016 tarih ve ….. sayılı Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında olmayacağını ve faturaya KDV bedeli ekleneceğini, böyle bir düzenlemenin mevcudiyeti ortada iken davacı tarafından KDV bedeli olan 28.647,90 TL’nin istenmesi açıkça kötüniyetli olduğunu, müvekkil tarafından yapılan işlere ilişkin fatura kesilen ürünler KDV eklenmediğini, davacı tarafça 28.647,90 TL KDV alacağı olduğu iddiası davacı tarafın hak etmiş olduğu bir alacak kalemi olmadığını, bu yönüyle değerlendirilmesinin yapılması gereken başlıca esas unsuun Onaylı Global Listenin 633, 634 sıra numarasında bulunan ürünlerin dışında ürünlerin olması sebebiyle 15.06.2016 tarih ve ……sayılı Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında olmayacağını ve KDV bedelinin müvekkilinden tahsilinin istenemeyeceği noktası olduğunu, mahkeme tarafından bu noktalarda eksik inceleme yapıldığını ve neticesinde hatalı bir karar verildiğini belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan fazladan ödendiği iddia edilen KDV alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, karar tarihi (2021) itibarıyla 5.880,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde takibin 28.647,90 TL üzerinden devamı istenilmiş, mahkemece takibin 26.790,80 TL üzerinden devamına karar verilmiş, davacı aleyhine reddedilen miktarın (857,10 TL) yukarıda açıklanan kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nin 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden ise;
Taraflar arasında 08.02.106 tarihinde imzalanan sözleşme hükümleri incelendiğinde, sözleşmenin ekinde ayrıntılı olarak gösterilen malzemelerin davalı tarafından temin edilerek davacıya ait otele montaj ve kurulumu için tarafların anlaştıkları ve yapılacak işleri ve bedellerini sözleşmenin ekinde ayrıntılı olarak gösterdikleri ve işin toplam bedelinin KDV hariç 205 TL olduğu görülmüştür. Sözleşmenini işin fiyatı ve tutarı başlıklı 3. Maddesi ise ”Toplam bedel 205.000 TL+KDV (İkiyüzbeşbintürklirası+KDV)’dir. Verilen fiyat K.D.V. hariçtir. İşin Yatırım Teşvik kapsamında olması durumunda 3065 sayılı K.D.V. Kanunun 13/d maddesi gereği K.D.V. tahsil edilmez. Ancak Yatırım Teşvik Belgesi, Yerli Global Liste ve Vergi Dairesi’nden alınan Teşvik Uygulamasına ilişkin yazının aslının veya noter tasdikli birer suretinin SATICI’ya teslimi gereklidir. Söz konusu belgelerin ibraz edilememesi halinde SADICI faturalarını K.D.V. İlave etmek suretiyle tanzim edecektir. ” hükmünü içermekte olup, davacı eldeki davada bu maddeye dayanarak fazla KDV ödediğini iddia ederek, fazla ödenen kısmın iadesini istemektedir.
Davacının defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının dava konusu iş için, davalıya sözleşmenin 4. Maddesi kapsamında, sözleşme tarihinde, her biri 28.000,00 TL bedelli 5 adet çek verdiği bir gün sora da davalının hesabına 101.900,00 TL göndermek suretiyle toplam 241.900,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmış olup, davacının işin başında 205.000 TL ve %18 KDV’si olan 36.900,00 TL’yi ödediği, ödenen bu bedele karşılık davalı tarafından 354,00 TL, 17.275,00 TL, 14.396,00 TL, 26679,80 TL ve 342,22 TL olmak üzere toplam 59.047,20 TL’lik 5 adet fatura kesildiği, bakiye 182.852,00 TL karşılığında, davalının iş yaptığına ilişkin davacı defterlerinde her hangi bir kayıt olmadığı görülmüştür. Davalı taraf bu bedele karşılık 23.08.2016 tarihli 154421 numaralı KDV ‘siz düzenlenen 156.062,00 TL bedelli faturadaki işleri yaptıklarını, davacının faturayı kabul etmediğini ve faturadaki ürünleri değiştirmek istediğini, davalının isteği üzerine ürünleri değiştirdiklerini, değişen ürünlerin KDV kapsamında olduğunda savunmuştur.
Davacı taraf, davalının bu savunmalarını kabul etmemekte ve davalının işi eksik ve ayıplı olarak yatığını belirtmekte olduğuna göre; iş bu davaya konu davacı tarafından işin başından ödenen KDV miktarından ne kadarının iade edilmesi gerektiğinin tespiti için, davacının işin ne kadarını yaptığının, yani montaj ve kurulumu yapılan malzemelerin ve bedelinin ayrıca bunların sözleşmenin 3. Maddesi kasamında KDV kapsamında olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
O halde ilk derece mahkemesince, öncelikle davacının ticari defterlerinde kayıtlı ve taraflar arasında ihtilafsız olan davalı faturaları da dosyaya getirtilerek, bu faturalardaki işler ve ödenen bedeller yönünden taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı kabul edilerek; sözleşmeye konu otelde konusunda uzman üç bilirkişinden oluşacak heyet ile birlikte keşif yapılarak, davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılan ve sözleşmenin ekinde ayrıntıları ve fiyatları belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığı yani davalının yaptığı toplam iş bedelinin KDV hariç ne kadar olacağı ve işin yatırım teşvik kapsamında KDV ödenecek işlerden olup olmadığı, yani davacının ödemesi gereken KDV tespit edilerek, varsa fazla ödenen miktarın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2021 tarih ve …. Esas -…. Karar sayılı kararında davacı aleyhine reddedilen miktar kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341/2. ve 352.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2021 tarih ve … Esas – …. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 457,52 TL istinaf karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
İlk derece mahkemesi kararı kaldırıldığından, İİK’nun 36/5. maddesi uyarınca davacı tarafından Antalya Genel İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra takip dosyasına yatırılan 2.787,04 TL tutarındaki nakdi teminatın davacıya iadesine, gerekli işlemin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan incelemesonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸