Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1944 E. 2022/668 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR :

:
:

:
:
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/04/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 25.04.2017 tarihli sözleşme ile aynı tarihli bu sözleşmeye ek protokol uyarınca, betonarme prefabrik altyapı ve üstyapı inşaat işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşmeye, mimari ve statik projelere göre; 3.Organize Bölgesi’ndeki mevcut idari bina ile fabrika binasının yanına yeni idari bina ile fabrika binası yapılacağını, yeni binalar mevcut idari bina ile aynı kotta olacağını, yeni idari bina ile mevcut idari bina arasında yemekhane bağlantısı sağlanacağını, bu hususların 06.05.2017 onay tarihli mimari projedeki “mevcut yemekhane bağlantısı” ve “sabit su basman kotları projede 0,00 kotuna tekabül eder.” ifadelerinden anlaşılacağı gibi sözleşme öncesi teklif şartlarında ve şifaen yapılan görüşmelerde davalıya bildirildiğini, davalı tarafın belirlemiş olduğu kotlara göre müvekkilinin temel kazı ve harfiyat işini yaptırdığını, açılan temele kolon ve soketlerde yerleştirildikten sonra mevcut idari binaya göre 50-60 cm kot farkı olduğu tespit edilerek bu durumun davalıya bildirildiğini, davalının kot ölçümlerinden kendilerinin sorumlu olmadığını belirttiğini ancak sözleşme gereğince kot ölçümlerinin davalı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin aradaki 50 cm kot farkını kapatmak için dolgu işlemi ve işin başında yapmış olduğu fazladan 50 cm kazı harfiyat masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalının idari bina için üretip montajını yaptığı kolonların imalatlarının ayıplı olduğunu, durumun tespiti için Mimarlar Odasından bilirkişi talep edildiğini, bilirkişinin ilave bina+idari bina inşaatında yanlış kot hesaplaması sonucu fazladan yapılan hafriyat ve dolgu sıkıştırma işinin bedeli KDV dahil 45.554,56 TL, hatalı işlem sonucu kat yüksekliğinin azalmasının mali karşılığının KDV dahil 43.947,30 TL olarak tespit ettiğini, bu zarar dışında davalının 1606 m2 cephe paneli imal etmesi gerekirken 1390 m2 cephe paneli imal etmesi nedeniyle müvekkilin uğradığı 15.292,80 TL zarar ile arakat döşeme betonlarının sözleşmeye göre olması gerekenden 42,5 m2 az yapılmış olması nedeniyle uğradığı 5.671,36 TL’lik zarar eklendiğinde toplamı 110,466,02 TL’lik zarar oluştuğunu, bu konuda davalıya ihtarname gönderildiğini, zarar kalemlerinin TMMOB’ye yaptırdığı tespit neticesinde ödediği 2.000,00 TL ile noter masrafları neticesinde ödediği 861,87 TL zarar, 50 cm fazladan kazı, hafriyat, dolgu, sıkıştırma işlemleri nedeniyle uğradığı zarar, yeni fabrika binası ile idari binadaki hacim kayıpları nedeniyle uğradığı zarar, eksik cephe paneli imalatı ve eksik arakat döşeme betonları nedeniyle uğradığı zarar, dolgu altında kalan kolonlardaki 0,50 m’lik kayıp nedeniyle uğradığı zarar, dolgu altında katan 45 m2’lik panel kaybı nedeniyle uğradığı zarar, ayıplı panel montajı nedeniyle uğradığı zarar, idari binadaki arakatı taşıyan guselerde (soğuk derzli şekilde gözükmektedir) açılmalar olduğunu ileri sürerek, betonarme prefabrik altyapı ve üstyapı inşaatındaki eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 22.10.2017’den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24/02/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; talebini 89.866,15 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada talep edilen alacağın belirlenebilir nitelikte olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sözleşme ve ek protokol gereği üstlendiği işi süresinde, eksiksiz ve tam olarak yaptığını, sözleşmenin 12/9.maddesinde “alt yapı yapılacak arazinin istenilen kotta ve düzgün olarak teslim edilmesi işverenin sorumluluğundadır” şeklinde belirtildiğini, prefabrik yapı ve üst yapıya ilişkin tüm mimari proje, statik proje ve buna ilişkin vaziyet planları ile kot alımlarının davacı şirket ve onların teknik elemanları tarafından yapıldığını, arazinin kota davacı işveren ve şantiye şefi tarafından alınan kot ölçümleri doğrultusunda getirilmiş ve müvekkili şirkete teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin kot alım işlemi konusunda görev ve sorumluluğu bulunmadığını, işe 18/07/2017’de başlayıp, 28/09/2017’de işi teslim ettiğini, işin onaylanmış mimarı ve statik proje ile sözleşmeye uygun şekilde yapıldığını, davacının mimari proje ve kendi hatalarını işin sonuna gelindiğinde fark ettiğini, ancak projede değişiklik istediği durumlar için projenin tadil edilip tasdik edilmesi gerektiğini, aksi taktirde projelere aykırılıktan dolayı yapı kullanım izni alınamayacağını, imal ve montaj edilen panel metrajının sözleşmeye uygun olduğunu, davacının döşeme alanı anlamında herhangi bir kaybı bulunmadığını, sözleşme dışı gerçekleştirilen imalatların olduğunu, müvekkilin sözleşmede kararlaştırılan dışında 40 m2 ilave cephe paneli yaptığını, yaklaşık bedelinin 2.832,00-TL olduğunu, yine 30 adet 19,80 metre akslı makasa bırakılan 10×15 cm boşluktan 30×14=420 adet, 7 adet 13,95 metre akslı makasa bırakılan boşluktan 7×10=70 adet olmak üzere toplam 490 adet 10×15 boşluk bırakıldığını, yaklaşık bedelinin 23.128,00 TL olduğunu, işverenin talebi üzerine müvekkili tarafından yapılan idari binanın 14 adet kolon çelik ankrajlı betonla 20 cm yükseltildiğini, yaklaşık maliyetinin 66.080,00 TL olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ilave işler bedelinin toplam 92.040,00 TL olduğunu, ilave yapılan bu işler ile ilgili davacı taraftan herhangi bir ödeme alınmadığını, bu işlerin de tespit edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Dava taraflarınca bildirilen tanıkların beyanları, dosyaya celp edilen bilgi ve belgeler, keşif sırasında mahkememizce bizzat yapılan gözlemler ve düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davacı şirketin eski fabrika binası ve idari binası ile davalı şirketçe yapılan yeni binalar arasında 46 cm’lik bir kot farkının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre alt yapı yapılacak arazinin istenilen kotta ve düzgün olarak teslim edilmesinin işverenin sorumluluğunda bulunduğu, kot verme ve kazı işleminin mimari projeye uygun olarak yapıldığı, bu itibarla kot farkının doğmasında davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığı, öte yandan davalının yaptığı cephe kaplaması miktarında 218,20 metrekarelik bir eksik imalat bulunduğu, bu eksik imalatın giderimi için 15.448,56 TL masraf yapılması gerektiği, kolonlar ve cephe panelleri arasında tespit edilen 2,5 santimetrelik boşluğun prefabrik beton elemanlarının yapısından kaynaklı olduğundan bu açıdan ayıplı ifadan söz edilemeyeceği, aynı zamanda ara kat döşeme imalat miktarının sözleşmede kararlaştırılan miktar ve boyutta olduğu, guse ve kat yüksekliklerinin projeye uygun olduğu, binanın üst tarafında duvar paneli makas birleşim yerinde boşluklar bulunması nedeniyle içeriye su sızıntısı olması nedeniyle bu boşlukları kapatma bedelinin 1.000,00 TL olduğu, davalı şirket tarafından çatı makasları kirişine konulacak boşluklardan dolayı ücret talep edilmeyeceği taahhüt edildiğinden bu işe ilişkin fazla imalat bedeli talep edilemeyeceği, buna karşılık paketleme binası olarak kullanılan binadaki 14 adet kolonun projeden ve anlaşmadan bağımsız olarak istek üzerine yükseltilmesi sebebiyle 7.000,00 TL fazla imalat bedeli bulunduğu, bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere eksik ve kusurlu imalat bedelinden fazla imalatlar çıkarıldığında davacının davalı şirketten 9.448,56 TL alacaklı olduğu” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne; 9.448,56 TL’nin 22/10/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflarca mevcut idari bina ile fabrika binasının yanına yeni idari bina ile fabrika binasının yapılacağı, yeni binaların mevcut idari bina ile aynı kotta olacağı, yeni idari bina ile mevcut idari bina arasında yemekhane bağlantısının sağlanacağı hususlarının kararlaştırıldığını, kaldı ki bu hususların 06/05/2017 onay tarihli mimari projedeki “mevcut yemekhane bağlantısı” ve “Sabit su basman kotları projede 0.00 kotuna tekabül eder.” ifadelerinden de açıkça anlaşıldığını, ayrıca sözleşme öncesi teklif şartlarında ve şifahen yapılan görüşmelerde de davalıya bildirildiğini, zaten mevcut idari bina ve fabrika binasının yanıbaşına yeni bina yapılmasını ve bu binalar arasında yemekhane bağlantısının olmasını isteyen kişinin binaların da aynı kotta olmalarını istediğinin açıkça anlaşılabilecek bir husus olup hayatın olağan akışının da gereği olduğunu, dolayısıyla davalı yüklenicinin, müvekkilin binaların aynı kotta olmasını istediğinin bilincinde olduğunu, tanıkların beyanlarına göre de kod belirleme işleminin davalı tarafça yapıldığının ifade edildiğini, davalının ihbar ve özen yükümlülüğünü ihlal ettiği için zarardan sorumlu olduğunu, mimari projede hata olsa bile yüklenicinin bunu ihbar etmesi gerektiğini, davalı şirket yetkililerinin belirttiği kota göre müvekkilinin araziyi teslim ettiğini, dosyadaki bilirkişi raporları arasında çelişki mevcut olduğunu, ayrıca yeni fabrika binası ile idari binadaki hacim kayıpları nedeniyle uğranılan zarar kaleminin bilirkişi tarafından irdelenmediğini, müvekkilinin TMMOB’ye yaptırdığı tespit neticesinde ödediği masraflar ve noter masraflarının nazara alınmadığını, davalının sözleşme dışı imalat bedeli talep edemeyeceğini, müvekkilinin sözleşmenin kurulmasının öncesinde ve sonrasında, yeni yapılacak binaların mevcut binalarla aynı kotta olması gerektiğini belirttiğini, buna göre idari binadaki yüksekliğin 6,50 m, fabrika binasındaki yüksekliğin ise 7,50 m olması gerekmekte olduğunu, oysa ki yeni yapılan gerek idari bina gerekse fabrika binasının bu yükseklikte olmayıp 50 cm civarında aşağıda olduğunu, bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar dikkate alınırsa, idari binanın yüksekliğinin 5,92 m olduğunun görüleceğini, davalının yaptığı 20 cm dolguyla bu yüksekliğin 6,12 m olduğunu, her halükarda idari binanın yüksekliğinin 6,50 m olmadığını, sanki usulüne uygun imalat yapabilmiş gibi 20 cm’lik dolgunun bedelininin talep edilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 4.02 maddesinde cephe panel miktarının 1606 m2 olarak belirtildiğini, projeye göre yapılan ölçümde cephe panelinin 1605.75 m2 hesaplandığını, prefabrike cephe elemanları üzerinde bırakılacak pencere ve kapı boşlukları ile ölçümlerin eleman imalat föyleri üzerinden yapılmasının sözleşme ile imalat arasında farkın oluşmasına sebep olduğunu, bunun eksiklik olmadığını, sözleşme dışı imalatlar nedeniyle takas mahsup talepleri olduğunu, müvekkilin sözleşmede kararlaştırılan dışında 40 m2 ilave cephe paneli yaptığını, yaklaşık bedelinin 2.832,00-TL olduğunu, yine 30 adet 19,80 metre akslı makasa bırakılan 10×15 cm boşluktan 30×14=420 adet, 7 adet 13,95 metre akslı makasa bırakılan boşluktan 7×10=70 adet olmak üzere toplam 490 adet 10×15 boşluk bırakıldığını, yaklaşık bedelinin 23.128,00 TL olduğunu, işverenin talebi üzerine müvekkili tarafından yapılan idari binanın 14 adet kolon çelik ankrajlı betonla 20 cm yükseltildiğini, yaklaşık maliyetinin 66.080,00 TL olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ilave işler bedelinin toplam 92.040,00 TL olduğunu, ilave yapılan bu işler ile ilgili bu ayrı bir dava açılacağını, bilirkişi raporlarında, yukarıda belirtilen imalat kalemlerinden fazla cephe paneli bedelinin hiç hesaplanmadığını, yine 14 adet kolon çelik ankrajlı betonla 20 cm yükseltilmesi işinin maliyetinin yaklaşık 66.080,00 TL olup bu bedel bilirkişi raporlarında düşük olarak 24.862,60 TL şeklinde hesaplandığını, dolayısıyla müvekkilin yapmış olduğu fazla imalat bedellerinin düşük hesaplanmasının, ayrıca takas/mahsup hesabına konu edilmemesi yanlış olduğunu, müvekkilin yaptığı fazla imalatların bedelinin davacıdan alınmayacağına ilişkin herhangi bir taahhüdünün olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı iş iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir.
Davacı iş sahibi, 25/04/2017 tarihli sözleşme ile aynı tarihli ek protokol uyarınca betonarme prefabrik altyapı ve üstyapı inşaat işinin davalı tarafından yapımının üstlenildiğini, arazinin kazı-harfiyat ve dolgu işlemlerinin ise davacı iş sahibi tarafından yapılacağını, sözleşme gereği mevcut bulunan idari bina ile fabrika binasının yanına yeni idari bina ile fabrika binasının aynı kotta olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalı şirket çalışanlarının bildirdiği kota uygun kazı-harfiyat ve dolgu işlemi yaptığını, ancak yeni bina ile eski bina arasında 50 cm’lik kot farkı ortaya çıktığını, ayrıca eksik ve yapılı işler bulunduğunu ileri sürmüş, davalı yüklenici ise kot farkının davacının hazırlattığı mimari projeden kaynaklandığını, kot farkının belirlenmesine yönelik görev ve sorumluluğunun olmadığını, işin eksiksiz teslim edildiğini, ayrıca sözleşme dışı gerçekleştirdiği imalat bedellerinden alacağının bulunduğunu savunmuştur.
Dosya kapsamına, davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen eksik ve ayıplı imalat bedelinin 16.448,56 TL olduğunun anlaşıldığı, kolonların yükseltilmesi nedeniyle davalı yüklenicinin 7.000 TL fazla imalat alacağının doğduğu, ancak ileri sürülen diğer fazla imalatlar açısından yüklenicinin ilave bedel talep etmeyeceğine ilişkin 06/06/2017 tarihli taahhütnamesi bulunduğu nazara alındığında davalının istinaf itirazları kabul görmemiştir.

Davacının istinaf itirazları bakımından:
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre ve özellikle mimari projenin iş sahibi tarafından yaptırıldığı, sözleşmenin 12/9. maddesi gereğince de alt yapı yapılacak arazinin istenilen kotta ve düzgün olarak teslim edilmesinin işverenin sorumluluğunda olduğu, yüklenicinin edimini mimari projeye uygun olarak gerçekleştirmekle yükümlü olduğu, dolayısıyla kot farkından dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen eksik ve ayıplı imalat bedelinin 16.448,56 TL olduğu, kolonların yükseltilmesi nedeniyle davalı yüklenicinin 7.000 TL fazla imalat alacağının doğduğu ancak ileri sürülen diğer fazla imalatlar açısından yüklenicinin ilave bedel talep etmeyeceğine ilişkin 06/06/2017 tarihli taahhütnamesi bulunduğu nazara alındığında, davalı vekilinin istinaf itirazının tümden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise aşağıdaki belirtilen itiraz dışında yerinde olmadığına karar verilmiştir.
Davacının dava açmadan önce TMMOB’ye yaptırdığı tespit gideri 2.000 TL ile ihtarname gideri 861,87 TL’nin ilk derece mahkemesince yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek, davanın kabul oranına göre davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yapılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının yargılama gideri yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜNE; 9.448,56 TL’nin 22/10/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Dava açılırken alınan 853,88 TL peşin harç ve yargılama devam ederken alınan 680,82 TL tamamlama harcı toplamı olan 1.534,70 TL karar ve ilam harcından, alınması gereken 645,43 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 889,27 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı taraftan tahsil edilen 645,43 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraftan istinaf nedeniyle alınması gereken 645,43 TL istinaf karar harcından peşin alınan 161,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 484,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet suret harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 462,10 TL taksi ücreti, 687,90 TL posta-tebligat gideri, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti, 638,70 TL keşif harçları, 2.000 TL, tespit gideri, 861,87 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 8.148,67 TL yargılama giderinden kabul orana göre hesaplanan 856,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 190,00 TL posta-tebligat giderinin red oranına göre hesaplanan 170,02 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 11.254,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (kazanılmış hak ilkesi uyarınca)
Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
İstinaf karar tebliği, avans iadesi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.28/04/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır ¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸