Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1774 E. 2022/553 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI-KARŞI DAVALI : … – …

VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI-KARŞI DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
BİRLEŞEN KONYA … ASLİYE TİCARET MAH. … ESAS SAYILI DOSYASI;
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/04/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, davacıya ait Yeni Mobilya isimli iş yerinin iç mimari işlemlerinin yapılması hususunda 300.000,00 TL + KDV karşılığı anlaştıklarını, davalı yana 100.000,00 TL nakit ile birlikte 20/12/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli, 20/02/2017 tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 20/04/2017 tarihli 30.000,00 TL bedelli çeklerin elden teslim edildiğini, söz konusu sözleşmeye göre işin 09/05/2016 tarihinde başlaması ve 25/07/2016 tarihinde ise teslim edilmesi gerekmesine rağmen, teslim tarihi üzerinden 4 ay geçmesine karşın işin teslim edilmediğini, davalı tarafın yapmış olduğu işlerin sözleşmeye uygun olarak yapılmadığını, yapılan işlerin de ayıplı olduğunu, müvekkilinin işin zamanında teslim edilmemesinden dolayı iş yerini zamanında açamadığı ve mağdur olduğunu, müvekkilinin ayıplı ve eksik işleri başka yüklenicilere tamamlattırdığını ileri sürerek, ayıplı işlerin tespitiyle uğranılan zarar kapsamında şimdilik 10.000,00 TL’nin ve işin geç teslim edildiğinin tespiti halinde 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davada davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı tarafça müvekkiline sadece 20/12/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli, 20/02/2017 tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 20/04/2017 tarihli 30.000,00 TL bedelli üç adet çek verildiğini, 100.000,00 TL’lik ödemenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; karşı davasında; taraflar arasındaki sözleşmede yer almayan bir kısım imalatların şifai sözleşme kapsamında yapıldığını, yapılan işlerin ayrıntılı dökümünün Konya … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa ihtar edildiğini ancak davalının fazlaan yapılan imalatların bedelini ödemediğini ileri sürerek, fazla yapılan imalat nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL’nin en yüksek avans faizi ile birlikte davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davada alınan bilirkişi raporundan tespit edildiği üzere müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı iş bedeli alacak tutarının 220.000,00 TL olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin sözleşme dışında yapmış olduğu ek iş bedelinin de 39.799,00 TL olarak tespit edildiğini ileri sürerek, sözleşme gereğince bakiye alacak tutarı ve sözleşme dışı yapılan ek iş bedeli toplamı olan bakiye 249.799,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Ana dava, eser sözleşmesi kapsamında ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararın yükleniciden tazmini, ana davaya yönelik karşı dava, yazılı eser sözleşmesi haricinde fazladan yapılan imalatlar nedeniyle doğan alacağın tahsili, birleşen dava ise, eser sözleşmesinden kaynaklı yüklenicinin bakiye ücret alacağının tahsili ve fazladan imal edilen yapılardan dolayı doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Görevsizlik kararı veren Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava konusu eserin bulunduğu alanda teknik bilirkişi heyeti refakatinde keşif icra edilmiş ve her iki tarafın bildirdiği tanıkların yeminli olarak beyanları keşif mahallinde alınmıştır. Davacı tanıkları özetle, işin davalı tarafından yarıda bırakıldığını, kalan işin başka bir müteahhite tamamlattırıldığını belirtmişler; buna karşılık davalı tanıkları ise, işin sözleşmede belirtildiği gibi süresinde, eksiksiz ve ayıpsız olarak davalı şirket tarafından tamamlandığını, sözleşmede belirtilenler haricinde davacının talebi üzerine fazladan imalat yapıldığını belirtmişlerdir. Keşfe katılan bilirkişi heyeti 13/02/2018 tarihli kök raporunu görevsizlik kararının verildiği dosyaya sunmuşlardır. Mahkememizce her iki tarafın rapora yönelik itirazlarının yeniden oluşturulan farklı bilirkişi heyeti ile mahallinde keşfen tetkiki gerekmiş ve keşif icrası sonrası 30/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve aynı heyet tarafından 23/08/2019 tarihli ek rapor düzenlenerek dosyaya sunulmuştur.
Ana davada, davacı vekili ortaya konan eserde ayıplar bulunduğu ve işin geç teslim edildiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş ise de, yukarıda ifade edildiği üzere eserin teslim alınması sonrasında açık ayıpların derhal, gizli ayıpların ise ortaya çıktıktan makul bir süre sonra yükleniciye bildirildiğini ve sonuç alınamadığını ispat yükü davacıda olduğundan ve davacı tarafından bu anlamda dosyaya inandırıcı mahiyette delil sunulmamıştır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre eser sözleşmesinin cari olduğu dönemde yapılan tüm imalatlar sözleşmenin feshedildiği ispatlanmadığı takdirde yüklenici müteahhidin eseridir. Bu bakımdan davacının eksik bırakılan işlerin başkasına tamamlattırıldığına yönelik iddiası taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğinden ve davacı tarafça davalıya bir ihtarda bulunulmadığından davacının talepleri haklı bulunmamıştır.
Ana davaya yönelik karşı davada ve birleşen davada, davalı ….. vekili taraflar arasındaki yazılı eser sözleşmesi haricinde davacı …’ın talebi üzerine yapılan fazla imalatların bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Talebe konu fazla imalatlara ilişkin 80.000,00 TL ücret alacaklarının doğduğu ve bunun üç gün içinde ödenmesi gerektiği ihtarı davalı …. tarafından Konya .. Noterliğinin dosya içerisine alınan 17/11/2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı …’a bildirilmiştir. Keşif sonrası düzenlenmiş bilirkişi heyetinin 23/08/2019 tarihli ek raporunda fazla imalatların bedeli 39.799,00 TL olarak hesap edilmiştir. Dinlenen davacı tanıklarının samimi görülen beyanları ile fazla imalatlara ilişkin yapılan teslimatlar davalı-karşı davacı tarafından ispatlandığından fazla imalat bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsili yönünde hüküm kurmak gerekmiştir.
Öte yandan birleşen davadaki taraflar arasındaki yazılı eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye ücret alacağı talebine yönelik değerledirmede ise, her iki tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapan SMMM bilirkişinin düzenlediği 15/06/2021 tarihli rapor dikkate alındığında, davacı-karşı davalının sözleşme bedeli olarak elden 100.000,00 TL nakit ödeme yapıldığına yönelik iddiasının ispatlanamaması nedeniyle sözleşme bedeli olan 300.000,00 TL’den 80.000,00 TL düşüldükten sonra 220.000,00 TL hakediş bedeli kaldığı sonucuna varılmıştır. 23/08/2019 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda hesaplanıp belirtildiği üzere sözleşme kapsamında taahhüt edilen ancak eksik bırakılan iş bedeli olan 47.260,00 TL düşüldükten sonra davalı-karşı davacının sözleşme nedeniyle davacı-karşı davalıdan 172.740,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu raporda belirtilen 13.000,00 TL’lik gizli ayıba yönelik davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu iddia ve ispat olunamadığından gizli ayıp bedeli olarak hesaplanan 13.000,00 TL bu alacaktan düşülmediği” gerekçesiyle;
… esas sayılı ana dava yönünden davanın reddine, mahkemenin … Esas sayılı dosyasındaki karşı davanın kabulü ile 10.000,00 TL’nin 16/12/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Birleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden; Eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa yönelik talebin kısmen kabulüne, 172.740,00 TL’nin 24/11/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla imalata ilişkin talebin kabulüne; 29.799,00 TL’nin 24/11/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı/karşı davalı ve birleşen dosya davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca, 25/07/2016 tarihinde davalı … tarafından işin eksiksiz bir şekilde teslim edilmesi gereken mağazanın o tarih itibari ile teslim edilmediğinin, ilgili şirket tarafından işin ayıplı olarak ifa edildiğinin ortada olduğunu, sözleşme hükümlerine uymayan karşı tarafın, müvekkilimin zararını karşılaması gerektiğini, şirketin işi yapmamasından kaynaklı, müvekkili mağazanın işlerini başka firmalara yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilince davalı şirkete yapılmış olan ödemelerin dikkate alınmadığını, tanıklarının işin tam teslim edilmediğini, işin eksik ve ayıplı bırakıldığını bizzat gördüklerini beyan ettiklerini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı/karşı davacı ve birleşen dosya davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iş bedeli alacağı olan 220.000,00 TL’den iş sahibinin talebi olmamasına, harç yatırılmamasına rağmen eksik bırakılan iş bedeli kalemi olan 47.260,00 TL’nın düşülmesinin hatalı olduğunu, birleşen dosyada fazla imalat bedeli olarak 39.799,00 TL’ye hükmedilmesi gerektiğini, eksik hükmedilen bedeller nedeniyle lehlerine vekalet ücretininde de eksik verildiğini, karşı tarafa da vekalet ücreti verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Asıl ve karşı dava ile birleşen dava taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl davada davacı iş sahibi eksik ve ayıplı işler bedeli ile ifaya ekli cezai tahsilini, karşı davada davalı yüklenici fazla imalat bedelini kısmen ve birleşen davada ise, fazla imalat bedelinin kalan kısmı ile ödenmeyen iş bedelinin tahsilini istemektedir.
Fazla İmalat Bedeli Yönünden;
Asıl davada davalı/karşı davada davacı olan yüklenici firmanın yapmış olduğu fazla imalatlara ilişkin olarak mahkemece karşı davada 10.000,00 TL’si, birleşen davada 29.799,00 TL’si hüküm altına alınan toplam 39.799,00 TL fazla imalat bedeli yönünden tarafların istinaf itirazlarının bulunmadığı görülmekle fazla imalat bedeli yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı yüklenici birleşen davada fazla imalat bedelinin eksik hükmedildiğini belirtmiş ise de, 10.000,00 TL’lik kısmın talep doğrultusunda karşı davada hüküm altına alındığı dikkate alındığında karşı ve birleşen davada davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Asıl davada davacının talep ettiği eksik ve ayıplı işler bedeli ile birleşen davada davacının talep ettiği bakiye iş bedeli yönünden;
Davacı iş sahibi asıl davada, davalı yüklenicinin aralarında yapılan yazılı eser sözleşmesine aykırı olarak bir kısım işleri ayıplı yaptığını ve bir kısmın işleri ise yapmayarak eksik yaptığını, eksik ve ayıplı işlerin bir kısmının üçüncü kişilere yaptırıldığını belirterek eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini istemiş olup, başka firmalara yaptırıldığı belirtilen işler yönünden davacının bu yönde bir ispatı olmadığından bu talebinin yerinde görülmemesi doğru ise de, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, eksik işlerin bulunduğu ve yine bir kısım işlerinde ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Öncelikle ayıplı işler yönünden ayıbın süresinde ihbar edilmediğine ilişkin bir savunmanın yapılması ve bunun da def’i niteliğinde olduğundan cevap süresi içinde mahkemeye bildirilmesi gerekir. Davalı yüklenici asıl davada böyle bir savunmada bulunmadığına göre ilk derece mahkemesinin bu gerekçe ile ayıplı işler yönünden talebini reddetmesi doğru olamıştır.
Davacının asıl davada eksik ve ayıplı işler yönünden bedel talebi bulunmakla birlikte; davalı yüklenicinin de birleşen davada iş bedelinin tamamının kendisine ödenmediğini belirterek bakiye 220.000,00 TL alacağın tahsili talebi bulunduğuna göre, ilk derece mahkemesince hen asıl davadaki talep yönünden hem de birleşen davadaki talep yönünden karar verilebilmesi için davalı yüklenicinin eksik ve ayıplı işler de göz önünde bulundurularak davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerin bedelinin yani hak edilen iş bedelini belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan belirleme sonucunda davalı yüklenicinin halen alacaklı olduğu anlaşılırsa, iş bedelinin ödemeyerek kendi edimini yerine getirmeyen davacının açmış olduğu asıl davanın reddine karar verilmeli ve birleşen davada da belirlen iş bedeli hüküm altına alınmalıdır.
Taraflar arasında kararlaştırılan iş bedeli götürü bedelli olup, yüklenici sözleşme ile üstlendiği işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorundadır. Götürü bedelli işlerde Yargıtay yerleşik içtihat ve uygulamalarında sözleşme ile üstlenilen imalatın, eksik ve kusurları dikkate alınıp düşülmek suretiye fiziki gerçekleşme oranının tespiti edilmesi, tespit edilen bu orana götürü bedele uygulanmak suretiyle hak edilen bedelin hesaplanması ve hesaplanacak bedelden iş sahibinin kanıtlanan ödemeleri düşülerek yüklenici alacağının tespiti gerektiği kabul edilmektedir. Buna karşın ilk derece mahkemesinin eksik iş bedelinin ayrıca belirleyip sözleşmeyle belirlenen götürü iş bedelinden düşmesi doğru olmamıştır.
Asıl davadaki sözleşmenin 41. maddesi kapsamında talep edilen cezai şart alacağı yönünden ise; ilk derece mahkemesinin davacının bu talebi yönünden her hangi bir değerlendirme yapmadan ve kararda her hangi bir gerekçe yazmadan reddine karar verdiği anlaşılmakla verilen bu kararda usul ve yasaya aykırı olmuştur.
O halde ilk derece mahkemesince; yeniden yukarıda belirtildiği şekilde eksik ve ayıplı işlerde gözönünde bulundurularak davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınması ve davacı yüklenicinin kabul ettiği 80.000,00 TL’lik ödeme dışında kalan 100.000,00 TL’lik ödemeyi davalı iş sahibi yazılı belge ve başkaca bir kesin delille ispatlayamadığından şimdiki gibi ödemesi 80.000,00 TL olarak kabul edilip, sonuçta davalı yükleniciye ödenmemiş iş bedeli varsa bunun birleşen davada hüküm altına alınarak asıl davanın eksik ve ayıplı imalat bedeli yönünden reddine karar verilmesi, yoksa ya da davalı yükleniciye fazla ödeme yapılmış ise bu sefer bu fazla ödemenin asıl davada hüküm altına alınarak birleşen davanın reddine karar verilmesi ve ayrıca cezai şart alacağının da esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle asıl ve birleşen dava yönünden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, asıl davada; davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik, birleşen davada; davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın asıl ve birleşen dava yönünden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl davada; davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik, birleşen davada; davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/09/2021 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının asıl ve birleşen dava yönünden KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Asıl dava davacısı/birleşen dava davalısı tarafından yatan toplam 3.688,69 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
Birleşen dava davacısı tarafından yatan 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
İstinaf karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 24/05/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır ¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸