Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1585 E. 2022/343 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – Konya Barosu
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/03/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının iprat projesi kapsamında ihaleyle aldığı dava dışı …’in çiftliğinin parke yakım ve döşeme işini davacının üstlendiğini, müvekkili tarafından irsaliyeli olarak faturalandırılan 24/10/2018 tarih ve … sıra nolu 137.352,00 TL’lik ve 24/10/2018 tarih … sıra nolu 66.551,95 TL’lik faturaların kısmi olarak ödenmediğini, faturalar altında, sunulan hizmetin eksiksiz alındığına ilişkin davalı kaşesinin ve imzasının bulunduğunu, taraflar arasında 21/11/2018 tarihinde imzalanan mutabık formu olduğunu, davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında faturalara ilişkin cari hesap üzerinden toplamda ödenemeyen 80.551,95 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz etmeyen davalının icra takibine itiraz etmesinin iyi niyetli olmadığını ileri sürerek, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İpart projesinin yüklenicisi müvekkili şirket olsa da, davacının taş döşeme vb. işlemleri ne şekilde yapacağını ve bedelinin ne olacağını dava dışı … ile görüşerek kararlaştırdıklarını, sözleşmenin …le yapıldığını, fakat faturaların proje kapsamında müteahhit olan müvekkili şirkete kesildiğini, müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan işin karşılığı olarak 137.352,00 TL ödendiğini, buna ilişkin fatura kesilerek müvekkili şirkete verilmesinin istenildiğini, davacı tarafından fatura teslim edilirken ödenen bu fatura altına müvekkilinin fark etmeyeceği şekilde yapışmış bir fatura da teslim edildiğini, dava konusunun da 66.551,95 TL’lik davacının fazladan kesmiş bulunduğu ödenmeyen faturaya ilişkin olduğunu, davacı tarafından fazladan eklenen faturanın aynı gün iade edildiğini, fatura altında müvekkili şirketin hizmeti tam ve eksizsiz alındığına ilişkin herhangi bir kaşesinin ve imzasının yer almadığını, davacının bahsetmiş olduğu mutabık formundan haberdar olmadıklarını savunarak, davanın reddini dava değerinin %20’sinden az olmamak kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Davalı her ne kadar, davacıyla aralarında iş anlaşması bulunmadığını savunmuş ise de; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi ve davalının cari hesap ilişkisine bağlı yapmış olduğu ödemeler, 24/10/2018 tarihli faturada davalının kaşesinin de bulunması taraflar arasındaki ticari ilişkiye ve sözleşmenin varlığına karine teşkil etmektedir. Netice itibariyle dava konusu yapım işinin yüklenicisinin davalı olduğu ve davacının davalı adına idari proje kapsamında davaya konu işi yaptığı anlaşılmıştır. 23/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, neticeten; 66.551,95 TL’lik faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 80.551,95 TL alacaklı olduğu; 66.551,95 TL’lik faturanın davalı ticari defterinde kayıtlı olmadığı, ilgili faturanın BA formunda bulunmadığı, borç bakiyesinin olmadığı, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair dava ticari defterlerinde 19/09/2018 tarihinde 14.000,00 TL tutarında banka havalesiyle ödeme kaydı bulunduğu, bu kaydın davacı ticari defterlerinde olmadığı tespit edilmiştir. 24/10/2018 tarih … sıra nolu 66.551,95 TL’lik faturanın BA ve BS formları ilgili Vergi Dairesinden celp edilmiş olup, evveliyatla davalı tarafından BA formuna işlendiği, ancak 10/12/2018 tarihli düzeltme beyanıyla ilgili faturanın vergi kayıtlarından çıkarılmasının talep edildiği ve onaylandığı görülmüştür. Davalı ticari defterlerinde ödeme kaydı bulanan 14.000,00 TL bedelli makbuz ilgili bankadan celp edilmiş; yapılan incelemesinde … tarafından ”çevre düzenleme bedeli” açıklaması ile davacı firmaya havale yapıldığı anlaşılmıştır. Neticeten bilirkişi Serpil Özçelebi tarafından düzenlenen defter inceleme raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Taraflar arasında yapılan işin bedeline ilişkin herhangi bir denetlenebilir sözleşme olmadığından, davalı tarafından 24/10/2018 tarih … sıra nolu 66.551,95 TL lik fatura içeriği kabul edilmediğinden; Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları da nazara alınarak, yapılan işin yapım tarihindeki rayiç değer üzerinden birim fiyat üzerinden hesap yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahallinde keşif icrasıyla birlikte inşaat mühendisi………..’a dava konusu uyuşmazlıklara ilişkin olarak rapor düzenlettirilmiş ve 25/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda neticeten, yapılan iş toplamının 147.490,69 TL olacağı tespit edilmiş, ilgili rapora itirazlar ile birlikte taraf vekillerinin 10/12/2020 tarihli 8.celsedeki beyanları ve mahkememiz tespitleri değerlendirilerek yeniden rapor tanzim ettirilmiş ve 15/03/2021 tarihli ek raporda tüm tespitler ayrıntılı ve gerekçeli şekilde irdelenerek neticeten yapılan iş bedelinin 147.490,69 TL olduğu tespit edilmiştir. Yapılan iş bedelinin tespiti sonrası davalının ödeme savunmaları irdelenerek davacının alacaklığı olduğu miktarın tespitine ilişkin olarak; davacı her ne kadar 24/10/2018 tarih … sıra nolu 137.352,00 TL bedelli ve 24/10/2018 tarih … sıra nolu 66.551,95 TL lik fatura içeriğinin yapılan iş karşılığı olduğunu iddia etmiş ise de; davacı vekilinin 8. celsedeki beyanlarında geçen 9 adet makine paleti ve 2592 adet 8 cm kilitli parke taşının kendilerine ait olmasına rağmen davalı tarafından teslim edilmediğine yönelik iddialarına, bu yönde soyut beyanlar dışında herhangi bir muteber delil sunulmadığından itibar edilmemiştir. Defter inceleme raporunda belirtilen hususlar ile birlikte davalının 66.551,95 TL’lik faturanın vergi kayıtlarını işlenmesi sonrası düzeltme talebinin bulunması ve bu talebin onaylanması hususu nazara alındığında ilgili faturanın davalı tarafından kabul edildiği yönündeki iddialara itibar edilmemiştir. Her ne kadar davacı vekili taraflar arasında mutabakat sözleşmesi bulunduğunu iddia etmiş ise de ilgili mutabakat kayıtlarının davalı tarafından kabul edilmemesi hususları nazara alınarak davacı vekiline 16/01/2021 tarihli duruşmada mutabakat form aslının denetlenebilir şekilde sunulması için ihtaratlı kesin süre verilmiş olup, kesin süre içerisinde mutabakat form aslı sunulmadığından ve formun sunulan fotokopisi denetlenebilir mahiyette olmadığından bu yöndeki iddialara itibar edilmemiştir. Davalı vekilince yapılan ödemeler içerisinde dava dışı … tarafından yapılan 14.000,00 TL’lik havalenin cari hesaba ilişkin olduğu yönündeki savunmalarının irdelenmesinde, üçüncü kişi tarafından yapılan ödemenin taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığından ve ilgili hususta muteber bir delil bildirilmediğinden, üçüncü kişi tarafından yapılan 14.000,00 TL’lik ödemenin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında olduğu savunmasına itibar edilmemiştir. Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki yapılan iş bedelinin inşaat bilirkişi raporuna göre 147.490,69 TL olduğu, davalı tarafça bu iş karşılığında toplam 123.352,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin mahsubu ile davacının davalıdan 24.138,69 TL alacaklı olduğu, alacak miktarı likit olmadığından ve hesaplaması yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 24.138,69 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faturaların altında sunulan hizmetin eksiksiz alındığına ilişkin davalı şirketin kaşesi ve imzası bulunduğunu, taraflar arasında 21/11/2018 tarihinde imzalanan mutabık formu bulunduğunu, bilirkişi raporlarının eksiklikler ile dolu olup, yerinde yeniden hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmadığını, davalının iki faturayı da defterine işlediğini ancak sonradan kötüniyetli olarak son faturayı defterinden çıkarmış olduğunu, bunun da borcu ve fatura içeriğini kabul ettiğini gösterdiğini, faiz taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ipart projesinde yüklenici olarak müvekkili şirket gözükse de davacının taş döşeme vb. işlemlerini dava dışı … için yaptığını ve işin ne şekilde yapılacağının ve bedelinin ne olacağını …le görüşerek kararlaştırdıklarını, dava dışı … tarafından davacıya yapılan 14.000,00 TL’lik ödemenin hesaba katılmamasının yanlış olduğunu, dekontta çevre düzenleme bedeli açıklaması bulunduğunu, mülk sahibi tarafından yapıldığını ve alacaktan düşülmesi gerektiğini, 137.352,00TL olan iş bedelinin davacı …’ya ödendiğini, yapılan işin bedelinin ipart projesine göre bu bedel olduğunu, 24.10.2018 tarih, … numaralı 137.352,00 TL bedelli faturada cins ibaresi adı altında her ne kadar “8 cm kilitli parke taşı ve döşenmesi” belirtilmiş ise de bu başlık adı altında; … numaralı faturadaki 7 adet işçilik kaleminin de yer aldığını, davacının haksız ve kötü niyetli bir şekilde … sayılı faturaya konu iş içerisinde yapmış olduğu tüm işçilik bedellerini; … numaralı faturaya da konu etmiş ve mükerrer bir şekilde talepte bulunmuş olduğunu, davacının bunun dışında ve daha fazla iş yaptı ise bile bu bedelden davalı müvekkili şirketin sorumlu olmayıp; mal sahibi olan ve kendi mülküne işlem yapılan …’in sorumlu olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.
Davacı, üstlendiği parke yakım ve döşeme işi için düzenleyip davalıya teslim ettiği 24/10/2018 tarih ve … sıra nolu 137.352,00 TL ve 24/10/2018 tarih … sıra nolu 66.551,95 TL bedelli faturalardan bakiye iş bedeli alacağı bulunduğunu ileri sürmüş, davalı ise 137.352,00 TL bedelli fatura konusu borcu ödediklerini, 66.551,95 TL bedelli faturanın ise kabul edilmeyerek iade edildiğini savunmuştur.
Davalı tarafından, sözleşme ilişkisi inkar edilmişse de, … sıra nolu 137.352,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından ticari defterine işlenerek davacıya kısmi ödeme yapıldığı, böylelikle eser sözleşmesi ilişkinin ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davalı … sıra nolu 66.551,95 TL bedelli faturanın diğer fatura altına fark edilmeyecek şekilde yapıştırılarak kendisine teslim edildiğini, aynı gün içerisinde davacıya iade edildiğini savunmuştur. Faturayı teslim aldığını kabul eden davalı, süresi içerisinde faturanın iade edildiğini veya itiraz edildiğini ispatla yükümlüdür (aynı yönde Y. 19. HD 2015/7316 Esas ve 2015/16981 Karar sayılı ilamı). Ancak, dosya kapsamında davalının faturayı aynı gün içerisinde iade ettiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca, fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Hal böyle olunca, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında düzenlendiği açık olan … sıra nolu 66.551,95 TL bedelli fatura içeriğinin kesinleşmiş olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davacının iş bedeli alacağı rayiç değerler üzerinden değil, itiraz edilmeyen fatura bedelleri esas alınarak hesaplanması gerekmektedir.
Davacının 137.352,00 TL ve 66.551,95 TL bedelli faturalardan dolayı KDV dahil 203.903,95 TL iş bedeli alacağı bulunduğu sabittir. Davalının davacıya 123.352,00 TL ödeme yaptığı ise ihtilafsızdır. Davalı, bunun dışında 14.000,00 TL’lik ödemenin dava dışı … tarafından yapıldığını savunmuş ve bu ödemede davalının ticari defterlerinde yer almakta ise de, davacının defterlerinde bu ödemenin yer almaması ve davacının da bu ödemeyi dava konusu iş için yapıldığını açıkça kabul etmemesi kaşısında davalı ödemenin kendi borcu nedeniyle yapıldığını ispatlamak zorundadır. Ancak dosyada bu ödemenin davalının borcu için yapıldığı davalı tarafça ispatlanmamıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince, davacının, davalıdan 80.551,95 TL bakiye iş bedeli alacağı olduğu, davalının takibinde haklı olduğu kabul edilerek, davanın kabulüne ve davalının itirazının iptaline karar verilemesi gerekirken, davanı kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dava konusu alacak faturaya dayalı olduğundan, davalı yönünden belirlenebilir niteliktedir. Bu itibarla ayrıca kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek üzere Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın KABULÜNE,
Davalının, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE,
Asıl alacağın %20’si olan 16.110,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 5.502,50 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 972,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.529,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (ilk derece mahkemesince düzenlenen 14/07/2021 tarih ve … harç nolu harç tahsil müzekkeresi dikkate alınarak bakiye 3.853,59 TL’nin tahsili hususunda yeniden harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine)
Davacı tarafça yatan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davalı taraftan istinaf nedeniyle alınması gereken 1.648,91 TL istinaf karar ilam harcından peşin alınan 423,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.225,91 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından ilk derece aşamasında ve istinaf aşamasında yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 vekalet harcı, 972,87 TL peşin harç, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.976,50 TL bilirkişi ücreti, 384,90 TL keşif harcı, 250,00 TL taksi ücreti ve 183,50 TL posta-tebligat-talimat gideri olmak üzere toplam 3.970,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça ilk derece aşamasında ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 11.271,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Gider avansından kalan kısmın re’sen ilgilisine iadesine,
İstinaf karar tebliği, avans iadesi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair;dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸