Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1113 E. 2021/1176 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2021
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ :
G. KARAR YAZIM TARİHİ :

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki 20.05.2019 tarihli araç satış sözleşmesi ile davacının davalıdan araç satın aldığını, araç bedelinin 45.200,00-TL olup bu bedelin 8.000,00-TL tutarını peşin olarak verdiğin, bakiye tutar için taraflar arasında 37.200,00-TL tutarındaki takibe konu senedin 20.05.2019 tarihinde keşide edilerek davalı alacaklıya verildiğini, tarafların aralarında anlaşarak senedin arkasına da not edildiği üzere tüm senet bedelinin 1.600,00-TL üzerinden 22 ay taksitle ödeneceğini, aracın satışının resmi şekilde yapılarak mülkiyetinin davacıya devredildiğini, davacının senette yazılı olduğu üzere 15/06/2019-15/01/2020 tarihler arasında 8 taksit olmak üzere toplam 12.800,00-TL ödeme yaptığını, takip tarihinden sonra da davacının taksit ödemelerine devam ederek 6 taksit daha ödediğini, buna karşılık karşı tarafın söz konusu senetten kaynaklanan alacağının belirtilen tarihlerde elde ettiği ödemeler toplamı olan 8 taksit tutanımı (8×1.600= 12.800,00-TL) toplamı olan 37.200,00-TL düşerek kalan 24.400,00-TL üzerinden Konya .. İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığını, henüz vadesi gelmeyen taksitlerin takip konusu yapılmayan alacağın henüz muaccel olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin Konya ..İcra Müdürlüğünün Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya, … plaka sayılı aracını 8.000,00-TL peşin, 37.200,00-TL’si 03.06.2019 tarihinde ödenmek üzere 45.200,00-TL’ye sattığını, aralarında taksitli bir satış sözleşmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi doğrultusunda, davalının … plaka sayılı fıat marka 2012 model otomobil-…. motor nolu dizel aracı 45.200,00 TL bedel karşılığında davacıya sattığı, araç bedelinin 8.000 TL sini peşin olarak alındığı, bakiye 37.200 TL için ise 29/05/2019 tarihinde bono tanzim edilmek suretiyle davalıya verildiği, dava konusu senedin arkasında senet bedelinin aylık 1.600 TL olmak üzere 22 aylık taksitler halinde ödeneceği konusunda şerh verilmek suretiyle davalıya verildiği, anlaşma gereği davacı tarafça davalıya 15.06.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 15.07.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 09.08.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 16.09.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 15.10.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 15.11.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 16.12.2019 tarihinde 1.600,00 TL, 15.01.2020 tarihinde 1.600,00 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle 8 taksit ödendiği, bu ödemelerin Garanti Bankası aracılığıyla yerine getirildiği, davalının yapılan bu ödemeleri kabul ettiği, davalı tarafın davacının ödediği 8 aylık taksit tutarı toplamı olan 12.800 TL nin tenzil edilmek suretiyle bakiye 24.400 TL üzerinden Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, davacı tarafın söz konusu icra takibine de 16/09/2020 tarihinde 1.375 TL, 16/10/2020 tarihinde 1.375 TL, 16/11/2020 tarihinde 1.375 TL, 16/12/2020 tarihinde 1.375 TL, 16/01/2021 tarihinde 1.500 TL yi taksitler halinde ödemeye devam ettiği, davalı taraf her ne kadar dava konusu bononun tahsili amacıyla icra takibi başlatmış ise de, söz konusu bononun arkasında bono bedelinin aylık 1.600 TL olmak üzere 22 aylık taksitler halinde ödeneceği konusunda şerh verildiği, davalının kabul ettiği whatsup yazışmaları nedeni ile senedin vadeli olarak ödenecek borcun teminatı olarak verildiği hususunda tanık dinlenilmesi yoluna gidildiği, bu hususun tanık beyanları, taraflar arasındaki mesajlaşma ve banka kayıtları ile sabit olduğu, aracın taksitle satıldığının dosya kapsamından anlaşılmakla; takip tarihi itibari ile muaccel bir borçtan söz edilemeyeceği gerekçesiyle ” davacının, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı takibine dayanak teşkil eden, borçlusu …. lehtarı … olan 20/05/2019 tanzim ve 03/06/2019 vade tarihli 37.200,00 TL bedelli bonodan dolayı takip tarihi itibarı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senet bedeli olan 37.200,00 tl’nin %20’si olarak 7.440,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki çekişmenin dava konusu takip dayanağı dayanağı senet arkasında yazan ibarenin geçerli olup olmadığı teminat teşkil edip etmediği ve takip tarihi itibarıyla müvekkilin muaccel borcu olup olmadığı noktasında toplandığını, senet arkasında taksit şeklinde ödeneceği hususunun teminat olarak mahkemece nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, senet ardında şerhin taksitlendirme olmadığı muacceliyet belgesi olarak nitelendirileceğinin açık olduğunu, muacceliyet belgesi olarak nitelendirileceğini, dava konusu senet arkasında vadeli ödeme ve muacceliyet şeklinde şerhin geçerli olmadığı ve bunun senedin geçerliliğine etkisi olmayacağının açık olduğunu, yüksek mahkeme kararından da görüleceği üzere senet arkasına yazılan muacceliyete ilişkin beyanın geçersiz olduğu, takip yapmaya engel olmadığı, muacceliyetin ancak taraflar arasında ayrı bir sözleşme ile mümkün olabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde;
Dava, taraflar arasındaki araç satım sözleşmesi kapsamında davalıya verilen takibe dayanak bono dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taraflar tacir olmadığı gibi, taraflar arasındaki sözleşme de ticari satım sözleşmesi değildir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. (Emsal Yargıtay Kapanan 13. HD’nin 15/03/3017 tarih, 2015/39082 Esas ve 2017/3247 Karar sayılı ilamı)
Bu itibarla, iş bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğndan, ilk derece mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalının esasa ilişkin istinaf itirazları şimdilik incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nin HMK’nın 353/1-a-3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın doğrudan görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 6100 HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.04.2021 tarihli, …. Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın re’sen görevli ve yetkili Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davalı tarafından yatırılan 635,30-TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince sahibine iadesine,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Karar tebliğ ve harç işlmelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2021

Başkan

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Katip

¸e-imzalıdır.
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸