Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1102 E. 2021/1505 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACILAR : 1- … – …
: 2- 2… İNŞ.TAAH.GAY. DEĞERLEME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.-…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/11/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Konya’da proje çizim ve inşaat işleri ile uğraşan profesyonel mimar olduğunu, davalı taraf ile Konya İli Selçuklu Mahallesi…ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın proje çizimi ve sair işlerin yapılması amacıyla sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca davacıların yapmış oldukları işlerin bedeli için 7000,00 TL peşinat dışında başka bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 100.000,00 TL alacağın sözleşme tarihi olan 18.12.2017 tarihinden itibaren en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin davacı şirketle imzalandığını, diğer davacının davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının alacağının muaccel olmadığını, davalı şirketin fiilen ve hukuken ayakta olduğunu, herhangi bir ödeme güçlüğününün bulunmadığını, dava konusu inşaatı yapacak ekonomik güce sahip olduğunu, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “Davacı ile davalı vekili 17/11/2020 tarihli duruşma sırasında davanın sulh protokolü uyarınca sonuçlandırılmasını, yargılama harç ve gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir. Bu durumlar karşısında taraflar sunulan sulh protorolü uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle Davanın 16/11/2020 tarihli sulh protokolünün tasdiki ile taraflar dava konusu üzerinde sulh olduklarından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; HMK 315/1 maddesi uyarınca, tarafların istemi doğrultusunda ilk derece mahkemesinin sulh protokolü hükümlerinei kararda tek tek hüküm altına alarak karar bağlaması gerektiğini, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve 16.11.2020 tarihli Sulh protokolü hükümleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:

Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava tarihinden önce 19/12/2018 tarih ve 30630 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere; ” Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesi uyarınca; 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde ve diğer Kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
7155 Sayılı aynı Kanunun 23. maddesi hükmü ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 4. bölümden sonra gelmek üzere;
“Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı eklenen 18/A maddesinin 2 inci fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 26 ıncı maddesinin (1) inci fıkrası (a) bendi uyarınca, bu Kanunun 10, 20 ve 21 inci maddelerinin 01/01/2019 tarihinde, (b) bendinde 1 ila 9 uncu maddeleri ile geçici 1 inci maddesi, 18 ve 19. maddelerinin 01/6/2019 tarihinde, (c) bendinde diğer maddelerinin yayımı tarihinde, yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için 21.10.2019 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemece 04.02.2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası dosyanın Konya…Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sırasına kaydedildiği ve davacılar vekili tarafından 18.02.2020 tarihinde dava şartı kapsamında arabulucuya başvurulduğu ve tarafların anlaşamadığına yönelik 11/03/2020 tarihli ilk ve son oturum tutanağının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olup, davanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle TTK.’nun 4/1 maddesine göre nisbi ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı vekili tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu ve her davanın açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği hususu göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması Kanuna aykırı olduğundan ve ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk 6100 sayılı HMK’nin 115/son maddesi kapsamında sonradan tamamlanabilir bir dava şartı da olmadığından ilk derece mahkemesince, davanın 6102 Sayılı TTK un 5/A ve 6100 Sayılı HMK un 114/2 ve 115 inci maddesi uyarınca davanın arabulucuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmeksizin 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-4 Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 353/1-a bendi uyarınca, dava şartına aykırılık halinde ilk derece mahkemesince karar verileceğinden dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.11.2020 tarih ve … Esas -…Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Karar tebliğ ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2021


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸