Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/684 E. 2020/649 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. … – …
(İstinaf yoluna başvuran) ….

DAVALILAR : 1-… – …

2-… – …

VEKİLİ : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/09/2020
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2020
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 03/02/2016 tarihinde müteahhitlik sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye göre müvekkilinin çizdirdiği projeye uygun olarak Konya ili, Karatay İlçesi, Fevzi Çakmak Mahallesi, … ada … parselde tapuya kayıtlı, gayrimenkul üzerine depo inşaat ve müştemilatının çelik konstrüksiyonunun malzemeli olarak yapım işini yerine getirecek şekilde anlaşıldığını, karşı taraf sözleşmeye konu işlerin bir kısmını hiç yapmadığını, yaptığı kısımları ise büyük bir bölümünü sözleşme ile kararlaştırılan niteliklere aykırı olarak yaptığını, bunun üzerine müvekkili tarafından 03/02/2016 tarihli sözleşme gereğince davalılar tarafından ifa edilmesi gereken edimlerin sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise ne kadarının yapıldığını, eksik ve hatalı imalatların neler olduğunun ve zararının tespiti için Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talepte bulunulduğunu; mahkemenin… D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda sözleşmeye konu işle ilgili eksiklikler ve hatalı imalatlar tespit edildiği ve bu eksikliklerin ve hataların giderilmesi için 63.130,00-TL gerektiğine beyan ettiklerini, müvekkilinin ikazlarına ve taleplerine rağmen söz konusu bedel ödenmediğini, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takibe girişildiğini ve borçluların ödeme emrine itiraz ettiklerini, borçluların ödeme emrine itiraz etmeleri sebebiyle takibin durdurulduğunu, davalıların borçlarının olmadığına yönelik itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiklerini bu nedenlerle de itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davalılardan tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in bahsi geçen müteahhitlik sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, müvekkil …’in borç ve sorumluluk altına girmemiş olduğu bir sözleşmeden dolayı cebri icra tahdidi ile karşı karışıya kaldığını bu neden davada taraf sıfatı bulunmayan … açısından davanın reddini gerektiğini, davalı tarafın icra takibine dayanak olan Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından … D.İş nolu dosyası üzerinden yapılan tespitin görevsiz mahkemede yapıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu iş ticari bir iş oluduğunu dolayısıyla ticari uyuşmazlıklarda görevli mahkemede Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili … ile davacı arasındaki sözleşmeye göre davacı müvekkillerine malzeme imkanı sağlayacak ve bunun karşlığından da müvekkillerde bu malzeme karşılığında davacıya depo inşaatı yapacağını, bu amaçla söz konusu deponun %95’ini bitirdiğini bu nedenlerle de işbu davanın reddine ve müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi niteliğindeki anlaşmaya göre yapılması gereken işin süresinde tamamlanmadığı ve yapılan işlerin bir kısmının ayıplı olduğu, eksik ve ayıplı iş bedelinin 63.130,00-TL olduğu, davalıların bu tutarı davacıya ödemekle yükümlü oldukları, her ne kadar davacı tarafça tespit masraflarının da davalılardan tahsili talep edilmiş ise de bu masrafların yargılama gideri kapsamında olduğu ve alacak tutarına eklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, 63.130,00-TL alacağın tahsili için itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava değerine eklediği 420,70-TL tutarındaki tespit masrafı yargılama gideri kapsamında değerlendirilerek bu tutar dava değerine eklenmeksizin yargılama giderlerinin belirlenmesi gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre;Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair gerekçe ile;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 63.130,00-TL asıl alacağın davalılardan tahsili yönüyle aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçluların davalılar aleyhine girişilen icra takibinde asıl alacak ve tespit masraflarının ayrı ayrı olarak açıkça belirtildiğini, bu bağlamda mahkemenin asıl alacağı kabul etmesine rağmen tespit giderlerini de asıl alacağa dahil gibi değerlendirerek tespit masrafları yönünden davanın reddi şeklinde hüküm tesis etmesinin ( hüküm kısmının 4. bendinde tespit giderlerinin 420,70-TL’nin varlığını da kabul etmiştir) usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava tarihinden önce delil tespitiyle alacağın belirli hale geldiğini, buna rağmen davalıların icra dosyasına itiraz ettiklerini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklı eksik ve ayıplı iş iddiasına dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir.
Davacı taraf, davalılarla depo inşaatı ve müştemilatının çelik konstrüksiyonunun malzemeli olarak yapımı konusunda anlaştıklarını, ancak işin eksik ve ayıplı yapıldığını ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar icra inkar tazminatı ve delil tespit giderlerinin asıl alacağa dahilmiş gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekçesiyle davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davalılar vekilinin istinafı hakkında ise süresinde harç ve masraflar yatırılmadığınından başvurudan vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiştir. Bu nedenle istinaf incelemesi davacı tarafın başvurusu kapsamında yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve dosya kapsamından, davacı tarafından yaptırılan delil tespit giderlerinin ancak uyuşmazlığa konu yargılama neticesi yargılama gideri olarak talep edilebileceği, asıl alacağa ekli olarak talep edilmesinin mümkün olmadığı, buna karşın icra dosyasında davacı vekilinin takip talebinde asıl alacağa ekli olarak talepte bulunduğu; yine eksik ve ayıplı iş iddiasına dayalı davada alacağın kesin miktarının yargılamada alınan bilirkişi raporuyla ortaya çıktığı, buna göre alacağın likit olduğundan söz etmenin mümkün olmadığı nazara alınarak davacı tarafın istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer oladığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde sahibine iadesine,
5-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 30/09/2020


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸