Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/46 E. 2020/56 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 25/11/2019
NUMARASI : …Esas

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
(İstinaf yoluna başvuran)

DAVALI : … – …
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/01/2020
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2020
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile arsa sahibi … arasında dava konusu Konya ili Karatay ilçesi… ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre arsa sahibinin… hissesi karşılığında B Bloktan arakat … nolu genel bürüt 150 m² 3+1 daire, … Bloktan dükkan üstü … nolu 2+1 brüt 110 m² daire verileceğini, kalan hissesine göre kat irtifakı tapusunun arsa sahibi adına çıkartılacak olan … nolu dükkanın mülkiyetinin müvekkili yapımcı firma …’e ait olup, istediği zaman istediği kişiye devredeceğinin kararlaştırıldığını, bu taşınmazın kayıt malikinin arsa sahibi olarak görülse de hak sahibinin … olduğunu, …’ün 2 blok inşaatın malzemeli mobilya ve kapı işçiliği işini yapması için … Limited Şirketi ile anlaştıklarını, taşeron …şirketine 530.000,00-TL bedelle taşınmazda bulunan … nolu brüt 126 m² ticari dükkanın verildiğini, dükkanın dükkan bedeli hak edildiğini zaman teslim edileceğini, hak edilmeden devri istenirse teminat karşılığında tapunun devrinin yapılacağı, işin eksiksiz teslim edilmediği tespit edildiği takdirde iş sahibinin gecikmenin devam ettiği her ay için 10.000,00-TL gecikme bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin sözleşme şartlarını yerine getiremediğini, kendisine devredilen hisse üzerinde hak sahibi olamadığını ve davalı şirket adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu, üzerinde hak sahibi olamadığı bir hisseyi de 3. kişilere devretmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davalının müvekkili şirketin üzerine kayıtlı bu taşınmazın başka kişilere devredebileceğini, müvekkili aleyhine telafisi zor zararlar doğurmaması için taşınmaz üzerine tedbir şerhi konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesinin 01/07/2019 tarihli ara kararı ile; “…İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; 6100 S. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince bu karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 5.000,00-TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı halinde,
Konya İli Karatay İlçesi… ada … parsel … nolu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde 3. kişilere iradi olarak satış ve devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına,…” şeklinde karar verilmiş,
Davacı vekili 25/11/2019 tarihli talep dilekçesi ile; mahkemece davalı adına kayıtlı bulunan Konya İli Karatay İlçesi… ada … parsel … nolu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde iradi satışların devrinin önlenmesi için tedbir konulduğunu, … İcra Müdürlüğü tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takiplerinden satış işlemlerine geçildiğini, tedbirin cebri icraları da kapsamaması halinde müvekkilinin ve diğer alacaklıların da zarara uğrayacağının açık olduğunu, bu nedenlerle taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde her türlü devrinin önlenmesi, taşınmazın üzerine cebri icra yoluyla satışların da tedbiren durdurulması için ihtiyaten tedbir konulmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemenin 25/11/2019 tarihli ara kararı ile; “…davacı taraf 25/11/2019 tarihli dilekçesiyle her ne kadar tedbirin cebri icraları da kapsaması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş ise de; tedbir kararı ile davada taraf olmayan 3. kişilerin haklarının engellenmesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin davaya konu taşınmazın cebri satış yoluyla devrinin engellenmesine yönelik talebinin reddine dair gerekçeyle;
Davacının 25/11/2019 tarihli tedbirin cebri icraları da kapsamasına yönelik İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile arsa maliki … arasında akdedilen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından yapım işinin üstlenildiğini ve Konya İli … İlçesi… ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılacak olan 2 blok inşaatın malzemeli mobilya ve kapı işçiliği karşılığında … nolu dükkanın mülkiyetinin davalı adına kaydedilmesi hususunda anlaştıklarını, huzurdaki dava açılmadan evvel Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyasından yapılan tespit ile davalı tarafından üstlenilen işçiliğin yapılmadığının tespit edildiğini, ayrıca sözleşme gereğince kararlaştırılan malzemenin de taraflarına tespit edilmediğini, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle huzurdaki davanın açıldığını, söz konusu taşınmazın tescilinin müvekkili adına yapılması ve dava süresince davalı aleyhine başlatılan icra takipleri ile müvekkilinin mağduriyetinin önlenilmesi amacıyla, ihtiyati tedbir talep edilen hususlarda menfaati etkilenecek olan … Ltd. Şti.nin davalı olarak gösterildiğini, ihtiyati tedbir talebinin rızai satışların engellenmesi hususunda verilmiş, cebri icraların da durdurulması yönündeki taleplerinin 25.11.2019 tarihli ara kararı ile reddedildiğini, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davalı sayısının artmasının, taraf teşkilinin oldukça güçleşmesinin kuvvetli muhtemel olduğunu, taşınmazların cebri icra yoluyla 3. şahıslara satılması durumunda taraf teşkilinin yeniden sağlanmasının ve bu nedenle 3. kişilerin mağdur olma durumunun gündeme geleceğini, bu nedenle dava konusu bağımsız bölümler üzerine konulmuş bulunan icra takiplerinden ve gelmesi muhtemelen hacizlerden dava konusunu oluşturan taşınmazın cebri icra yoluyla satışının engellenmesini, HMK.nun 389. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararının verilebildiğini, ayrıca icrai satışların ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına engel bir yasal düzenlemenin bulunmadığını, bu yasal düzenlemelerin ve yüksek yargı kararları karşısında, mahkemenin cebri satışların da durdurulmasına yönelik tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararın herhangi bir haklı yönünün bulunmadığını, sözleşme gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini, ayrıca davalının irtifak tapusunun kendisine devrinden kısa bir süre sonra başlatılan icra takipleri ve taşınmaz üzerindeki ipotek tesisinin davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmeyeceği ve getiremeyeceğini gösterdiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. HD’nin 19.01.2018 tarih, Esas: 2017/1473 Karar: 2018/47 Karar sayılı ilamında, “…Yukarıda belirtilen nedenlerle, mahkemenin cebri satışın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 11/11/2016 tarihli ara kararının icra takibinin ve haczin devam ettiği icra dosyaları yönünden usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin bu nedenle kabulüne, HMK’nın 353/1-b.3 maddesi gereğince kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.” denilerek “davacının talebinin kabulü ile icra dosyalarında dava konusu taşınmazın tapuda davalı yüklenici adına kayıtlı, bağımsız bölümlerin üzerine konulan hacizler nedeniyle cebri icra yoluyla satışın tedbiren DURDURULMASINA,” şeklinde karar verildiğini, bu nedenlerle mahkemenin 25.11.2019 tarihli ara kararının kaldırılmasına, Konya İli Karatay İlçesi… Ada … parselde davalı adına kayıtlı … nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın gerek iradi gerekse cebri icra yoluyla devri de dahil olmak üzere, her türlü devrin engellenmesi adına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf istinaf talebine vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davacı yüklenici, dava dışı arsa sahibi ile aralarında bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği dava konusu… ada … parsel … nolu bağımsız bölümün kendisine bırakıldığını, davalı alt yüklenici ile inşaatın kapı ve mobilya işinin yapımı karşılığında bu bağımsız bölümün devri konusunda anlaşıldığını ve devrin yapıldığını, ancak alt yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili olarak feshine ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, ayrıca dava konusu taşınmaza konulan hacizler nedeniyle satış aşamasında olduğundan cebri icrayı da engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 25/11/2019 tarihli ara kararı ile “…tedbir kararı ile davada taraf olmayan 3.kişilerin haklarının engellenmesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin davaya konu taşınmazın cebri satış yoluyla devrinin engellenmesine yönelik talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Ancak hakim, tedbir kararı verirken uyuşmazlığı peşinen halleder nitelikte bir karardan çekinmelidir. Nitekim, bu tür tedbir kararları davanın sonucunda ulaşılmak istenilen yararın, davanın henüz başında elde edilmesi gibi bir sonuç doğurur.
HMK’nın 390/3. maddesinde ise, tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Tam ispata göre kolaylaştırılmış bu ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki yaklaşık ispat aranması, ispat kurallarının dışına çıkılarak her hangi bir emare ile yetinilmesi anlamına gelmez. Bu yüzden tedbir talep eden geçerli ispat kuralları çerçevesinde iddiasını yaklaşık da olsa ispat etmelidir.
Somut olayda, tapu iptali tescil talep edilen dava konusu taşınmaz üzerinde bir çok haciz bulunduğu ve satışına engel durum bulunup bulunmadığının sorulduğu görülmektedir. Dava, taşınmazın aynına yönelik bir dava olup cebri icra ile olsa da yargılama aşamasında taşınmazın 3. kişilere devredilmesi halinde telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkma ihtimali açıktır. Taşınmazın el değiştirmesini önlemeye yönelik olarak, üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yanında, cebri icra yoluyla satılamayacağına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesinde de yasal bir engel bulunmadığından cebri icra ile satışın engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi yerinde olmamış, %20 teminat mukabilinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesinin 25/11/2019 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak cebri icraları da kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilen 25/11/2019 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILARAK aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına;
1-Davacı vekilinin cebri icra ile satışın engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin taşınmazın değerinin %20’si oranında teminat mukabilinde KABULÜNE, taşınmazın değeri henüz keşfen saptanmadığından şimdilik 20.000-TL teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ibrazı halinde Konya İli Karatay İlçesi… ada … parsel … nolu taşınmazın cebri icra ile satışlar da dahil olmak üzere devrinin engellenmesine yönelik tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına,
2-Taşınmazın değeri ilk derece mahkemesi tarafından saptandığında ihtaratla teminatın %20 oranına tamamlatılmasına,
B-Davacı taraftan alınan 44,40-TL istinaf karar harcının (maktu) ilk derece mahkemesince talep halinde yatırana iadesine,
C-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Ç-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
D-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 22/01/2020


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸