Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/440 E. 2020/589 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … ELEKTRİK MAKİNE MÜHENDİSLİK OTOMOTİV İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … TARIM HAYVANCILIK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
(İstinaf yoluna başvuran) : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/09/2020
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2020

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Elektrik Ltd. Şti tarafından davalıyla CNC Torna Tezgahı Ve Aksesuarları satımı için görüşmeler yaptığını, görüşmeler neticesinden 54.000,00 Amerikan Doları bedel ve teslim tarihinden itibaren 90 gün içerisinde ödeme şartlarında anlaşıldığını, akabinde davalının talep ve isteği üzerine borca konu ‘CNC Torna Tezgâhı ve Ekipmanları’, ‘sıfır ürün’ olarak müvekkili firma tarafından istenildiği şekilde hazırlanarak davalıya fatura edildiğini ve irsaliyesi ile birlikte sözleşmeye uygun olarak davalıya ait tesislere teslim etildiğini, ilgili makine ve teçhizatı, davalının teknik servisi tarafından uygun bulunarak kullanılmaya başlanıldığını, bu hususlara ilişkin bugüne kadar tacir olan davalı tarafından müvekkili firmaya hiçbir itiraz yapılmadığını, 90 günlük vade dolduğunu, davalının finans ve ilgili tüm birimlerine yapılan çağrılar, görüşmeler ve atılan mesajlardan bir netice alınamadığını, davalı aleyhine müvekkiline olan borcundan dolayı Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlu) icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında alacaklıya borcu bulunmadığını iddia ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalıya icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen Seri Numarası … olan 07.08.2018 tarihli ……. İrsaliye Nolu 54.000,00 Amerikan Doları bedelli fatura ve faturaya müstenit olarak karşılıklı imza edilen 03.07.2018 tarihli sözleşme ile 14.03.2018 tarihli yine karşılıklı imza edilen teknik şartname ödeme emri ekinde tebliğ edildiğini, sözleşme ekinde gönderilen ‘CNC TORNA TEZGAHI ALIMI TEKNİK ŞARTNAME’sinde bulunan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunu, davalı tarafın ibraz edilen belgelerdeki imzalara ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığını, ayrıca yine belge münderecatına ilişkin de bir itirazının söz konusu olmadığını, davalının müvekkiline ait makineyi alarak kullandığının sabit olduğunu, tüm bu durumlara rağmen davalının borcu ödediğine dair bir belge de sunamadığını, bu da itirazının haksız ve yersiz olduğunu gösterdiğini, bu olaya ilişkin faturalar tebliğ edilip ticari defterlerine işlendiğini, söz konusu faturalara hiçbir itiraz vaki olmadığından tarafları bağlayıcı hale geldiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini, bu teslime ilişkin olarak da 07/08/2018 tarihli … seri numaralı faturanın ticari defterlerine işlendiğini, davalı şirket tarafından fatura tesliminin üzerinden yaklaşık 5 ay gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen itiraz edilmediğini, dolayısıyla davalının faturaya itiraz ettiğini gerekçe göstererek acılan takibe itiraz etmesinin kötü niyetli ve takibi sürünceme de bırakmaya yönelik olduğunu, bu yüzden alacağın tahsili amacıyla söz konusu davalının (borçlunun) itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının, davalı şirkete 07.08.2018 tarihli fatura gönderildiğini ve bu faturanın vadesinin 90 gün olduğunu, icra takibine konu borcun bu tarihte muaccel olduğunu ve ödenmediğini beyan ederek icra takibine başladıklarını bildirmişse de; taraflar arasında akdedilen geçerli bir sözleşme olmadığını, davacının delilleri arasında bulunan ve sözleşme olarak adlandırılan belgenin basit bir sipariş yazısından ibaret olup, belge incelendiğinde davalının imzasının dahi olmadığını, dolayısıyla davacı tarafın vadeye ilişkin iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, işbu dava konusu CNC tezgahların kesin kabulünün gerçekleşmediğini, borcun muaccel olmadığını, faturanın bir sözleşme olmadığını, düzenlenmiş olan faturada da herhangi bir vade olmadığını, bu sebeple davacının takip tarihi itibariyle sözleşmeye göre muaccel olmamış bir borç için icra takibi yaptığını, davacı tarafın alacağının muaccel olduğunu ispat edemediğini, dava konusu alacağın muaccel olmadığı hususunun davacı tarafça ispatlanamadığını, dolayısıyla davacı tarafın ikame ettiği davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada, davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; esasen taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve faturaya konu CNC Torna Tezgahı ve Ekipmanlarının davacı tarafça davalıya teslim edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf söz konusu CNC torna tezgahı ve ekipmanların davalıya usulüne uygun olarak teslim edilip edilmediği, faturaya konu alacağın muaccel olup olmadığı ve takip tarihi itibaren varsa bu faturadan dolayı alacak ve ferilerinde toplanmaktadır. Mahkememizce toplanan deliller, davacı vekilinin ibraz ettiği belgeler ve alınan 05.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; 06.08.2018 tarihli teknik servis formunda tezgahın sağlam ve çalışır şekilde teslim edildiği bilgisinin mevcut olduğu, yine taraflar arasında düzenlenen şartnamenin 40. Maddesinde “Tezgahın kabulü tezgahın montajının tamamlanıp tüm fonksiyonları ile uygun çalıştığı görüldükten sonra yapılacaktır.” hükmü karşısında; davalı vekilinin kesin kabulün yapılmadığı yönündeki itirazları mahkemece yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 03/07/2018 tarihli sipariş formunun “ödeme” başlıklı kısmında “Teslimata mütakip ilgili teknik servisin onayından sonra TL/Döviz cinsinden temin edeceğiniz fatura karşılığı 90 gün içinde firmanız hesaplarına havale şeklinde ödenir. Ödemelerimiz de fatura tarihindeki TCMB döviz satış kuru geçerlidir.” hükmü mevcut olup; buna göre 05.11.2018 tarihi itibariyle 90 günlük sürenin dolduğu ve alacağın muaccel olduğu anlaşılmıştır. Yine bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre: davacının takip tarihi itibariyle 290.860,20 TL asıl alacak, 6.526,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 297.386,62 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup; HMK 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının takipteki talebi nazara alınmak suretiyle davacının davasının kısmen kabulüne ve kabul edilen alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline dair gerekçeyle; DAVACININ DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın takipteki talebiyle bağlı kalınarak 289.440,00 TL asıl alacak ve 6.185,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 295.625,29 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Kabul edilen 295.625,29 TL alacak üzerinden %20 orarında hesaplanan 59.125,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili tehiri icra talepli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davalının imzasının dahi olmadığı basit bir sipariş yazısına dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, taraflar arasında akdedilen geçerli bir sözleşmenin olmadığını, davacının delilleri arasında bulunan ve sözleşme olarak adlandırılan belge basit bir sipariş yazısından ibaret olduğunu, davacının imzasının dahi olmadığını, dava konusu CNC tezgahların kesin kabulünün gerçekleşmediğini, borcun muaccel olmadığını, bununla beraber faturanın da bir sözleşme olmadığını, düzenlenmiş olan faturada da herhangi bir vadenin olmadığını, olsaydı dahi faturaya sözleşmenin hilafına yazılan vade, faiz oranı vb.. notların geçerli olmayacağının Kanun hükümleri ve Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacının takip tarihi itibariyle sözleşmeye göre muaccel olmamış bir borç için icra takibi yaptığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın alacağının muaccel olduğunu ispat edemediğini, mahkeme kararında şartnamenin “Tezgahın kabulü tezgahın montajının tamamlanıp tüm fonksiyonları ile uygun çalıştığı görüldükten sonra yapılacaktır” hükmünü yanlış yorumlayarak kesin kabulün yapılmadığına ilişkin itirazlarını yerinde görmediğini, mahkemenin bu gerekçesi ve değerlendirmesi hatalı olduğunu, şartnamede geçen tüm fonksiyonlarıyla uygun çalışma ibaresinin teknik bir ibare olduğunu, teknik olarak inceleme ve değerlendirme gerektirdiğini, inceleme ve değerlendirmenin de teknik bilirkişilerce yapılabileceğini, mahkemenin hükmüne salt olarak SMMM bilirkişinin raporunu esas alığını, dosyaya sunulan servis formlarında teknik bir incelemenin de yapılmasına gerek olmaksızın tezgahlardaki teknik eksikliği, kesin kabulün neden yapılmadığını kanıtladığını, bu formların tezgahın şartnameye uygun yani “tüm fonksiyonları ile uygun” çalışmadığını gösterdiğini, bir cihazın/makinenin yerine yerleştirilip çalıştırılmış olmasının tüm fonksiyonları ile uygun çalıştığı manasına gelmeyeceğini, sistemin fiilen teslim alınmasının kesin kabul olmadığını, kesin kabulün, teknik bazı şartların oluşmasına bağlı olduğunu, müvekkilinin zımni kabulünün olmadığını, davacı tarafın sözleşme olarak kabul ettiği sipariş formunda davacının beyanlarının aksine teslime ve kabule ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme kabul ettiği sipariş formunun içeriğiyle dahi çelişkiye düştüğünü, 06.08.2018 tarihli servis formunda “…Kurulumu montajı yapılmıştır, gerekli ön ayarları, hassas terazisi yapıldı. Operatöre eğitim verildi…” şeklinde açıklamanın yer aldığını, davacı tarafından sunulan 05.02.2019 tarihli servis formunda “…Yapılan incelemede, tezgahın taretinin düzgün dönmediği, alarm verdiği görüldü-delik içi tutucu katein yerinden oynayarak taretin dönmesini engellediği görüldü hata düzeltildi tezgah sağlam çalışır teslim edildi…” şeklinde açıklamanın olduğunu, mahkemenin de gerekçesinde sistemin fiilen teslim alınmasının kesin kabul manasına gelmeyeceği, kesin kabulün teknik bazı şartların oluşmasına bağlı olduğu şeklindeki gerekçesinin kendi açıklamalarını doğruladığını, buna göre kabule ilişkin teknik şartların oluşmadığına ilişkin bir ayıp bildiriminin olduğunu, sistemin kesin kabulü yapılmadan bir süre çalıştırıldığını ve bir takım arızalar meydana geldiğini, ticari hayattaki kabul, geçici kabul, kesin kabul gibi kavramların da amacının bu olduğunu, bazı teknik yeterliliklerin ancak belirli süre çalışma ile ortaya çıkabileceğini, CNC tezgahların kesin kabulünün gerçekleşmediğini, yani borcun muaccel olmadığını, davacının, davalı şirkete 07.08.2018 tarihli fatura gönderildiğini ve bu faturanın vadesinin 90 gün olduğunu, icra takibine konu borcun bu tarihte muaccel olduğunu ve ödenmediğini iddia ve talep etmesine rağmen mahkemenin talebi aşarak dosyada mevcut 03.07.2018 tarihli sipariş formunu muacceliyete baz aldığını ve ödeme süresinin 03.07.2018 tarihinden 90 gün sonra yani 05.11.2018 tarihinde dolduğuna karar verdiğini, mahkemenin talebi aşan bu kararının hatalı olduğunu, buna göre hesaplanan temerrüd faizinin de hatalı hesaplandığını, mahkemenin müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmettiğini, hatalı olduğunu, alacak muaccel olmayıp yargılamayı gerektirdiğini, likit alacak niteliğinde olmadığını, icra takibine itiraz edilmesinin nedeninin hukuki ve teknik gerekçeler olduğunu, herhangi bir kötü niyet olmadığını, şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekirken kabulü yönünde tesis edilen hüküm dosya içeriğine, usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu alacağın muaccel olmadığı hususunun davacı tarafça ispatlanamadığını, davacı tarafın ikame ettiği davanın konusuz kaldığını, davacının işbu davayı Medeni Kanun Mad. 2, 3 e aykırı olarak ikame ettiğini, herkesin haklarını kullanırken iyi niyetli davranmak ve dürüstlük kurallarına uyması gerektiğini, mahkeme kararının gerçek ve hakkaniyete uygun olmayıp, usul ve yasaya da aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine ve istinaf konusu karar icra takibine konu olduğunda hüküm kesinleşinceye kadar icranın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZİN … ESAS-… KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ:
Dairemizin 17/09/2019 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararıyla davalı vekilinin istinaf başvurusunun sadece icra inkar tazminatı açısından kısmen kabulüyle; icra inkar tazminatına asıl alacak miktarı üzerinden hükmedilmesi gerekirken işlemiş faiz miktarı da dahil edilerek toplam alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu kısmının düzeltilmesine karar verilmiştir.
YARGITAY KARARININ ÖZETİ:
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22/06/2020 tarihli, 2019/3625 Esas – 2020/1721 Karar sayılı ilamı ile; daha önce temerrüt oluşmadığından davada hükmedilen bedele takip tarihi yerine 05.11.2018 tarihinden faiz başlatılması ve hükümle bu tarihten itibaren doğmuş faiz alacağına da hükmedilmesi nedeniyle kısmi bozma kararı verilmiştir.
Dairemizce Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, 23/09/2020 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Taraflar arasındaki 03/07/2018 tarihli sözleşme/sipariş belgesine göre 14/03/2018 tarihli teknik şartnameye uygun CNC Torna Tezgahının alımı ve montajı konusunda anlaşıldığı, teslim süresinin 20 iş günü olduğu, iş bedelinin KDV hariç 50.000-Dolar olarak belirtildiği ve ödemenin teslimata müteakip ilgili teknik servisin onayından sonra TL/Döviz cinsinden fatura karşılığı 90 gün içinde yapılacağı hususlarının düzenlendiği görülmüştür.
Dosya arasında mevcut 06/08/2018 tarihli teknik servis işlem formunda eserin montaj ve kurulumunun yapıldığı, çalışır vaziyette teslim edildiği belirtilmektedir.
Davalı iş sahibi, taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmadığını, tezgahın kesin kabulünün kendileri tarafından henüz yapılmadığını, muaccel hale gelmiş bir alacağın mevcut olmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuş ise de; imzası inkar edilmeyen 06/08/2018 tarihli teknik servis formuna göre tezgahın gerekli eğitim ile çalışır vaziyette teslim edildiğinin kayıt altına alındığı, davacının teslim ve muacceliyet olgusunu ispat ettiği, davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin 05/11/2018 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği kanaatine varılmıştır.
İş bedelinin götürü usulde kararlaştırılmış olması, imza altına alınan sipariş formunda açık şekilde belirtilmesi ve icra takibine konulan faturanın buna uyumlu olması göz önüne alındığında itiraz edilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin icra inkar tazminatına hükmetmesi yerinde olsa da; icra inkar tazminatına asıl alacak miktarı üzerinden hükmedilmesi gerekirken işlemiş faiz miktarı da dahil edilerek toplam alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru olmadığından ve ayrıca daha önce temerrüt gerçekleşmediğinden icra takip tarihinden itibaren faiz istenebileceğinden hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/05/2019 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın talebiyle bağlı kalınarak 289.440,00-TL asıl alacak miktarında iptali ile takibin 17/12/2018 tarihli takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek Yıllık %19,5 Ticari Temerrüt Faizi ve değişen oranlardaki işleyecek faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen 289.440,00-TL asıl alacak üzerinden %20 orarında hesaplanan 57.888,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 19.771,65-TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 5.611,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.160,25-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, (Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22/06/2020 tarihli, 2019/3625 Esas – 2020/1721 karar sayılı ilamı ile bozulan dairemizin 2019/625 Esas – 2019/625 Karar sayılı dosyasından alınması gereken 14.582,76 TL harcın davalıdan tahsili için 18/11/2019 tarihli, 2019/24 Harç nolu harç tahsil müzekkeresinin ve ilk derece mahkemesince 14.582,76-TL harcın davalıdan tahsili için yazılan 21/11/2019 tarihli ve 2019/14 Harç nolu harç tahsil müzekkerelerinin ayrı ayrı iptali ile 14.160,25-TL harcın davalıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, harç tahsil müzekkeresi iptal ve yazım işlemlerinin dairemizce yerine getirilmesine)
5-Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 35,90-TL başvuru harcı, 5.611,40-TL peşin karar ve ilam harcı, 59,10-TL tedbir talebi harcı ile 5,20-TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 5.711,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı 45,50-TL taraf davetiye gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti gideri, 8,20-TL vekaletname pulu gideri, olmak üzere toplam 803,70-TL yargılama giderinden kabul oranına isabet eden 787,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 28.710,80-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının talep halinde taraflara iadesine,
B-Davalı tarafça yatırılan 5.048,54-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
C-Davalı tarafça yatırılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Ç-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
D-Temyiz kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 280,90-TL temyiz yargılama giderinin (temyiz yoluna başvurma harcı, tebligat gideri ve posta masrafı) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
E-İstinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması nedeniyle AAÜT’ne göre 1.700,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F-İstinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması nedeniyle AAÜT’ne göre 1.700,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
G-İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
İlişkin; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2020

Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.

Katip

¸e-imzalıdır.

Alınması gereken harç: 14.160,25-TL-davalıdan (düzeltilen ilk derece mahkemesi kararına istinaden)

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸