Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/351 E. 2020/388 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … AŞ

VEKİLLERİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran)
Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici şirket ile davacı iş sahibi şirket arasında 22/08/2016 tarihinde 1 adet … …,… marka ve modelin, kompresör, filtre ve diğer ekipmanların imali ve montajına yönelik 12.500 Euro bedelli eser sözleşmesi akdedildiğini, işin teslim tarihinin 26/09/2016 tarihi olup süresinde teslim yapılamayacağı anlaşılınca davalı tarafından bir adet 18 KW’lik kompresörün ikame olarak gönderildiğini ve teslimat gerçekleşene kadar ikame gönderilen kompresörün kullanılmasının teklif edildiğini, araya kurban bayramı girdiğinden ikame kompresörün bayramdan sonra davalı yüklenici ekipleri tarafından geçici olarak kurulduğunu, ikame kompresörün yetersiz olması nedeniyle hararet yapıp iki gün çalışma sonrası iş yerinin hava ve yağ converter sistemini bozduğunu, bu bozulma nedeniyle cihazların Türkiye distribütörü olan … Ltd. Şti’den yenisi temin edilmek zorunda kalındığını, … makine tarafından yapılan teknik analiz sonucunda bozulan parçaların su ve yağa maruz kalmasından dolayı oksitlendiği ve sistemin çalışmaz halde geldiğinin tespit edildiğini, bu cihazların yenileri için 12.918.59 TL ödemek zorunda kaldıklarını ayrıca sözleşme gereğince 26 Eylül 2016 tarihinde teslim edilmesi gereken kompresörün 11 Kasım 2016 tarihinde teslim edilebilmesi nedeniyle aradaki geciken zaman içinde davacı şirketin üretim programında yaklaşık 20.000.00 TL’lik performans düşüklüğü ve zarar oluştuğunu, bu iki zarar kaleminin toplamı olan 32.918,59 TL’lik faturanın davacı şirkete ödenmesi Beyoğlu … Noterliği 03/03/2017 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiğini ve davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, itarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı şirket hakkında Konya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davacı şirketin alacağının faturalar, ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, yargılama aşamasında dinletecekleri tanık beyanlarında da davalı şirketin teslim etmiş olduğu 18 KW’lik kompresör nedeniyle davacı şirketin diğer makinelerin arıza gösterdiği hususa sübuta ereceğini belirterek; davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin ticari avans faizi ile devamına karar verilmesini talep ettiklerini, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dilekçesinde bahsettiği zararların, davalı şirketten kaynaklı, yetersiz teknik çözümler olmayıp, davacı tarafça tüm olumsuzlukları izah edilmesine rağmen sisteme davacının kendi kompresörünü takmasından kaynaklandığını, davacı şirket ile davacı arasında ikame olunan teklif formunda görüldüğü üzere kompresör testimi çin 4-6 haftalık süre öngörülmüş olup, gecikme halinde de (kabul etmemekle birlikte) herhangi bir yaptırımın da söz konusu olmadığını, davacı tarafça sipariş edilen … kompresör ve ekipmanları anlaşıldığı üzere davacıya öngörülen süre içerisinde teslim edildiğini, 03.12.2016 tarihine kadar davacı tarafça çalıştırma talebi için beklendiği, bu gecikmenin de davacı tarafça fabrikaların montaj halinde olmasından kaynaklandığının söylendiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen üretim programındaki gecikmeden kaynaklanan zararın davacı taraftan kaynaklandığını, dava dilekçesinde bahsedilen iddia ve beyanları kabul etmediklerini belirterek; haksız davanın reddi ile davalı aleyhinde haksız şekilde icra takibi yapan davacının dava değerinin % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…davanın itirazın iptali davası olduğu kabl edilerek “Yukarıda izah edilenler, ilgili icra dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında varılan anlaşma gereği 1 adet … …,… marka ve model kompresör siparişi üzerine GA davalı tarafça … kompresör ve ekipmanlarının davacı şirkete teslim edildiğini, makineden beklenilen verimin alınamaması nedeniyle davacı şirketin bozulan converter ve ultrasonic sistemlerin bedeli olan 10.947.96 TL ile KDV’sinden oluşan 12.918.59 TL’lik zararın temini için 31/01/2017 tarih ve … seri nolu fatura düzenlemek suretiyle davalı şirkete gönderdiği, ancak davalı şirketin faturayı iade ettiği, bunun üzerine davacı tarafça davalı aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, itiraz üzerine de takibin durdurulduğu, taraflar arasında yazılı satış sözleşmesinin yapılmadığı, makine tesliminin gecikmesi halinde, herhangi bir cezai işlem taahhüdünde bulunulmadığı, bilirkişi heyetince ayrıntılı, gerekçeli ve hükme elverişli rapor düzenlendiği, davacı şirketin ihtiyaçlarının karşılanması için ikame kompresörlerin davalı şirket tarafından sağlam ve eksiksiz olarak davacı şirkete gönderildiği, davalı tarafından kompresörlerin nakilleri ve servisleri için KDV dahil 19.731,00 TL bedel ödendiği, kompresörlerin davacı şirkete tesliminden sonra arızalandığı ve 12.918,59 TL yedek parça ve servis bedelinin davacı tarafından ödendiği, kompresörün geç teslimi ve ikame kompresörlerden kaynaklanan arızalar sebebiyle davacının düzenlemiş olduğu faturadan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı, bu zarara davalının sebep verdiği ispatlanamadığından, davacı şirketin planlama ve zaman hatası ve ithal edilen makinenin ithal ve gümrük işlerinin gecikmesi vb gibi vakıanın sorumluluğu davalıya yüklenemeyeceğinden davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle “…Davacının Davanın REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle;
* Taraflar arasında teklif başlıklı belgede teslim süresinin stok durumunda 3 iş günü stok dışı yaklaşık 4-6 hafta yazdığı, tanık beyanlarından kompresörün ağustos ayında teslimi gerekmesine rağmen kasım teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın teslim konusunda net bir 6 haftalık süresi olmadığı, davalı tarafın başlangıçta kompresörün stokta olduğunu bildirmesine rağmen stokta olmaması nedeniyle ikame kompresör vermek zorunda kaldığını, bu durumda davalı şirketin iyiniyetinden söz edilemeyeceği, mahkemece bu durumun göz ardı edildiğini, Teslimin bir an için 6 hafta sonrasında yapılacağı düşünülmesi halinde, davalının cevap dilekçesinde savunması esas alındığında bu süre 03.10.2016 tarihinde dolduğunu, davalının ise sunduğu sevk irsaliyeli faturada makineyi 26.11.2016 tarihinde davacıya teslim ettiğinin gözüktüğünü, bu haliyle dahi teslimin geciktiğini,
* Davalının ikame olarak teslim ettiği kompresörün davacının mal ve teçhizatına zarar verdiğini ancak ikame makinadan kaynaklı zararın oluşup oluşmadığı, oluştuysa belirttiğimiz faturadaki rakam olup olmadığı noktasında bilirkişilerin değerlendirme yapmadıklarını ve ayrıca uğranılan zarar bakımından da önceki dönemde yapılan üretim ile dava konusu dönemdeki zararı karşılaştırarak zarar hesabı yapmaları gerektiğini ancak bilirkişilerin raporlarının yanlı olarak düzenlendiğini, bilirkişilerin asıl davanın konusu ile ilgili olmayan rapor düzenlediklerini ve mahkemenin bu raporu hükme esas kabul etiğini, mahkemece müspet zarar kavramının ortadan kaldırıldığını,
* Bilirkişi raporunda ikame kompresörün uzunca bir süre bekletildiğinin belirtilip davacı aleyhine rapor tanzim edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı kurumun işin uzmanı olup kurulumu yapması gereken taraf olduğunu, ikame kompresörü kurmadan giden davalı kurum olmasına rağmen kusur tespitinde yanılgıya düşüldüğünü, hukukçu olmayan bilirkişilerin hukuki görüş bildirdiklerini,
* Bilirkişi kök ve ek raporunda, mücbir sebep kavramı hukuka ve hakkaniyete aykırı bir şekilde değerlendirildiğini ve mahkemenin davacı hakkında planlama ve zaman hatasından kaynaklı sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, mücbir sebebin olağan üstü bir durum olduğunu, davalı tarafın 3 gün içinde teslim taahhüdünde bulunmuş, bu taahhüdünü yerine getirmediğini, teslimi ispatın, satıcının üzerinde bir külfet olduğunu, davalı tarafın, sözleşmesel edim borcu olan kompresörü teslim borcunu, sözleşmeye uygun ve süresinde ifa ettiğini ispat edemediğini, geç teslimin varlığı açıkça ortada iken, geç teslim sebebiyle haksız olan davalı taraf lehine rapor tanzim edilmesinin açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
* Davalı tarafın sermaye şirketi ve tacir olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranıp stoklarında var olduğunu bildirdiği edimini teslim edemediğini, kompresörün ithalatındaki gecikmenin mücbir sebep olamayacağını belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında borçlunun itirazının iptaline, takibin talepname koşulları uyarınca devamına ve davacı alacağının ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara uygun olduğunu, davalı yanın istinaf sebeplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı iş sahibi şirket ile davalı yüklenici şirket arasında 1 adet … …,… marka ve modelli kompresör, Filtre ve diğer diğer ekipmanlarının teslimi ve kurulumuna yönelik eser sözleşmesinin bulunduğu ihtilafsızdır. Davalı taraf 18/08/2016 tarihinde sözleşme teklif mektubu göndermiş ve davacı iş sahibi de bu teklifteki iş bedelini benimseyip 22/08/2016 tarihinde peşinatı gönderdiğine göre teklif mektubundaki şartlara göre 22/08/2016 tarihinde taraflar arasındaki eser sözleşmesinin kurulduğu kabul edilmelidir. Buma göre teslim süresi açısından ikili bir süre belirlenmiş olup eserin stokta bulunması halinde teslim süresinin 3 iş günü; stokta bulunmaması halinde ise 4-6 hafta arası olduğu anlaşılmaktadır. Eserin stokta bulunmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından eserin teslim süresinin 6 hafta sonrası yani 03/10/2016 tarihi olduğu açıktır.
Davacı eseri teslim süresi henüz gelmeden davacının iş yerinde kullanılmak üzere ikame olarak 18 KW’lik bir adet ikame kompresör gönderiği, bu kompresörün davacın iş yerindeki converter ve ultrasonic malzemelere zarar verdiği iddiasıyla geç teslim nedeniyle eldeki davaya konu takibin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar, sözleşmeden doğan borçlarını kararlaştırılan zamanda ve biçimde ifa etmek zorundadır. Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçimlik hakları TBK’nın 125. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde, gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını BK’nın 125. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda, sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumludur. Bu hak kanundan doğduğundan sözleşmede gecikme tazminatı ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmaması veya alacaklının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin teslimi kabul etmesi bu talebin ileri sürülmesine etki etmez. Tazmini istenen zarar olumlu zarar olup; alacaklının mal varlığının temerrüde düşülmeden borcun ifa edilmesi halinde oluşacağı durumla, gecikmeli ifa sonucunda oluştuğu durum arasındaki değer farkını ifade eder ve fiilen katlanmak zorunda kaldığı zarar ile mahrum kalınan kazancı kapsar. ( Yargıtay HGK 12/05/2010 tarih, 2010/244 E ve 2010/260 K)
Öte yandan Türk Borçlar Kanunu 112. maddesine göre, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Düzenleme kapsamına göre tazminat istenebilmesi için alacaklının zarara uğramış olması gerektiğinden, uğranılmış bir zarar karşılığı olmayan miktara tazminat olarak hükmedilemez. Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder.
Borçlu genel olarak her türlü kusurdan sorumlu olup borçlunun sorumluluğunun kapsamı işin niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir. ( TBK 114/1) Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır. (TBK 114/2). İşinin ehli olan bir yüklenicinin işi tekniğine uygun biçimde ve sözleşmenin amacına uygun olarak yerine getirmemesi borca aykırı bir davranış olacaktır. Burada haksız fiil hükümlerine atıf yapıldığından haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olunup olunmadığı, sorumluluğun kapsamı, kusur ve tazminatta indirim yapılıp yapılmayacağı araştırılmalıdır.
Somut olay yukarıda anlatılan ilke ve mevzuat hükümlerine göre tahlil edildiğinde mahkemenin taraflar arasında yazılı satış sözleşmesinin yapılmadığı ve makine tesliminin gecikmesi halinde, herhangi bir cezai işlem taahhüdünde bulunulmadığı gerekçesinin yerinde olmadığı, gecikme tazminatının kanundan kaynaklandığından sözleşmede öngörülmese bile iş sahibi tarafından olumlu zarar kapsamında talep edilebileceği hususunun göz ardı edildiği, bu bağlamda yukarıda belirtilen teslim tarihinden sonra yapılan teslimde davacı alacaklının kusurlu davranışlarının olup olmadığı davalı tanıkları da ayrıca dinlenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu belirlendikten sonra alacaklının mal varlığının temerrüde düşülmeden borcun ifa edilmesi halinde oluşacağı durumla, gecikmeli ifa sonucunda oluştuğu durum arasındaki değer farkı hesabına göre gecikme tazminatına ilişkin hesaplama yapılması gerekip bu miktarın hüküm altına alınması gerekir.
Ayrıca davacının bir diğer talebi sözleşmenin ifası kapsamında ikame olarak verilen kompresörden kaynaklı olarak davacının iş yerinde oluşan zararın tahsili istemine ilişkin olmakla haksız fiil hükümlerine göre kompresörden kaynaklı alarak davacının iş yerinde oluşan zarar olup olmadığı, oluşan zarara davacı iş sahibinin eylemlerinin sebep olup olmadığı veya zararı artıran eylemleri olup olmadığı, yüklenicinin kusursuzluğunu ispat emesi gerektiğinden bu konuda yüklenicinin delillerinin değerlendirilmesinin gerektiği, kusursuzluğu ispat edilemezse ve oluşan zarardan sorumlu olacaksa tazminattan indirim gerekip gerekmediği hususunda denetime esaslı, hukuki değerlendirme içermeyen bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak hüküm tesis gerekir.
Mahkemece gecikme tazminatına ilişkin hiç araştırma yapılmamış, zarar tazmin talebine ilişkin ise zararın belirlenmesi, illiyet bağı, sözleşmeye aykırılık olup olmadığı, yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü kapsamında davalının sorumlu olup olmadığı ve zarardan davalının hangi oranda sorumlu olacağına ilişkin gereği gibi araştırma yapılmamış olup belirtilen hususlar esaslı eksiklik olduğundan yerel mahkemece verilen karar hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzeninden sayılan hallerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının (maktu) ilk derece mahkemesince sahibine iadesine,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
7-) İlk derece mahkemesi kararı kaldırıldığından; İİK’nun 36/4. maddesi uyarınca davacı tarafça Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına sunulan … şube müdürlüğüne ait, … sayılı, 6.057,80 TL tutarında teminat mektubunun iadesine, gerekli işlemin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan incelemesonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi….


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸