Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/264 E. 2020/291 K. 18.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …

VEKİLLERİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran) …
: Av…. – …

DAVALI : … İNŞAAT GIDA NAKLİYAT TEKSTİL HAYVANCILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/03/2020
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2020
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 30.04.2016 tarihinde davalı şirketin yapımını üstlendiğini, … Mahallesinde 12 adet daire, … Mahallesinde 49+1 daireler ve dükkanlar, … Mahallesinde 25 adet daire ve dükkanların PVC doğrama, alüminyum doğrama, alüminyum korkuluk, duşakabin, çelik kapı ve cam işlerinin yapımı konusunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşme gereği müvekkili tarafından yapılması gereken işlerin tamamen yapılıp tam olarak davalı şirkete ilgili inşaatların teslim edildiğini, taraflar arasındaki 30.04.2016 tarihli sözleşme içeriğine göre; müvekkili tarafından yapılan işlerin bedelinin davalı şirket tarafından Barter olarak ödeneceğini, müvekkilinin yapmış olduğu işler karşılığında davalı şirketin, sözleşme içeriğine göre Barter olarak inşaatını yaptığını, müvekkili şirketinde PVC ve alüminyum doğrama, korkuluk ve cam işlerini tamamladığını, Konya İli … İlçesi … Mahallesi … ada … ve … no’lu parseller üzerindeki dairelerden 1 tanesinin zemin kat, 1 tanesinin son kat ve 2 tanesinin ara kat olmak üzere toplam 4 adet dairenin tapu kaydını vereceğini, davalı şirketin sözleşmeye göre; müvekkiline ait tapuda Konya İli … İlçesi … Mah. … ada … parsel -/2 Blok 7 kat 16 bağımsız bölüm no’lu daire, yine aynı yerde tapuya kayıtlı zemin kat 1 bağımsız bölüm no’lu daire ve yine aynı yerde tapuya kayıtlı zemin kat 2 bağımsız bölüm nolu daire olmak üzere toplam 3 adet dairenin 05.04.2017 tarihinde tapuda devir ve teslim edildiğini, sözleşme gereği müvekkiline teslim edilmesi gereken ara kat 1 adet dairenin fiilen teslim edilmediği gibi tapu kaydı olarak da teslim edilmediğini, davalı şirkete Konya … Noterliği’nin 08.11.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, söz konusu ihtarnamenin davalı şirkete 15.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin Konya 6.Noterliği’nin 20.11.2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmedeki müvekkilinin edimlerini yerine getirmediğinden dolayı bir ödeme yapmadıklarını beyan etmeyerek, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini kabul ettiğini, ayrıca sözleşmenin bedelinin Barder olarak ödeneceği hususunun göz ardı ederek, müvekkiline 3 adet daire verdiğini ve dairelerin bedellerinin yapılan sözleşmede belirtilen iş bedellerini karşıladığını beyan ettiğini, davalı tarafın, cevabi ihtarnamesi ile eksik daire teslimini kabul ettiğinden bahisle; Fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere; 10.000,00-TL alacağın ihtarname tebliğ tarihinden sonra belirtilen sürenin sona erdiği 23.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile de; dava ikamesi esnasında fazlaya dair hakları saklı tutularak müvekkili yönünden 10.000,00-TL alacak talebinde bulunduklarını, bilirkişi raporunda belirtilen değer durumlarına göre müvekkili yönünden dava miktarını 377.000,00-TL olmak üzere toplam 387.000,00-TL’nin 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temürrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin usul ve yasaya aykırı olup reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup 6098 Sayılı Kanunun 123 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, 6098 sayılı kanunun 123 ve devamı maddelerinde karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüdü hallerinde izlenmesi gereken yolların açıkça düzenlendiğini, borçlunun temerrüdü halinde diğer tarafın edimin ifası için uygun bir süre vermesinin gerektiğini, uygun süreden durumu her olayın şartlarına göre farklılık gösterdiğini, burada hakime takdir yetkisi tanındığını, davacı tarafından müvekkili şirkete karşı Konya … Noterliğinin 08/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve davacının bu ihtarnamede 7 iş günü içerisinde dava konusu taşınmazın tapu devrinin yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafından müvekkiline verilen 7 günlük sürenin hakkaniyete uygun olmadığından davanın reddinin gerektiğini, aynı kanunun 125.maddesinde ise karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüdü halinde diğer tarafın seçimlik haklarının düzenlendiğini, davacı tarafından Konya … Noterliğinin 08/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 6098 sayılı kanunun 125. maddesi gereğince yenilik doğuran haklardan aynen ifa hakkının kullanıldığını, ancak davacı tarafından dava aşamasında dava dilekçesi ile talep değiştirilerek taşınmazın bedeli talep edildiğini, bu durumun yenilik doğrucu hakların mahiyetine aykırı olduğunu, zira yenilik doğurucu haklar bir kez kullanılmakla tükenen haklar olup bundan dönülmesi ve bunun değiştirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacının bedel talep etmesinin mümkün olmayıp davanın reddinin gerektiğini, davacının iddiasının taraflar arasındaki anlaşma gereğince ara kat bir adet dairenin teslim edilmediğinin olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede sözleşme bedeli olarak 815.547,56-TL tespit edildiğini, ödeme şeklinin barter olarak yani ödemenin daire karşılığı yapılacağı kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince ifa zamanında 815.547,56-TL karşılığı olarak davacıya daire verileceğini ve böylelikle müvekkilinin edimlerini ifa etmiş sayılacağını, davacının da kabul ettiği üzere sözleşme gereğince müvekkili tarafından davacıya 3 adet dairenin devrinin gerçekleştirildiğini, verilen bu 3 adet dairenin bedellerinin toplamda 1.200,000,00-TL civarında olup müvekkili tarafından fazlasıyla borcun ödendiğini, bu konuda dava haklarını saklı tuttuklarını, davacının dava konusu taşınmazı alması halinde sözleşme ile kararlaştırılan bedelden fazlasını edinecek olup bu durumun davacının haksız ve sebepsiz yere zenginleşmesine neden olacağını, davacının iddialarının asılsız olduğundan, müvekkili tarafından verilen Konya …Noterliği’nin 20/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtildiği gibi müvekkilin herhangi bir borcunun olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Davanın sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nun 470. vd. maddelerde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davası olduğu, TBK’nun 470. Maddesinde; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde düzenlendiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30/01/2017 tarih ve 2015/6089 Es. 2017/357 Kar. Sayılı ilamında;”…… Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK’nın 355. vd. maddelerde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. Kural olarak; eser sözleşmelerinin geçerli olması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Tarafların karşılıklı olarak “icap” ve “kabul” iradelerinin oluşmasıyla eser sözleşmesi ilişkisi kurulur. Yazılı olması ancak, taraflara ispat kolaylığı sağlar. Ne var ki, taşınmaz mülkiyeti nakli borcunu doğuran sözleşmelerin, sözleşme tarihi itibarıyla uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 213 (6098 sayılı TBK 237.md), TMK’nın 706, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca resmi yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu zorunluluk sözleşmenin geçerliliğine ilişkin olup, bu şekil şartına uymayan bir sözleşme geçerli olarak kabul edilemez. Sözleşmenin geçersiz hükümlerine rağmen diğer hükümleri itibarıyla taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılabiliyor ise tarafların hak ve yükümlülükleri bu sözleşmeye göre belirlenmelidir. Çünkü sözleşmenin yorumunda taraf iradelerine önem verilmesi ve sözleşmenin mümkün olduğunca ayakta tutulmaya çalışılması gerekir. Bu nedenledir ki şekil koşuluna uyulmadığından geçersiz olan bir sözleşme tümüyle geçersiz sayılmayıp, şekil koşulu gerektirmeyen hükümleri, kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesi için uygulanması gereken geçerli hükümlerdir. Özellikle bedelin devredilecek taşınmaz olarak kararlaştırıldığı eser sözleşmesi taşınmaz devri yönünden geçerli değil ise de yapılacak işin bedeli olarak geçerli ve bağlayıcıdır. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin, iş bedelini göstermek bakımından taşınmazların değerini belirleyen hükümleri geçerli ve tarafları bağlayıcıdır. Sözleşmede yapılacak imalâtın karşılığının bağımsız bölümler olarak verileceği kararlaştırılmış, ve sözleşmede belirtilen daireler ile ilgili bedel 19.01.2007 tarihli sözleşme ile üç daireye indirilmiş olup dairelerden iki tanesinin devri gerçekleşmiş ancak villa olan bağımsız bölüm devredilmemiştir. Devredilen dairelerin bedelinin toplam 455.000,00 TL olduğu sözleşmede kararlaştırılmıştır. Davacının gerçekleştirdiği imalata ilişkin iş bedelinin mahkemece 394.495,70 TL + KDV olduğu gerekçede belirtilmiş ve gerekçe her iki taraf yönünden kazanılmış hak oluşturmuştur. Öte yandan az yukarıda açıklandığı üzere davalı iş sahibi tarafından iş bedeli karşılığı dairelerin devredildiği ve bunların da bedelinin 455.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bu durumda davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli olan KDV dahil 465.504,90 TL’den 455.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.504,90 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir…..” şeklinde kabul edildiği, davacı vekilinin dava dilekçesine ekli sunmuş olduğu 30.04.2016 tarihli … İnşaat … Mahallesi İnşaatı 12 daire, … Mahallesi İnşaatı 49+1 Daire ve Dükkanlar, … Mahallesi İnşaatı 25 Daire ve Dükkanlar; PVC Doğrama, Alm, Doğrama, Alm.Korkuluk, Duşakabin, Çelik Kapı ve Cam İşlerine ait İş Yapım Sözleşmesinde işin konusunun PVC doğrama, ALM, Doğrama, Duşkabin, Çelik Kapı, Korkuluk İşeri, işin (KDV) dahil bedelinin 815.547,56 TL, ödeme şeklinin %100 daire karşılıklı Barter olacaktır, daireler …/1s ve … parselden olmak üzere 4 (dört) daire olarak alınacaktır. (Daireler 1 adet zemin kat ve 1 adet son kat 340.000,00 TL, 2 adet ara kat 350.000,00 TL olarak baz alınmıştır” şeklinde düzenlendiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, ve sözleşme bedelinin daire devri şeklinde kararlaştırıldığı, taraflar arasında yapılan sözleşme ve bu sözleşme gereğince imalata ilişkin ve sözleşme bedeli ile sözleşme bedelinden 3 adet dairenin davalı tarafından davacıya verildiği hususunda her hangi bir ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince iş bedeli konusunda kararlaştırılan dairelerin bedeli ve devredilen dairelerin sözleşme bedelini karşılayıp karşılamadığı noktasında olduğu, eser sözleşmesi taşınmaz devri yönünden geçerli değil ise de yapılacak işin bedeli ve iş bedelini göstermek bakımından taşınmazların değerini belirleyen hükümleri geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, taraflar arasında yapılan 30.04.2016 tarihli sözleşme gereğince ödeme şeklinin %100 daire karşılıklı Barter olacaktır, daireler …/1 ve … parselden olmak üzere 4 (dört) daire olarak alınacaktır. (Daireler 1 adet zemin kat ve 1 adet son kat 340.000,00 TL, 2 adet ara kat 350.000,00 TL olarak baz alınmıştır” şeklinde kararlaştırıldığı, sözleşmenin bu hükmü gereğince iş bedeli olarak 4 adet dairenin verileceğinin ve bu dairelerin 1 adedinin zemin kat, bir adedinin son kat, 2 adedinin ara kat olarak, zemin kat ve son kattan verilecek iki adet dairelerin bedelinin 340.000,00 TL, ara kattan verilecek 2 adet dairelerin 350.000,00 TL olarak değerinin belirlendiği, buna göre sözleşmeye konu 1 adet zemin kat 170.000,00 TL ve 1 adet son kat 170.000,00 TL ile 1 adet ara kat 175.000,00 TL, 1 adet ara kat 175.000,00 TL olmak üzere toplam 690.000,00 TL olarak taraflarca belirlendiği, bu dairelerden 1’er adet zemin kat- son kat ve 1 adet ara kat olmak üzere 3 adet dairenin davalı tarafından davacıya devredildiği, 1 adet zemin kat 170.000,00 TL ve 1 adet son kat 170.000,00 TL ile 1 adet ara kat 175.000,00 TL olmak üzere 515.000,00 TL bedelin davalı tarafça davacı tarafa ödeme yapıldığı, taraflarca işin (KDV) dahil bedelinin 815.547,56 TL olarak anlaşmaya varıldığından ödenen 515.000,00 TL’nin mahsubundan sonra 300.547,56 TL daha davacının alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 300.547,56 TL alacağın temerrüt tarihi olan 25/11/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiğine dair gerekçeyle;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
300.547,56-TL alacağın temerrüt tarihi olan 25/11/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/04/2016 tarihinde davalı şirketin yapımını üstlendiği … Mahallesinde 12 adet daire, … Mahallesinde 49+1 daireler ve dükkanlar, … Mahallesinde 25 adet daire ve dükkanların PVC doğrama, alüminyum doğrama, Alüminyum korkuluk, duşakabin, çelik kapı ve cam işlerinin imalat ve montajının davacı tarafından yapılması, bu yapılacak işlere karşılık olarak da davalının Konya İli … İlçesi … Mah. … ada, 1 ve … nolu parseller üzerindeki dairelerden 1 tanesi zemin kat, 1 tanesi son kat ve 2 tanesi ara kat olmak üzere toplam 4 adet dairenin tapu kaydının davacı üzerine verilmesi, yani barter olarak işlerinin bedelinin ödenmesi konusunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşme gereğince müvekkili tarafından yapılması gereken imalat ve montaj işlerinin tamamen yapılarak eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı şirketin sözleşmeye göre müvekkiline … nolu parselden -/2 blok, 7 kat 16 bağımsız bölüm nolu daire, zemin kat 1 bağımsız bölüm nolu daire ve zemin kat 2 bağımsız bölüm nolu daire olmak üzere toplam 3 adet daireyi tapuda devir ettiğini, müvekkiline teslim edilmesi gereken 1 adet ara kat dairenin fiilen teslim edilmediği gibi tapu kaydı olarak da devir edilmediğini, teslim edilmeyen 1 adet ara kat daire için müvekkilinin Konya … Noterliği kanalıyla ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin gönderilen ihtarnameye Konya … Noterliği kanalıyla cevap verdiğini, cevabi ihtarname ile davalı şirketin müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini kabul ettiğini, ayrıca sözleşmenin bedelinin Barter olarak ödeneceği hususunu gözardı ederek müvekkiline 3 adet dair everdiğini ve dairelerin bedellerinin yapılan sözleşmede belirtilen iş bedellerini karşıladığını beyan ettiğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamede 3 adet daireyi teslim etiğini beyan ederek 1 adet daireyi teslim etmediğini kabul ettiğini, bilirkişi tarafından ara kat olarak iki çeşit daire bulunduğunun belirtildiğini ve taraflarından alt değerli olan daire bedeli olan 387.000,00-TL üzerinden davanın 15/04/2019 tarihinde ıslah edildiğini, sözleşmeye göre tarafların tacir olmaları sebebiyle karşılıklı edimlerini faturalandırmaları amacıyla barter olarak yapılan sözleşmeye karşılıklı kesecekleri fatura bedellerini belirtmek amacıyla hem yapılacak imalat montaj işlerine hem de teslim edilecek daireler için ayrı ayrı bedel belirtildiğini, sözleşmede belirtilen bu bedellerin sadece tarafların karşılıklı düzenleyecekleri fatura miktarlarına ilişkin olduğunu, tarafların karşılıklı ödeyecekleri bedellere ilişkin olmadığını, sözleşmenin bedele dayalı değil barter yani takasa dayalı olduğunu, dosya kapsamına göre davalı tarafın ara kat 1 adet daireyi müvekkiline teslim etmediğini, davalı tarafın da 1 adet ara kat daireyi teslim ettiğine dair bir beyanının da mevcut olmadığını, sözleşmeye göre 1 adet ara kat daire teslim edilmediğinin sabit olmasına, bilirkişi raporunda 1 adet ara kat daire bedeli 387.000,00-TL olarak belirtilmesine rağmen mahkemenin raporda belirtilen bedelden davanın aşağı bir bedel kabul etmesinin, davayı kabul gerekçesine aykırı olduğunu, davanın toplam ödenmesi gereken imalat montaj bedelinin ödenmemesi değil, yapılan imalat montaj bedeline karşılık eksik verilen 1 adet ara kat dairenin bedeli olduğunu, teslimi yapılmayan 1 adet ara kat daire bedelinin tahsili yönünde karar ittihaz edilmesi gerekirken sözleşmeye göre teslimi dava tarihinden önce yapılan 3 adet daire bedelinin faturalandırma için belirlenen toplam sözleşme bedelinden mahsup edilerek sözleşmeye göre kalan bedelin tahsili yönünde karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, taraflarınca karar kabul edilmemekle birlikte ıslah dilekçesi içeriğine göre davanın değerinin toplam 387.000,00-TL olduğunu, kabulüne karar verilen 300.547,56-TL’nin mahsup edildiği zaman, davanın 86.482,44-TL yönünden reddedildiğini, reddedilen miktar üzerinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre 9.794,24-TL vekalet ücretinin davalı tarafa verilmesi gerektiğini, kararda ise 12.038,82-TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı taraf lehine 2.243,58-TL fazla vekalet ücretinin hüküm altına alındığını, bu nedenlerle kararın kaldırılması ile davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf talebine cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden mütevellit hiç alacağının olmadığını, istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
Davacı tarafın tehiri icra talebi 19/02/2020 tarihli ara kararla kabul edilerek Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı alt yüklenici, davalı ise yüklenicidir.
Taraflar arasındaki 30/04/2016 tarihli sözleşmeye göre belirtilen daire ve dükkanların PVC doğrama, alüminyum doğrama, alüminyum korkuluk, duşakabin, çelik kapı ve cam işlerinin davacı alt yüklenicinin yapımı konusunda anlaşıldığı, iş bedelinin KDV dahil 815.547,56-TL olduğu, ödemenin 4 adet daire karşılığı 100%100 barter olarak yapılacağı, verilecek daire değerlerinin 1 adet zemin kat ve 1 adet son kat 340.000-TL, 2 adet ara kat 350.000-TL olarak baz alındığının kararlaştırıldığı görülmektedir.
Taraflar arasında işin tamamlandığı ve iş bedeli olarak 3 adet dairenin mülkiyetinin davacıya devredildiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, davacının iş bedeli kapsamında 1 adet ara kat daireye daha hak kazanıp kazanmadığı, taşınmazın rayiç değerinin mi yoksa sözleşmede belirtilen değerlerin mi hükme esas alınması gerektiği noktasındadır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve dosya kapsamından taraflar arasındaki taşınmaz devir borcunu içeren sözleşme şeklen geçersiz ise de eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu sabit olduğundan sözlemede iş bedeli olarak belirtilen daire değerlerinin tarafları bağladığı, kararlaştırılan toplam iş bedeline göre devredilen 3 adet dairenin sözleşmedeki baz alınan değer toplamı düşüldüğünde davacı alt yüklenicinin bakiye 300.547,56 TL iş bedeli alacağı bulunduğu, esasen ilk derece mahkemesinin sözleşmede belirtilen dairelerin baz alınan değerlerini hesaplama şekline davacı tarafından itiraz edilmediği (dairelerin toplam değerinin mi yoksa ayrı ayrı değerinin mi kastedildiği), itirazın sadece taşınmazın rayiç değerinin tahsiline karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu, bunun ise sözleşmede götürü usulde kararlaştırılan iş bedelinin tarafları bağlayacağından mümkün olmadığı nazara alınarak dayanılan istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Her ne kadar hükümde red edilen kısım açısından davalı yararına 2019 yılı yerine sehven 2020 yılı AAÜT hükümleri uyarınca vekalet ücreti takdir edilmişse de yanlışlığın ilk derece mahkemesi tarafından düzeltildiği, tashih şerhinin de taraflara tebliğ edildiği ve istinafa getirilmediği göz önüne alındığında hükmün vekalet ücreti açısından düzeltilmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesince toplanan deliller ve bu delillerin taktiri ile karar gerekçesine göre verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2019 tarihli,… Esas -…Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde sahibine iadesine,
5-İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/03/2020


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸