Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1086 E. 2021/8 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI :…
VEKİLİ : Av…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/01/2021
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2021
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/06/2010 tarihinde müvekkili ve davalı banka arasında ipotekli bir alacağın temliki için sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı bankanın 35.301,13-TL alacağını tüm ferileriyle birlikte temellük eden müvekkiline devir ve temlik ettiğini, bu temlikname kapsamında; söz konusu alacak ile birlikte bu alacağın teminatını oluşturan 14 Hissesi … , 14 Hissesi … adına kayıtlı Konya İli, … İlçesi, … Ada, ..ve … Parsel olmak üzere iki adet taşınmaza şerh edilerek 18/01/2007 tarih …. Yevmiye Numaralı 90.000,00 TL bedelli 1. derece süresiz ipotek teminatı hiçbir işlem yapılmasına gerek olmaksızın müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin temlik almış olduğu alacağını tahsil etmek amacıyla Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosya ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattıklarını, bu takip kapsamında borçlular adına kayıtlı taşınmazlar üzerine 150/c şerhi tesisi talep ettiklerini, tapudan gelen cevabi yazıda borçlular adına kayıtlı taşımaz olmadığından karar doğrultusunda işlem yapılamadığının bildirildiğini, bu cevap doğrultusunda tapunun akıbetini araştırmak için ilgili tapu müdürlüğüyle görüştüklerini ve … Bankasının 02.04.2019 tarihli … sayı numaralı imzisi ile ilgili taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkinin talep edildiğini, bu sebeple de ipotek şerhinin kaldırıldığını, akabinde borçluların taşınmazı 3. bir kişiye sattıklarını öğrendiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin gerçek zararının hesaplanmasından sonra artırılmak üzere davalı bankanın haksız ve sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde doğan zararın şimdilik 20.000,00-TL’sinin davalı bankadan öncelikle avans faizi, olmadığı takdirde yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafın temlik edilen alacağın tarımsal krediden kaynaklandığı belirttiğini, tarımsal kredi nedeniyle oluşacak davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, mahkemenin görevli olmadığına savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “….Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Davacı vekilinin 08/10/2020 tarihli 2. celsede müvekkili davacı asilin tacir olmadığı, bilanço esasına göre vergi mükellefiyetinin bulunmadığına yönelik beyan ve kabulleri nazara alındığında davacının tacir olmadığı, bilanço esasına göre defter tutmadığı anlaşılmıştır.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacının tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair gerekçeyle;
1-6100 sayılı HMK.m.114/1-c ve m.115/2 uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, davaya bakmakla GÖREVLİ MAHKEMENİN KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,..” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin dava konusunun her ne kadar tarım kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotek olsa da müvekkilinin bu tarım kredi sözleşmesi tarafı olmadığı, temlik alan olduğu,
müvekkilin tacir veya esnaf da olmaması sebebi ile Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığından bahisle görevsizlik kararı verdiğini, davanın zamanaşımı bakımından zamanın kısıtlı ve değerli olması, Asliye Hukuk mahkemelerinin de görev yönünden davayı reddetme ihtimaline binaen usul ekonomisi ilkesince görev hususunun aydınlatılmasını, Yargıtay 19.HD 2015/ 207 E. 2015 / 10906 K.14.09.2015 Karar Tarihli Kararında “Davacı vekili, davalılar ile dava dışı … Bankası arasında tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını ve kredi borcunun müvekkilince ödenmesi üzerine davalılar aleyhine temlik alınan alacağa bağlı olarak icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Uyuşmazlık konusu sözleşme “Tarımsal Kredi Sözleşmesi” olup TTK’nun 4. maddesi kapsamındadır. Buna göre dava, niteliği itibariyle mutlak ticari davalardan olduğundan görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir…” şeklide olduğunu, emsal Yargıtay kararı ve benzerleri ışığında tarımsal kredi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edildiğini, bunun içinde ne tarafların tacir olup olmadıkları ne de tarımsal kredi sözleşmesi tarafı olup olmadıklarının incelenmediğini, her ne kadar müvekkilinin ilk elden tarımsal kredi sözleşmesi tarafı değilse de davalı … Bankasından almış olduğu temlikle … Bankasının tüm haklarına halef olduğunu, yani bir nevi kredi sözleşmesinin de tarafı olduğunu, müvekkilinin temlik almış olduğu alacak ve teminatı olan ipoteğin kaynağının tarımsal kredi sözleşmesi olduğunu, … Bankasıyla akdedilmiş olan temlik sözleşmesiyle tüm hak ve alacakların ferileriyle birlikte müvekkiline devir ve temlik olduğunu, müvekkilinin sözleşme ilşkisinde … Bankası yerine geçtiğini, dolayısıyla bu uyuşmazlık için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenlerle görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı taraf istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı ile davalı banka arasında ipotekli alacağın temliki sözleşmesi yapıldığını, ancak davalı bankanın ipoteği kaldırarak sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın da tacir olduğu ve “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kanun gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. Dolayısıyla TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda, davacı tarafın, davalı bankanın dava dışı … ile olan tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotekli alacağını devraldığını, ancak davalı bankanın alacağın temliki sözleşmesine aykırı davrandığını ileri sürüldüğüne göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın tarımsal kredi sözleşmesinden değil, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü zorunludur. Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında dayanak olarak sunulan Yargıtay içtihadında, uyuşmazlığın alacağı temlik alan ile asıl borçlu arasında olduğu, bankanın taraf olmadığı görülmektedir. Davacı tacir olmadığı için davanın, mutlak veya nispi ticari davalar arasına girmediği anlaşıldığından genel yetkili asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından (maktu) alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde sahibine iadesine,
5-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 06/01/2021