Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/940 E. 2019/959 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar (Birleşen Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesinin -Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla- … Esas-… Karar sayılı dosyası)

DAVACI : … LTD. ŞTİ.

VEKİLLERİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran)
: Av. …

DAVALI : 1 -… – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 2 -… – …

: 3 -… – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 4 -… – …

: 5 -… – …

: 6 -… – …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Antalya ili, Manavgat ilçesi, … isimli otelin işleteni olduğunu; müvekkili şirket temsilcisinin davalılardan …’la 2014 yılı turizm sezonuna hazır olmak üzere yapı tadilat işinin yapımı için 13/03/2014 tarihinde sözleşme imzaladığını, davalının iş bitim tarihi olan 01/05/2014 tarihine kadar binanın gerekli görülen tüm inşaat onarımının, Bayındırlık Bakanlığının yönetmeliklerinde kabul edilen standart ve kriterlere uygun malzeme ve işçilik kullanılarak yapılmasını kabul ve taahhüt ettiğini, başka firmaların vermiş olduğu daha yüksek fiyat teklifleri karşısında işin 350.000,00-TL teklif veren davalıya verildiğini ve bunun üzerine davalı ile sözleşme yapıldığını, müvekkilinin işin bitiş tarihine kadar hak ediş bedelleri çıkarılmadan ve fatura kesilmeden davalılara toplamda 565.580,00-TL nakit ve vadeli evrak şeklinde ödeme yaptığını, müvekkilinin sözleşme gereği kendi üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, ancak davalının binanın onarım işini yetiştiremediğini, işi yarım bırakıp gittiğini, yaptığı işi de sözleşmede belirtilen şartlara uygun yapmayıp ayıplı ifa ettiğini, böylelikle üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, müvekkilinin şahsi çek ve bonolarla davalılara yaptığı ve yapacağı ödemelerin toplamda 336.950,00-TL olduğunu, sezon öncesi rezervasyon alan müvekkilinin işin ayıplı ve eksik olmasından dolayı rezervasyonları iptal etmek durumunda kaldığını, müvekkilinin davalı ile görüşmelerine rağmen davalının haksız talepleri ile karşı karşıya kaldığını, davalıdan hakediş bedellerini bildirerek fatura kesmesi istenmesine rağmen davalının bu taleplerini cevapsız bıraktığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak yapılacak işi diğer davalılar … ve … firmalarına devrettiğini, davalının ticari kurnazlık yaparak işi devrettiği firmalardan müvekkile fatura gönderttiğini, müvekkilinin gönderilen bu faturalara itiraz ederek noter aracılığıyla iade ettiğini, bu gelişmelerden sonra müvekkilinin Manavgat … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …’a sözleşmenin feshi ihbarında bulunduğunu, otelde yapılan işin hak ediş bedelinin, yarım bırakılan ve ayıplı yapılan işlerin tespiti için Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeniyle önceden verilen ve ödeme tarihi gelen davalı …/ … emrine düzenlenmiş olan 95.000,00-TL bedelli çekin ödenmediğini, bu nedenle söz konusu çekin yazdırıldığını, bu nedenlerle bu çekle birlikte davalı … Ltd. Şti. adına düzenlenmiş 20/08/2014 vade tarihli 47.000,00-TL bedelli, 31/08/2014 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli, 10/09/2014 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli bonoların ve 16/08/2014 keşide tarihli keşidecisi … olan 15.000,00-TL bedelli çekin davalı …/… tarafından kötüniyetle icraya konulması ihtimali bulunduğundan bunlara dayalı olarak yapılacak icra takipleri yönünden teminatsız ya da mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sözleşme kapsamında otel binasında yapılan, yapılmayan, ayıplı ve eksik yapılan işlerin bu kapsamda müvekkilinin uğradığı zararın tespitine, hak ediş bedellerinin tespiti ile bu durumdan dolayı müvekkilinin uğradığı zararın tespitine, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin fazla olduğunun tespiti halinde fazla ödemelerin davalılardan tahsiline, çek ve bonoların müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; aynı beyanları tekrar ederek, davalı … Ltd. Şti. adına düzenlenmiş alacaklısı davalı … olan 20/08/2014 vade tarihli 47.000,00-TL bedelli çekin tahsili için Manavgat … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin teminatsız ya da mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında durdurulmasına; ödeme yapılmak zorunda kalınması halinde icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine; dosyanın birleştirilmesine; müvekkili şirketin takibe konu edilen bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitine; davalıların %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnşaat Ltd. Şti. ve kendi adına davalı … davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarında geçen 350.000,00-TL teklif verildiği iddialarının doğru olmadığını, birim fiyatlar üzerinden teklif verildiğini, birim fiyatları verilen işler dışında da bazı işlerin fazladan yapıldığını, işin yarım bırakılmadığını, davacının işin usulsüz devredildiği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davalı …’ın firmalarının ortağı ve şirket müdürü olduğunu, davacının basına verdiği beyanatta kendi ağzından işi … ve …’a verdiğini söylediğini, bu hususun arama motorlarından arandığında internetten görülebilceğini, hakedişleri yapmamak için davacının direnmesi nedeniyle faturanın kesilmesi süresinin uzadığını, daha sonra firma adına fatura kesilerek gönderildiğini, 40 odanın geciktiği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, 2 odanın ve bayanlar yüzme havuzunun kaçak olması nedeniyle bahsi geçen odalarla ilgili davacı tarafından kaçak yapıldığı ve tadilat ruhsatı alınmadığı için belediyece yıkım kararı verildiğini, belediye elemalarınca kontrole gelindiğinde kaçak kısımların üstü toprakla örtülerek yıkılmış süsü verildiğini, kontrolden sonra bunların yeniden yapıldığını, bu hususta ekte sunduğu tutanağın tutulduğunu, sözleşme feshi için noterden çekilen ihtarın turizm sezonunun sonu beklenerek 21/08/2014 tarihinde çekilmesinin manidar olduğunu, otelin açılışının 14/06/2014 tarihinde Başbakan yardımcısı … tarafından yapıldığını, sezon boyunca otelin kullanıldığını, çeki ciro ettiği davalı …’in de otelin çelik konstrüksiyon işlerini yaptığını, bu kişiyle aralalarında herhangi bir ticari ilişkin bulunmadığı iddiasının da doğru olmadığını beyanla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın sözleşmenin iki tarafı arasında olması gerekirken sözleşme tarafı olmayan çek alacaklısı müvekkilinin davalı olarak davaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkiline herhangi bir ihtar ve bildirimde bulunmadığını beyanla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, icra takibinin devamına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … mahkememizde katıldığı duruşmalarda özetle; açılan davayı kabul etmediğini, kendisinin sözleşme gereğince üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davacının inşaat tadilatı için ruhsat almadığından ve gerekli malzemeleri zamanında temin etmediğinden tadilat işinde gecikmeler olduğunu, gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, söz konusu mail yazışmalarını kendisinin yaptığını, ara ara kendisine yapılan ödemelerin 10.000,00-TL’yi geçmeyeceğini, bunun dışında kendisine nakit herhangi bir ödeme yapılmadığını, yapıldığı iddia ediliyorsa bunu davacının ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…davacı ile davalılardan … arasında 13/03/2014 tarihli inşaat işleri taahhüt sözleşmesi imzalandığı; adı geçen davalının sözleşme kapsamında yapılması gereken bir kısım işleri taşeron olarak diğer davalılara yaptırdığı; davacının bu durumdan haberi ve alt taşerona iş devrine izninin olduğu; davacının davalı … tarafından sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerin eksik yapıldığı ve yapılan işlerin de ayıplı olduğu iddiası ile davalılara verilen çek ve bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği; bilirkişilerce yapılan tespitlere göre davalıların sözleşme kapsamında yaptığı işler bedelinin 504.966,87-TL, sözleşme dışında yaptıkları işler bedelininse 178.072,97-TL olduğu; davacının elden yaptığını iddia ettiği ödemeleri yazılı belgelerle ispatlayamadığı; bir kısım ödemelerin davalılar tarafından ikrar edildiği, ancak ikrar edilen ödemelerle dava konusu edilen çek ve bono bedellerinin toplamının davalılarca yapılan işler bedelinin altında kaldığı ve borçlu temerrüdünün şartlarının oluşmadığına dair gerekçeyle;
İspatlanamayan DAVANIN VE BİRLEŞEN DAVANIN AYRI AYRI REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçeli kararında ayıplı ifa konusunda bir değerlendirme yapmadığını, davalıların sözleşmeye aykırı hareket ederek işi yarım bıraktıklarını, bu durumun müvekkili açısından tek taraflı fesih hakkı doğurduğunu, davalılardan …’ın beyanlarında 200.000,00-TL ödeme aldığını kabul ettiğini, davalı …’ın yemin davetiyesine rağmen gelmediğini, elden yapılan ödemelerin kabul edildiğini, bu delillerin mahkemece hiç dikkate alınmadığını, bu nedenlerle kararın ortadan kaldırılarak dava dilekçelerinde ileri sürdükleri hususlar nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflar istinaf talebine cevap vermemiştir.
ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusuna ilişkin ek kararı ile; “…Davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunda sadece 44,40-TL harç yatırıldığı; mahkememiz dosyasında asıl dava ile birlikte birleşen davanın da bulunduğu, bu nedenle iki ayrı istinaf karar harcı ile iki ayrı istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırılması gerektiği; HMK’nun 344. maddesi gereğince eksik harcın ikmal edilmesi hususunda davacı vekiline muhtıra tebliğ edilmişse de, muhtıra üzerine istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının asıl ve birleşen dava için verilen kesin süre içerisinde ayrı ayrı yatırıldığı, ancak sadece bir istinaf karar harcının yatırıldığı ve onun da hangi dava için yatırıldığının belirtilmediği; bunun üzerine mahkememizce harcı ödenen başvurunun asıl dava için mi birleşen dava için mi yapılmış olduğunun bir haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi, aksi halde söz konusu harcın asıl dava için yatırıldığı kabul edilerek HMK’nın 344. maddesi uyarınca birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun 10/10/2019 tarihli muhtıra ile davacı vekiline ihtar edildiği; söz konusu muhtıranın 16/10/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş olmasına rağmen mahkememizce verilen bir haftalık kesin süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun asıl dava nedeniyle yapıldığının kabulü ile birleşen dava yönünden istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış sayılmasına dair;
İstinaf karar harcı yatırılmadığından HMK 344. maddesi gereğine davacının birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına,…” şeklinde karar vermiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı eksik ve ayıplı iş iddiasına dayalı alacak ve sözleşme kapsamında verilen çek ve bonoların iadesi talebine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı iş sahibi, davalı … ise yüklenicidir.
Davacı şirket ile davalı yüklenici … arasında … isimli otelin yapı tadilat işinin yapımı konusunda anlaşma yapıldığı, iş bedelinin belirlenen birim fiyatlar üzerinden işin metrajına göre hesaplanacağı, yüklenicinin daha sonra işi diğer davalılardan … ve … şirketine devrettiği anlaşılmaktadır.
Davacı iş sahibi yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu, yüklenicinin hakedişinden daha fazla ödeme yaptığını ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller alınan bilirkişi raporu, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosya ve tüm dosya kasamından; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da belirlenen birim fiyatlarına göre hesaplama yapılmasına, davacının bu birim fiyatları ve hesaplama yöntemi açısından açık istinafı bulunmamasına, ayıpların bilirkişi raporlarında değerlendirilmesine, davacının bilirkişi raporlarındaki tespitlere yönelik açık istinafı bulunmadığına, iddia edilen elden ödemelerle dahi yüklenicinin hak edişin aşılmadığına göre istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Mahkemece birleşen dosya açısından yapılan istinaf talebi harç eksikliği nedeniyle ek karar ile red edilmiş ve kesinleşmiştir. Bu nedenle sadece asıl dosya açısından istinaf incelemesi yapılmakla;
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf talebinin HMK’nın 353-1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf talebinin HMK’nın 353-1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansı olması halinde ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde talep halinde sahibine iadesine,
5-İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. …


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸