Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/813 E. 2019/831 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – …Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında tanker yapımı ve alımına ilişkin sözleşme yapıldığını ve sözleşme gereği yapılacak tankere ilişkin malzemeleri davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin davaya konu tankeri zamanında imal etmediğini ve davacı şirketin başka firmalardan satın alındığı ve davaya konu tankerin imalatında kullanılmak üzere davalı şirketin ortağı …’ye teslim edilen yan ürünleri de müvekkiline teslim etmediğini, Beyoğlu … Noterliği’nin 07/04/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı tarafından imal edilecek 57m3 tankerlerin imalatı için davalıya gerekli ödemelerin yapıldığını ancak, buna rağmen davalının gerekli üretimleri yapmadığını, davalının söz konusu ürünleri iade etmesi gerektiği aksi takdirde ürün bedellerinin tahsili için yasal yollara başvurulacağı hususunda davalıya ihtar edildiğini, davalı şirketin yüklendiği 57m3 tankerleri imal edip davacıya teslim etmediğini ve davacı tarafından bu tankerlerin imalatı için davalıya verilen 97.350,00 TL.lik ürünleri de müvekkiline iade etmediğini beyan ederek, davalının borcu için ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin 97.350,00 TL. devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının göndermiş olduğu ihtarnameye cevap verdiklerini ve davacının alacağının olmadığı konusunda ihtar edildiğini, davalı şirketin kayıtlarında ve defterlerinde davacının iddia ettiği gibi bir alışveriş veya teslimatın görünmediğini, davaya konu malzemeleri teslim aldığı bildirilen …’nin, şirketin yeni ortağı …’a hisseleri devretmeden önce şirket ortağı olup, şirkette imza yahut mal kabulü, emanet alımı gibi herhangi bir yetkisinin olmadığını, şirkette o tarihte yetkinin …’da olduğunu, davaya dayanak yapılan teslim tutanağının … şahsı ile … arasında imzalanmış olduğunu ve davacı şirketi bağlamadığını, davacı tarafın davaya dayanak ettiği teslim tutanağı adındaki belge hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na sahtecilik, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma yönünden şikayette bulunduklarını beyan ederek, açılan haksız davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Dava ve takip konusu faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması karşısında ödemeyi ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davacı tarafın defterlerinde ödeme kaydının bulunmadığı, davalının ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı tarafın ise ödeme hususunu yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği…” gerekçesiyle “…Davacının davasının kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. (Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E.) sayılı dosyadaki itirazın kaldırılarak takibin 97.350 TL. üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen 97.350 TL asıl alacak üzerinden davacı yararına %20 inkar tazminatına hükmedilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili süresinde başvurduğu istinaf dilekçesinde özetle;
* Davacı tarafından tanker malzemelerinin davalı şirkette tanker imalat ustası olarak çalışan ve şirketin bir dönem ortağı bulunan …’ye teslim edildiğine ilişkin belgenin sonradan imzalandığını,
** Davanın senetle ispatı gereken bir uyuşmazlık olup tanıkla ispat edilemeyeceğini ve tanık olarak dinlenebilecek …’nin isticvap edilmek üzere davet edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 169. Maddesine göre ancak taraflardan birinin isticvap edilebileceğini, dinlenen …’nin şirketi temsil yetkisi olmadığından taraf olmadığını, Limited şirketlerde şirketi temsil yetkisinin şirket müdürlerinde olduğunu, …’nin şirket ortağı olmasının şirketi temsili yetkisini haiz olduğunu göstermeyeceğini,
*** Kendilerinin de tanık beyanına başvurduğu halde bu talebin reddedilmiş olup tanık olarak davacının tanığının dinletilmesinin silahların eşitliği ilkesine açıkça aykırı olduğunu,
**** …’nin yemin ederek dinlendiği duruşmada üretim müdürü olduğunu iddia ettiğini, mahkeme tarafından istetilen SGK kurumunun kayıtlarına göre … meslek kodu ile asgari ücretle çalışan tanker ustası işçisi olduğunu, söz konusu meslek tanımında veya görevleri arasında hiçbir şekilde temsile yetki veya malların teslimi yapılacağına ilişkin bir görevi mevcut olmadığını,
***** İlk derece mahkemesi tarafından herhangi bir şekilde bilirkişi raporları tam olarak incelenmeksizin hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporları incelendiğinde açıkça …’nin temsile yetkili olmadığının belirtildiği, davacı şirketin basiretli bir tacir olarak yetkisiz kişiye teslim yapamayacağını bilmesi gerektiğini, bu durumdan davalı şirketin sorumlu olamayacağını,
****** Davacı taraf ile davalı şirket arasında dava konusu olay dışında ticari ilişkiler olduğunu, bilirkişi raporunda da net bir şekilde bu durumun belirtildiğini, dava konusuna dayanak olan belgenin sadece teslim belgeleridir olduğunu, bunların da geçersiz olduğunu, faturalara ilişkin olarak davalı şirkete kesilmiş herhangi bir fatura mevcut olmayıp başka şirketlere faturalar kesildiğini. bu faturalar veya dava konusu tankerlere ilişkin faturaların davalı şirketin adı geçmeyen faturalar ile borçlu olduğu iddiasını kabul etmenin mümkün olmadığını, davalı şirketin defterlerinde herhangi bir borcu bulunmadığından (dava konusu tankerlere ilişkin) bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere borca ilişkin bir kayıt yer almadığını, davacı şirketin ticari defterleri incelendiğinde ise bilirkişi raporunda davalı şirkete kesilen bir fatura söz konusu olmadığını bildirdiğini, kesin olarak ne davacı ticari defterlerinde ne de davalı şirket defterlerinde dava konusu tankere ilişkin bir fatura veya kayıt bulunmadığından davacı şirkete borçlu olmadıklarını belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı ve varsa mal teslimi olgusunun kanıtlanıp kanıtlanamadığı, sonuçta da iş sahibi davacı ile davalı ortağı arasında düzenlenen teslim tutanağındaki miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasında yazılı bir akit bulunmamaktadır. Davacı iş sahibi şirketin önceki ortaklarından olan ve şirkette tanker ustası olarak çalıştığına yönelik hizmet döküm kaydı bulunan … ile yaptığı 17/12/2015 tarihli ve 09/02/2016 tarihli tanker malzemelerinin teslimi tutanağına ve bu malzemelerin üçüncü kişilerden satın alınması sonrası düzenlenen faturalara dayanarak sözlü akdinin varlığı iddiasıyla, Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 13/07/2017 tarihinde davalı yüklenici şirketin aleyhine ilamsız takibe girişmiş ve 97.500,00 TL asıl alacak ve tahsil tarihine kadar işleyececek %9,75 reeskont faizi alacağının tahsili talebinde bulunmuştur. Ödeme emri aynı kayıtları içermekte olup, borçluya 20.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı şirket vekili 21/07/2017 tarihinde; “Ödeme emrinde zikredilen alacaklıya takip konusu dosyadan dolayı hiçbir borcumuz yoktur. Borca, faizine ve fer’ilerine açıkça itiraz ediyoruz” ifadelerine yer vererek takibin durdurulmasını istemiştir.
Borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durmasına karar verilmiş; yasal sürede eldeki itirazın iptali istemli dava açılmıştır.
Eser sözleşmeleri şekil şartını ihtiva etmese de sözleşmenin varlığını ispat yükü davacı iş sahibinin üzerinde, işin teslim edildiğini ispat ise yüklenicinin üzerindedir. Başka deyişle eser sözleşmesi kurulduğunu iddia eden sözleşmeyi HMK’nın 200 ve devamı maddelerine göre ispat etmelidir.
Davalı şirketin kuruluşunda üç ortaklı olduğu, ortaklardan …’ın şirket müdürü olduğu, 08/12/2016 tarihinde ortaklar kurulu kararı ile ortakların hisselerini …’a devrettikleri ve …’ın şirket müdürlüğünden azledildiği, …’ın şirket müdürü olarak tescil ve ilan edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında önceki hukuki ilişkilerden dolayı cari oluştuğu, eldeki davaya konu eser sözleşmesi ilişkisine ilişkin tarafların ticari defterinde bir kayıt bulunmadığı, davacı şirketin dava dışı üçüncü kişiler adına tanzim edilmiş ve malzemelere ilişkin olduğu bildirilen faturaya ve malzemelerin teslim tutanağına dayanarak eldeki davayı ikame ettiğine göre cari fatura ilişkisinin inceleme konusu olamayacağı, (emsal Yargıtay 19. HD’nin 11/05/2015 tarih, 2014/18888 esas ve 2015/6936 karar sayılı ilamı) bu faturalara konu malzemelerin teslimi ve tanker yapımına ilişkin sözleşmeye ilişkin kayıtlar davalının ticari defterlerinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Malzemeleri teslim aldığı bildirilen … ilk teslim tarihinde ortak olup şirket müdürü olmadığı, ikinci teslim tarihinde ise ortak dahi olmadığı ancak davalı şirkette tanker ustası olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda HGK’nın 27.09.2006 tarih, 2006/19-642 esas ve 2006/571 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; mal teslimi keyfiyeti maddi bir vakıaya dayanmakla bu hususun tanıkla ispatı olanaklı olduğu, dava konusu mallara ilişkin teslim tutanağı altında imzası bulunan davalı ortağı ve tanker ustası olarak görevli …’nin yeminli ifadesinde bu malları davalının yerinde çalışırken davalı şirket yetkilisinin talimatı üzerine davalı adına teslim aldığı anlaşılmakla davacının davasını ispat ettiği kabul edilerek davanın kabulüne yönelik mahkeme kararı yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesince toplanan deliller ve bu delillerin taktiri ile karar gerekçesine göre verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – …Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken harçtan 6.649,98 TL harçtan, peşin alınan 1.706,90 TL istinaf karar harcının (nispi) (44,40 TL istinaf karar harcı (maktu) ve 1.662,50 TL istinaf karar harcı (nispi) olmak üzere toplam) mahsubu ile bakiye 4.943,08 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
5-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-) İstinaf kararının Dairemizce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. …


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

Alınması gereken harç: 4.943,08 TL – Davalıdan

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸