Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/734 E. 2019/723 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
(İstinaf yoluna başvuran) … Altındağ / ANKARA

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili …’ın Konya merkezli doğalgaz kalorifer tesisatı ve inşaat işleri ile iştigal ettiğini, dava dışı … İnşaat Mühendislik Şirketi ile 1 adet hassas klima cihazının temini ve montajı işi için anlaşılıp protokol imzalandığını, protokol gereğince edimini yerine getirmesi gereken … Sistemleri Ltd. Şti’nin bu ürünün satışını yaptığını öğrendiğini ve teklif istediğini, görüşmeler soncunda davalı yan ile anlaşıldığını ve montaj dahil 16.000,00-Euro fiyat belirlendiğini, yine davalı yan tarafından şirkete 16/08/2018 Konya keşide yer ve tarihli 68.000,00-TL bedelli ….Şubesince verilen çekin keşide edilerek teslim edildiğini, davalı şirketin sözleşme konusu hassas kontrolü klimanın montajını yaptığını ancak montaj elemanlarının hatası sonucu klima içinde su kaçağının meydana geldiğini ve ürünün çalıştırılamadığını, davalı firmaya durumun bildirildiğini ancak aradan geçen süreye rağmen davalı yanın üründeki arızayı gidermediğini, bu nedenle müvekkili tarafından verilen 16/08/2018 keşide tarihli 68.000,00-TL bedelli … şubesincde verilen çeke ilişkin tedbir kararı verilmesini ve yapılacak yargılama neticesinde işbu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, hakkında ticari anlaşma yapılan ürünün arızalı olduğunun tespiti için keşif icra edilmesini, açmış oldukları davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı … firmasının Hassas Kontrollü klima alım satımı konusunda anlaştıklarını, bahse konu cihazın ücreti 16.000,00-EURO+ KDV olarak belirlendiğini ve proforma faturada bir takım ticari notlar yazıldığını, davacı tacir ile müvekkilinin satış protokolü başlıklı 6 maddeden oluşan sözleşmeyi imzaladıklarını, anılan belgenin incelenmesi neticesinde sözleşmenin 5. maddesinde taraflar arasında doğan ihtilaflarda Ankara mahkeme ve icra dairelerine yetki verildiğini, her iki tarafında tacir olmasından kaynaklı olarak iş bu yetki sözleşmesinin geçerli ve hukuka uygun bir sözleşme olduğunu, Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisiz ve görevsiz mahkeme olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyadaki ihtiyati tedbirin kaldırılarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine ve yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne dosyanın gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…Mahkemelerin yetkilerine ilişkin düzenlemelerin HMK.nun 5.Mad.-19.Mad. arasında düzenlendiği, HMK.nun 6.maddesinde;”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” şeklinde, HMK’nın 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 18. Maddesinde ise “Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları olarak “1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, 2) “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 19.maddesinde; ise “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenlendiği, HMK.nun 116.maddesinde kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğunun, HMK.nun 117.maddesinde ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aksi takdirde dinlenmeyeceğinin, ilk itirazların ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağının, HMK.138.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceğinin, gerektiğinde ön inceleme duruşmasında tarafları dinleyebileceğinin düzenlendiği, aynı zamanda Yargıtay 19. HD’nin 02/06/2015 tarihli, 2015/387 Esas, 2015/1991 Karar sayılı ilamında da bu hususun hüküm altına alındığı, davalı … Mekanik Isı Sistemleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin vermiş olduğu cevap dilekçesinde de yetki itirazının bulunduğu, davalı yanın adresinin incelenmesi neticesinde … Macunköy/Ankara olduğu, aynı zamanda tebligatın usulsüz olduğu sonuç ve kanaati öğrenme tarihinin tebliğ tarihi kabul edilerek taraflar arasında sözleşme olduğu, söz konusu sözleşmede “Yetki Şartı” olduğunu, tarafların da tacir olduğu, ihtilaf halinde Ankara Mahkemeleri’nin yetkili olduğu” gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, bu nedenle dava dilekçesinin reddine, yetkili Mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil … Mekanik Isı Sistemleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davacı … firması ile hassas kontrollü klima alım satımı konusunda anlaşmalarına istinaden, malzeme teslim ve montajı yapıldığını, davacı bakiye borcunu vadesinde ödememek için mahkemeye başvurarak, malzemenin hatalı olduğunu belirterek tüm alacağa yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu ve mahkemenin alacağın % 20 oranında teminat karşılığında ihtiyati tedbire karar verdiğini, davaya cevap dilekçesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini, yetki sözleşmesi, işin niteliği ve davalının ikametgahı gibi tüm hukuki kurallar belirtilerek yetki itirazında bulunulduğunu, ön inceleme duruşmasının yapıldığı 07.01.2019 tarihli duruşmada davacı arıza ile iğli parçanın değiştirildiğini davanın konusuz kaldığının bildirlidiğini, davalı vekili olarak yetki itirazları ile birlikte, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik hüküm kurulması talebinde tekrar bulunduklarını, mahkemenin talep konusunda kabul ya da reddi yönünde hiçbir hüküm kurmadığını, talebimizin kabulü veya reddi yönünde bir hüküm kurmamanın yasaya aykırı olduğunu, mevcut hali ile davacının hiçbir zararı olmaması ve beyanına göre de dava konusu sorunun giderilmiş olması karşısında hukuki koruma olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasının yasal zorunluluk olduğunu, yerel mahkemenin bu hususta hatalı bir inceleme yaptığını, müvekkilinin mağduriyetine yol açtığından ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, teminatın da müvekkilin oluşan zararları nedeni ile yargılama sonuna kadar davacıya iade edilmemesine karar verilmesini; davanın; Anayasanın 36 maddesi ile “hak arama” hürriyeti kapsamında herkese tanınmış olan temel bir hukuki koruma ve korunma yöntemi olduğunu, dava yönteminin yasalarla önceden belirlenmiş bir sürecinin olduğunu ve bu sürecin de ayrıntılı bir incelemeyi gerektirdiğini, bu süreçlerin tamamlanması aşamasında, hakkın özünün zarar görmemesi için geçici hukuki korumalara hep ihtiyaç duyulduğunu ve önemli olduğunu, geçici tedbir taleplerinin karşılanmasının, asıl yargılamanın önüne geçtiğini, bu bağlamda gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumaların, kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak gerçekleşmesi bakımından hayati olduğunu, davacının korunacak bir hukuki menfaati kalmadığını, bu durumda ihtiyati tedbirin mahkemece resen kaldırılmasının gerektiğini, davalıyı mağdur eder şekilde rağmen kaldırılmamış olmasının hatalı olduğunu, mahkemenin kararanın bozularak kaldırılmasını, yetkisiz mahkemece ihtiyati tedbir verilmesini gerektiren şartların oluşmamasına ve ön inceleme duruşmasında davacının beyan ettiği şartların da ortadan kalkmış olması nedeni ile öncelikli olarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, müvekkilinin uğradığı zararların karşılanması için yargılama sonuna kadar teminatın dosyada tutulmasını, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
İstinafa konu uyuşmazlık, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesine karşı olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden mahkemenin yetkisizliğe karar verilmesi nedeniyle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı noktasındadır.
6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir.
HMK’nın 394/1. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbirin kabulü kararına karşı itiraz yolu açıktır. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre mahkeme itiraza ilişkin olarak tarafları dinlemek üzere davet edip karar verir. Verilen bu karar ise, HMK’nın 341. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna tabidir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına itiraza ilişkin bir karar verilmediğinden HMK’nın 341. maddesinde tarif edilen istinafa konu edilebilecek mahkeme kararları bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341 ve 352/1 maddeleri uyarınca istinaf yolu caiz olmadığından usulden reddine karar karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … Karar kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341 ve 352/1 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığını,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair; 6100 HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 03/10/2019


Başkan

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸