Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/702 E. 2019/702 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … MÜHENDİSLİK YAPI MALZ.İNŞ.LTD.ŞTİ.

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … HİDROLİK …ELEK.ELEKT.OTO.SAN. LTD.ŞTİ

VEKİLİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran) …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 16/04/2018 tarihinde iş sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin yüklenici sıfatına haiz olduğunu, sözleşmenin konusunun … Hidrolik Makinenin bulunduğu bina içerisindeki ofis tadilat ve dekorasyon işleri olduğunu, borçlunun fatura içeriğine sekiz gün içinde itiraz etmediğinden kabul etmiş olduğunu, kesin hüküm çıkana kadar borçlunun alacakları ve mallarını elden çıkarmasını önlemek için ihtiyati haciz kabilinde ihtiyaten tedbir konulmasını, davalının haksız itirazının iptal edilerek % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının …bank hesabına sözleşme bedelinin ödendiğini, davacının kötü niyetle sözleşme bedelini geçen fatura tanzim ederek müvekkili borçlandırmak istediğini, bu faturayı müvekkilinin sehven kaydına işlediğini, icra takibinin kendisine tebliği ile kandırıldığını anladığını ve icra takibine itirazda bulunduğunu, davanın reddine; haksız ve kötü niyetle yapılan takip nedeniyle alacağın % 20′ sinden aşağı olmayacak oranda icra inkar tazminatına mahkumunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş; katıldığı duruşmalarda da cevap dilekçesindeki bu beyanlarını tekrar etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…davacı ile davalı arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu; bu ticari ilişki kapsamında taraflar arasındaki ticari defterlere yansıyan hesaba göre takip tarihi olan 04/10/2018 itibariyle davacının davalıdan 17.214,77 TL. alacaklı bulunduğu davacı ticari defterleri yönünden alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Davalı şirket vekili 19.06.2019 tarihli dilekçesi ile 16.04.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında alınan ara kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, bu sebeple ticari defterleri ibraz edemediklerini beyanla bilirkişi raporuna itirazda bulunmuşsa da; 16.04.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında … nolu ara karar ile taraf vekillerine ticari defterlerini ibraz etmek ya da bulundukları yeri bildirmek üzere kesin süre verildiği, aksi halde yapılacak işlemlerin ihtarının yapıldığı, … nolu ara karar ile de davalı vekiline duruşma tutanağının tebliği suretiyle ihtarın yapılmış sayılmasına karar verildiği, ön inceleme duruşma tutanağının 21.04.2019 tarihinde E-tebliğ mazbatası ile davalı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde takibe konu faturanın sehven de olsa davalı ticari defter kayıtlarına işlendiğini ikrar ettiği de görülmüştür. Tüm bu sebeplerle davalı vekilinin ticari defter incelemesi hususundaki itirazı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Buna göre davalının aleyhine başlatılan icra takibine itirazının haksız olduğu ve takip konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 17,214,77 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 17.214,77 TL üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı tutarı olan 3.442,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş…” gerekçesiyle “…Davacının davasının KABULÜ İLE; davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 17,214,77 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 17.214,77 TL üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı tutarı olan 3.442,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde taraflar arasında tek bir hukuki ilişki olup bunun 16/04/2018 tarihli eser sözleşmesi olduğunu, sözleşme kapsamında davalının iş bedelini ödediğini, davacının kötüniyetle fatura düzenleyerek icra takibi yaptığını, davacının bu sözleşme bedelini aşan mal ve hizmet sunduğunu ispat etmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara uygun olup, davalının istinaf sebeplerini haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davalının ofisindeki tadilat ve dekorasyon işlerinin yapılması hususunda 16/04/2018 tarihinde sözleşme yapıldığı, sözleşmede işin götürü bedelle yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmeye göre işlerin yapılıp teslim edildiği taraflar arasında ihtilafsız olup dava konusu uyuşmazlık iş bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı iş bedeline ilişkin fatura tanzim etmiş, davalı vekilinin cevabına göre davalı bu faturayı ticari defterine kaydetmiştir. Bu beyanların içeriğinden faturaya ilişkin kayıtların taraf ticari defterlerinde birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Ticari defterlerin delil niteliğinde olması hususu HMK’nın 222. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirlerini doğrulamış olması şarttır. Ticari defterler sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Ticari defterlere delil olarak dayanılmış olması artık diğer delillere dayanılamayacağı ve ticari defterlerden ortaya çıkan sonucun mutlaka kabul edilmesi gerektiği gibi bir sonucu ortaya çıkarmaz. Bu nedenle ticari defterler delil olarak incelenmiş olsa bile varsa diğer deliller incelenerek sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekir.
Somut olayda davalı vekili ödeme savunmasında bulunmuş ve buna dair banka dekontları ibraz etmiştir. Banka dekontlarının incelenmesinde sözleşme tarihinden hemen sonra davalı tarafından davacı şirkete gönderildiği, gönderilen havaledeki tutarların sözleşme bedelini kapsadığı, davacı vekili tarafından ödemeye ilişkin herhangi bir beyanın olmadığı ve dosya kapsamına yansıyan dava dilekçesi, davacı vekilinin istinaf dilekçesi ve sözlü beyanlarından sözleşme dışı ek işlerin yapıldığı hususuna ilişkin iddianın da olmadığının anlaşıldığı, ticari defterlerin delil olması esas olmakla birlikte ticari defterde yer alan alacak kaydının kesin delillerle ödendiğinin ispat edilebileceği, davalının yaptığı havalelerin davaya konu borcun ifası için olduğunun karine teşkil edeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yerinde olmamıştır. Ödenmiş bir borcun tekrar ifası için icra takibi kötüniyetli olduğunun kabulü gerekeceğinden davalı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatına da hükmedilmelidir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafların sıfatına ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeninden sayılı haller nedeniyle yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-) Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … Esas – … Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca KALDIRILARAK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
A-) Davanın REDDİNE, davalı aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığından asıl alacak miktarı olan 17.214,77 TL’nin %20’si olan 3.442,95 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-) Peşin alınan 293,99 TL ve icra dosyasına yatan 86,07 TL harç olmak üzere toplam 380,06 TL harçtan ret harcı olan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 335,66 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, (ilk derece mahkemesi tarafından harç tahsil müzekkeresi yazılması durumunda iptaline, harç tahsil müzekkeresi iptal işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine)
C-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Ç-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
D-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre 2.72,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
E-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-) Davalı tarafından yatırılan 294,00 TL istinaf karar harcının (nispi) karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-) Davalı tarafından yapılan 194,40 TL istinaf yargılama giderinin (İstinaf kanun yoluna başvurma harcı ve tehiri icra karar harcı) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
6-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
7-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. …


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸